Taçküre kütle atımı Uluslararası Uzay İstasyonu’nu nasıl etkileyebilir?
Günümüzde Güneş’i ve yerel uzay bölgesini gözlem altında tutan bir dizi uydumuz var. Bu yüzden, bir Taçküre kütle atımı gerçekleştiğinde hem Dünya hem de Uluslararası Uzay İstasyonu’nu koruyacak önlemleri alabiliyoruz. Bazen taçküre kütle atımları, yüksek enerjili proton ve diğer parçacıkların Güneş’ten püskürtülmesi gibi “Güneş parçacık olaylarına” neden olabiliyor. Enerjili parçacık radyasyonu, elektronik cihazların bozulmasına yol açabiliyor. Bu nedenle, bir Taçküre kütle atımı sırasında Uluslararası Uzay İstasyonu’nun elektronik cihazları susturularak, bilgisayarların hatalı veri işleme olasılığı engelleniyor. Şansımız var ki, bu uzay aracının üzerindeki elektronik devreler parçacık radyasyonuna karşı dayanıklı şekilde üretilmiş durumda. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun silikon hücreli Güneş panelleri camla kaplı ve hasar görmüyorlar. İstasyondaki astronotların maruz kaldığı zararlı radyasyonun çoğu yüksek enerjili fakat daha az yoğunluktaki galaktik kozmik ışınlardan ve Van Allen kuşağına yakalanan parçacıklardan geliyor. Büyük bir Güneş olayı meydana geldiğinde, astronotlar bu yüksek enerjili protonlardan gelen zararlı radyasyona birkaç gün boyunca belirgin miktarda maruz kalıyorlar.
Çok yüksek yoğunluklu bir Taçküre kütle atımının bir yan etkisi daha var. Bu olay sırasında ortaya çıkan X-ışınları Dünya’nın atmosferini genişletecek kadar enerji ile yükleyebiliyor.
Bu da 600 kilometre irtifanın altında çalışan uyduların çekilimini artırıyor. Uluslararası Uzay İstasyonu yaklaşık 400 kilometre irtifada yer alıyor. Yörüngesini düzeltmek için, periyodik olarak ateşlediği roketlerini kullanıyor. Böyle bir durumda ise, ekstra güç harcamak zorunda kalabiliyor.