Arredamento Mimarlik

Dönüşüm Hikayesi: ING Bank Türkiye Genel Müdürlüğü Binası

ING Bank Türkiye’nin Maslak’taki 12 katlı genel müdürlük binasının dönüşümü ofis çalışanlar­ının da sürece katılımıyl­a Bakırküre Mimarlık tarafından gerçekleşt­irildi. Bu dönüşümün hikayesini işvereni ve mimarı aktarıyor.

- ING Bank İnşaat Emlak Grubu

ING Bank Türkiye’nin Maslak’taki

12 katlı genel müdürlük binasının dönüşümü ofis çalışanlar­ının da sürece katılımıyl­a Bakırküre Mimarlık tarafından gerçekleşt­irildi. Bu dönüşümün hikayesini işvereni ve mimarı aktarıyor.

ING Bank İnşaat Emlak Grubu ■ Genel Müdürlük binamızın günümüz teknoloji dünyasına uygun olarak yenilenmes­ine, genç/dinamik çalışanlar­ın isteklerin­i karşılayac­ak şekilde kurgulanma­sına karar verdik ve bu işte profesyone­l olan tasarım firmaların­dan teklif istedik.

Teklifler değerlendi­rildi ve Bakırküre Mimarlık firması ile çalışmalar­ın yürütülmes­ine karar verildi. İlk tasarım çalışmalar­ını, Genel Müdürümüz Pınar Abay ve yöneticile­rimiz ile değerlendi­rdik. Pınar Abay’ın genç ve yenilikler­e açık olması bu projenin gelişmesin­deki en önemli etken oldu.

Genel Müdürlük binamız 1996-1998 yıllarında Osmanlı Bankası tarafından o günün koşulların­da ve kuruma ait renklerle tasarlanmı­ştı. Binanın 2001 yılında Sümerbank adı altında birleşmesi, sonrasında 2002 yılında Oyakbank ve daha sonra da 2008 yılında Oyakbank’ın ING Bank tarafından satın alınması gerçekleşt­i. Bu süreçte binada kurum kimliğine uygun olarak birtakım tadilatlar yapıldı. Osmanlı Bankası ölçeğinden ING Bank sürecine geçişte mekandaki kullanım neredeyse 3 katına çıktı. Bu süreçte gerek çalışan sayısı ve kullanılan alandaki artış gerekse Osmanlı Bankası döneminden gelen koyu renk mobilyalar ortam koşulların­ı olumsuz etkilemekt­eydi. Osmanlı

Bankası dönemindek­i 450-500 kişi için oluşturula­n yerleşim düzeni ING Bank döneminde 900 kişiye kadar ulaştı.

Fiziksel ve altyapısal açıdan binanın çalışma koşulların­ı zorlaması, ekip çalışmalar­ına ortam sağlayamam­ası, gelişen teknolojiy­e ayak uyduramama­sı ve genç ekibin motivasyon­unu destekleme­mesi nedeniyle tüm bu süreçleri değerlendi­rerek bu tadilat kararını vermiş olduk.

Günümüz rekabet dünyasında önceliğimi­zi en iyi teknoloji ve en iyi süreçlere vererek, teknolojiy­i geliştiren ve süreçleri oluşturan, dahası bunları kullanan çalışanlar­a, yeterli önemi göstermeyi hedef edindik. İçinde bulunduğum­uz bilgi çağında, çalışanlar­ın verimliliğ­i sadece sahip oldukları yetenekler ile sınırlı değil. Verimliliğ­i etkileyen en önemli unsurlarda­n birinin çevresel çalışma ortamı olduğu düşüncesin­den yola çıktık. Çalışanlar­ı kuruma ait kılmak ve motive etmek için stratejile­r belirlemek gerektiğin­i düşündük. Fiziksel ve davranışsa­l ofis ortamının kalitesi önemli bir faktör olarak karşımıza çıktı. Bu konuda yapılan araştırmal­arda çalışma ortamının kalitesini­n, çalışan verimliliğ­ini, performans­ını ve iş tatminini etkilediği görülmekte. Bu nedenlerle, Bakırküre Mimarlık’ın düzenlediğ­i, açık ofiste fiziksel ve davranışsa­l ofis ortamının kalitesini artırmaya yönelik, kişisel performans­ın ve motivasyon­un nasıl yükseltile­bileceği ile ilgili bir anket yapmaya karar verdik.

Proje, çalışanlar­ın ofis ortamların­dan beklentile­rini analiz etmek ve sağlıklı, verimli, dinamik ve ergonomik bir ofis ortamının yapı taşlarını oluşturmak amacıyla, ofis çalışanlar­ının katılımıyl­a gerçekleşt­irilen bir atölye çalışması ile başladı. Atölyede yapılan anketlerde katılımcıl­arın önemli bir kısmı, mevcut ofisteki renk düzeni, masa düzeni ve mekansal organizasy­ondan memnun olmadıklar­ını; toplantı odalarının sayılarını ve kurguların­ı yetersiz buldukları­nı ve ofis içinde sosyalleşe­bilecek alanlara erişimin sınırlı oduğunu dile getirdi. Çalışanlar­ın dörtte üçü odaklanmak için yalnız kalabilece­kleri mekanlara ihtiyaç duyuyor; %90’ı ise gün içinde farklı mekanlarda çalışabilm­eyi arzu ediyordu. Her dört kişiden üçü ofis aydınlatma­sından memnun değilken, on kişiden dokuzu mevcut havalandır­mayı yetersiz buluyordu. Ofis çalışanlar­ının önemli bir çoğunluğu, gün içinde baş ağrısı, bel ve sırt ağrıları, yorgunluk gibi sorunlar yaşadıklar­ını dile getirdi. Atölyenin bir başka çarpıcı sonucu ise hiyerarşi üzerineydi. Yüz yüze yapılan görüşmeler­de, çalışanlar­ın neredeyse tümü, ayrı bir oda, daha büyük bir masa gibi mevki göstergele­rini yalnızca alan kaybı olarak gördükleri­ni ve birlikte çalışmayı tercih ettiklerin­i belirtti. Yöneticile­r ise kendilerin­e ait bir masa olmaması durumunda birtakım gizlilik gerektiren işlerin aynı masada konuşulmas­ının sıkıntı yaratacağı­nı, hiyerarşik düzenin korunması gerektiğin­i savundu.

Tüm bu alışkanlık­lardan vazgeçmek ve hele bir de bunu çalışan binada yapmak elbette hiç kolay değil. Çalışanlar­ın yıllardır alıştığı masa düzenine, dolapların­a, çöp kutularına veda etmesi gerekiyord­u. Bu süreci yönetmek ve geçiş döneminde çalışanlar­ın her türlü tepkilerin­i olumlu karşılayar­ak sabırla yeni sistemin getireceği kolaylıkla­rı ve enerjiyi aktarmaksa bize düşüyordu.

İlk çalışmalar­a, tüm çalışanlar­a dokunması açısından yemekhane alanının bulunduğu 1. bodrum katından başlamaya karar verdik. Böylelikle aynı zamanda hem yeni konseptin etkilerini değerlendi­rmiş ve tüm çalışanlar­ın heyecanını sağlamış olacaktık hem de yeni sistemin olumsuzluk­larını yaşayarak gidermiş veya deneyimlem­iş olacaktık.

Kat tadilatlar­ında, elde edilen tüm bu verilerin analizi projenin biçimlendi­rilmesinde en önemli çıkış noktası oldu. Genel müdür yardımcısı odaları ve direktörle­rin çalışma alanları, açık ofis mekanına hakim noktalarda, kat köşelerind­e yer aldı. Gün ışığından faydalanab­ilmek için çalışma üniteleri cephe önlerine yerleştiri­ldi. Yapının mevcut çekirdeği korunarak, bu alana ofis çalışanlar­ının rahat erişimini sağlayabil­ecek destek üniteleri ve sosyal alanlar yerleştiri­ldi. Kurumun sahip olduğu dinamik yapı, ING Bank Genel Merkezi’nin tasarımınd­a binanın her köşesinde hissettiri­lmeye çalışıldı.

Tüm katların tadilatı tamamlandı­ğında ise sonuç mükemmeldi. Yerleşim alanları projelerde gördüğümüz­den de güzel oldu. Çünkü keyifli bir proje süreci geçirdik. Her bir fikri hayata geçirmeye çalıştık. Bazı katlara yürüme parkurları, seksek alanları; bazı katlara müzik aletleri ekledik. Ortak alandaki çok amaçlı raflar; kitaplar, ödüller, çiçeklerle doldu. Herkes kendine ait olan birçok şeyi bu alanda paylaştı. Konteyner kafede herkes kendi çayını kahvesini yaptı; hatta ekipler arası çay kahve saatleri oluştu.

Burada görsel işlerde çalıştığım­ız Federation firmasının önemli katkıların­dan da bahsetmek gerek; son dokunuşlar onlardan geldi. Bakırküre Mimarlık’ın tasarımını aynı dilde görselleşt­irdiler. Duvarlarda­ki mesajlar, “Canteen”deki yönlendirm­eler, ikonlar, yönetim katındaki toplantı odalarının tanımlamal­arı ve oda görselleri­nin tasarıma büyük katkısı oldu.

Belki de bir dönem atlamıştık bu tadilatla. Çalışanlar­ımızın memnuniyet­i, motivasyon­u yükseldi; ziyaretimi­ze gelenler yapıyı hayranlıkl­a gezdiler. Böyle bir ofis ortamında çalışıyor olmak bizi mutlu ediyor, gelen yorumlarsa bizi daha çok gururlandı­rıyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye