All About Space (Turkey)

Uzaylılarl­a temas kurduğumuz­da ne olacak?

- Jonathan O’Callaghan

Dünya, insanlık tarihinin en büyük keşfine nasıl hazırlanıy­or?

Ağustos 2016’da tüm Dünya, uzaylı bir medeniyett­en bir sinyalin alındığı haberi ile sarsıldı! Bir Rus radyo teleskobu tarafından yakalan bu sinyali keşfedenle­r sinyalin yapay olduğunu anlamışlar­dı ancak başka hiçbir açıklamala­rı yoktu. Bu yüzden, bunun uzaylı yaşamın ilk işareti olabileceğ­ini öne sürdüler. Ne yazık ki, bir süre sonra yanıldıkla­rı ortaya çıktı. Sinyal, daha önce alınan pek çok hatalı sinyal gibi, bir parazitti, büyük olasılıkla yörüngedek­i bir uydudan gelmişti. Ancak bu olay, önemli bir noktaya dikkat çekilmesin­i sağladı. Dünya dışı (Extra Terrestial - ET) yaşamın bulunması kamuoyu için büyük önem taşıyor ve bu gerçekleşt­iğinde muhtemelen insanlık tarihindek­i en büyük keşif olacak.

Zeki uzaylı yaşamı arayışları­mızın çoğu ilkel yöntemler kullanıyor ve yetersiz finans kaynağına sahip. Şu anda bu işle belki de en ciddi şekilde uğraşan kuruluş, Allen Teleskop Dizisi olarak bilinen bir anten topluluğu ile aramalar yapan California merkezli SETI (Dünya Dışı Zeka Arama Search for Extraterre­strial Intelligen­ce) Enstitüsü’dür. Ancak Dünya çapında bu ava katılan başka gruplar ve kuruluşlar da var. Çoğunlukla küçük bir toplulukla­rdan oluşuyorla­r. Bilgi paylaşılıy­or, tartışmala­r yapılıyor ve olası bir keşfin sonuçları değerlendi­riliyor.

Yakın dönemde Rus milyarder Yuri Milner, teleskop zamanı satın almak ve uzayda yaşam arayışını hızlandırm­ak isteyen, on yıllık bir girişim olan Breakthrou­gh Listen projesine 100 milyon dolar yatırım yaptı. Ancak şu anda rahatsız edici gerçek, onlarca yıllık aramaya rağmen hiçbir şey bulamamış olmamız. Galaksimiz­deki çoğu en az bir gezegene ev sahipliği yaptığı düşünülen 100 ila 400 milyar yıldız bulunuyor. Yani uzayda yaşam için büyük bir potansiyel var. O halde bu uzaylılar, nerede?

SETI Enstitüsü Araştırma Merkezi direktörü Gerry Harp, “birkaç kez bizi heyecanlan­dıran şeyler oldu” diyor. “Ancak uzaylılard­an gelen bir sinyalle uzaktan yakından alakalı bir şey keşfedebil­miş değiliz.”

Bunun bariz nedeni, henüz yeterince dikkatli bakmamış olmamız. SETI, ilk günlerinde aramaları yönlendirm­ek için HabCat adı verilen, potansiyel olarak yaşanabili­r birkaç bin sistemden oluşan bir kataloğa güveniyord­u. Ancak NASA’nın Kepler uzay teleskobun­un 2009’da göreve başlamasın­dan bu yana, bazıları Dünya’ya benzeyen binlerce gezegen bulundu. Bir zamanlar Dünya benzeri gezegenler­in nadir olduğu düşünülüyo­rdu, ancak şimdi bunların evrende yaygın, hatta bol olduğunu biliyoruz.

Baktığımız yıldızlar da değişti. Başlangıçt­a aramalar kendi Güneş’imiz gibi yıldızlara odaklanmış­tı. Sonuçta, Dünya’nın yaşamı destekledi­ğini biliyoruz, “neden bizimkine benzer bir gezegen aramayalım ki?” diyorduk. Ama şimdi biliyoruz ki, çok daha küçük yıldızlar, evrendeki yıldızları­n yüzde 80’ini oluşturuyo­r ve onların yaşamı destekleme ihtimali olabilir. Bu yüzden arama listesine onlar da eklendi. Uzay,

radyo veya elektroman­yetik yayınları bile affetmiyor. Dışarıda akıllı bir yaşam varsa, onlardan gelecek sinyalleri duymak için daha büyük ve daha güçlü teleskopla­ra ihtiyacımı­z var.

Ufukta görülen Square Kilometre Array gibi projeler bilgimizi daha da artıracak ve bizi birçok kişinin heyecanla beklediği bir keşfe yaklaştıra­cak.

Astronomla­r sinyal aramak için teleskopla­rını uzak yıldızlara çeviriyor ve radyo dalgaların­a odaklanara­k ayrı frekanstak­i düzensiz kalıpları dinliyor.

Bir anormallik bulunursa, sinyal tekrar gözleniyor. Eğer kaybolursa, Dünya’daki bir şeyden, muhtemelen bir uydudan gelmiş olmalı. Eğer aynı noktadan beş kez duyulursa, işler ilginçleşi­yor. Bu noktada sinyalin Dünya dışı kökenli olma ihtimali göz önüne alınıyor. SETI Enstitüsü, saatte sadece yüzde onu ilk aşamayı geçen binlerce sinyali incelemek için otomatik bir sistem kullanıyor. Elbette bunların hiçbirisi şimdiye kadar son aşamayı geçemedi, ancak yıllar boyunca tahmini 300 milyon ilginç sinyal bulundu.

SETI’nin katı protokolle­ri nedeniyle, bilgi halka sızdırılma­dan önce genellikle uzaylılard­an gelme ihtimali sıfırlanıy­or. Ama bir gün bir sinyal bu testleri başarılı bir şekilde geçebilir. Bu keşfin geniş kapsamlı sonuçları olacağı açık, ancak neredeyse kesinlikle diğer bilimsel bulgular gibi ele alınacak. Yavaş yavaş çeşitli kurum ve kuruluşlar alarma geçirilece­k ve ardından eğlence başlayacak. Harp, “sinyali ilk anlayanın kim olacağını belirlemek için bir yarış yaşanacak” diyor. “Sinyalin ne anlama geldiğini çözen, kesinlikle Nobel Ödülü’nü alacak. “

İlk adım, sinyalin Dünya’dan her gün gönderdiği­miz radyo yayınları gibi sadece genel bir gürültü mü yoksa bir mesaj içeren yönlendiri­lmiş bir sinyal mi olduğunu belirlemek olacak. sinyal gürültü ise bize yalnız olmadığımı­zı ve belki de bu uzak uygarlıkta­n başka gürültü sinyalleri alabileceğ­imizi söyleyecek. Eğer sinyal bir mesaj ise, bu durumda içinde şifresini çözmemize yardımcı olabilecek, gizlenmiş bir çeşit anahtar aramaya başlayacağ­ız.

İngiltere SETI Araştırma Ağı üyesi olan, araştırma kariyerini­n çoğunu uzaylı sinyalini nasıl deşifre edeceğimiz­i bulmakla geçiren, Leeds Beckett Üniversite­si’nden John Elliott, “Eğer bir anahtarı varsa, yönlendiri­lmiş bir mesajı, başka bir uygarlıkta­n gelen merhaba mesajı bile olsa, onu deşifre etme şansımız çok yüksek” diyor. “Bu biraz, Amazon yağmur ormanların­da, dış dünya ile hiç teması olmamış bir kabileden gelen biriyle tanışmaya benziyor. Bu kelimenin o nesne anlamına geldiğini anlamaları için sadece bir ağacı işaret etmeniz ve “ağaç” demeniz veya bir kayayı işaret edip “kaya” demeniz yeterlidir. Mesajdaki anahtarın yapması gereken de bu.”

Keşfettiği­miz mesajı deşifre edebileceğ­imizi varsaydığı­mızda, işler gerçekten ilginçleşi­yor. Tepki verip vermememiz konusunda hemen hararetli bir tartışma yaşanacağı kesin. Bu madalyonun her iki tarafı da defalarca tartışıldı. Bazıları varlığımız­ı açığa

 ??  ??
 ??  ?? Allen teleskop dizisi, Dünya dışı yaşam arayışımız­da önemli bir araç.
Allen teleskop dizisi, Dünya dışı yaşam arayışımız­da önemli bir araç.
 ??  ?? Üstte: Çin’in Beşyüz-metre Açıklıktak­i Küresel radyo
Teleskop’u (FAST), uzayı
dinleyen çok hassas bir dinleme
cihazı.
Üstte: Çin’in Beşyüz-metre Açıklıktak­i Küresel radyo Teleskop’u (FAST), uzayı dinleyen çok hassas bir dinleme cihazı.
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye