HUBBLE SABİTİ HAKKINDA YANILDIK MI?
Uzaklardaki parlak gök cisimlerinden gelen ışığın nasıl büküldüğüne bakan araştırmacılar, evrenin genişleme hızını hesaplamak için kullanılan metotların sonuçları arasındaki tutarsızlıktan rahatsız. California Üniversitesinden kozmolog Geoff Chih-Fan Chen, “yapılan her ölçüm, kozmoloji dünyasında bir kriz olduğuna işaret ediyor” diyor. En büyük tartışma konusu Hubble Sabiti olarak bilinen bir sayı. Bu sabit, ilk defa yaklaşık 100 yıl önce, evrendeki her galaksinin, Dünya’ya olan uzaklığına orantılı bir hızda Dünya’dan uzaklaştığını fark eden Amerikalı astronom Edwin Hubble tarafından ortaya atılmıştı. Buradan, Dünya’nın evrenin merkezinde olduğu sonucu çıkmasın. Aslında bu keşif, bilim insanlarına evrenin genişlemekte olduğunu ve iki nesne arasındaki uzaklık ile birbirlerinden uzaklaşma hızı arasında bir orantı olduğunu söylüyor. Hubble Sabiti işte bu hız-uzaklık bağıntısının hesaplanması için kullanılıyor. Problem, son yıllarda farklı ekiplerin bu sabitin değeri hakkında görüş ayrılıklarına sahip olması. Büyük Patlama zamanından kalan ve evrenin bebeklik döneminin fotoğrafını çekmemize imkân veren Kozmik Mikrodalga Arka Plan Işıması (Cosmic Microwave background - CMB) ile yapılan ölçümler, Hubble Sabiti’nin milyon ışık yılı başına saatte 74.350 kilometre olduğunu gösteriyor.
Ancak, Sefeid değişkenler olarak adlandırılan yıldızlara bakarak gözlem yapan farklı bir grup astronom, Hubble Sabiti’ni milyon ışık yılı başına saatte 81.110 kilometre olarak hesaplıyorlar. Aradaki fark küçük gibi görünse de farklı değerlerin kesiştiği bir nokta yok ve iki taraf da metodolojisinde bir hata olduğunu kabul etmeye yanaşmıyor.
cosmological monitoring of gravitational Lenses (COSMOGRAIL) Wellspring (HOLICOW) çalışma grubunun HO mercekler kullanarak yaptığı yeni bir ölçüm, Hubble Sabiti’ni tamamen yeni bir yöntemle hesaplamayı hedefliyor. Bu ölçüm, evrendeki büyük nesnelerin uzay-zamanın dokusunu büktüğü ve bunun sonucunda yanlarından geçen ışığı saptırdığı temeline dayanıyor. Güçlerini kara deliklerden alan süper parlak gök cisimleri kuasarlar bazen ön plandaki galaksilerin arkasında yer alabiliyor ve onlardan gelen ışık bu bükme süreciyle sapabiliyor. Buna kütle çekimsel merceklenme adı veriliyor. HOLICOW ekibi Hubble Uzay Teleskobu’nu kullanarak Dünya’dan 3 ila 6,5 milyar
Evren hızla genişliyor ancak astronomlar ne kadar hızlı genişlediği konusunda fikir birliğine varmış değil. ışık yılı uzaktaki altı kuasardan gelen ışığı inceledi. Kuasarların kara delikleri maddeleri yutarken, ışıkları titriyor. Arada olan ve kütle çekimsel merceklenmeye neden olan galaksi her kuasardan gelen ışığı saptırıyor, bu yüzden de kuasarın ışığı öndeki galaksinin neresinden geçtiğine bağlı olarak Dünya’ya farklı zamanlarda varıyor. Chen, aradaki zaman farkının evrenin genişleme hızını hesaplamak için kullanıldığını söylüyor.
HOLICOW, Hubble Sabiti’ni milyon ışık yılı başına saatte 81.000 kilometre olarak hesapladı. Bu değer, Sefeid değişkenler kullanılarak yapılan hesaplamaya oldukça yakın, ancak CMB ile yapılan hesaplamaya çok uzak. Chen, “aldığımız sonuçlar gerilimi daha da büyüttü” diyor. Bu arada, geçtiğimiz yıl yapılan bağımsız bir başka ölçümde çıkan değer, Hubble Sabiti’ni iki tarafın ortasında bir yere koyuyor. Bu hesaplamada Hubble Sabiti milyon ışık yılı başına saatte 76.122 kilometre çıkmıştı.
Chen, farklı metotlarla yapılan hesaplamaların farklı sonuçlar vermesinin, aslında evren modelimizde bir şeylerin hatalı olduğuna işaret ediyor olabileceğini söylüyor. Fizik dünyasında bu fikri destekleyen bilim insanlarının sayısı giderek artıyor, zira bağımsız olarak yapılan ölçümler birbirini tutmuyor.
Son araştırmalar, evrenin genişleme hızı hakkındaki tartışmaları
alevlendirdi.
Adam Mann