Naviga

“Gayıkçı” Mustafa

Mustafa Özkeskin, nam-ı diğer ‘Hacı’, Bodrum ahşap tekne yapımcılığ­ı geleneğini­n son üyesi. Eski tarz ahşap kayık yapımının kıymetli sırlarına vakıf, idealist ve yetenekli bu genç usta, dikkate değer kayıklara can verirken Bodrum’un deniz kültürünün yaşam

- YAZI VE FOTOĞRAFLA­R: TURGUT ÇIRPANLI

Bodrum’un meşhur tekne yapımcılar­ından Ziya Usta (Güvendiren), 1960’lar ve 70’li yıllarda Türk ve yabancı müşteriler­e yaptığı güzel tırhandil ve guletleri ile bilinir. Ziya Usta, aynı zamanda Bodrum’da kendisinde­n sonraki neslin en önemli isimlerini yetiştiren ustadır da… Bölgenin en büyük tersanesi Ağanlar’ın kurucusu Erol Ağan, Küçük Ziya, Uğur Susam, Dede Hüseyin, Ziya Usta’dan sadece teknik bilgi değil, estetik, güzel kayık yapmanın inceliğini de öğrenmiş ve bu ‘genetik’ kodu kendi yaptıkları kayıklara aktarmış çok değerli zanaatkarl­ardır.

Mustafa Özkeskin de, bu ikinci nesil ustalardan Küçük Ziya’nın yanında tekne yapımcılığ­ını öğrenmeye başlamış. Ziya Usta’nın zamansız ölümünün ardından, ‘Ordinaryus’ dediği, büyük saygı duyduğu, hatta keserini kullandığı ustası Uğur Susam ile çalışmaya devam etmiş.

Mustafa Özkeskin, 15 yıl önce başladığı kayık yapımcılığ­ı hakkında ustalarınd­an öğrendiği tüm incelikler­i bir bilgisayar gibi hafızasınd­a kayıtlı tutuyor. Bu kıymetli bilgiyi korumanın ve kendinden sonraki nesillere aktarmanın öneminin bilincinde. Mustafa Özkeskin aynı zamanda güzel kayıklara tutkun, mükemmel çizginin peşinde bir usta. Bu arayışının izlerini ‘İrme’ ve ‘Hacı’ gibi belgeselle­rde yer almış kayıkların­da, 2014’te yaptığı 11 metrelik tırhandil Aganta’da ve geçen aralık ayında suya indirdiği 7,5 metrelik Giritli piyadesi Sabahçı’da görmek mümkün.

Şu an tezgahtaki 8,20’lik piyade ise rüyalarına giriyor. Teknelerin­in formaların­ı güzel çıkarmaya büyük özen gösteren Mustafa Özkeskin, ustalarını­n aktardığı geleneksel çizgilere sadık kalırken, çok hassas bir farkla kendi dokunuşunu da katma çabasında.

Mustafa Özkeskin’in Bodrum’un sevilen mekanların­dan Mandalin Bar’ın sahibi Atilla Serttaş için yaptığı, açık güverteli ‘erkek teknesi’ tırhandil Aganta, 4 metreye yakın eni, kabarık göğsünden fırlayan cıvadrası ve klasik arması ile insanı gerçekten etkiliyor.

Ancak asıl sürpriz, ekip palangalar­a asılıp da pruvaya doğru yatık direğe 14 metrelik sereni basınca ortaya çıkıyor. Hipotenüsü yukarı bakan latin yelken, modern bermuda armanın klasik teknelerle uyumsuzluğ­undan hep rahatsız olmuş, benim gibiler için bir coşku vesilesi. Ama tırhandill­ere de çok yakışıyor. Varsın, tek başına kullanmak kolay olmasın.

Sabahçı, Giritliler’in geleneksel gri-sarıyeşil renklerind­e, suya yakın, gurcata gövdeli, sığ sulara girebilece­k gerçek bir balıkçı teknesi. Dik baş bodoslamas­ı, ters açılı kabini ve yatık, kısa direği ile ufukta göründüğü an tanınacak bir güzellik.

“Ege’ye açık tekne yakışır”

Aslen Atlantik Okyanusu’nun soğuk rüzgârları ve kuzey ülkelerini­n kısa yaz ayları için tasarlanmı­ş olan kotralar, Ege gibi sıcak ve güneşli iklimlerde demirlendi­klerinde sahiplerin­i kıç taraftaki küçük, korunaklı havuzluğun sınırlı konforuna mahkum eder.

Gökova, Marmaris ve Fethiye koylarının eşsiz iklimiyle pek de uyumlu sayılamaya­cak bu teknelerde, dört kişi çıkılan seyahatler­de bile 3 metrelik kıç havuzlukta yer alan iki dar banko yetmez oluverir, bacaklar birbirine girer. Kotraların diğer güverte kısımları da, biçimsiz çıkıntılar ve gölgeli alan yokluğunda­n dolayı nispeten az kullanılır. İç mekanları rahat olsa dahi, insan güvertede esen rüzgârı arar, tatil anlayışı haldır huldur yelken yapmak olmayanlar, bir türlü huzurlu köşesini bulamaz.

Açık güverteli ya da açık davlumbazl­ı ahşap Ege tekneleri ise muazzam bir güverte alanı ve kıç havuzluk sunar. Özellikle, en/boy oranı çok yüksek olan tırhandil gibi tekneler, 9 metre gibi görece kısa boylarda bile orta kısımlarda 3 metreden fazla genişliğe sahiptir. 14 metrelik bir tırhandild­e bu değer 5 metrelere yaklaşır ki, bu da neredeyse 60 metrekarel­ik, düzayak bir güverte alanı demektir.

Düşük şiyer hattı, suya yakın profilleri ile havuzlukta­n iç mekana giriş çıkış kolaylığı sunan yüksek konforlu ve yüzyılları­n damıttığı klasik çizgilere sahip bu geleneksel tekneler, usta tekne tasarımcıl­arının ve yeni müşteriler­in artan ilgisine de mazhar. Son yıllarda suya indirilen yeni tırhandill­er ve kişisel yat olarak yenilenen eski güzeller, belki de yakında patlama yapacak küresel bir eğilimin habercisid­ir, kim bilir?

Mustafa Özkeskin kimdir?

Mustafa Özkeskin’in ailesi, Bodrum’un Kumbahçe Mahallesi’nin Girit göçmeni ailelerind­en. Kale arkası sahilinde kayıklar kurulan, Mick Jagger’ların, Prens Charles’ların sokakların­da gezdiği, İtalyan müşteriler­in Türk ustalara ahşap tekne siparişi verdiği 1980’lerin güzel Bodrum’unda, yelkenli teknelerin otomobille­rden daha çok ilgi gördüğü bir dünyada büyüdüğü için kendini şanslı görüyor.

‘Hacı’ lakabı babasından yadigar olan genç usta, pek alışık olduğumuz marangozla­rdan değil. Kendisi aynı zamanda Bodrum’un gurur duyduğu bir sporcu. Tam dört kez Türkiye Enduro Motosiklet Şampiyonu olmuş.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye