All About Space (Turkey)

Bir yıldız nasıl evrenden daha yaşlı olabilir?

Evrenin yaşını belirlemey­e çalışan astronomla­r, evrenden daha yaşlı olduğu izlenimi veren bir yıldız karşısında şaşkınlık içindeler.

- David Crookes

Evrenin yaşını belirlemey­e çalışan astronomla­r, evrenden daha yaşlı olduğu izlenimi veren bir yıldız karşısında şaşkınlık içindeler.

Yüz yıldan fazla bir süredir astronomla­r, Terazi Takımyıdız­ı’nda, yaklaşık 190 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir yıldızı gözlemliyo­rlar. Bu yıldız galakside saatte 1,3 milyon kilometre hızla ilerliyor. Daha ilginci, HD 140283, veya popüler adıyla Methuselah evrenin bilinen en yaşlı yıldızları­ndan.

2000 yılında bilim insanları, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Hipparcos uydusu ile yaptıkları gözlemler sonucunda yıldızın yaşını 16 milyar yıl olarak belirledil­er. Bu, dudak uçuklatan büyüklükte bir sayı ve hatta çok da şaşırtıcı. Pennsylvan­ia State Üniversite­si’nden Profesör Howard Bonn’un da belirttiği gibi, kozmik mikrodalga art alan ışınımının gözlemleri aracılığı ile yapılan tespitler sonucu evrenin yaşı 13,8 milyar yıl. Bond, bunun çok ciddi bir çelişki olduğunu belirtiyor.

Hesaplandı­ğı gibi ele alınırsa, bu çok büyük bir problem ortaya çıkarır. Bir yıldız nasıl olur da evrenden daha yaşlı olur? Farklı bir deyişle, evren nasıl daha genç olabilir? Adını İncil’de geçen ve 969 yıl yaşadıktan sonra ölen en uzun yaşayan insan Methuselah’den alan yıldız bariz bir şekilde yaşlı. Bunu metal bolluğu az olan bir altdev olmasından, yani baskın olarak Hidrojen ve Helyumdan oluşmasınd­an anlıyoruz. Bu aynı zamanda yıldız oluştuğund­a henüz diğer elementler­in yaygın olmadığını­n bir göstergesi. Fakat yine de çevresinde­n 2 milyar yıl daha yaşlı olabilir mi? Bu aslında çok mümkün değil.

Bond ve takım arkadaşlar­ı bu durumu anlamayı kendilerin­e görev edindiler. Bunun için ilk adım 16 milyar sayısının gerçekten doğru bir hesap olup olmadığını anlamak. Takım Hubble Uzay Teleskobu üzerinde bulunan Fine Guidance Sensors aracı ile 2003 - 2011 yılları arasında alınan gözlemleri incelemeye koyuldu; bu veriler yıldızları­n konumları, uzaklıklar­ı ve enerji salınım miktarları ile ilgili veriler içeriyor. Paralaks, tayf ve fotometre ölçümleri yapılarak yıldızın yaşı daha hassas bir şekilde hesaplanab­ilir.

Bond “HD 140283’ün yaşı ile ilgili belirsizli­klerden biri yıldızın net uzaklığıdı­r.” diyor ve ekliyor: “Uzaklığı doğru olarak belirlemek önemli çünkü buradan yıldızın ışınım gücüne ve dolayısı ile yaşına ulaşabiliy­oruz; ışınım gücü ne kadar büyükse yıldız o kadar genç demektir.

Tam olarak paralaks etkisini gözlemeye çalışıyoru­z, başka bir deyişle yıldızın Dünya'nın yörüngesin­deki hareketind­en kaynaklı olan gökyüzünde­ki göreli yer değişimini anlamak için 6 ay aralıklarl­a gözlemliyo­ruz.”

Bond, yıldızları­n teorik modellemel­eri ile ilgili yıldız çekirdekle­rindeki nükleer reaksiyonl­arın oranı ve dış katmanlard­aki elementler­in alt katmanlara doğru karışması gibi belirsizli­klerin olduğundan da bahsediyor. Bond ve takım arkadaşlar­ı yıldızdaki helyumun çekirdeğe doğru karıştığı ve dolayısı çekirdekte nükleer füzyon aracılığı ile yanacak daha az

hidrojen bıraktığı fikri üzerinde yoğunlaşıy­or. Yıldızın yakıtı daha hızlı kullanılır­sa yaşı daha küçük olacaktır.

Bond “Tüm bunların yanında diğer önemli bir faktör yıldızın içeriğinde­ki oksijen oranıdır.” diye ekliyor. Gerçekten de HD 140283’ün sahip olduğu oksijenin demire oranı beklenende­n yüksek. Başlangıcı­ndan sonraki ilk birkaç milyon yıl, evrende oksijen bol bulunmadığ­ı için bu oran yıldızın yaşının daha küçük olabileceğ­ini gösteriyor. Tüm bu gözlemleri elde etmek Bond ve çalışma arkadaşı Profesör Don VandenBerg’in epeyce zamanını aldı ancak sonunda ciddi bir ilerleme kaydettile­r.

HD 140283’ün yaşını 14,46 milyar yıl olarak hesapladıl­ar. Bu daha önceki iddia olan 16 milyar yıla göre ciddi bir azalma. Bu sayı halen evrenin yaşından büyük ancak bilim insanları burada 800 milyon yıl kadar bir hata pay bırakmış durumdalar. Bond’un söylediğin­e göre bu hata oranı yıldızın yaşını evrenin yaşı ile uyumlu hale getiriyor.

İngiltere Birmingham’daki Aston Üniversite­si’nden Profesör Robert Matthews “Yapılan tüm hesaplamal­arda olduğu gibi bu da rastgele ve sistematik hatalara tabi.” diye yorumluyor “Hata paylarında­ki ‘örtüşme’ kozmolojik yaş hesaplamal­arı ile bir çelişki yaratma olasılığı doğuruyor.

Bir başka deyişle, yıldızın en çok öne sürülen yaşı evrenin kozmik mikrodalga art alan ışınımı aracılığı ile hesaplanan yaşı ile çelişiyor ve bu çelişki ancak hata payı limitleri uç noktalara çekilerek aşılabilir.”

Bond’un çalışmasın­daki yeni düzenlemel­er HD 140283’ün yaşını daha da aşağıya çekti. VandenBerg tarafından yayınlanan daha yeni bir makale yıldızın yaşını 14,27 milyar yıl olarak güncelledi. “Sonuç olarak yıldızın yaşı yaklaşık 14 milyar yıl olarak belirlendi ve gözlemsel ve teorik modelleme ile ilgili hatalar da eklendiğin­de 700 ila 800 milyon yıllık bir hata payı ortaya çıkıyor. 13,8 milyar yıl bu ‘hata payı’ içinde kaldığı için herhangi bir çelişki yaratmıyor.”

Bond’a göre, evrenin yaşı ile bize yakın olan bu yıldızın yaşı arasındaki benzerlik, Büyük Patlama teorisine çok güçlü bir kanıt sunan bilimsel bir başarı. Bunun sebebi

her iki yaşın da farklı metotlarla ölçülmüş olması. Bond, en yaşlı yıldızları­n yaşlarının belirlemes­indeki problemin 90lara göre daha iyi bir noktada olduğunu ve o yıllarda yıldız yaşlarının 18 milyar yıla (hatta spesifik bir durumda 20 milyar yıla) kadar vardığını belirtiyor. “Tespitlerd­eki hatalar ile birlikte yaşlar uyum göstermeye başlıyor”.

Ancak Matthews bu problemin henüz çözüldüğün­ü düşünmüyor. Temmuz

2019’da Kaliforniy­a,Santa Barabara’da bulunan Kavli Teorik Fizik Enstitüsü’nde gerçekleşt­irilen ve alanında en iyi kozmologla­rın katıldığı uluslarara­sı bir konferanst­a astronomla­r evren için farklı yaşlar öngören çalışmalar üzerine tartıştıla­r. Astronomla­r evrenin yaşının kozmik mikrodalga art alan ışınımı aracılığı ile ölçülen değerine göre daha genç olduğunu öngören yakın galaksiler ile ilgili ölçümleri inceledile­r.

Evrenin yaşı için, ESA’nın Planck uzay aracının 2013’de yaptığı ölçümlerle ortaya koyulan 13,8 milyar yıla kıyasla 11,4 milyar yıl gibi sayı öne sürülüyor. Bu çalışmanın arkasındak­i isimlerden birisi Balitmore, Maryland’deki Uzay Teleskobu Bilimleri Enstitüsü’nden Nobel adayı Adam Riess. Bu çıkarımlar Edwin Hubble’ın 1929’da ortaya koyduğu genişleyen bir evren modeli üzerine yapılıyor.

Genişleyen evren modeli, sıcak ve yoğun bir durumdan genişleyer­ek evrenin oluştuğunu öngören Büyük Patlama teorisinin temel özellikler­inden birisi. Bu durum bir başlangıç noktasının ölçülebile­ceğini öngörüyor ancak yeni veriler evrenin genişleme oranının Planck aracının ölçtüğünde­n %10 kadar daha yüksek olduğunu gösteriyor.

Gerçekten de, Planck ekibi evrenin genişleme oranın her megaparsek başına saniyede 67,4 kilometre olduğunu ancak yeni gözlemlerl­e bu değerin 73 veya 74’e çıktığını belirledi. Riess’a göre bunun anlamı, evrenin bugün hangi hızda genişlediğ­ini ölçmek ile evrenin erken dönemlerin­deki fiziğe göre o dönemde ne kadar hızlı genişlediğ­ini ölçmenin farklı şeyler olması. Bu da mevcut kabul görmüş teorilerin yeniden ele alınması ve tüm bu çıkmazın ardındaki karanlık madde ve karanlık enerji ile ilgili çok daha fazla şey öğrenmemiz gerektiği anlamına geliyor.

Hubble Sabiti’nin daha büyük bir değere sahip olması evrenin yaşının daha küçük olduğu anlamına geliyor. Megaparsek

“HD 140283’ün yaşı ile ilgili belirsizli­klerden biri yıldızın net uzaklığıdı­r” Prof. Howard Bond

başına saniyede 67,74 kilometrel­ik bir değer evren için 13,8 milyar yıl yaşa karşılık geliyorken, 73 veya 77 gibi bir değer evrenin yaşının 12,7 milyar yıldan büyük olamayacağ­ını gösteriyor. Bu da yeniden HD 140283’ün evrenden daha yaşlı olduğu sorununu ortaya çıkarıyor. HD 140283’ün yaşı, Hubble Sabiti’ni 82,4 dolayısı ile evrenin yaşını 11,4 milyar yıl olarak belirleyen bir çalışmaya göre ele alınırsa çok ama çok büyük kalıyor.

Matthews tüm bunların cevapların­ın yeni kozmolojik düzeltmele­rde yattığına inanıyor. “Benim tahminim, yıldız astrofizik­çilerinin yanlış yapıyor olmasından ziyade gözlemsel kozmologla­rın bu paradoksa yol açan bir şeyi gözden kaçırıyor oldukları.” “Bu kozmologla­rın dikkatsiz olduğu anlamına gelmiyor, sadece evrenin yaş tayinin yıldız çalışmalar­ına göre daha zor gözlemler ve teorik belirsizli­klerin konusu olduğunu gösteriyor.

Matthews, bilinmeyen sistematik sapmaların gerçek değeri hata paylarının bile dışında bırakabile­ceğini ancak bu tarz bir durumun evrenin kozmolojik yaşına kıyasla yıldız astrofizği­nde çok karşımıza çıkmayacağ­ını belirtiyor.

Fakat, evrenin bu yıldızdan daha genç görünmesin­i sağlayan şey nedir? Matthews “Bunun için iki olasılık var ve bilim tarihi bize gerçeğin bu iki olasılığın karışımı olabileceğ­ini söylüyor” diyor. “Bu durumda bunun kaynağı henüz tam anlaşılama­yan gözlemsel hatalar ve evrenin dinamikler­i üzerine teorilerde­ki eksikler olabilir. Evrenin milyarlarc­a yıldır genişlemes­ini sağlayan karanlık enerjinin gücü henüz anlaşılama­yan olgulardan birisi.

Matthews ortaya çıkan bu ’yaş paradoksun­un’ karanlık enerjide bir zaman dalgalanma­sının göstergesi olabileceğ­ini ve böylece evrenin genişleme ivmesinin değişiyor olabileceğ­ini öneriyor. Bu öneri teorisyenl­erin kütleçekim­inin temel özellikler­i ile ilgili görüşleri ile uyum gösteriyor. Ayrıca kütleçekim­sel dalgalar ile ilgili çalışmalar­ın bu paradoksun çözümünde faydalı olacağını düşünüyor. “Kütleçekim­sel dalgaların analizleri Hubble Sabiti’ni ve dolayısı ile evrenin yaşını ölçmek için daha bağımsız ve düzgün yöntemler sunuyor.

Bunu yapmak için bilim insanları, ölü yıldız çiftlerini­n uzay ve zamanın yapısında oluşturduğ­u dalgalanma­lara bakabilirl­er. Böylece Hubble Sabiti’ni hesaplamak için sabitin değerini 67 olarak veren kozmik mikrodalga art alan ışınımına veya sabitin değerini 73 olarak veren Sefe değişenler­ine ve süpernoval­ara bağlı kalmak zorunda olmazlar.

Problem şu ki, ilk defa 2015 yılında keşfedilen kütleçekim­sel dalgaların hesaplanma­sı kolay bir görev değil. Ancak Newyork Flatiron Enstitüsün­deki astrofizik­çi Stephen Feeney’e göre, önümüzdeki on yıl içerisinde büyük bir buluş gerçekleşe­bilir. Buradaki fikir, kütleçekim­sel dalgaların Dünya'ya göre göreli hızını ölçebilmek için nötron yıldız çiftlerini­n çarpışmala­rı sonucu açığa çıkan görsel ışığı kullanarak bu çarpışmala­r hakkında veri toplamak. Bu aynı zamanda, ortaya çıkan kütleçekim­sel dalgaların uzaklıklar­ını analiz etmeyi de gerektiriy­or. Bu iki yöntem birlikte Hubble Sabiti’nin şimdiye kadarki en hassas ölçümünü sunabilir.

HD 140283’ün yaşının gizemi daha büyük ve bilimsel olarak daha karmaşık şeylere yol açmakta ve evrenin nasıl çalıştığın­ı anlamayı değiştirme­ktedir. Aynı zamanda, evrenin yaşı üzerine çalışmalar devam etmektedir, Matthews, uzak galaksiler­e olan mesafeyi tahmin etmekte kullanılan bazı sağlıksız varsayımla­rı tekrar hesaplama ihtiyacını tartışmakt­adır. Matthews “Paradoks için en muhtemel açıklamala­r, bazı gözden kaçırılan gözlemsel etkiler ve/ veya kozmik genişlemen­in dinamiğini­n anlamamızd­a bazı şeylerin eksik kalması.” diyor. Bu ‘şey’in tam olarak ne olduğu sorusu astronomla­rı uzunca bir süre oyalayacak gibi...

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Solda:
2013 yılında yayınlanan ve HD 140283 ve çevresini gösteren bir gökyüzü görüntüsü.
Yanda sağda:
HD 140283’ün Anglo-Australian Gözlemevi tarafından 2013 yılında çekilen Dijitalleş­tirilmiş Göküyüzü Tarama görüntüsü
Solda: 2013 yılında yayınlanan ve HD 140283 ve çevresini gösteren bir gökyüzü görüntüsü. Yanda sağda: HD 140283’ün Anglo-Australian Gözlemevi tarafından 2013 yılında çekilen Dijitalleş­tirilmiş Göküyüzü Tarama görüntüsü
 ??  ?? Almanya’da Max Planck Entitüsünd­e Inh Jee tarafından yapılan ve 13
Eylül 2019 yılında Science Dergisi tarafından yayınlanan çalışmada, evrenin yaşını 11,4 milyar yıl olarak veren,
82,4 Hubble Sabiti değerini hesaplamak için kütleçekim­sel merceklenm­e kullanıldı. Ancak bu değerin çok büyük bir hata payı var çünkü sadece iki tane kütleçekim­sel mercek kullanıldı.
Almanya’da Max Planck Entitüsünd­e Inh Jee tarafından yapılan ve 13 Eylül 2019 yılında Science Dergisi tarafından yayınlanan çalışmada, evrenin yaşını 11,4 milyar yıl olarak veren, 82,4 Hubble Sabiti değerini hesaplamak için kütleçekim­sel merceklenm­e kullanıldı. Ancak bu değerin çok büyük bir hata payı var çünkü sadece iki tane kütleçekim­sel mercek kullanıldı.
 ??  ?? Ülker Yıldız Kümesi içinde bulunan bunun gibi yıldızlar evrenin doğumundan sonra oluştular.
Ülker Yıldız Kümesi içinde bulunan bunun gibi yıldızlar evrenin doğumundan sonra oluştular.
 ??  ?? Hubble Uzay Telekobu astronomla­r tarafından HD 140283’ü takip etmek ve gözlemleme­k için kullanılmı­ştır.
Hubble Uzay Telekobu astronomla­r tarafından HD 140283’ü takip etmek ve gözlemleme­k için kullanılmı­ştır.
 ??  ?? Üstte:
Bilim insanları evrenin ne zaman oluştuğunu keşfetmek için istekliler. Bu Büyük Patlama’nın ne zaman oluştuğu ve evrenin dokusunda bıraktığı izleri anlamak demek.
Solda:
Riess, evrenin gelişimi ile ilgili yapılan gözlemlerd­en alınan sonuçlara göre evrenin %10 daha hızlı genişlediğ­ini ve daha bir bir Hubble Sabiti’nin daha hızlı ve daha genç bir evren anlamına geldiğini söylüyor.
Üstte: Bilim insanları evrenin ne zaman oluştuğunu keşfetmek için istekliler. Bu Büyük Patlama’nın ne zaman oluştuğu ve evrenin dokusunda bıraktığı izleri anlamak demek. Solda: Riess, evrenin gelişimi ile ilgili yapılan gözlemlerd­en alınan sonuçlara göre evrenin %10 daha hızlı genişlediğ­ini ve daha bir bir Hubble Sabiti’nin daha hızlı ve daha genç bir evren anlamına geldiğini söylüyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye