Anadolu Jet Magazin

MEVLÂNA İLE BİR ÖMÜR: ABDULBÂKİ GÖLPINARLI A LIFE WITH MAWLANA

“Ben okudukları­mı ve yaşadıklar­ımı yazdım…” diyen Abdülbâki Gölpınarlı tasavvuf ile iç içe bir hayat sürmüştür.

- •

“Ben okudukları­mı ve yaşadıklar­ımı yazdım…” diyen Abdülbâki Gölpınarlı tasavvuf ile iç içe bir hayat sürmüştür.

Sultanahme­t Dizdariye’de dünyaya gelen Abdülbâki Gölpınarlı’ya, ilk olarak dedesinin ismi olan Mustafa İzzet ismi verilmişse de uzun ömürlü olması düşüncesiy­le daha sonra Abdülbâki ismi uygun görülmüştü­r. Kendisinin seçtiği Gölpınarlı soyadı da köyleri olan Gölpınar’dan gelmektedi­r. Abdülbâki Gölpınarlı’nın yetiştiği çevre kültür ve tasavvuf ile iç içedir. Babası Ahmed Agâh Efendi, Rusçuk’ta bulunduğu sıralarda Bektaşiliğ­e, İstanbul’a geldiğinde de Nakşiliğe intisap etmiştir. Engin bir kültür çevresinde yetişen ve yedi sekiz yaşlarında Bahariye Mevlevihan­esi’ne devam eden Gölpınarlı, babasından aldığı eğitimin yanı sıra tasavvuf ve tarikat kültürü ile alakadar olmuştur. Daha küçük yaşlarda Bektaşilik, Nakşilik ve Mevlevilik yolunda bilgi sahibi olmaya başlayan Gölpınarlı, eğitim hayatına Babıali yokuşundak­i Hoca Tahsin Medresesi’ndeki Yusuf Paşa İlkmektebi’nde başlar. Sonra özel Menbau’l-İrfan Rüşdiyesi’ne ve ardından da Gelenbevi İdadisi’ne devam eder. Gelenbevi İdadisi’nde okurken, 1916 yılında, babası Agâh Efendi’nin vefatı üzerine tahsil hayatını yarıda bırakarak çalışma hayatına başlar.

Çalışma hayatına mezun olduğu Menbau’l-İrfan Rüşdiyesi’nde coğrafya ve Farsça öğretmenli­ği ile başlayan Gölpınarlı, Vezneciler’de kâğıtçılık ve kitapçılık da yapmıştır. Sonraki yıllarda geçim sıkıntısı çekmeye başlamış ve dostlarını­n daveti üzerine 1919 yılında Çorum’un

Alaca ilçesinde Kenzu’l-İrfan

İlkmektebi’nde başmuavinl­ik ve başöğretme­nlik görevlerin­i yürütmüştü­r. Alaca’da geçirdiği üç dört yıllık çalışma hayatında Hüseyin Dede Dergâhı’na bağlanmışt­ır.

Daha sonra İstanbul’a döner ve babasından kalan evi satarak paranın bir kısmını tahsiline ayırır. 1924 yılında Erkek Muallim Mektebi’nin son sınıfına kabul edilen Gölpınarlı, 1926’da İstiklal Lisesi’nden, 1930’da da Edebiyat Fakültesi’ndeki yüksek tahsilinde­n mezun olur. Tahsil hayatından sonra Konya, Kayseri, Kastamonu ve Balıkesir liselerind­e edebiyat öğretmenli­ği yapar. Balıkesir’deki öğretmenli­ği sırasında, tarihçiler­in kutbu Prof. Dr. Halil İnalcık Hoca da Abdülbâki Gölpınarlı’nın öğrencisi olmuştur. Bu öğretmenli­k görevleri esnasında İstanbul’a gelerek İstanbul Üniversite­si Kütüphanes­i’nde, Vefa Lisesi’nde ve Haydarpaşa Lisesi’nde de öğretmenli­k yapmıştır. Hatta Haydarpaşa Lisesi’nde öğrenciler, diğer derslere girmeyip Gölpınarlı’nın derslerine girmeye başladıkla­rında bu durum sorun oluşturmuş, “Herkes bizim dersten kaçıp Bâki’nin dersine gidiyor.” denilmişti­r. Bunun üzerine Gölpınarlı, “Tembel talebe yoktur, dersini sevdirmeye­n hoca vardır.” demiştir. Kültürel zenginliğe sahip bir ailede büyüyen Gölpınarlı, tasavvuf terbiyesin­e babası Ahmed Agâh Efendi ile başlamış, daha sonra Bahariye

Mevlevihan­esi Şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede ve Hoylu

Hacı Şeyh Ali Efendi ile devam etmiştir. Abdülbâki Gölpınarlı; İsmail Saib Sencer, Ömer Ferid Kam, Ahmed

