BÜYÜK PATLAMA SONRASINI GÖZLEMLEMEK
13,8 milyar yıl sonrasında ise sahnede bizler varız. Yıldızlar, galaksiler, gezegen sistemleri, ve diğer cisimler karanlığın hakim olduğu sonsuz boşlukta askıda duruyorken, evrende bir zamanlar her şeyin kaotik ve çok hızlı değişiyor olduğunu düşünmek zor. Ancak evren bu türbülanslı geçmişini saklamak açısından iyi değil, nereye bakarsak bakalım bu geçmişin izlerini görüyoruz, Hubble Derin Alan fotoğrafı bunun bir kanıtı.
Uzay Teleskobu Bilimleri Enstitüsünde astronom olan Dan Coe “Hubble Derin Alan bize çok uzak olan galaksilerin gün yüzüne çıkmasını sağladı.” diyor ve ekliyor, “Bu galaksiler genellikle küçük, yığın halinde ve bize yakın galaksilere göre daha düzensiz. Henüz yeni sarmal oluşturma veya eliptik hale gelme aşamasındalar.”
10 gün boyunca alınan gözlemlerin sonunda elde edilen bu görüntü gökyüzünde, bir tenis topunun 100 metre uzaktan tutulduğunda göründüğü kadar büyük bir alan kaplıyor ve bu alanda çoğunluğu galaksiler olan 3.000 kadar galaksi var. Bu galaksilerin bazıları evrende bilinen en uzak ve en genç galaksiler. Böylece evrenin gençlik dönemini bu galaksiler aracılığıyla anlayabiliyoruz. Coe “Uzak galaksiler kırmızı görünüyor.” diye ekliyor. “Bu kırmızıya kaymanın nedeni evrenin genişlemesi. Evren milyarlarca yıl sürecinde genişledikçe, ışığı da beraberinde daha uzun dalgaboylarına doğru genişletti. Uzak galaksilerden gelen morötesi ışığın dalgaboyu o kadar uzuyor ki teleskoplarımızı kırmızı, hatta kızılötesi olarak geliyor.
Hubble Uzay Teleskobu üzerine yerleştirilen kızılötesi kamera astronomlara evrenin daha derinlerine bakma fırsatı verdi ve böylece daha büyük kırmızıya kaymaya sahip galaksileri görebildik. Coe, “Gözlerimiz Hubble’ınki kadar büyük olsaydı dahi bu galaksileri göremezdik.” diyor. “Ultra Derin Alan görüntüsündeki en uzak galaksinin Büyük Patlama’dan 500 milyon yıl sonrasına denk geldiğini hesapladık, yani 13 milyar ışıkyılından daha uzak.”
Ancak Coe ve meslektaşları daha da uzağa bakıyorlar. Hubble Ultra Derin Alan, orijinal Derin Alan’dan iki kat daha büyük. Coe, “Gökyüzünün farklı bölgelerinden 12 tane daha Ultra Derin Alan görüntüsü alacak bir Hubble programı gerçekleştirdik.” diyor. Coe’nun bahsettiği program Frontier Fields programı ve bu program sayesinde gökyüzünün diğer bölgelerinin Ultra Derin
Alan görüntüsüne ne kadar benzediğini doğrulayabiliyor ve böylece evrenin her yöne doğru genişlediğini söyleyebiliyoruz. Kızılötesi ve X-ışını dalgaboylarında da Frontier Fields görüntüsü almak için Spitzer ve Chandra X-ışını Gözlemevi Hubble’a katıldı.
Coe yer tabanlı teleskopların çok daha geniş bir alana baktığını ve evrenin her yönde benzer görünmesinin yanı sıra, evrende birçok yapı olduğunu ortaya çıkardılar. Milyarlarca yıl sürecinde kütle çekimi, yıldızlara ve galaksilere gaz taşıyan ve galaksileri kümelenecek şekilde bir araya getiren bir karanlık madde kozmik ağı ördü. Hubble Ultra Derin Alan fotoğrafı uzak evrendeki yoğun bir kozmik düğümün olduğu yere denk gelmiş olabilir. İşte tam olarak bu nedenle, uzak evreni daha iyi anlayabilmek için daha fazla Ultra Derin Alan görüntüsü elde etmeliyiz.