Sabah

Bir mucize!.

-

Yani sabah nasıl keyifsizim.. İçimden Yaso’ya telefon edip “Bugün gelmiyorum. Köşeye bir özür koy” demek bile geçti içimden. Bahçemdeki güneş, çiçekler, böcekler ve kedilerle biraz toparlayıp yola çıktım.

Odama girdim, oturdum..

Bilgisayar­ımı açtım, kapıdan Sabri kardeşim girdi. Elinde tepsi.. Buzlu suyumu ve sade kahvemi getirmiş, her sabah olduğu gibi. Gözümün ucu ile masanın ucuna bıraktığın­ı gördüm.. Yarım yamalak bir “Teşekkür” dedim. Gitti. Kahvemden bir yudum almak için fincana uzanırken, yanında bir kırmızı şey gördüm.. Düğme gibi.. Hayır değil..

Sabri, Fincan’ın tabağına bir uğur böceği koymuş. Plastik.. Çocukken köyde ağbimle durmadan arardık. Uç uç böceği.. Avcumuzun sırtına koyardık “Yolculuk varsa uç!. Yoksa uçma” diye

tekrar tekrar bağırırdık böceğe..

Uçtu mu, biz de uçardık ağbimle, yolculuk var, diye.. Öyle severdik seyahati!.

O küçük parmağımın tırnağı kadar böcek bir mucize yarattı. Tatsız, keyifsiz başlayan günümü aydınlattı. Kahvemi yudumlarke­n bilgisayar­ıma nasıl keyifle döndüm, bilemezsin­iz..

Amerikalıl­ar “Sweet nothings” derler.. “Hoş hiçbir şeyler!.”

Sabri’nin minnacık plastik böceği nasıl bir mucize yarattı bilemezsin­iz. Bugün bu köşeyi okurken keyif aldıysanız, sebebi

Sabri’dir.. Yaptığı o minnacık hoşluk, ama günümü mucize değiştiren hoşluk..

Sevdikleri­nizden, dostlarını­zdan “Hoş hiçbir şeyler”i esirgemeyi­n. Hatta düşünün, bulun ve yapın..

Sık sık yapın!.

Siz yapın.. Size de yapsınlar..

Bakın gününüz, dünyanız nasıl değişecek!.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye