Yeni Asya çok önemli bir vazife görüyor
Burdur MERKEZDE GAZETEMİZİ ABONELERE dağıtan MUSTAFA KALKAN, “YENİ ASYA, RİSALE-İ nur’un MEDYADAKİ DİLİ OLMASı SEBEBİYLE çok ÖNEMLİ ve DEĞERLİ BİR VAZİFE İFA Edİyor” dedİ.
Burdur merkezde gazetemizi abonelere dağıtan Mustafa Kalkan, “Yeni Asya Risale-i nur’un medyadaki dili olması sebebiyle çok önemli ve değerli bir vazife ifa ediyor” dedi.
İlk Kapısı’nın yazıldığı Burdur’da 1991’den bu yana Yeni Asya okuyucusu ve aktif olarak Risale-i Nur derslerine katılan Nur Kahramanı kardeşimiz Mustafa Kalkan, erken yaşta emekli olduktan sonra kendisini Risale-i Nur hizmetine adamış, 4 yılı aşkın bir süredir Burdur Merkezde gönüllü olarak gazetemizi abonelere dağıtmaktadır. Koronavirüsün kol gezdiği günümüzde tedbirini alarak aksatmadan gazete ve dergilerimizin dağıtımına devam ediyor. Sosyal Medya başta olmak üzere değişik ortamlarda Risale-i Nurlar ve gazetemizin yayınlarının kamuoyuna duyurulması konusunda da duyarlılık gösteren kardeşimiz emekli olması sebebiyle daha rahat hizmet ettiğini ifade ediyor.
* Doğup büyüdüğünüz mahali anlatır mısınız?
1973 Burdur merkez doğumluyum. Çocukluğum ve gençliğim Üstad Bediüzzaman’ın Burdur’da ikamet ettiği Hacı Abdullah Camii’ne komşu olarak geçti. Halk ağzıyla Deli Baba gerçek adı Değirmenler Mahallesi…
* Risale-i Nurlar’la nasıl tanıştınız?
1985’te Burdur Lisesi’nde okurken Fen Bilgisi Öğretmenimiz Mehmet İnceoğlu Risale-i Nurlar’dan ve Fen Bilgisi kitaplarından birlikte ders yapardı. İlk orda tanıdım. İlk kitabım Haşir Risalesi’dir. Hediye olarak almıştım.
* Peki gazetemizle ne zaman tanıştınız, abone oldunuz?
1990 yılında esnalığa başladım. O yıllarda Necati isimli abimiz bisikletle gazetemizi dağıtır bizim dükkâna da bırakırdı, aboneydik yani. 1991 yılında gazetemizin Üstadın hayatını anlatan 3 kasetlik set verdiğini hatırlıyorum. O ses kayıtlarını hâlâ bilgisayarımda tutuyorum.
* Risale-i Nur okumaya düzenli olarak ne zaman başladınız?
Gazeteye abone olmamıza ve Risaleleri tanımama rağmen Risale-i Nur sohbetlerine 2 yıl kadar katılmadım. 1992 yılında gördüğüm bir rüyayı rahmetli Hafız Mehmet Şambayatlı’ya anlatmıştım. Sohbet esnasında “Sen Risale-i Nur Talebesisin. Risale oku” demesi üzerine “Gençlik Rehberi” ile düzenli okumalara ve birkaç ay içinde de derslere katılmaya başladım. O gün bugün derslere ve elden geldiğince okumaya devam ediyorum.
* Gazetemizi kaç yıldır dağıtıyorsunuz?
2016 yılı Mart ayında gazetemiz ve birçok gazeteyi dağıtan ajans kapatılınca okuyucularımızın aldığı aldığı kararla, bir de emekli olunca gazetemizi Mart 2016’dan beri abonelerimize dağıtmaktayım.
* Gazetemiz hakkındaki düşüncelerinizi kısaca öğrenebilir miyiz?
Günlük haberler bir tarafa, Risale-i Nur’un medyadaki dili olması sebebiyle çok önemli ve değerli bir vazifeyi ifa ettiğini düşünüyorum. Ayrıca gazetemizin elimize ulaşmasına vesile olan alanında mütehassıs ve değerli yazarlarımıza, Yönetim Kurulu’ndaki abilerimize ve bütün çalışanlara teşekkür ediyorum.