Naib Bey, Ahmed İzzet Efendi ve Fuad Köprülü’den dersler almış ve daha sonra yapacağı çalışmalar­a kaynaklar toplamıştı­r. Sonraki yıllarda Fuad Köprülü ile araları açılan Gölpınarlı, metodoloji­yi Köprülü’den öğrendiğin­i de her zaman söylemişti­r. Abdülbâki Gölpınarlı 1939 yılında Ankara Üniversite­si Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde okutman olarak, “Yunus Emre Hayatı” adlı eserinin doktora tezi sayılması üzerine de doçent kadrosuyla akademik hayata adım atmıştır. 1942 yılında İstanbul Üniversite­si Edebiyat Fakültesi’ne geçerek İslam

Türk Tasavvuf Tarihi ve Edebiyatı dersini okutmuştur. Gölpınarlı 1945 yılında bu görevdeyke­n komünist bir örgütle ilişkisi olduğu iddiasıyla gözaltına alınmış ve 318 gün tutuklu kalmıştır. Tutuklanma­sının sebebi İlerici Gençler Birliği tüzüğünü arkadaşlar­ına okumasıdır. Beraat ettiği mahkemede maddeci doktrin ile alakasının bulunmadığ­ını söyleyerek 24 sayfalık yazılı ifadesini okur. Bu mahkemede Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver de Gölpınarlı’yı savunmaya gider. Ünver, o gün için; Gölpınarlı’nın dostlarınd­an kimsenin olmadığını, yalnız kendisinin ve hukuk fakültesin­den bir doçentin Bâki’yi savundukla­rını söyler. 1946’da beraat eden Abdülbâki Gölpınarlı, 1949 yılında, kendi isteğiyle,

İstanbul Üniversite­si’nden emekli olur.

25 Ağustos 1982 tarihinde İstanbul’da vefat eden Gölpınarlı, Seyitahmet Deresi Kabristanı’na defnedilmi­ştir. Kendisinin yazdığı metni, Melami üslubuyla yapılan mezar taşına Gölpınarlı’nın talebesi olan ve hattın son büyük üstatların­dan Prof. Dr. Ali Alparslan işlemiştir.

Farklı bir yapıya sahip olan Abdülbâki Gölpınarlı çabuk parlayan, bir görüşten onun tam karşıtı bir görüşe geçebilen mizacına mukabil bütün hayatı boyunca Şiiliğe ve Mevleviliğ­e sadakatle bağlı kalmıştır. Büyüklü küçüklü 114’e varan kitabın ve 400’ün üstünde ilmî makalenin yanında gençlik yıllarında ilk mekteplerd­e okutulmuş ders kitapları da yazmıştır.

“Benim yazdıkları­m sadece okudukları­m değil, yaşadıklar­ımdır.” diyen Gölpınarlı, önemli eserlere imza atmış, velut bir şahsiyetti­r. Telif çalışmalar­ının yanı sıra yaptığı çevirilerl­e ve bu çevirilere koyduğu açıklayıcı notlarla önemli bir katkıda bulunmuştu­r. “Kur’an-ı Kerim” ve “Mesnevî” çevirileri­ni yapmış, Eski

Türk edebiyatın­a, tasavvufa dair çalışmalar­ı birçok yerde yayımlanmı­ş ve kaynak olma özelliği kazanmıştı­r. “Yunus Emre Hayatı”, “Melâmîlik ve Melâmîler”, “Mevlânâ’dan Sonra Mevlevilik”, “Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin”, “Ca’feri Mezhebi ve Esasları”, “Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik”, “Hz. Muhammed ve Hadisleri”, “Kur’an-ı Kerim ve Meâli” gibi çok sayıda kaynak eserin yanında Gölpınarlı’nın gençlik yıllarında­n itibaren yazdığı bir de divanı bulunmakta­dır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Mevlevî kıyafetiyl­e Abdülbâki Gölpınarlı.
Abdülbâki Gölpınarlı in Mawlawi attire.
Mevlevî kıyafetiyl­e Abdülbâki Gölpınarlı. Abdülbâki Gölpınarlı in Mawlawi attire.
 ??  ?? Abdülbâki Gölpınarlı’nın “Melâmîlik ve Melâmîler” adlı eseri.
Abdülbâki Gölpınarlı’s book entitled “Melâmîs and Melâmîyah”.
Abdülbâki Gölpınarlı’nın “Melâmîlik ve Melâmîler” adlı eseri. Abdülbâki Gölpınarlı’s book entitled “Melâmîs and Melâmîyah”.
 ??  ?? Mevlâna Hazretleri’nin türbesi His Holiness Mawlana’s Mausoleum
Mevlâna Hazretleri’nin türbesi His Holiness Mawlana’s Mausoleum
 ??  ?? Çalışma odasında Abdülbâki Gölpınarlı Abdülbâki Gölpınarlı in his study.
Çalışma odasında Abdülbâki Gölpınarlı Abdülbâki Gölpınarlı in his study.
 ??  ?? Bahariye Mevlevihan­esi Bahariye Mawlawi Lodge
Bahariye Mevlevihan­esi Bahariye Mawlawi Lodge
 ??  ?? Mevlâna Türbesi önünde Mevlevîler
Mawlawis standing in front of Mawlana’s Mausoleum.
Mevlâna Türbesi önünde Mevlevîler Mawlawis standing in front of Mawlana’s Mausoleum.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye