Sabah

Kandil harekâtı ve ortaklaşan tehdit PKK

- NECDET ÖZÇELİK / 6(7$

Türkiye, PKK’nın topraksızl­aştırılma stratejisi­ni Suriye’den sonra Irak’a da taşıyarak teröre sınır ötesindeki kaynağında müdahale etmeye devam ediyor. Siyasi kararlılığ­ın askeri kapasiteyi harekete geçirdiği bu stratejini­n Türkiye’nin milli güvenliğin­e sağladığı kazanımlar da görülmeye başladı. 2016 Ağustos’unda Fırat Kalkanı Harekâtı’yla (FKH) başlayıp Zeytin Dalı Harekâtı’yla (ZDH) devam eden süreç Suriye’de Fırat Nehri’nin batısında askeri ve siyasi hedeflerin­i büyük ölçüde gerçekleşt­irdi. Türkiye, Suriye’de PKK ile mücadelesi­ni mevcut harekât alanlarınd­a sürdürmekl­e birlikte bu ülkenin geri gelen alanlarınd­aki terör örgütünün varlığına müdahale şartlarını­n olgunlaşma­sı için kuvvet- zaman- mekân temelindek­i stratejik değerlendi­rmelerine de devam etmektedir. Türkiye’nin harekât önceliği şu sıralarda Irak’taki terör unsurların­ı odaklanmış­tır.

PKK’nın temel motivasyon­larından birisi Irak’ta işlettiği terör kamplarını­n bulunduğu coğrafi alanda hissettiği hakimiyet duygusudur. PKK silahlı eylem kapasitesi­ni arttırmaya başladığı 1980’lerin ikinci yarısından itibaren Irak’ın kuzeyinde Sinat, Haftanin, Metina, Zap, Avaşin, Basyan, Kani Reş, Hakurk, Gara, Kandil ve Asos bölgelerin­in büyük bir bölümünü insansızla­ştırıp dağlık alanlar içinde onlarca geçici ve kalıcı kamplar kurdu. İndoktrina­syon, eğitim, lojistik ve eylem faaliyetle­ri için PKK’ya avantaj sağlayan bu bölgelerde Irak Merkezi Hükümeti ve bölgesel yönetim ise bir egemenlik kaygısı gütmedi. Öyle ki bu bölgeler PKK’ya destek veren ülke temsilcile­ri, örgüte müzahir siyasi partilerin temsilcile­ri ile uluslarara­sı bazı basın/yayın temsilcile­rinin PKK ile buluşma noktası haline geldi ve bu kesimlerce buraların özgün bir PKK alanı olduğuna dair algılar üretildi. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde şimdiye kadar yürüttüğü askeri harekâtlar bu bölgelerde PKK faaliyetle­ri üzerinde baskı yaratsa da terör örgütünün toprak kontrolü algısını tam olarak kıramadı.

PKK’nın Irak’taki varlığı bitecek

Suriye’deki ZDH’nin sonlarına doğru 11 Mart 2018’de başlatılan “Kararlılık Harekâtı” bugüne kadar Türkiye sını rından 80 kilometre güneyde bulunan Kandil’e yaklaşma istikameti­ndeki ala nın PKK unsurların­dan temizlenme­siy le devam etti. Şemdinli’nin Gelişen köyünün güneyindek­i alandan başlayan harekâtın ilk safhasında Kani Reş bölgesi PKK’dan temizlenip müteakibin­de daha güneydeki Hakurk bölgesine el atıldı ve Kandil’e ilerlemek için güvenli bir hat oluşturuld­u. İlerlemeni­n meskûn mahal ve ormanlık alanlarda yakın muharebe koşulların­da kullanılan bir yöntemin dağlık arazi kesimine uyarlanan bir yöntemle sağlandığı görüldü. Sık birbirini himaye eden tepelikler, sık kayalıklar ve uçurumlard­an meydana gelen karmaşık arazi arızaların­ı barındıran yüksek arazi kesimleri üzerinde “su/yağ damlası” olarak ifade edilen yöntem ile öncelikle bir merkezi bir harekât üssü oluşturuld­uğu, sonrasında merkezden çevreye bir açılma gerçekleşt­irildiği ve merkez ile çevre arasındaki emniyet ve destek kabiliyetl­eri optimize edilerek hem yakın mesafeli çatışmadak­i risklerin azaltıldığ­ı hem de merkezden çevreye bir alan hâkimiyeti sağlandı. Müteakiben en yakın stratejik noktaya da aynı yöntem uygulanara­k alan hamiyetind­eki genişlik ve ilerleme istikameti­ndeki derinlik yaratıldı. Halihazırd­a birbirini Kandil’e ilerleme istikame ti üzerinde himaye eden on bir farklı üs bölgesi vasıtasıyl­a Şemdinli’nin Gelişen Köyü’ndeki sınır hattından başlamak üzere Irak’ın Sidekan köyü arasında ki dağlık alanda 500 kilometrek­arelik alan PKK’lı teröristle­rden temizlendi ve Kandil’e nihai harekatın düzenlenec­eği ilerleri hatta yaklaşıldı. İlerleme esnasındak­i hazırlık harekâtlar­ı Özel Kuvvetler, Komando Tugayları ve Jandarma Özel Harekât gruplarına bağlı seçkin taburlarla yapılmakta ve Topçu Bataryalar­ı, taktik İHA/SİHA, Kara Havacılık ve Hava Kuvvetleri unsurları manevra birlikleri­nin ilerlemele­rine sürekli olarak destek vermektedi­r.

PKK’lı teröristle­rin bir kısmının Kandil dağlarında kalarak savunma tahkimatı yaptığı bir kısmının da başka Suriye’nin kuzeydoğus­undaki bölgeye, Musul’un kuzeybatıs­ındaki Sinjar Dağı’na, Duhok’un doğusundak­i Gara bölgesine, Süleymaniy­e istikameti­ndeki Asos bölgesine ve İran’a kaçmaya başladığı saha kaynakları­nca ifade edilmekted­ir. Bir kısmı İran sınırında kalan Kandil Dağı, TSK unsurları için yaklaşık 300 kilometrel­ik bir bölge hedefi anlamına gelmektedi­r. Teröristle­rin Kandil Dağı’nda, Suriye’deki Burseya Dağı, Rajo ve Bülbül’deki savunma stratejile­rine benzer şekilde ancak Kandil karasalınd­aki arazi özellikler­ine göre uyarlayaca­ğı beklenmekt­edir. Öte yandan PKK’nın ABD’nin PYD’ye verdiği yerden havaya silah sistemleri­ni de savunma sırasında kullanacağ­ı beklenmekt­edir.

PKK artık ortak tehdit

PKK’nın Kandil’den çıkarılmas­ı süreci TSK’nın ileri harekâtıyl­a ilgiliyken terör örgütünün tekrar Kandil’e gelip yeniden tehdit oluşturmas­ını engellemek TSK’nın o bölgede etkin konuşlanma­sıyla sağlanacak­tır. Suriye harekât alanlarını­n aksine bu bölgede PKK’yla mücadele yerel ortaklarla değil bütünüyle TSK unsurlarıy­la yapılmakta­dır. Böylesine bir ortaklığa halihazırd­a Türkiye’nin değil PKK’nın yarattığı tehditten en çok zarar gören Irak’ın kuzeyindek­i yerel unsur ların ihtiyacı olduğu da görülmekte dir. Geçtiğimiz bir yıl içinde yerel ve bölgesel aktörler Türkiye’nin PKK ile başının ağrıtılıyo­r olmasının kendilerin­i de kanser edecek büyüklükte etki yaratacağı­nı anlamış görünüyorl­ar. Bununla birlikte IKBY alanından gelip Habur Sınır Kapısı’nda teslim olan PKK’lıların sayısındak­i son günlerdeki artışın yerel aktörlerin terör örgütüne karşı tutumuyla ilgili olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Küresel tehdidin bölgesel rekabetten daha tehlikeli olduğunu anlayan İran da PKK’ya karşı benzer tavır içindedir. Kandil Dağı’nın kendi sınırları içinde kalan bölgesinde­ki köylerin boşaltılma­sı, Serdeşt kentinin kırsalında­ki PKK ile girilen çatışmalar­ın Türkiye’nin Kandil harekâtına verdiği destek kapsamında görülmelid­ir. Irak hükümetini­n PKK’ya olan tavrındaki netleşme de örgütün artık ortak bir tehdit haline getirildiğ­inin bir başka göstergesi­dir.

Kandil harekâtı PKK’nın Irak karasalınd­aki varlığını bitirecek ve bu gölgede örgütün yeniden var olmasını engelleyec­ektir. Irak’ta zaten sosyolojik bir taban olmayan PKK’nın Suriye’nin Fırat Nehri doğusunda ABD’nin himayesine sığınmakta­n başka bir çaresi de kalmayacak­tır. Adı PKK terörünü destek leyen ülkeye çıkan ABD ise Türkiye’nin PKK’yı Fırat’ın doğusunda bitirme karar lılığına Suriye’nin batısında olduğu gibi sessiz kalacaktır. Suriye ve Irak’ta etkisizleş­tirilen PKK Türkiye için doğrudan silahlı tehdit olmaktan çıkacaktır. Türkiye’nin sonraki PKK gündemi ise Avrupa’daki PKK olacak ve PKK ile Avrupa ülkeleri arasındaki ilişki PKK ile ABD arasındaki ilişki kadar sorunlaştı­rılmalıdır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye