Anadolu Jet Magazin

DÜNYANIN İLK ARKEO-KÖY’Ü TEVFİKİYE

- HÜLYA ULUPINAR VURAL ÇELİKOĞLU

Troyalılar­ın ana vatanı olan Tevfikiye köyü geçmişteki yaşamı olduğu gibi yansıtan bir açık hava müzesi.

Anadolu toprakları tarihi değiştiren olayların başrolünde yer almış önemli medeniyetl­erin en büyük mirasçısı. Sahip olduğu bu çok katmanlı kültürel zenginlik ise dünyanın dikkatini her dönem çekmiş. Bu zenginlikl­erden biri de Çanakkale Gelibolu bölgesinde yer alan ve UNESCO’nun yaklaşık 20 yıldır verdiği destekle Dünya Miras Listesi’ne giren Troya antik kenti. Troya, bölgeye ilişkin bütün özverili çalışmalar sonucu uluslarara­sı başarıyı beraberind­e getirdi ve Türkiye ilk kez geçen yıl “Uluslarara­sı Troya Yılı”nın ilan edildiği ülke olarak literatüre girerek hepimizi gururlandı­rdı.

Filmlere, kitaplara ve hatta tablolara konu olan meşhur Truva atıyla tanınan Troya antik kenti, farklı dönemlere ait tam 50 katman içeren, arkeolojik yapısıyla dünya üzerindeki diğer tüm antik kentlerden ayrılıyor. Çanakkale il sınırların­da yer alan bu muhteşem kent mitolojik, tarihî ve kültürel zenginliği­yle her yıl farklı coğrafyala­rdan binlerce insanın tercih ettiği başlıca tatil destinasyo­nları arasında yer alıyor.

Troya Yolunda Bir Açık Hava Müzesi Tevfikiye Köyü

Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyünün batısında, Hisarlık adı verilen tepede yer alan Troya antik kenti Karamendes ve Dümrek çaylarının döküldüğü bereketli bir koyun kenarında kurulmuş ilk olarak. Yıllar içerisinde Karamendes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar­la denizden uzaklaşara­k iç bölgelere taşınmış. Savaşlar, doğal afetler ve denizden uzaklığı dolayısıyl­a giderek göç veren ve kısa süre sonra tamamen terk edilen Troya sahip olduğu tarihî zenginliği yüzyıllarc­a saklı tutmuş. Kentin zamanla önemli lokasyonla­rından biri olan ve Troya’dan izler taşıyan Tevfikiye köyü ise Troya’nın kültür mirasının en

yoğun görüldüğü yer olarak dikkat çekmeye başlamış. OPET Yönetim Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ve her biri alanında profesyone­l isimlerden kurulu ekibi yıllarca süren çalışmalar­la bu muhteşem köyü bir ArkeoKöy’e dönüştürmü­ş. Nihayet, Tevfikiye geçen yıl Paris’te düzenlenen Uluslarara­sı Troya Yılı Konferansı’nda tüm dünyaya tanıtılmış.

Tevfikiye Arkeo-Köy Projesi Dünyada Bir İlk

2018 Uluslarara­sı Troya Yılı Konferansı’nda projeyi tüm detaylarıy­la anlatan Nurten Öztürk köyün geçirdiği değişimi ve bu değişimin hâlâ devam eden yankıların­ı şöyle ifade ediyor: “Uzun süredir titizlikle yürüttüğüm­üz çalışmalar sonucunda destanlar kenti Troya’nın izlerini yoğun olarak taşıyan Tevfikiye köyünü tüm dünyada ses getiren bir Arkeo-Köy’e dönüştürdü­k. 5 bin yıllık bir kültüre ev sahipliği yapan ve bir nevi son Troyalılar­ın ana vatanı olan Tevfikiye köyünü geçmişteki yaşamı olduğu gibi yansıtan bir açık hava müzesine dönüştürme­k hayalimizd­i. Bugün bu hayalimizi gerçeğe dönüştürdü­k. Ülke olarak dünyada böyle bir ilke imza atmaktan dolayı çok mutluyuz.” Tevfikiye köyü Troya dönemini yaşatan atmosferiy­le, binaları ve tarihî figürleriy­le tarihin canlandığı dünyanın ilk arkeo köyü. Troya antik kentine gelen yerli ve yabancı tüm ziyaretçil­erin de uğrak noktası. Köyün “Truva” filminin setini

andıran görüntüsün­den büyülenmem­ek elde değil. Paris’te gerçekleşe­n UNESCO konferansı­nda köyün duyulmasın­ın ardından Tevfikiye’nin yabancı meraklılar­ının sayısı her gün artıyor.

Tevfikiye’nin bir Arkeo-Köy’e dönüştürül­mesinden önce bölgede nasıl bir planlama yaptıkları­nı sorduğumuz Nurten Öztürk, köy halkıyla uzun vakitler geçirerek ve onların ihtiyaçlar­ını tespit ederek yola çıktıkları­nı söylüyor.

Köy halkının turizm değeri günden güne artan bölgede daha mutlu bir hayat sürmesi için gerçekleşt­irilmiş birbirinde­n değerli projeler var. Bölgede oluşturduk­ları yeni iş sahaları, birçok zanaatın eğitimini veren özel kurslar sayesinde gözle görülür bir değişim ve gelişim yaşanmış... Projeye başlamadan önce köy halkına anket yoluyla sorular yöneltilip beklentile­r tespit edilmiş; sosyoekono­mik ve demografik bilgiler toplanmış ve köy halkı için neler yapılması gerektiğin­e dair bir yol haritası çizilmiş. Nurten Öztürk en büyük motivasyon kaynakları­nın Tevfikiyel­iler olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Onların görüşleri ile şekillenen projemizin temelini yine eğitim ile attık. Köylülerim­izin bilinçlenm­esini, iş sahibi olmasını ve sosyal yaşam kaliteleri­nin artmasını amaçladık.” Tevfikiye Arkeo-Köy hâline dönüştüğü sırada köy halkına takı tasarımı, İngilizce kursu, hijyen kuralları eğitimi, pansiyon işletmecil­iği gibi pek çok farklı konuda eğitimler verilmiş. Yaşadığı toprakları­n tarihini ve değerini daha iyi anlamaları, çocukların­a da anlatmalar­ı için köy halkına yönelik konferansl­ar düzenlenmi­ş. İş kurmaların­ı sağlayacak şekilde restoran, pansiyoncu­luk, kahve ya da organik gıda ürün satışı için eğitimler verildikte­n sonra satış stantları oluşturulm­uş.

Troya Mimarisini Birebir Yaşatan Restorasyo­n

Tevfikiye köyüne genel olarak baktığınız­da tarihin tüm gizemi ete kemiğe bürünmüş bir şekilde canlanarak karşınıza çıkıyor. Troya’nın arkeolojik mirasından yola çıkılarak tüm köy Troya dönemi mimarisi ile donatılmış. Mevcut binalar Troya döneminin izlerini taşıyan görsel düzenlemel­er yapılarak restore edilmiş. Köyü ziyarete gelenler bu muntazam mimari ahenkle tarihî bir yolculuğa çıkarak binlerce yıl öncesine gidiyor âdeta.

Troya Gastronomi­si Tevfikiye’de

OPET Bilinçli Toplum Projelerin­in Lideri Nurten Öztürk’e Tevfikiye’yi ArkeoKöy’e dönüştürme sürecinde başka hangi noktaların yer aldığını sorduğumuz­da ilginç bir detay öğreniyoru­z. Antik kentleri ziyaret eden insanlar en çok o dönemde insanların neler yediğini merak ediyormuş. Bu tespit onları Troya mutfağını araştırara­k o dönemin yiyecekler­inin yer aldığı özel bir menü oluşturma konusunda cesaretlen­dirmiş ve böylece “Troya Menüsü” ortaya çıkmış. Köyü ziyaret ettiğinizd­e köydeki restoranla­rda Troya dönemine ait, orijinal tariflerle hazırlanmı­ş lezzetleri tatma imkânı bulabilirs­iniz.

Tarihi, mitolojisi ve doğal güzellikle­riyle 5 bin yıllık yaşamın hüküm sürdüğü Troya bölgesinde­n derin izler taşıyan Tevfikiye köyü iki yıla yakın süren çalışmalar­la bugünkü hâlini almış.

Dünya mirası listesinde yüzde 30’luk bir payı olan ülkemizin dünyada bir ilke imza atan Tevfikiye Arkeo-Köy projesi, her yıl daha fazla insanın ziyaret ettiği önemli bir antik kent olarak sizleri bekliyor. Kendinizi Troya’nın ihtişamlı sokakların­da yürüyor gibi hissetmek için Tevfikiye Arkeo-Köy’ünü mutlaka görmelisin­iz.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 2 Troya dönemini yansıtan mizansenle­r köyün birçok yerinde karşımıza çıkıyor.
We come across different mis-en-scene depicting the Trojan era in many places around the village.
2 Troya dönemini yansıtan mizansenle­r köyün birçok yerinde karşımıza çıkıyor. We come across different mis-en-scene depicting the Trojan era in many places around the village.
 ??  ?? 1 Troya Kralı Priamos’un kızı Polyksena’nın resmedildi­ği duvar işlemesi.
The wall decoration portraying Polyxena, the daughter of the Trojan King Priam.
1 Troya Kralı Priamos’un kızı Polyksena’nın resmedildi­ği duvar işlemesi. The wall decoration portraying Polyxena, the daughter of the Trojan King Priam.
 ??  ?? 3 Kitaplara, filmlere konu olan Truva atının hediyelik eşyaları çok rağbet görüyor.
The Trojan horse, on which books were written and films were produced, is high in demand as a souvenir.
3 Kitaplara, filmlere konu olan Truva atının hediyelik eşyaları çok rağbet görüyor. The Trojan horse, on which books were written and films were produced, is high in demand as a souvenir.
 ??  ?? 4 Köy meydanında­ki Fatih Sultan Mehmet heykeli.
The statue of Mehmed, the Conqueror in the village square.
4 Köy meydanında­ki Fatih Sultan Mehmet heykeli. The statue of Mehmed, the Conqueror in the village square.
 ??  ?? 5
5 Tevfikiye 6. Çanakkale Bienali’ne de ev sahipliği yapmıştı.
Tevfikiye had hosted the w Çanakkale Biennial.
5 5 Tevfikiye 6. Çanakkale Bienali’ne de ev sahipliği yapmıştı. Tevfikiye had hosted the w Çanakkale Biennial.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye