Evrenin daha fazla boyutu olabilir mi?
Evet, şu anda sadece dört boyutu biliyoruz: Üç uzaysal boyut ve zaman. Genel görelilik açısından fizikçiler zamanı bir boyut olarak saymayı uygun buluyor. Ek boyutlar da olabilir, ancak bunlar “kompakt” ve çok küçük olmalıdır.
Bir örnek olarak, insan saçını düşünebilirsiniz. Bize tek boyutlu bir nesne gibi görünür, üzerinde yaşayan bir canlı, saç boyunca ileri geri hareket edebilir. Ancak bu saç telini mikroskopla incelersek, bir yarıçapı olduğunu görürüz. Yani bu canlı, saç telinin çevresinde de dönebilir. Bir süre yürüdükten sonra tekrar başladığı noktaya dönecektir. “Kompakt” boyut derken, bundan söz ediyoruz.
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’ndan alınan ölçümlere bakarak bu ek boyutların yarıçapının 10 ile 17 santimetreden küçük
olması gerektiğini düşünüyoruz.
Süpernovalar yalnızca bir kez patlar, ancak nova ve X-ışını patlamaları tekrarlayıcıdır. Bazı yıldızlar patlamalar yaşarlar ancak bunlar küresel ve genellikle (göreceli olarak) enerjik değildirler. Burada “patlama” derken ne anladığımıza bakmak gerekli. Parçalanıyorlar mı, yoksa sadece bir parçalarını uzaya mı fırlatıyorlar? Üzerinde çalıştığım süpernovalar iki genel sınıfa ayrılıyor: Büyük yıldızların çekirdek çöküşü patlamaları ve beyaz cücelerin termonükleer patlamaları. Bu patlamalar muhtemelen tamamen parçalanmalarına yol açıyor. Birinci tür patlama arkasında nötron yıldızı veya kara delik bırakıyor, ikinci türde ise geride hiçbir şey kalmıyor. Varlığımızı aslında bu iki patlama türüne borçluyuz. Soluduğumuz oksijenin büyük kısmı büyük yıldız ölümlerinden kaynaklanıyor. Hemoglobinimizdeki demir, çoğunlukla termonükleer çeşitlilikten ortaya çıkıyor.
Her ikisi de galaksideki değişimin başlıca etkenleri, yıldızların arasında ortamı dinamik olarak değiştirirken, sonraki nesillerinin oluşumunu etkiliyorlar. Sonuç ne olursa olsun, patlamalar tekil bir olay olsa bile evreni nesilden nesle, aşamalı olarak dönüştürüyor.