Bir kısa boylunun konser günlüğü
Merhaba arkadaşlar! Öncelikle tüm kısa boyluları dertlerimizi gözden geçirmeleri, uzun boylularıysa empati yapmaları için buraya davet ediyorum. Öyle ya, ortamlarda yapılan şakalar, sosyal medyadaki 1.55 temalı caps'ler, pantolonların paçaları, sensörlerin bizi algılamaması, uzun boylu biriyle öpüşme çabası, kolayca şişman gözükmek, raflara uzanamamak gibi dertler listesi uzar gider... Çok uzatmadan giriş yapayım, bu yazıyı kaleme alma sebebim kısa boyun birçok dezavantajı arasında konserle ilgili olanı sizinle paylaşmak. Şimdiden söyleyeyim; boyumla barışığım, yapılacak olan esprilerin farkındayım. Sorun yok! Düşünsenize, Türkiye'ye gelmesi için dualar ettiğiniz, adaklar adadığınız grup ya da sanatçı turnesine Türkiye'yi listeye eklemiş. Tomarla parayı basmış, bileti almışsınız çıkar çıkmaz, işten de izin alınmış, hazırlıklar yapılmış. Çaresiz, konseri izlemek için erkenden konser alanının yolu tutulup kapı açılır açılmaz ön tarafa hücum edilecek. Ancak evdeki hesap çarşıya uymaz, beraber gidilecek eş dost ikna olmazsa senaryo felakete dönüşüyor! Buradan arkadaşlarıma da sesleneyim; beni ya omzunuza alın ya da benim için konser mekanında en uygun bir yerde durun. Neyse, bir giriyorsunuz içeri, tahminini yapabileceğiniz şey sanatçının sıradaki parçası değil, önünüzdeki beyefendinin ne zaman tıraş olduğu ya da sanatçının sahnede ne giydiği... Umudu kesip oku atıyorsunuz, nereye düşerse oraya göç ediyorsunuz, bir umut... Bu sefer oldskool bir rock'çı çıkıyor önünüze başlıyor kafayı sallamaya, yetmiyor, elindeki birayı da sıçratıyor. Üstüm başım sırılsıklam. Tek iyi tarafı ise konseri, önündeki uzun arkadaş video çekerken telefonunun ekranından izlemek, bir de canlı yayınsa tadından yenmez. Şükürler olsun ki bazı performans sahnelerinin balkonu, üst katı ve arkalarda yüksek yerleri var ve ambiyansı kaçırmadan ortamın içinde hissedebiliyorum kendimi. Uzun lafın kısası sevgili uzun boylu arkadaşlarım: Lütfen bir arkanıza bakın, azıcık sağa sola kımıldayın, kenardan izleyin, en önde durmayın. En azından o tıraşı olun, saçınızı arkaya savurmayın bari biramın içine girmesin. Olur mu canlarım? Her şeye rağmen boyumu seviyorum, minyonluğum ve enerjimle hiç yaşlı görünmeyeceğim ayrıca esprilerinize hep güleceğim itiraf etmeliyim bazıları çok yaratıcı. Portatif bir insan olarak alçak yerlerden geçerken eğilmek zorunda kalmayacağım, her koltuğa sığacağım. Ayrıca bir konserde toplu fotoğraf çekilirken en arkada olup sadece kafam gözükmeyecek. Lütfen ama lütfen konserlerde, etkinliklerde, festivallerde, sinemada, tiyatroda bir dönüp arkanıza nezaketen de olsa bakabilir misiniz? Sevgiyle kalın, bol kahkaha atın! Bu arada boyum 1.55.