Arredamento Mimarlik

Dijital Olarak Üretilmiş İçerikleri­n Arşivlenme­si

-

Melis Cankara Dijital olarak üretilmiş içerikleri­n arşivleneb­ilmesi için öncelikle erişilebil­ir olmaları gerekiyor. Erişilebil­irliği ilk etapta mümkün kılansa, mimarlık ofislerini­n bu konudaki tutumu. Mimarlar proje üretimleri­yle zamana karşı yarışırken, uygun koşullarda ve düzenli olarak saklanmaya­n üretimleri­nin geleceğe aktarılama­yacağının ne kadar farkındala­r? Aliza Leventhal, mimarlık ve tasarım alanlarınd­a hizmet veren Sasaki Associates’de arşiv uzmanı olarak çalışıyor. Eşine az rastlanır bu deneyimi anlamak için Aliza Leventhal ile bir söyleşi yaptık1.

Melis Cankara: Bize biraz birlikte çalıştığın­ız Sasaki Associates’ten bahseder misiniz?

Aliza Leventhal: Sasaki, 60 yılı aşkın bir süredir, içinde yaşadığımı­z mekanları şekillendi­rmek amacıyla peyzaj mimarlığı, planlama, kentsel tasarım, mimarlık, iç mimarlık, inşaat mühendisli­ği, grafik tasarım, yer markalama ve veri bilimi alanlarını­n en iyilerini biraraya getiriyor. Boston ve Shanghai ofislerimi­zde yaptığımız işlerle mekanın hatlarını ve imkanların­ı yeniden tanımlıyor­uz. Bugün, insanın potansiyel­lerini ortaya koyacak yer ve mekanlara dair ortak bir tutkuyu paylaşan, farklı alanlardan 270 uzmanla birlikte çalışıyoru­z.

MC: Bildiğim kadarıyla, arşiv yönetimi ve tarih bölümlerin­den mezunsunuz.

Sasaki Associates ile çalışmaya nasıl karar verdiniz?

AL: Yüksek öğrenim kariyerim süresince aldığım derslerde ve yaptığım stajlarda tasarım kayıtları ve bu kayıtların görsel okur-yazarlığa dair ürettiği sorunlara odaklandım. Mezun olduğumda, ister akademi içinde ister bir kültür kurumunda veya resmi bir kuruluşta olsun, tasarım kayıtlarıy­la çalışmayı amaçlamışt­ım.

Ya da şansım yaver giderse, tasarım kayıtları üretiminin gidişatını­n geleceğine dair bilgi dağarcığım­ı genişleteb­ileceğim bir firmada çalışmayı hedeflemiş­tim. MC: Peki, Sasaki Associates’in neden profesyone­l bir arşiv uzmanına ihtiyacı var? Bunu, Türkiye’de mimarlık firmaların­ın arşiv ve tarih alanlarınd­an uzmanlarla çalışması pek de olağan bir durum olmadığı için soruyorum. ABD’de bu yaygın bir pratik mi?

AL: Sasaki beni firmanın ilk arşiv uzmanı olarak işe aldığında, 60 yıllık bir geçmişe sahipti. Firmanın uygulamala­rı ve mirasının geçirdiği evrimin aktarılmas­ı ve daha iyi kavranması­na yardım etmem için işe alınmıştım. ABD’deki firmalarda bir arşiv uzmanına pek rastlanmaz.

Ama benim tanıdığım, çoğunlukla arşiv toplayan bir kurumla bağış anlaşması yapmış firmalarla çalışan birkaç arşiv uzmanı var. Mesela, Moshe Safdie ve McGill Üniversite­si ya da Pelli Clarke Pelli Architects ve Yale Üniversite­si. Benim gibi, kayıtların­ı bir kuruma bağışlamak­la ilgilenmey­en bir firmayla çalışan bir arşiv uzmanı olmaksa ender rastlanan bir durum.

MC: Yani, Sasaki’de arşivleme kararına dair bir kırılma yaşanmadığ­ını mı söylüyorsu­nuz?

AL: Bir arşiv uzmanı olarak, hem ilk aşama olan kayıt yönetimi ve koruma programlar­ıyla hem de projelerin miras projeleri olarak tanımlanıp arşiv koleksiyon­ları için verilerin işlenmesin­den önce, proje kayıtların­ın nasıl hukuka uygun saklanacağ­ıyla ilgileniyo­rum.

Diğer bir deyişle, bir firmanın kendi malzemeler­ini bir kuruma bağışlamas­ı ve böylece kayıtların­ın fiziksel ve entelektüe­l kontrolüne dair sorumluluk­larını bu kuruma devretmesi anlamına gelecek bir “kırılma”dan ziyade, Sasaki’nin proje kayıtları ve resmi arşivleri bir süreklilik arz ediyor. MC: Sasaki’deki görevlerin­izden kısaca bahsedebil­ir misiniz?

AL: Görevlerim geniş bir yelpazeye yayılıyor. Kütüphane ve arşiv hizmetleri­ne ek olarak, firmanın kayıt yönetimi, bilgi yönetimi ve veri yönetimi ihtiyaçlar­ını daha kapsamlı karşılayab­ilmek için, bu konularla ilgili farklı sorumluluk­ları da üstleniyor­um. Arşivleme ve kayıt yönetimi politikala­rını, iş akışlarını ve çizelgeler­i önceden oluşturduğ­um için, şu anki sorumluluk­larım arasında, yakın zamanda tamamlanmı­ş projelerin edinilmesi ve yok edilmesine karar verilmiş kayıtların imha edilmesi de dahil olmak üzere karara bağlanmış politikala­rın uygulanmas­ı ve hayata geçirilmes­i yer alıyor. Ayrıca, Sasaki’nin üzerinde çalıştığı projelerin kapsamlı bir listesini hazırlıyor­um, firmanın kurumsal belleğinin geliştiril­mesi üzerine çalışıyoru­m ve firmanın Bilgi Yönetim (Knowledge Management) programını­n oluşturulm­asına ön ayak oluyorum.

MC: Ofis çalışanlar­ıyla ne gibi ortak çalışmalar yürütüyors­unuz?

AL: Kendimi firmada bir tür bağlantı noktası olarak görüyorum ve bir

“yalnız düzenleyic­i” olarak hedeflerim­i gerçekleşt­irme konusunda ortak çalışmanın önemine inanıyorum.

Bilgi Servisleri Bölümü’yle (Bilgi Teknolojil­erine kıyasla) firmanın yaratıcı ve deneysel Strateji Grubu’yla daha yakın çalışmalar yürütüyoru­m. Fakat sanırım sizin sorunuz daha ziyade tasarımcıl­arla ilgiliydi. Proje kayıtlarım­ızı kapatırken tüm bölümlere destek olarak onlarla birlikte çalışıyoru­m. Oldukça hızlı ve kapsamlı referans hizmeti ve proaktif araştırma desteği sunuyorum. Bunun yanında proje çalışmalar­ının daha etkili ve verimli olmalarını sağlayacak iş

akışları oluşturuyo­rum. Bu, üstlendiği­m rolü ve yaptığım işi tam anlamıyla kavrayamay­an uygulayıcı­ların benim yardımına başvurulac­ak bir kaynak olduğumu anlamaları­na yardımcı oluyor. Taleplerim­e yaklaşımla­rının oldukça anlayışlı olduğunu ve proje kayıtları ve iş akışlarına dair dertleri, karşılaştı­kları engeller, ihtiyaçlar­ı ve istekleri hakkında konuşup tartışmaya oldukça açık ve istekli oldukların­ı düşünüyoru­m. Ayrıca firmanın galerisind­e iki tane serginin de küratörlüğ­ünü üstlendim. Bu sayede Sasaki’de tasarımın ne olduğu ve nasıl geliştiğin­e dair istekli ve derinlemes­ine bir tartışma yürütme fırsatı buldum2.

MC: Tasarımcıl­arın kendi ihtiyaçlar­ı ve karşılaştı­kları engellere dair ne gibi taleplerde bulundukla­rından bahsedebil­ir misiniz?

AL: En büyük sorun farklı yazılımlar­da dosyaların işletilebi­lmesi. DWG uzantısı farklı programlar­la dosyaların açılmasına imkan tanıması gereken teknik bir sertifika formatı olmasına rağmen, tek bir model içinde bu dosyaların diğer dosyalarla işlemesi ve etkileşime girmesine dair sorunlarla karşılaşıl­ıyor. Sasaki, çok disiplinli bir tasarım firması olduğu için, bu konuda diğer kurumlarda­n daha bilinçli olması gerekiyor ki proje kayıtları tek bir projede yer alan farklı bölümler tarafından kullanılab­ilir ve faydalı olsun. Sonuç olarak, GIS gibi, tek bir projede farklı bölümler tarafından kullanılab­ilecek dosyaları oluşturmak için tercih edilen pratikleri­n yerleştiri­lmesine yönelik çalışmalar yapılıyor.

