Güneş Sistemi neden bu kadar ilginç?
Samanyolu’nun kollarından birinde, diğer yıldızlarla çevrili sıradan bir yıldız var. 4,5 milyar yıl boyunca, etrafındaki kayaç, gaz ve buz gezegenlerle birlikte epeyce bir miktarda gelişme gösterdi.
Güneş’in oluşumunu, etrafında gezegenlerin oluşumu takip etti. Diğerlerine göre biraz daha fazla ağır element içeren bazıları Güneş’e yakınken, daha hafif uçuculardan oluşanları daha uzakta bulunuyor. Sonuç olarak 3 türde gezegen oluştu: kayaç Merkür, Venüs, Dünya, Mars, gaz Jüpiter, Satürn ve buz Uranüs, Neptün.
Güneş’e en yakın olan Merkür’ün yarısı kavrulurken yarısı donuyor. Boyut olarak Dünya’ya benzeyen Venüs ise kontrolsüz sera etkisi nedeniyle cehennemden bir yere dönüştü. Mars yaşam barındırmaya çok yaklaştı. Diğer tüm gezegenlerin toplamından daha büyük olan Jüpiter’i muhteşem halkaları ile Satürn takip ediyor. Adeta yuvarlanan gezegen Uranüs’ün ardından ise, Güneş Sistemi’ndeki en şiddetli rüzgarların sahibi, sonuncu gezegen Neptün geliyor.
Fakat, şaşırtıcı bir şekilde, Güneş Sistemimiz ile ilgili en sıra dışı şey, tam olarak burada, Dünya’da bulunuyor: Samanyolu’nun bu önemsiz köşesinde, küçük mavi bir bilyenin üstünde, yaşam var.