“DOĞA HARİKASI” TANIMININ TAM KARŞILIĞI
Kanoyla bir orman gezintisi yapmaya ne dersiniz? Kulağa ilginç geliyor, değil mi? Ama kürek çeke çeke bir ormanı keşfe çıkmak elbette mümkün. İğneada Longoz Ormanları Millî Parkı bu eşsiz deneyimi sunan nadir yerlerden.
Kanoyla bir orman gezintisi yapmaya ne dersiniz? Kulağa ilginç geliyor, değil mi? Ama kürek çeke çeke bir ormanı keşfe çıkmak elbette mümkün. İğneada Longoz Ormanları Millî Parkı bu eşsiz deneyimi sunan nadir yerlerden.
Longoz yani subasar tipi ormanlık alan, çoğunlukla yağış miktarının yüksek olduğu ilkbahar-kış mevsiminde tabanı sularla kaplanan ormanlık alanları ifade ediyor. İnsanın yaşamı boyunca doğal güzellik olarak görmek isteyebileceği hemen her güzelliği sinesinde saklayan; ormanın ve suyun kelimenin tam anlamıyla iç içe olduğu; denizi, ince kum sahili ve temiz havasıyla eksiksiz bir doğa harikası olan İğneada Longoz Ormanları 31 bin 550 dekarlık alanı ile 2007 yılında “millî park” ilan edildi.
Millî parkın güney bölümü
Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü ile bu göllerin etrafındaki sazlık alanlar, longoz ormanları ve yaprak döken ormanlardan; kuzey bölümü ise Erikli Gölü ve çevresindeki sazlık alanlar ile bu bölgeyi çevreleyen longoz ormanlarından oluşuyor. Bu yapısıyla İğneada Longoz Ormanları Millî
Parkı ve çevresi, ülkemizde birbirine ekolojik olarak bağlı ekosistemler zincirini oluşturan nadide bir alan olarak öne çıkıyor. Ziyaretçilere tropikal bir ormandaymış hissi veren longoz ormanları içerisinde, karışık orman ağaçlarından dişbudak, kayın, saplı meşe, sapsız meşe, ova akçaağacı, çınar yapraklı akçaağaç, üvez, ıhlamur, kızılağaç, mürver, kızılcık, karaağaç ve gürgen gibi ağaçlar yer alıyor.
Sulak alan bitkilerinden tatlı su bataklıklarında görülen, tehdit altındaki göl kestanesi ve nilüfer toplulukları ise yüksek su kalitesinin göstergesi olarak kabul ediliyor.
Kıyı kumulları, longoz ormanları ile birlikte İğneada’nın en hassas ekosistemlerini oluşturuyor. Kıyı kumullarında yer alan Karadeniz salkımı, Kilyos peygamber çiçeği, kıyı kerevizi ve sahil sığırkuyruğu endemik türleri ise Avrupa’da
yalnızca Trakya’nın Karadeniz sahillerinde görülüyor.
Orman ve su ikilisiyle sunulan muhteşem görsel şölenin içerisindeki keşfedilesi dünyada geyik, karaca, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, yaban kedisi, sansar, porsuk ve temiz suların göstergesi olan su samuru gibi önemli yaban hayatı türleri de yaşıyor.
Millî park, sahip olduğu farklı ekosistemlerden dolayı çok sayıda bitki ve yaban hayatı türüne ev sahipliği yaparken, kuş göç yolu üzerinde bulunmasının sağladığı ayrıcalık sayesinde kuş gözlemi için de son derece güzel görüntüler sunuyor ziyaretçilerine.
Alanda görülen dokuz kuş türü İğneada ekosistemi için gösterge tür olarak kabul ediliyor. Bu türler arasında akkuyruklu kartal, küçük kerkenez ve küçük yeşil ağaçkakan türlerini saymak mümkün.
Ayrıca millî parkın biyolojik zenginliği arasında dere hamsisi, deniz iğnesi, tatlı su kaya balığı, kurt balığı, acı balık, taş yiyen balık; pürtüklü semender, gece kurbağası, ova kurbağası ile sürüngenlerden oluklu kertenkele ve Trakya kertenkelesi gibi daha nice tür kendine yaşam alanı bulabiliyor.
İğneada Longoz Ormanları Millî Parkı’nda kanoyla göl ve orman turunun yanı sıra bisiklet turu, yürüyüş, yaban hayatı-kuş gözlemciliği, fotosafari ve yön bulma aktiviteleri yapılabiliyor.
Bölge Karadeniz’in kıyısında yer aldığından deniz mahsulleri mutfağı oldukça zengin. Özellikle balık sezonunda gelen ziyaretçiler İğneada’nın merkezindeki deniz manzaralı restoranlarda çeşitli balık türlerinin tadına bakabiliyor.