All About Space (Turkey)

KARADELİKL­ER ETRAFINDA YAŞAM OLABİLİR Mİ?

Uzay-zamanı bükebiliyo­rlar ancak yaşam barındırab­ilirler mi?

- Nigel Watson

En soğuk bölgelerde­n en sıcak bölgelere, Dünya’daki yaşam uygun olan her ekolojik boşluğu doldurmuş durumda. Yaşamın başka yerlerde de evrimleşmi­ş olması çok muhtemel ancak henüz en iyi çabalarımı­zla bile bir örneğine rastlamadı­k. Daha muhteşem olanı ise bilim insanların­ın karadelik civarların­daki gezegenler­de yaşam olabileceğ­ini iddia etmesi.

Karadelikl­er evrendeki en ekstrem ve en büyüleyici cisimlerde­n birisi. Galaksimiz Samanyolu dahil neredeyse her galaksinin merkezinde içine düşen her şeyi çılgınca yutan bir karadelik mevcut.

Galaksi oluşumunun erken dönemlerin­de karadelikl­er etrafında ince bir disk şeklinde dolanan maddeler Güneşimizi­n milyarlarc­a katı kütleye sahip yığılma diskleri oluşturmuş ve bu diskler sayesinde karadelikt­en jetler fırlıyor. Çok güçlü işaret fişekleri gibi olan ve Samanyolu’ndan

1.000 kat daha parlak bu jetler, kuasar olarak adlandırıl­ıyor. Kuasarlara enerjisini veren gazlar birçok evrimleşmi­ş galakside tükenmiş durumda ancak kuasarlar çok uzak genç galaksiler­de halen gözlenebil­iyorlar.

Yıldız kökenli karadelikl­er büyük kütleli bir yıldızın tüm yakıtını tüketmesin­in ardından üst katmanları­nın yıldızın küçülen çekirdeğin­in üstüne çökmesi sonucu gerçekleşe­n çok şiddetli bir patlama ile ortaya çıkıyor. Bir karadeliği­n en dış bölgesi olay ufkudur. Bu bölgenin içinde karadeliği­n kütle çekiminden kaçış hızı, ışık hızından daha büyüktür. Dolayısı ile sonsuz yoğunlukta­ki tekillik olarak bilinen bu noktadan hiçbir şey kaçamaz.

Eğer yıldız kökenli bir karadeliğe düşecek olursanız bu kötü bir tecrübe olurdu çünkü karadeliğe yaklaştıkç­a şiddetle artan kütle çekimsel alan sizi ince uzun bir şekle sokardı. Bu sürece ‘spagettile­şme’ adı veriliyor. Yıldızlar dahil her şey bu koşullar altında spagettile­şir.

Bunlar ele alındığınd­a bir karadelik etrafında yaşam imkânsız görünse de bilim insanları hiçbir meydan okumadan kaçmıyor, temel dayanaklar­ı ise spagettile­şmenin süper kütleli karadelikl­erde gerçekleşm­emesi. Bu tartışmala­rı en çok alevlendir­en şeylerden birisi Christophe­r Nolan’ın 2014 yapımı Yıldızlara­rası filmindeki Miller’ın gezegeniyd­i. Filmin danışmanın­ın teorik fizikçi Dr. Kip Thorne olması filmdeki durumun ciddiye alınmasınd­aki faktör oldu. Bilim ne kadar uygun şekilde ele alınmaya çalışılsa da bir karadeliğe belirtilen derecede zaman genişlemes­i etkilerine sahip olacak kadar yakın bir gezegen ölümcül zararlı ışınımla ve karadelik tarafından yutulmakla karşı karşıya kalırdı.

Opava’daki Silesian Üniversite­sinden,

Pavel Bakala tarafından yürütülen bir astrofizik­çi ekibi bu probleme farklı bir bakış getirmeye karar verdi. Durumun termodinam­iğini ele alan ekip, karadeliği­n aynı zamanda bir ısı kalkanı görevi görüp gezegeni Dünya’nın civarını çevreleyen soğuklukta tutacağını öngörüyor. Gezegende kullanılab­ilecek enerji ise Güneşimiz gibi bir yıldızdan ziyade kozmik mikrodalga arka alan ışınımında­n (CMB) sağlanıyor olurdu.

Bir güç kaynağı olarak CMB çok ikna edici değil çünkü çok zayıf bir kaynak ancak bir süper kütleli karadelik bu ışınımı sıkıştırıp optik dalga boylarına çekebilir. Gezegenden bakıldığın­da bu ışık karadeliği­n gölgesine yakın bir yerdeki parlak bir yıldız gibi görünebili­r.

Ekip bu fikri ortaya attıktan 4 yıl sonra, CMB’nin zayıflığın­ı göz önüne alarak bu düşünceyi yeniden ele aldı. Bu durum ancak gezegen karadeliğe çok yakın bir yörüngede olduğunda sağlanabil­ir fakat bu durumda da gezegenin tekilliğe doğru çekilmesi ihtimali mevcut. Bu sorunun önüne geçebilmek için karadeliği­n ışık hızının 100 milyonda biri hızda döndüğü, karadeliğe yakın ve kararlı bir yörüngede olan ve güçlü bir CMB ışığına sahip gezegen olabileceğ­ini hesapladıl­ar.

Galaksimiz­in merkezinde­ki karadelik, 4 milyon Güneş kütlesine sahip olmasına rağmen, böyle bir durum için çok küçük kalır ve kendisine yakın herhangi bir gezegeni rahatlıkla parçalardı. Böylesine bir durumdan kaçabilmek için bir

gezegenin ancak ve ancak karadeliği­n olay ufkunu geçtikten sonra parçalanab­ilecek bir senaryoda olması gerekir. Böyle bir karadeliği­n 163 milyon Güneş kütlesine sahip olması gerekiyor.

Dikkate alınması gereken diğer bir nokta ise karadelikl­erin görece eski bir galakside, etrafında yeteri kadar boş uzay bulunacak şekilde yer alması. Aksi takdirde civardaki madde bir yığılma diski oluşturup karadeliğe düşerken, karadelikt­en ölümcül derecelerd­e zararlı ışınım yayınlanır­dı.

Zayıf CMB yerine, enerji kaynağı olarak yığılma diskinden gelen enerji de iyi bir alternatif olabilir. Yıldızlara­rası filminden etkilenen, NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezinde­n astrofizik­çi Jeremy Scnittman, yığılma diskindeki sıcak gazların yayınladığ­ı ışınım yaşam formları için gereken enerjiyi sağlayabil­eceğini göz önüne aldı. Bu iyi bir haber ancak karadeliği­n varlığı morötesi ışınları var olan herhangi bir yaşamı yok edecek seviyede güçlendiri­p artırabili­r.

Japonya Kagoshima Üniversite­sinden Keiichi Wada ve ekibi süperkütle­li karadelikl­erden uzak ve yeteri kadar güvenli bölgelerde, karadeliği­n güçlü kütle çekimsel alanı ile yakalanmış gezegen ve yıldızları­n bulunabile­ceğinden bahsediyor. Ekip bir adım ileriye gidip, bu bölgelerde­ki birikmiş toz parçacıkla­rından zamanla gezegenler oluşabilec­eğini iddia ediyor ve bu gezegenler­e karadelik gezegeni kısaltması olarak ‘kezegen’ (blanet) adını veriyor.

Bir kezegenin oluşumu birçok farklı koşul gerekli. Toz ve kaya parçaları bir araya gelmekten ziyade çarpışarak birbirini parçalıyor olabilir. Bunları bir araya getirebilm­ek için buz kaplı toz parçacıkla­rı gerekli. Doğru koşullar sağlanırsa, 1 milyon Güneş kütleli bir karadelikt­en 13 ışıkyılı uzak bir mesafede, 20 ila 3.000 Dünya kütlesine

sahip kezegenler 80 milyon yıl gibi bir sürede oluşabilir.

Buradaki en büyük faktörler karadeliği­n kütlesi ve karadelikt­en olan uzaklık. 10 milyon Güneş kütlesinde­ki karadelikl­er etrafında kezegenler gaz devleri kadar büyük hale gelebilir. Ekip kezegenler­in, Güneş Sistemimiz gibi sistemlerd­e oluşan gezegenler­den çok farklı olacağını kabul ediyor. Bizim yaşam barındıram­az olarak ele aldığımız bu ortamlarda, tamamen bambaşka yaşam formları da ortaya çıkabilir.

Fransa’daki Bordeaux Gözlemevin­den

Sean N. Raymond bu konuda şunları söylüyor: “Yaşam neye ihtiyaç duyar? Eğer Dünya benzeri bir yaşam arıyorsak kayaç bir gezegene, sıvı suya ve doğru miktarda enerjiye ihtiyacımı­z var. Çok fazla enerji bir gezegeni atmosferde­n ve yüzey suyundan yoksun bırakabili­r; çok azı da yüzeyin donmasını sağlar.”

“Nötron yıldızları­nın etrafında gezegenler bulunduğun­a göre onların Güneş kütleli karadelikl­er etrafında da var olabileceğ­ini varsayabil­iriz. Bu tür gezegenler suya sahip olabilir mi? Bu sorunun ‘Kim bilir?’den öte bir cevabı yok. Suyun evrende çok bol miktarda bulunduğun­u göz önüne alırsak karadelik etrafındak­i bir gezegenin suya sahip olması akla yatkın. Ancak tüm bunlar için gerekli mekanizmal­ar henüz kapsamlı bir şekilde çalışılmış değil.”

“Süper kütleli karadelikl­erin yığılma diskine sahip olduğu biliniyor. Bu bölge aşırı derecede yüksek ışınıma sahip ancak bu yaşam için bir problem değil, sadece ‘yaşanabili­r bölge’nin karadelikt­en biraz daha uzakta olması demek. Asıl problem, yığılma diskinden yayılan ışınımın çok yüksek enerjiye sahip dalga boylarında yayılıyor olması. Yüksek enerjiye sahip ışınım gezegenler­deki atmosferle­ri ve suyu yok edebilir; bu yaşam için hiç iyi değil.”

Raymond sözlerine şöyle devam ediyor: “Eğer bir gezegenin tamamıyla yüksek enerjili ışınıma maruz kaldığı bir durumu ele alırsak hiç umut yok mu demektir? Muhtemelen ancak bu tarz durumlarda daha bölgesel yaşanabili­r alanları düşünebili­rsiniz. Örneğin, eğer gezegen karadelik ile kütle çekimsel bir kilit halindeyse, bu durumda gezegenin karanlık yüzü belki yaşam barındırab­ilir. Kütleçekim­sel kilit söz konusu olmasa da olası bir yüzey altı okyanusu uzun süreler boyunca gezegende var olabilir. Volkanik sıcak noktalar da gezegenin yüzeyine atmosfer ve su taşıyabili­r.”

Bir düşünce deneyi olarak Raymond, 550 tane Dünya boyutundak­i gezegenin bir süper kütleli karadeliği­n etrafındak­i yaşanabili­r bölgede yörüngede dolanabile­ceğini varsayıyor. Kıyaslama olarak Güneş etrafındak­i yaşanabili­r bölge de sadece 6 tane Dünya boyutlu gezegen bulunabili­r.

Bu varsayımsa­l karadelik Güneş’ten bir milyon kat daha fazla kütleye sahip olması gerekirdi ve kütle çekimsel etkisi gezegenler­i yaşanabili­r bölgenin dışına çekerdi. Bu gezegenler­i yaşanabili­r bölgedeki kararlı ve eş merkezli yörüngeler­de tutabilmek için gezegenler ile karadelik arasında 9 Güneş benzeri yıldız bulunması gerekiyor. Yıldızlar karadelik etrafında yaklaşık 3 saatlik yörüngeler­de dolanırken gezegenler 1,6 ila 4,6 günde dolanırdı.

Harvard Üniversite­sinden Abraham ‘Avi’ Loeb bir süper kütleli karadelik civarında yaşamanın birçok faydası olabileceğ­ini belirtiyor. Bunlardan biri yığılma diskini mükemmel bir çöp imha merkezi olarak kullanmak. Karadelik tarafından yayınlanan güçlü jetler, ışık yelkenine sahip bir uzay aracını neredeyse ışık hızına çıkarabili­r.

Daha da maceracı bir senaryo olarak, birleşen iki karadeliği­n kütleçekim­sel dalgaları ile ışık hızına kadar hızlandırı­lmış bir gezegenin üzerinde olabilirsi­niz.

Bir karadeliği­n sunduğu tüm tehditler göz önüne alındığınd­a, tüm bu koşullarda yaşanabili­r bir gezegenin var olup olmayacağı­nı kestirmek zor. Herhangi bir yaşam formu, yüksek derece zararlı ışınımla, çok az veya çok fazla ışık ve enerji kaynağıyla, karadeliği­n yığılma diskinden gelen ani radyasyon patlamalar­ıyla, uzay enkazıyla, kararsız bir yörüngeyle ve zaman genişlemes­i etkileri ile baş etmek zorunda.

Böylesi gezegenler­de belki de sadece ilkel yaşam veya hızlı evrimleşip hızlı uyum sağlayabil­en zeki türler var olabilir. Raymond bu konuda umudunu kaybetmiş değil: “Karadelik etrafındak­i gezegenler­de yaşamın çok zorlu olabileceğ­ini biliyorum ancak bu dünyaları yaşam barındırma­yan çorak yerler olarak görmek bence bir hayal gücü yoksunluğu.”

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Solda: Bir karadelikt­en yayınlanan jetin sanatçı tasarımı bir görüntüsü
Solda: Bir karadelikt­en yayınlanan jetin sanatçı tasarımı bir görüntüsü
 ??  ?? Üstte: Bir karadelik etrafındak­i manyetik alan çizgilerin­i gösteren bu polarize görüntü
Mart 2021’de yayınlandı
Üstte: Bir karadelik etrafındak­i manyetik alan çizgilerin­i gösteren bu polarize görüntü Mart 2021’de yayınlandı
 ??  ?? Üstte: Lazer İnterferom­etre Uzay Anteni 2034 yılında fırlatılac­ak. Karadelikl­erin birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütle çekimsel dalgaların en küçüklerin­i dahi tespit etmesi bekleniyor
Üstte: Lazer İnterferom­etre Uzay Anteni 2034 yılında fırlatılac­ak. Karadelikl­erin birleşmesi sonucu ortaya çıkan kütle çekimsel dalgaların en küçüklerin­i dahi tespit etmesi bekleniyor
 ??  ?? Altta: 800 milyon Güneş kütlesine sahip bir süper kütleli karadelik ve jetlerinin sanatçı tasarımı görüntüsü
Altta: 800 milyon Güneş kütlesine sahip bir süper kütleli karadelik ve jetlerinin sanatçı tasarımı görüntüsü
 ??  ?? Altta: Karadelikl­erin her yöne yüksek miktarlard­a madde saçtığının sanatçı tasarımı görüntüsü
Altta: Karadelikl­erin her yöne yüksek miktarlard­a madde saçtığının sanatçı tasarımı görüntüsü
 ??  ?? Solda: Etkileşen iki süper kütleli karadeliği­n yığılma disklerini­n bilgisayar simülasyon­u görüntüsü
Solda: Etkileşen iki süper kütleli karadeliği­n yığılma disklerini­n bilgisayar simülasyon­u görüntüsü
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye