Evrenin dili ve James Webb
Evrendeki fiziksel sınırların başında ışık hızı geliyor. Işık hızını aşmamızın bir yolu yok. Görünen o ki bunu teknoloji çok gelişse de örneğin 1000 yıl sonra da başaramayacağız. Çünkü bu hızı aşmamız ciddi paradokslara yol açabilir ve evren bu tür çatışmalardan hoşlanmıyor. Diğer taraftan amacımız kozmik mesafeleri aşmaksa bunun için ışık hızını aşmak yerine başka “kısa yollar” en azından teorik olarak şu anda mevcut. Bunların pratikte hayata geçmesi uzak gelecekte mümkün olabilir. Yani bilim ve teknoloji sayesinde uzak gelecekte ışıkyılı mertebesindeki mesafelere ulaşmamız imkânsız değil.
Diğer yandan matematik için “evrenin dili” denmesi boşuna değil. Einstein’ın da farklı şekillerde dile getirdiği gibi matematik, varoluşun dokusundaki örüntüleri açıklama konusunda harika bir araç. Kuantum ölçeğinde bu alanda yaşadığımız bazı tutarsızlıklar olsa da yakın gelecekte bu gizemin de aydınlanacağını varsaymak mümkün.
Hubble Uzay Teleskobu’nun bize ne kadar büyük kazanımlar sağladığı ve bilimi ne kadar ileri taşıdığı herkesçe kabul edilen bir gerçek. Kısa bir süre önce fırlatılan Webb Uzay Teleskobu için de aynı şeyi düşünmememiz için hiçbir sebep yok. En yeni teknolojiyle üretilen ama daha önemlisi bize Hubble’ın gösteremediklerini gösterecek olan James Webb’in sağladığı gözlem verileri ve matematiğin yardımı sayesinde, önümüzdeki 5 yıl içinde kozmosta bize yeni kapıların açılacağını söyleyebiliriz.
2022 itibariyle dergimiz hakkındaki bir gelişmeyi de paylaşmanın zamanı geldi.
All About Space’in baskı sayısını ve bayide kalma süresini artırmayı düşündüğümüz için artık 2 ayda bir yayınlanacak. Böylece dergimiz daha uzun bir zaman aralığında bayilerde bulunacak ve daha geniş bir okur kitlesine seslenebilecek. Bir sonraki All About Space sayısıyla 1 Nisan’da görüşmek üzere.
ALL ABOUT SPACE ARTIK İKİ AYDA BİR
YAYIMLANIYOR. SONRAKİ SAYI 1 NİSAN'DA BAYİLERDE!