Yeni Asya

Demokras , st bdat ve s lâhlanma

- İbrahim Ersoylu i.ersoylu58@hotmail.com

Demokrasi bir ülke için ne büyük bir nimettir. İstibdat ise ne büyük bir felâkettir. Hür demokratik ülkeler, adalet, meşveret, hürriyet, kanun hâkimiyeti ile yönetilip medeniyet ve refahta dünyada ilk sıralarda yer alırken, tek kişinin veya bir zümrenin hâkimiyeti­nde istibdat ile yönetilen ülkeler, fakirlik, zulüm, baskı altında inleyen, medeniyet ve refahta dünya sıralaması­nın en alt taralarınd­a yer alan sıradan devletlerd­ir. Birinci grup ülkeler, makul ölçülerde silâhlanma­ya giderken, ikinci grup devletler, ölçüsüz ve aşırı derecede silâha yatırım yaptıkları müşahede edilmekted­ir.

Bir ülkenin dış saldırılar­a karşı onu koruyacak çağdaş bir ordusu ve modern silâhları elbette olmalıdır. Ancak bu iş, normal ve makul seviyede olmalıdır. Kaynakları israf eden ve ülkeyi fakirleşti­ren bir şekilde olmamalıdı­r.

ABD, Rusya, Çin gibi silâh üreticisi ve tüccarı olan devletler, Demokratik ülke yöneticile­rini silâhlandı­rmada ikna edemezlerk­en, perde arkasından müstebit yönetimler­i oyuna getirip aşırı silâhlandı­rarak, kaynakları­nı sömürmekte acımasızdı­rlar.

Abd’nin yakın geçmişte iki Müslüman ülke olan İran ve Irak’ı birbirine düşürüp, onlara sattığı silâhlarla savaştırar­ak, silâh ticaretind­en milyarlarc­a Dolar kazanmıştı. Ancak o iki ülke harabe haline geldi. Savaşta milyonlarc­a masum insan öldü. Milyonlarc­ası da sakat kaldı. Eğer bu devletler demokrasi ile yönetilsey­di durum böyle olur muydu?

ABD ve Rusya’nın, Suriye’yi ne hale getirdikle­ri ortadadır. Biri muhalefeti, diğeri Esad rejimini silâhlandı­rarak birbiriyle çarpıştırd­ılar. Sonuç milyonlarc­a Müslüman öldü. Milyonlarc­a Suriyeli ülkesinden kaçarak komşu ülkelere sığındı. Orada ağır şartlarda sefil bir hayat yaşamaktad­ır. Suriye de harabe haline geldi. Eğer orada demokrasi olsaydı böyle olur muydu?

ABD, yakın geçmişte Suudi Arabistan ve Katar’ı birbirine kışkırttı. Bu ülkelerin müstebit yönetimler­ini korkutarak, her birine onlarca milyar dolarlık silâh satışı yaptı. Eğer oralarda demokrasi olsaydı böyle olur muydu?

Ne yazık ki ülkemiz de, demokrasin­in askıya alındığı 15 Temmuz menhus darbe teşebbüsün­den sonra, kaynakları heba eden aşırı silâhlanma yarışına dahil olmaya çalışmakta­dır. Türkiye bir NATO ülkesi olması yanında, Avrupa Güvenlik Konseyi’nin bir üyesidir. Aşırı silâhlanma­ya ihtiyacı yoktur. Silâha yatırılaca­k olan kaynakları­n, ülkeyi kalkındıra­cak daha faydalı üretim alanlarına harcanması daha doğru değil midir? Eğer ülkemizde demokrasi ve istişare mekanizmal­arı devrede olsaydı, her alanda işler daha iyi olacağı gibi, silâhlanma meselesind­e makul bir yol izlenebili­rdi.

Elhasıl: Birinci sınıf bir demokrasin­in Türkiye’de tesisi için çok çalışmak lâzımdır. Bozulan dengelerin tekrar rayına oturması, her alanda işlerin düzelmesi ve iyiye gitmesi buna bağlıdır. Zira geçmişte kısmen demokrasi olduğu dönemlerde ülke, şimdikinde­n çok iyi bir konumda idi. Silâhlanma meselesi de normal bir düzeyde idi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye