YAŞAM KEYFİ
Rafine zevkler, mutluluğa odaklanan seçimler ve keşif tutkusu. Sosyal medyada paylaşımlarıyla keşfet kısmımıza düşen Rozalin Eraslan kendi hikayesinin peşinde.
Birkaç tuşla kim olduğuna dair stalk yapabiliyoruz ama en doğru tanımlamanın senin kelimelerin sayesinde olacağına inanıyoruz. Kendinden bahsedebilir misin?
Tabii ki! 23 yaşındayım, neredeyse 6 yıldır Londra’da yaşıyorum. Üniversite eğitimimi King’s College London’da ilk önce Hukuk ve Uluslararası İlişkiler bölümüyle daha sonrasında ise King’s College London’da War Studies yani
Savaş Bilimleri ve Tarih üzerine tamamladım. Seyahat, sanat, moda ve PlayStation gibi bilgisayar oyunlarına ilgi duyuyorum. Farklı dilleri öğrenmeye çalışmak da hobilerim arasında. İngilizce ve Türkçe dışında, Almanca ve Fransızca biliyorum ve çok az da İtalyanca ve Japonca dillerinde bilgim var.
Tokyo ile olan hikayen merak uyandırıyor. Bu konuyu ayrı bir parantezde açalım mı?
Kendimi Tokyo yerlisi olarak tanımlamasam da küçüklüğümden beri Japonya’ya birçok kez seyahat etme fırsatım oldu ve yine çocukluğumda gelişen Japon kültürüne karşı ilgim de beni hep Tokyo’ya geri götürdü. 2023 Ekim seyahatimde ise Ikenobo Ikebana okulunda eğitim görmüş bir hoca’dan Ikebana, yani geleneksel Japon çiçek düzenleme sanatı dersleri aldım. Ikebana sanatı uzun süredir öğrenmek istediğim bir şeydi ve tabii ki usta düzeyinde kesinlikle olmasam da gerçek bir ustadan bazı önemli noktalarını öğrenmek benim için çok değerli bir deneyimdi. Ayrıca Kyoto’da Uji çayının nasıl üretildiğini görmek de çok öğreticiydi.
Etki sahibi bir dünyanın içinde yer alıyorsun. Sosyal medyanın manipülatif gücünün avantajları kadar dezavantajları da var. Sen bu durumu nasıl dengeliyorsun?
Sosyal medya tamamen “kürate’’ edilmiş bir deneyim. Şeffaf ve gerçekçi olmak önemli fakat aynı zamanda gerçek hayatımızda olan her şeyi paylaşmamamız gerektiği taraftarıyım. Hem içerik üreticilerinin hem de takipçilerin bu oluşturulmuş illüzyona karşı farkındalık
edinmelerinin kanaatindeyim.
Fakat bu negatif yönünün dışında sosyal medya benim için büyük bir ilham kaynağı, her zaman dediğim gibi şahsen ben sosyal medya hesaplarımı bir portfolyo olarak kullanıyorum. Seyahatlerimde ya da gün içinde gördüğüm bana ilham veren şeyleri paylaşmaktan çok keyif alıyorum. Aynı şekilde kıyafetlerimi ve aksesuarlarımı da beni takip eden insanlarla paylaşmaktan çok hoşlanıyorum. Tıpkı bir zaman kapsülü gibi!
Senin de bahsettiğin gibi görsel bir vitriniz aslında o dünyada. Stilimiz, duruşumuz; her şeyimizle bir bütünüz. Sen görünümüne ne derecede önem veriyorsun?
Elbette ki birçok kişi gibi ben de kişisel bakımıma en iyi şekilde dikkat etmeye çalışıyorum. Fakat her normal insanın deneyimlediği gibi bazı günler eşofmanla daha rahat ve salaş bir şekilde dışarı çıkıyorum. Günlük tarzımı genelde geniş kesimli bir jean, crop top, kazak ya da korse oluşturuyor. The Frankie Shop,
With Jéan, Guizio, Chanel ve Miu Miu son zamanda favorilerim. Her gün makyaj yapan bir insan değilim ama yine de makyaj yapmayı çok ama çok seviyorum. Özellikle Atelier Westman ve Charlotte Tilbury’nin ürünlerine bayılıyorum. Haftada 3 gün pilates ve kardiyo yapmaya çalışıyorum fakat kimseye sağlık ve spor tavsiyesi vermiyorum çünkü ben bir doktor değilim. Hatta en hoşlanmadığım şeylerden biri de profesyonel olmayan insanların sağlık ve spor tavsiyesi vermeleri. Çünkü kimsenin hormonları, kan ve vitamin değerleri aynı değil! Bana iyi gelen bir şey başkasına iyi gelmeyebilir ve en son istediğim şey beni takip edenlerin kötü tavsiyeye uyup hasta olmaları.
Özgün içerik üretmek her geçen gün daha da zorlaşıyor, hızlı bir tüketim içinde olduğumuz için. Sen tıkandığın zamanlarda nasıl besliyorsun kendini?
Kendimi hiçbir zaman içerik üretmeye zorlamadım, eğer paylaşmaya değer bana ilham veren bir şey olmadıysa bazen hiçbir şey paylaşmamayı tercih ediyorum. Trendlerden çoğu zaman kaçınmaya çalışıyorum çünkü benim için önemli olan beğeni ya da etkileşim değil. Paylaştığım her şey benim kendi isteyerek paylaştığım içerikler olmalı. Özgünlük benim için en önemli şey. Fabrikasyon gözüken ve özgünlükten uzak bir sosyal medyaya sahip olmak istemiyorum. Paylaştığım her şey beni ve kendi estetik anlayışımı yansıtmalı. Seyahat etmek, galeri ve müze gezmek aynı zamanda arkadaşlarımla oturmak bile beni bu konuda çok besliyor.
Anda yaşamak kadar geleceği düşünmek de önemli. Neler var o yıllara dair aklında oluşturduğun?
Tabii ki geleceğe dair planlarım var fakat anda yaşamayı daha çok seviyorum. Bazen geleceği çok düşünmek anksiyete yaratabiliyor maalesef. Gelecekte daha da çok seyahat etmek istiyorum ve kreatif yönümü daha da çok keşfetmek istiyorum. Aynı zamanda aile işimize de destek olmak planlarım arasında var. Şu anda Londra’da moda ve sanat küratörlüğü üzerine dersler alıyorum, otel işletmeciliği üzerine eğitim almak da yakın zamanda gündemimde olabilir.