Bruno Taut’u Hatırlamak
4 Mayıs 1880’de Königsberg’de doğmuş ve 24 Aralık 1938’de İstanbul’da ölmüş olan Bruno Taut’un Türkiye’de çalıştığı dönemden iki yayın ve kendisiyle öğrenci ya da meslektaş ilişkisi içinde olmuş mimarların hakkındaki yorumlarını derleyen bir yazıyla birlikte modern mimarlık üzerine görüşlerini değerlendiren makaleleri içeren bu dosya, T. Elvan Altan’ın editörlüğünde hazırlandı. Ömer H. Gülsen, Giorgio
Gasco, Burak Erdim, Esin Boyacıoğlu ve Paola Ardizzola’nın katkılarıyla ölümünün üzerinden 80 yıl geçtikten sonra Taut’un özgün yaklaşımını hatırlatmayı amaçlıyor.
4 Mayıs 1880’de Königsberg’de doğmuş ve 24 Aralık 1938’de İstanbul’da ölmüş olan Bruno Taut’un Türkiye’de çalıştığı dönemden iki yayın ve kendisiyle öğrenci ya da meslektaş ilişkisi içinde olmuş mimarların hakkındaki yorumlarını derleyen bir yazıyla birlikte modern mimarlık üzerine görüşlerini değerlendiren makaleleri içeren bu dosya, ölümünün üzerinden 80 yıl geçtikten sonra mimarın özgün yaklaşımını hatırlatmayı amaçlıyor.
Taut, dünya modern mimarlık tarihinde yerini almış, hakkında birçok araştırma yapılmış, yapıları derslerde erken 20. yüzyıl mimarlığının önemli örnekleri arasında anlatılmakta olan bir mimar1. Dolayısıyla, Taut’u hatırlamak, önceki yüzyılın modern mimarlık üretimini çalışan tarihyazımı birikimini yeniden düşünmeyi sağlıyor. 1. Dünya Savaşı’nın ardından Taut’un da dahil olduğu dönem mimarlarının yazılı ve inşa edilmiş ürünleriyle düşünsel ve uygulama altyapısı oluşan ve 2. Dünya Savaşı’nın ardından Uluslararası Üslup diye tanımlanarak tüm dünyada yaygınlaşan modern mimarlık hareketi, yüzyıl sonuna doğru artan ve daha çok modern yapıların biçimsel üretimine odaklı eleştirilerle tarih sayfalarındaki yerine yerleştirilmiş görünebilir. Öte yandan, modern mimarlık anlayışı ve üretiminin detayları tarihyazımında artarak yer aldıkça, bu hareketin basite indirgenen tanımlarının ötesine geçen ve eleştirisini de kendi içinde taşıyarak amaçlarının çağdaş ortamdaki geçerliliğini tartışmaya zemin hazırlayan yönleri daha açıkça ortaya çıkıyor. Taut, örneğin, mimarlık anlayışını tanımlarken aslında dönemin modern mimarlık kuramıyla da hesaplaşmış ve “mimarinin tamamen pratik hayatta faideli olup ‘real’ denilen hakiki esaslara dayanarak ortaya çıktığını, yani teknikten, konstrüksiyondan ve fonksiyondan doğduğunu” söylediğini vurguladığı güncel kurama karşı mimarlığı bir “proporsiyon sanatı” olarak sunarak, mimarlığa akılcı çerçevenin ötesinde duyguları da öne çıkaran bir tanım getirmiştir2. Bu yüzden, Taut’un düşünsel ve
uygulama alanlarındaki üretimini hatırlamak, modern mimarlık tarihine içkin çoğulluğu yeniden düşünmek için önemli bir fırsat sunmaktadır.
Mesleki deneyimleri Almanya’dan Japonya’ya ve oradan 10 Kasım 1936’da göreve başladığı Türkiye’ye uzanan Taut3, sadece iki yıl çalışabildiği Türkiye’nin modern mimarlık tarihinin de önemli bir aktörüdür. Temel olarak Kültür Bakanlığı’nın Mimarlık Bürosu’nun yöneticisi olarak hazırladığı projeleri4 ile Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitimci ve idareci olarak gerçekleştirdiği çalışmalarla5 dönemin mimarlık ortamına düşünsel alanda ve uygulama alanında katkı sağlamıştır. 1938’de Türkçe olarak basılan kitabıyla ülkede mimarlığın kuramsal çerçevesini tartışan ilk eseri6 yayınlamış ve aynı yıl Akademi’de açtığı sergide de projelerini sunmuş olan Taut, bu serginin açılış konuşmasında yine “gerçeğe aykırı düşmeyen, ancak duyguların da körelmediği” bir yolun arayışının gerekliliğini vurgulamış ve bu yolu “eskinin gelenekleriyle modern medeniyet arasındaki sentez7” olarak tanımlamıştır. Taut’un Türkiye’de dönemin “modern” ve “milli” mimarlık arayışına yanıt veren sözü de bu çerçevede önemlidir: “Her milli mimari fenadır, fakat her iyi mimari millidir8” diyen mimarın bir sentez olarak önerdiği mimarlık tanımını hatırlamanın, hem “çağdaş/geleneksel” ikilemi içinde yol bulmaya çalışan erken Cumhuriyet dönemi modern mimarlığını yeniden düşünmek hem de benzer tartışmanın sürdüğü Türkiye çağdaş mimarlık üretimini değerlendirmek için de zemin oluşturacağını umuyoruz.
Notlar:
1 Taut’un mimarlığına odaklanan çalışmalar için, bkz.: Bruno Taut 1880-1938. Austellung der Akademie der Künstevon 29. Junibis 3 August 1980, Akademie-Katalog 128, Brüder Hartmann, Berlin, 1980; Hans Junghans, Bruno Taut 1880-1938, Berlin, 1970; Winfried Nerdinger, Kristiana Hartmann, Matthias Schirren, Manfred Speidel (der.), Bruno Taut Architect Zwischen Traditionund Avantgarde 1880-1938, Deutsche Verlags-Anstalt, Stuttgart-Münih-Berlin, 2001; Manfred Speidel, Bruno Taut: Naturund Fantasie 1880-1938, Ernst&Sohn, Berlin, 1995; Ian Boyd Whyte, Bruno Taut andthe Architecture of Activism, Cambridge University Press, Cambridge, 1982. 2 Taut, “Mimari Nedir?”, Arkitekt, 05-06 (89-90), 1938, s. 165, 168. 3 Taut’un Türkiye’deki çalışmalarına odaklanan yayınlar için bkz.: Bruno Taut 1880-1938. Türkiye’de Mimar ve Öğretmen 19361938, Berlin Güzel Sanatlar Akademisi, Alman Kültür Merkezi, Stuttgart Dış İlişkiler Enstitüsü, İstanbul, 1983; Elvan Altan Ergut ve Esin Boyacıoğlu, Bruno Taut Türkiye’de / Bruno Taut in der Turkei, Goethe Institut, Ankara, 2010. 4 Taut Türkiye’de toplam 24 proje hazırlamış ve bunların dokuzu uygulanmıştır. Bkz.: Bernd Nicolai, Moderne und Exil, Deutschsprachige Architecten in der Türkei, Berlin, Verlagfür Auweisen, 1998, s. 212. 5 Bkz.: Sibel Bozdoğan, “Against Style: Bruno Taut’s Pedagogical Program in Turkey, 1936-1938”, der.: M. Pollak, The Education of the Architect, MIT Press, Cambridge, 1997, s. 163-192. 6 Bruno Taut, Mimari Bilgisi, Güzel Sanatlar Akademisi, İstanbul, 1938. 7 Bruno Taut 1880-1938, s. 260. 8 Bruno Taut, “Türk Evi, Sinan, Ankara”, Her Ay, 2, 1938, s. 93, 98.