Yılmaz Zenger
(1933-2018)
Pelin Derviş 1933 yılında doğdu. İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden 1958’de mezun oldu. 1957-1959 yılları arasında İstanbul Belediyesi Planlama Departmanı’nda çalıştı; Adnan Menderes’in imar uygulamalarına tepki göstererek ayrıldı; İTÜ’de asistanlık görevine ve “Eyüp” konulu doktora çalışmasına başladı. 1961-1964 yılları arasında Mimarlık ve
Sanat dergisini Bülent Özer vd. ile birlikte çıkarmaya başladıklarında Türkiye’deki tek mimarlık dergisi Arkitekt idi. Doktora çalışmasını tamamladığında Prof. Kemali Söylemezoğlu ile yaşadığı fikir ayrılığı nedeniyle Londra’ya gönderildi; BBC için özel sinema kameralarının geliştirilmesi ve ILFORD’da ILFO CHROME’un emisyon araştırma çalışmalarına katıldı (19621963). İTÜ’de Foto Film Merkezi’ni kurdu ve başkanlığını yaptı; görüntü dili ve teknolojinin geleceği konularında yazı ve konferanslar üretti (1965-1966). YapıEndüstri Merkezi’nin kurucuları arasında yer aldı (1968), yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Bilgisayar destekli animasyon konusunda çalışmalara başladı; 35 mm “Kuşlar” isimli animasyon filmini hazırladı (1969).
Mimari proje yarışmalarındaki başarılarına karşın istediklerini tam olarak hayata geçiremeyince hayallerinin mesleği olan mimarlığı terk edip mobilya tasarım ve üretimine yöneldi. 1962’den günümüze çeşitli üniversitelerde ders verdi, konferans ve atölye çalışmalarına katıldı. 1964’ten günümüze mobilyadan mekaniğe, elektronikten banka donanımlarına kadar hemen her tür projeyi hayata geçirdi. 1971’de mobilya ve dekoratif yapı elemanları için model kalıp hazırlanması ve prototip üretimi üzerine çalışmalar yaptığı ve günümüze dek devam edecek olan Zenger Mobilya’yı kurdu. 1972’de Amerikan Kültür Merkezi’nin ve Amerikan Kütüphanesi’nin video-kitap ünitelerinin, ses ve görsel ekipmanları ile birlikte Amerika Kültür Ataşeliği’nin fütürist iç mekanını tasarladı. Aynı yıl, Zeki Triko’nun Osmanbey’deki mağazasının konsept ve dekorasyonunu iç mimar Güler Umur ile birlikte yaptı. Bu çalışma,
Zenger’in modaya ilgisini ortaya çıkardı; Zeki Triko’nun modellerine katkıda bulundu; aynı zamanda Zenger için moda fotoğrafçılığının başlangıcını teşkil etti.
1973’te Ankara, İstanbul ve İzmir’deki Amerikan kolonilerini eğitmek üzere ABD Bilgi Merkezi’nin desteğiyle Türkiye’ye ilk bilgisayar destekli animasyonları getirdi. Aynı animasyonları bir dizi konferansla birlikte İTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki öğrenci ve öğretmenlere sundu. Aynı konferans sırasında gösterilen Sibernetik
Çağ Romantizmi isimli filmi için özel projeksiyon sistemi tasarladı ve prolensleri akrilik bloklardan yontarak hazırladı. 1974’te Endüstri Sanatları Merkezi’ni kurdu, yönetim kurulu başkanlığını üstlendi. Güler Umur ile birlikte Bezden adını taşıyan sıradışı bir mobilya, giysi ve aksesuar mağazasını açtı; mağazanın diğer ortakları arasında Güzin Gürel ve Judith Uluğ gibi isimler de yer almaktaydı. Tadilat ve dekorasyon dükkanı öylesine değerli kıldı ki açılıştan bir süre sonra tahliye talebi geldi, dükkan iki yılda tahliye edildi; böylece sadece başlamış olan ihracat sürdürülebildi.
Güler Umur’la, birlikte oluşturdukları giysi ve aksesuar markası Guyzenco’nun radikal tasarımlarıyla Duesseldorf’taki IGEDO moda fuarlarının sürekli katılımcısı oldular; tasarımları Avrupa’nın birçok kentindeki butiklerde satıldı. Bu markalardan bağımsız olarak da Güler Umur ile işbirlikleri uzun yıllar sürdü. 1981’de Avrupa Güzellik yarışmasının genel sanat yönetmenliğini yaptı. Daha sonra şov, sahne dekorasyonu ve özel efektler alanında deneysel uygulamalar gerçekleştirdi. Anthony Dawson’ın “The Hunter from the Future” (Gelecekten Gelen Avcı, 1983) ve “The Ark of the Sun-God” (Güneş Tanrı’nın Tacı, 1984) adlı filmlerinin sanat yönetmeni asistanlığı ve sanat yönetmenliğini yaptı. 1985’te UNICEF’e danışman oldu, 1985-1989 yılları arasında Kanada hükümetinin desteklediği “iletişim” konulu iki belgesel film yaptı. UNICEF için taşınabilir aile eğitimi ünitesi üzerine bir proje, parlamenterler için sağlık politikası konulu bir senaryo hazırladı. 1990’da Prag’da Animasyon Filmleri Festivali’ne “Communication for Health” (Sağlık için İletişim) adlı filmiyle katıldı ve düşük bütçeli bilgisayar animasyonu konulu bir konferans verdi. 1990’larda ağırlıklı olarak bankalar için ATM üniteleri tasarım ve uygulamasına yöneldi; tasarladığı çok sayıda büyük şirketler ve bankalar için üretildi. 1994’ten başlayarak İstanbul’daki Bilim Merkezi’nin iç mekan düzenlemesi ve gösteri birimlerinin hemen hemen tümünü üreterek Bilim Merkezi’nin kuruluşuna birebir katkıda bulundu.
Aynı yıllarda Rusya’da bir sağlık merkezi için sağlık modülü tasarlayıp kendi atölyesinde üretimini yaptı. 1990’ların sonlarında New York’ta bir ofis kiraladı ve New York, Harlem’deki Gallery X’te “Hemispherics” adını taşıyan heykel sergisi açtı (1999); bu tarihlerden itibaren heykel çalışmaları yoğunluk kazanmaya başladı; Mobius bandından yola çıkarak birçok heykel yaptı. 2000’lerden günümüze çoğunluğu New York ve İstanbul’da olmak üzere yurtiçinde ve dışında çok sayıda solo ve karma sergi ve fuara mobilya ve heykelleriyle katıldı; bazılarının küratörlüğünü üstlendi; eserleri Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Sanat Koleksiyonu gibi çeşitli koleksiyonlarda yer aldı. Pek çok dergi ve gazetede tasarım, sanat, bilim, yeni teknolojiler, yeni üretim yöntemleri ve sürdürülebilirlik içerikli makaleleri yayımlandı.