Nancy Grace Roman uzay teleskobu
NASA’nın ilk astronomi şefi olan Dr. Roman uzayı inceleme yöntemlerimizde bir devrim gerçekleştirdi.
NASA’nın ilk astronomi şefi olan Dr. Roman uzayı inceleme yöntemlerimizde bir devrim gerçekleştirdi.
NASA, teleskoplarını astronomi tarihinin önemli isimlerinin onuruna adlandırmayı tercih ediyor. En büyük iki örnek, adını ünlü Amerikalı astronom Edwin Hubble’dan alan Hubble Uzay Teleskobu ve NASA’nın 19611968 yılları arasında direktörlüğünü yapan ve uzay çağının en parlak dönemini yaşatan James Webb’in onuruna adlandırılan James Webb Uzay Teleskobu.
NASA bu geleneği bozmadı ve proje adı Geniş Alan Kızılötesi Tarama Teleskobu (WFIRST) olan yeni teleskobunun adının Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu olacağını açıkladı. Nancy Grace, NASA’ya 1959’da giren ve kurumun ilk astronomi şefi olarak evreni daha derinlemesine incelemek için uzay teleskoplarının kullanımına öncülük eden, çok önemli bir tarihi figür. O olmasaydı büyük ihtimalle ne Hubble ne de James
Webb olurdu. 2018’de hayata gözlerini yuman Roman, astronomi dünyasında saygın bir isme sahip.
NASA yöneticisi Jim Bridenstine, “Nancy Grace Roman’ın liderliği ve vizyonu sayesinde NASA astrofizik alanında bir öncü haline geldi ve Dünya’nın en güçlü ve verimli uzay teleskobu Hubble’ı uzaya gönderdi” diyor. NASA ile Hubble ve WFIRST projelerinde çalışan, eski senatör Barbara Mikulski, çok etkileyici bir konuşma yaptı:
“Kadınlara oy hakkının tanınmasının yüzüncü yıldönümünde, NASA yeni WFIRST teleskobuna ‘Hubble’ın anası’ Dr. Nancy Roman’ın adını vereceğini açıkladı. Bu, kadınların bilim dünyasına yaptığı inanılmaz katkıların farkına varıldığını gösteriyor ve bizi gizli galaksilerin, gölgede kalmış isimlerin olmadığı bir evrene bir adım daha yaklaştırıyor.”
Uzaya 2025 yılında gönderilmesi planlanan Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu (kısaca Roman Uzay Teleskobu) 2,4 metrelik bir ana aynaya sahip olacak. Ötegezegen araştırmalarından kendini bizden gizleyen karanlık enerjiyi anlamaya kadar geniş bir yelpazeye yayılan hedefleri var. Bu iş için en uygunu, kızılötesi ışığı kullanmak, zira ışığın bu dalga boyu, insan gözü tarafından görülemiyor. Kızılötesi astronominin bir başka avantajı da “kozmolojik kırmızıya kayma” adı verilen bir olgu nedeniyle, uzak ışık kaynaklarından gelen, dalga boyunun tayfın kırmızı bölgesine kayması nedeniyle değişen ışığı inceleme imkânı vermesi.
Sadece görünür ve morötesi ışığı görebilen Hubble Uzay Teleskobu ile karşılaştırıldığında, Roman Uzay Teleskobu’nun görüş alanı 100 kat daha büyük olacak. Bu da uzayda aynı bölgeye bakarken farklı kaynaklardan daha fazla veri toplamasına imkân verecek.
“Nancy Grace Roman’ın lİderlİĞİ ve vİzyonu sayesİnde NASA astrofİZİk alanında bİr öncü halİne geldİ.”