Sabah

Geliyor

-

Cem Yılmaz kardeşimiz, kulakları çınlasın, çok zeki olduğundan “muhalif kimliğini” ustaca saklar... Hani, Orhan Gencebay’ın evli olduğunu kadın hayranları­ndan yıllarca saklaması gibi.

Cem bir tek kere açık vermişti. Yok, biletleri karaborsay­a düşen gösteriler­inden birinde değil tabii. Bunu asla yapmayacak kadar akıllıdır. Konuk olarak katıldığı bir televizyon programınd­a. Turgut Özakman’ın saçma

sapan bir kitabını övmüştü... “+arika bir kitap okudum, Atatürk geliyor, yeniden Samsun’a çıkıyor, üüff... Çok güzel...”

Biz onun zekâsıyla hiçbir zaman alay etmedik, o bizim zekâmızla alay ediyordu.

Kitabın adı: “19 Mayıs 1999... Atatürk Yeniden Samsun’da.” Aradan yirmi yıl geçti, Atatürk gelmedi. Kitap şimdi bile piyasada bulunuyor, hediyesi iki bin beş yüz değil yalnızca yirmi bir lira, merak eden alsın okusun. Yirmi yıllık olduğuna göre “1 8zay Yolu Macerası” filmi gibi “kadük” kaldı ama zarar yok.

Bu kitapta Atatürk gelip kendisinde­n sonra Türkiye’yi yönetenler­den hesap soruyormuş...

Efendim? Hayır, ben okumadım. “Atatürk’ü oynayacak oyuncunun içkisi, sigarası, kumarı, gece hayatı, kötü alışkanlık­ları olmayacak” demiş olan adamın kitabını okumam.

Şimdi bir kitap yazsam, kitapta Kanuni Sultan Süleyman gelse, “imparatorl­uğu niçin batırdınız” diye hesap sorsa, beni tefe koyarsınız, öyle değil mi?

Üstelik iki bin beş yüz liraya da satmam ama gene de alay edersiniz.

★★★

Bu memlekette “Atatürk’ün günün birinde yeniden gelmesini bekleyen” ahmak sayısı tahmininiz­den çok daha fazladır.

Üstelik bunlar “çağdaş” oldukların­ı, “bilimin üstünlüğün­ü kabul ettiklerin­i” falan iddia eden dıngıllard­ır.

Kimisi buna samimi olarak inanır, kimisi de mecaz yapar. Açıkça söyleyemed­ikleri, dile getiremedi­kleri özlemleri de çok bellidir: Bir Kemalist diktatör gelse!...

Hani şöyle Kenan Evren gibi... “Askersivil aydınlar” diye özetledikl­eri kesimden bir “asker aydın”...

Oysa halkımız, onun Türkiye’nin mutlak hâkimi olduğu yıllarda bile notunu şöyle vermişti:

-Kenan Evren kanserden ölmek üzereymiş, doktora demiş ki, “ne olur siroz yaz doktor”...

-Kenan Evren yeniden evlenmek istiyormuş ama adı Latife olan bir hanım arıyormuş!...

Fıkralarda­n “Zeki Mürenli” olanını yazmayalım. O zamanlar çok anlatılırd­ı.

★★★

Madem yeni bir Atatürk gelecek, sarışın bir kurda benzesin, mavi gözleri de çakmak çakmak olsun bari...

Ama bunun için önce bir dünya savaşına girip yenilmemiz, devletin yıkılması, ülkemizin önemli bir kısmının düşman işgali altına girmesi gerekmeyec­ek midir? Bunu mu istiyorsun­uz?

Durdukları yerde diktatörlü­ğe kaşınanlar­ı da 16 Temmuz sabahı televizyon­da izlemiştik:

Ağızları burunları dağılmış, dudakları kulakları patlamış, bir duvarın dibine ıhtırılmış­lardı...

Üstelik pembe ya da mavi renkli iç donlarıyla!

Hava çok sıcaktı, ondan herhalde. Gözaltında bunalmasın­lar diye.

 ??  ?? Engin ARDIÇ
Engin ARDIÇ

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye