Güç ünitesi
StarChip ayrıca bir güç kaynağı da içerecek. Bu aşamada, amerikyum (duman dedektörlerinde yapay olarak üretilen ve yavaş bozunan bir radyoizotop) kullanılması düşünülüyor.
Centauri’ye ulaşabilecek bir görev başlatabiliriz” demişti.
Bunları söylemek, kısa vadede gerçekleşeceği anlamına gelmiyor elbette. Teknolojiyi fırlatmaya uygun bir aşamaya getirmek bile on yıl sürebilir. Santa Barbara, Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Philip Lubin “bu, çok karmaşık bir program” diyor.
“Her şeyin basit olduğunu varsayarak başlamak istemezsiniz, çünkü değil. Birçok şeyi nasıl yapacağımızı biliyoruz, ama hala bilmediğimiz birçok şey var. Bazıları yıllar boyunca sürecek bir geliştirmeye ihtiyaç duyacaktır, bu yüzden de uzun vadeli bir geliştirme programı başlatıyoruz.” Programın bu bölümü ağırlıklı olarak ışık üretimi, algılama ve manipülasyon bilimi olan fotonikteki gelişmelere dayanıyor.
Lubin bu çalışmanın ön saflarında yer alan ve 2015 yılında Yıldızlararası Uçuşun Yol Haritası adlı 66 sayfalık bir makalede fotoniğin uzay araçlarını ilerletmede nasıl rol oynayacağını ayrıntıları ile anlatan bir bilim insanı.
Bu makale, Starshot’un temelini oluşturuyor ve bilim insanlarının ve mühendislerin, hem itme sistemlerinin hem de bir uzay aracının ne olduğu tanımlarını temelden değiştirmeleri gerektiğini söylüyor. Ayrıca, yönlendirilmiş enerji teknolojisindeki değişikliklerin, foton itmesi fikrinin artık bir fantezi olmadığı anlamına geldiğini de belirtiyor.
Potansiyel ödüller harika. Lubin, Güneş’e
20 ışık yılı uzaklıktaki bir bölgenin, 150’den fazla keşfedilecek yıldız içeren zengin bir ortam olduğuna dikkat çekiyor. Bunlardan en az 17’sinin yaşam içerebilecek gezegenleri destekleyebildiğini söylüyor. Ancak, görevin ölçeği çok büyük. Fikir, tek bir lazer oluşturmaktan ziyade, her biri 0,8 kilometreye uzanan aşamalı çalışacak bir ışınlar dizisinden oluşan çok güçlü bir lazer ışını oluşturmak. Bunun iki nedeni var.
İlk olarak, ışının etkili olması için ideal olarak 100 gigawatt güç sunması gerekli ve Lubin bize “100-gigawatt’lık tek bir lazerin nasıl yapılacağını bilmiyoruz” diyor. Sonra da, “bunu yapabiliyor olsak bile, yapmak istemiyor olabiliriz çünkü hâlâ bir ışın yönlendiricisine ve geniş bir alana ihtiyacımız var” diye devam ediyor. Bu nedenle ışını yaygın tutmak daha mantıklı. Lubin, “birisi size elinizde tutabileceğiniz 100 gigawatt’lık bir lazer vermiş olsa bile, yine de onu uzayda bir hedefe yönlendirmek için bir kilometrelik büyük bir teleskopla kullanmaya ihtiyacınız var, çünkü uzun mesafelerde bir nokta oluşturmak için geniş diyafram açıklığı gereklidir” diyor.
“Şimdiye kadar kimse bu boyutta bir dizge inşa etmedi ve yapmaya çalışırken yolda çıkması muhtemel birçok sorun ile de mücadele edeceğiz.”