KRAVAT: TAKMAK YA DA TAKMAMAK
Tarih boyunca birçok medeniyette yüksek statülü erkekler bir çeşit boyunbağı taktılar. Bazen boynu koruma görevini üstlenen bu bağ, erken zamanlarda boncuktan ve deniz kabuklarından yapılıyordu. Sonra fular benzeri aksesuarların devri başladı ve bunlar Çin, Hindistan, İran gibi bazı ülkelerin kıyafetlerinde şık ve yüksek yakalı bir ceketin üzerinde görüldü.
Kravatın atalarına ulaşmak için MÖ 247-220 yılları arasında hüküm süren Çin İmparatoru Qin Shi Huang’ın, Xian şehrindeki mezarı için yapılan 7500 adet Toprak Askerler iyi bir başlangıç noktası olabilir zira bu heykeller boyunbağının yüksek statü sembolü olarak kullanıldığını gösteren ilk delillerimiz sayılabilir.
Sonrasında, İmparator Trajan’ın Daçya’ya (günümüz Romanya’sı) yapılan seferleri kutlamak amacıyla MS 113’te Roma’da diktirdiği mermer sütun geliyor. O zamanlarda Roma kültüründe boynu kapatmanın erkekliğe yakışmadığı düşünülse de sütundaki 155 tasvir, askerlerin boyunbağını ya zorlu hava şartlarından korunmak için taktığını ya da bu bağların cesaret ve statü sembolü de olabileceğini düşündürüyor.
Bugün kullanılan uzun kravatın atası XVII. yüzyılda Otuz Yıl Savaşları’nda (1618-48) Fransızlarla birlikte savaşan Hırvat askerlerin taktığı boyunbağlarıydı. Bu şık boyunbağları Fransız sarayı tarafından beğenildikten ve kullanılmaya başlandıktan sonra, modası muslin, keten ve pahalı dantellerle yurt dışına da yayıldı. Düğüm atmak karmaşık bir iş ve ortam da rekabetli olduğu için, “bakımlı erkek” figürünün nihai örneklerinden Beau Brummell, Londra sosyetesinin gözlerini kamaştırdığından emin oluncaya dek bütün sabah uşağıyla birlikte boyunbağıyla uğraşırdı.
Nihayet XIX. yüzyılın ortalarında uzun kravatların ortaya çıkmasıyla boyunbağı modası yok oldu. Şık bir boyunbağı kadar güzel ve gösterişli olmasa da kravat, bakımı kolay olduğu için giyim kuşamıyla ilgilenmeye çok da zaman bulamayan şehirli işçiler tarafından kabul gördü. Bu sade ipek ve yün üçgenler günümüz kravatlarını andırsa da birbirine eş kare uçları vardı. Ağır işle uğraşan mavi yakalı işçiler değil, yalnızca beyaz yakalılar tarafından kullanılan bu kravatlar statü sembolü olarak da görülüyordu.
1926’da New Yorklu terzi Jesse Langsdorf’un erkek boyunbağlarını kökten değiştirmesiyle inanılmaz bir atılım yaşandı. Langsdorf, kumaşın yapısını esnekleştirdi, düğüm atılmasını kolaylaştırarak düz durmasını ve boynu rahatça sarmasını sağladı. Bunu da kuş, küçük uç ve büyük uç olmak üzere üç parça kumaş kullanarak ve çaprazlama, yani asıl verevden (kare kumaşı çözgü ve argaç üzerinden bir köşeden diğer köşeye kadar ya da 45 derecelik açıyla) keserek başardı.
Şık bir biçimde takılmış kravat, tokasına kadar uzandığı kemerin ne altına düşer ne de üstünde kalır. Günümüzde daha dar kravatları tercih eden yüksek moda camiasında, klasik 7,5-9 cm her zaman kabul görür. Çizgilerin yönünden de birçok sonuca varabiliriz. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in kravatı “Amerika’da üretilmiştir” derken, Başkan Trump’ın kravatının Avrupalı askerî birliklerin kravatlarında rastlanan “solda yüksek, sağda alçak” çizgi yönü başka bir yerde üretildiğini gösteriyor. ABD dışındaki ülkelerin liderlerine baktığımızda da kravatlarının Avrupa stilini izlediğini görüyoruz. Kravat Bağlamanın 85 Yolu adlı kitaplarında
fizikçi ikili Mao ve Fink “düğüm sekanslarının üçgen bir örgü üzerinde gelişigüzel dolaşmak gibi olduğunu” anlatıyor ama eminim siz bunu zaten biliyorsunuz!
Buraya kadar kravatın parlak zamanlarından bahsettik ama acı gerçeği görmezden gelemeyiz: Kravat satışları dünya genelinde düştü! Örneğin, Abd’deki istatistikler satışların 1995’te 1,3 milyon dolarla doruğa ulaştığını gösterirken 2002’de, rahat giyinme trendinin hayatımıza girmesiyle yüzde 10’luk bir düşüş yaşadı ve 2008’e gelindiğinde bu meblağ 677 milyon dolara kadar düşüyor. Tabii ki farklı ülkelerdeki resmî giyinme zorunluluğu değişiklik gösterebiliyor ama 90’lara kadar birçok mesleğin takılmasını zorunlu kıldığı kravat, artık genelde finans ve devlet işleri gibi geleneksel alanlarda takılıyor. Kaliforniya’da 90’larda Silikon Vadisi’nin teknoloji sihirbazları sayesinde ortaya çıkan “hem kadınların hem de erkeklerin rahat giyinmesi akımı” zamanla IKEA, Apple, Google ve Amazon dâhil birçok medya, reklam ve bilişim şirketinde kabul gördü. “Kreatif sektörlere hitap etmeyi” amaçlayan International Soho House, mekânlarında kravat takılmamasını rica ediyor. Obama’nın başkanlığı sırasında Oval Ofis de kravat zorunluluğunu kaldırdı. 2017’de, resmiyetin son kalelerinden Wall Street bankası J.P. Morgan Chase kıyafet kodunu değiştirdi ve yalnızca müşterilerle yapılan görüşmelerde kravat takmayı şart koşmaya başladı. Moda dünyasının gözde markası Balenciaga’nın CEO’SU Cedric Charbit’i bir toplantıda Kering marka kapüşonlu ve Balenciaga’nın çok satan üç
But this doesn’t mean that the final nail has been put in the coffin quite yet. Dressing casually resembles walking in a minefield if you’re in a community that abides by accepted rules. Though modernizers retort that an uncomfortable length of fabric knotted around the neck cannot add gravitas, in 2017, traditionalists in the U.K. parliament took offence at a member who discarded his tie.
Dress-down has famously been taken to extremes by Facebook CEO Mark Zuckerberg who routinely sports a grey T-shirt and jeans to eliminate time wasted on “silly or frivolous things.” But in 2009, as the recession hit, he wore a tie “a symbol of how serious and important a year this was and I wore it every day to show this.” And we should note that both he and Apple CEO Tim Cook wear suits and ties at events which they consider of high importance, such as meeting Xi Jinping, president of China. Meanwhile, when President Obama visited Facebook HQ in 2011 he was surprised and exclaimed ‘I’m the guy that got Mark into a tie!’ As I write, the use of the language of clothes is again in evidence with Mark Zuckerberg choosing not just an immaculate dark suit but also a perfectly fitting collar and smart blue silk tie, when testifying before the American Senate.
“Let’s face it, the tie is dead!” opined the New York Post in
2016 and recently the UK Times suggested statement socks as sported by Canadian Premier Justin Trudeau could replace the tie as a new “attention-seeking accessory.” Well, socks can add flair, but they don’t draw attention to the face, our communication zone nor do they give that symbolic neck protection. So, can they be a worthy substitute for a fabulous tie in a flattering color?
I don’t think so. Long live the tie!