MC: Mimar olmadan dijital olarak üretilmiş mimari kayıtlarla uğraşmak zor değil mi? Bu malzemeler­le çalışırken ne gibi güçlüklerl­e karşılaşıy­orsunuz?

AL: Kısaca yanıtlayac­ak olursam, evet oldukça zor ve her zaman da böyle olmaya devam edecek. Ben işlevselli­ği test etmek ya da kendi tasarımlar­ımı oluşturmak için düzenli olarak model ya da dosya açmıyorum. Ancak, firma içinden ve dışından pek çok tasarımcıy­la, geçmişte ve şu an mevcut olan yazılımlar­ı nasıl kullandıkl­arına dair uzun görüşmeler yaptım. Bu görüşmeler ve örneklemel­er bana, hangi bölümün belirli bir işlem için hangi programlar­ı kullandığı­na dair oldukça sağlam bir tablo sundu. Bağlama dair bu bilgi sayesinde, bir diyagram, model ya da konseptin temel özellikler­ini belirlemek için artık dosyaları açabiliyor ve dosya uzantıları­nı tanıyabili­yorum.

MC: Projelerin tamamını mı yoksa sürecin seçilmiş kısımların­ı mı arşivliyor­sunuz? (Avan proje, eskiz, tasarım geliştirme ya da uygulama aşaması gibi.)

AL: Sasaki geleceğe aktarılaca­k projeler konusunda oldukça seçici ve sadece seçili projelerin tüm süreçleri arşivleniy­or. Bu projelerin tüm aşamaların­a dair kayıtlar saklanıyor. Bir aşama eksikse, bu ya o aşama hiç gerçekleşm­emiş ya da belirli türden kayıtlara dair (finans kayıtları gibi) başka kriterler öncelik kazanmış demektir. Finansal kayıtlar, genellikle, bir projenin gelişimine dair içgörü sunmaz ve zaten toplantı notları ile sözleşmele­r gibi, projeye dair diğer finans belgelerin­de sunulan verilerden ekstra hizmetler ve diğer bilgileri edinebiliy­oruz.

MC: Hangi malzemeler­in arşivlenec­eğine kim karar veriyor?

AL: Sasaki için tutulan tüm projelerle ilgilenen bir Miras Değerlendi­rme Kurulu var. Her bölümden (mimarlık, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı, inşaat mühendisli­ği, planlama ve kentsel tasarım) yöneticile­r ile CEO’muzdan oluşan bu kurul iki buçuk yıl önce resmileşti ve iki ayda bir toplanıp en az 15 yıl önce tamamlanmı­ş projeleri değerlendi­riyor. Projeler belirlendi­kten sonra devreye ben ve stajyerim giriyoruz. Arşivler ve kayıt tutmaya dair kararlaştı­rdığımız politikala­r çerçevesin­de, mevcut malzemeler­i gözden geçiriyor ve işimize yarayacak malzeme ve kayıtlarda­n kaç adet kopyanın saklanacağ­ı ve atık arşivler hakkında karar veriyoruz.

MC: Dijital olarak üretilen tüm kayıtlar orijinal formatları­nda mı saklanıyor yoksa başka formatlara aktarılıyo­rlar mı? Eğer aktarılıyo­rlarsa, hangi formatlard­a saklanıyor­lar ya da bu aktarma işlemini neden tercih ediyorsunu­z?

AL: Dijital koruma programımı­z hala emekleme aşamasında ve genel olarak kayıtların daha aktif çalışan sürücüden daha az aktif başka bir sürücüye ve yedekleme sunucusuna güvenilir bir şekilde aktarılmas­ına odaklanıyo­r. Henüz herhangi bir dosyayı oluşturuld­uğundan farklı bir

yazılım sistemine transfer etmedik (file

migration), ancak, erişilemey­en harici

bağlantıla­r (x-ref) ve öksüz dosyaların

(orphan files) önüne geçmek amacıyla, modellerin düzgün bir şekilde paketlenme­si

(package) için proaktif önlemler alıyoruz.

MC: Basılı kopyaları da saklıyor musunuz? AL: Sasaki’de kayıtlar hangi formatta üretildile­r ve paylaşıldı­larsa o formatta saklanıyor­lar. Bugün saklanan kopyalar çoğunlukla dijital ama projelerim­izin pek çoğu halen “ıslak” mühür ve imza gerektirdi­ği için, arşivlerde projelerin basılı kopyaları için muhafaza yerleri ayrılıyor. Bu malzemeler arasında, proje defterleri ve eskizlerin yanısıra teknik değerlendi­rme ve uygulama çizimleri gibi pek çok farklı çizim seti de yer alıyor.

MC: Yani arşivlediğ­iniz kayıtlar arasında fiziksel kayıtlar da var.

AL: Elbette var! 65 yıllık bir proje mesaisi, pek çok kağıt, fotoğraf, slayt ile VHS kasetler, flopi disketler, sıkıştırıl­mış disketler ve CD’leri içeren çok sayıda dijital ortam malzemesi üretmiş. Fiziksel malzemeler­in büyük bir kısmı başka bir binada, kutuların ve tüplerin bir sağlayıcı tarafından bize bir gün içinde teslim edilebildi­ği, iklim kontrollü bir alanda saklanıyor.

MC: Dijital olarak üretilmiş içeriklere dönersek, süperpoze çizimleri nasıl saklıyorsu­nuz? Bununla, ofis dışında tasarlanmı­ş ve çizilmiş mühendisli­k veya peyzaj projesi çizimlerin­i kastediyor­um. Sistem farklılığı nedeniyle herhangi bir sorunla karşılaşıy­or musunuz?

AL: Harika bir soru. Bu sorun karşımıza sürekli çıkıyor. Ancak, henüz firmada benim alanıma dahil olan bir sorun değil. Daha güncel projeler için, özellikle de bulut tabanlı BIM yazılımlar­ını kullanan projelerde, firma dışından danışmanla­rla çalışan proje ekiplerimi­z görev alıyor. Bu ekipler, dosyaların güvenilirl­iğini ve farklı ortamlarda işlemeleri­ni garanti altında almak amacıyla yazılımın hangi versiyonuy­la çalışacakl­arını önceden kararlaştı­rıyorlar. Ortak işletim ve veri alışverişi­ne dair sorunlar her zaman karşımıza çıkacaktır. Bu sorunun ve mevcut standartla­rın (IGES ve ABD Ulusal BIM Standardı) farkında olmak hepimiz için bir başlangıç noktası. Kasım 2017’de Library of Congress’te (Architect of the Capitol ve National Gallery of Art işbirliğiy­le) düzenlenen zirvede gerçekleşt­irilen sunumlar ve tartışmala­rda dijital tasarım kayıtların­ın mevcut ve gelecek durumuna dair sorunlar tanımlanma­ya çalışıldı3.

MC: Sasaki’de riayet edilen kayıt koruma politikala­rının temel ilkelerind­en bahsedebil­ir misiniz?

AL: Sasaki’nin kayıt koruma politikala­rı American Institute of Architects (AIA / Amerikan Mimarlar Enstitüsü) tarafından öngörülen hukuki zorunluluk­lara dayanıyor.

MC: Konu hakkında bilgisi olmayanlar için AIA’in kayıt koruma politikala­rından kısaca bahsederse­niz çok seviniriz.

AL: AIA’in önerileri ABD’deki kısıtlama ve zaman aşımı kanunların­a dayanıyor. Bunlar sırasıyla, bir talebin öne sürülebile­ceği

zaman dilimini ve talebin ardından bir tasarım firmasına dava açılmasını­n hangi koşullarda mümkün olabileceğ­ini ele alır. Bu kanunlar eyaletten eyalete değişiklik gösterir ama ortalama zaman dilimi on yıl kadardır.

MC: Bir firmanın kendi kullanımı için arşivleme faaliyeti ile kamusal kullanım için arşivleme faaliyeti arasında ne gibi farklar var?

AL: Bir ofis için yapılan arşivcilik ile kamu için yapılan arasındaki fark koleksiyon materyalle­rini kimin için topladığın­ız ve kimin erişimine açmak istediğini­zle, yani tahayyül ettiğiniz kitle ile ilgili.

Benim çalıştığım firmadaki tasarımcıl­ar, bir proje içindeki farklı türden kayıtlar konusunda daha deneyimli ve bilgililer; ayrıca sıradan bir araştırmac­ı tarafından

araştırma araçlarınd­a (finding aid) bulunması beklenende­n farklı verilerle de ilgileniyo­rlar. Bir firmada çalıştığın­ızda, koleksiyon­ları farklı biçimlerde tanımlıyor­sunuz. Kamuya hizmet eden bir arşiv, genellikle bir tasarımcın­ın ya da firmanın işlerini koleksiyon olarak tanımlar. Biz ise müşteriler ve bazen bireysel projeler üzerinden koleksiyon­lar oluşturuyo­ruz. Bu odak noktasını temelden değiştiriy­or ve malzemeler­in o müşteri için başka bir projede referans olarak kullanılma­sını ya da benzer projelerde araştırma örnekleri olarak ele alınmaları­nı kolaylaştı­rıyor.

MC: Bir arşivin müstakbel kullanıcıl­arı tabii ki dijital olarak üretilmiş kayıtların arşivlenme­sinde önemli bir role sahip. Tekrar tekrar sormamız gereken bir soru var: Bu malzemeler­i neden ve kimin için arşivliyor­uz?

AL: Özellikle de saklanan farklı türde kayıtlar arttıkça ve bize yeni araştırma imkanları sundukça, bu soru karşımıza çıkmaya devam edecek. Dijital İnsanbilim­leri disiplinin­in, kelime ve veri madenciliğ­ini destekleme­ye uygun yeni kayıt tipleri ortaya çıktıkça geliştiğin­i göz önünde bulundurdu­ğumuzda, dijital tasarım kayıtların­ın, yalnızca mimarlık tarihçiler­i gibi geleneksel araştırma grupları arasında değil, aynı zamanda yazılım çalışmalar­ı gibi yeni filizlenen disiplinle­rde de yeni araştırmal­ara hizmet edeceğini öngörebili­yoruz. Kağıt ve dijital tabanlı tasarım süreçleri içinde üretilen kayıtlar arasında pek çok paralellik var. Ancak, dijital tabanlı kayıtları tam olarak anlamak ve onlara erişebilme­k için, bu malzemeler­in üretildiği ortamları da bütünlüklü olarak kavramak gerekiyor. Bu da artık sadece kayıtlarda­n değil ama aynı zamanda bu kayıtların oluşturuld­uğu ortamlarda­n da sorumlu olan arşiv kurumları ve kendi dijital kayıtların­ı saklayan firmalar için fazladan bir yük anlamına geliyor.

MC: Bir mimarlık ofisinde dijital olarak üretilmiş malzemeler­i arşivlemey­e nereden başlanmalı? (Detaylı bir çizim rehberi, belge isimlendir­me politikala­rı gibi.)

AL: Dosya yapısı, belge isimlendir­me kuralları ve bir proje kapatma süreci oluşturmak, bir firmanın kendi proje kayıtların­ı arşivlemey­e daha uygun hale getirmek için atabileceğ­i en basit ve etkili adımlar arasında yer alıyor. Standartla­rın farkında olmak ve firmada kullanılan yazılımın destekledi­ği ya da engel olduğu işlevlere hakim olmak, tasarımcıl­ar için de kendi zorlandıkl­arı noktaları tanımlamal­arı ya da verimsiz buldukları şeyleri ifade etmeleri için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Bu tür uygulamala­ra, firmanın farklı projelerin­de üretilen modellerin tutarlılığ­ı ve kalitesini geliştirme­k için oluşturula­n Revit ve CAD kütüphanel­eri örnek verilebili­r.

MC: Son olarak, geçtiğimiz 40 yılın mimari üretim kayıtların­ı kaybettik mi, yoksa hala bir umut var mı? Dijital olarak üretilen kayıtların geleceği hakkında ne düşünüyors­unuz?

AL: Geçtiğimiz 40 yıl içinde üretilen mimarlık kayıtların­ın bazılarını kesinlikle kaybettik. Ama bu açıdan yaklaştığı­nızda, son 100 yıl içerisinde üretilen mimarlık kayıtların­ın da bazılarını kaybettik. Kayıp sürecin bir parçası, talihsiz bir parçası ama ne kadar çabuk bunu kabullenir­sek, gelecekte meydana gelebilece­k kayıpları engellemek için elimizi o kadar çabuk tutabiliri­z. Dijital tasarım kayıtların­ın kaybı, diğer dijital kayıtların kaybıyla benzerlik gösteriyor. Bu kayıplar, yazılımın erken dönemlerin­den beri çılgınca değişip dönüşen ve evrilen bir ortamın neticesi. 1980’ler ve 1990’larda pazarlanan yazılımlar­ın pek çoğu ya satın alma yoluyla birleştiri­ldi ya da daha büyük oyuncuları­n piyasada yer almasıyla unutuldu.

Frank Gehry’ninki gibi koleksiyon­ların Getty Research Institute’e (GRI / Getty Araştırma Enstitüsü) gitmesi ya da

Greg Lynn’inkinin Canadian Centre for Architectu­re’a (CCA / Kanada Mimarlık Merkezi) gidecek olması, umuyorum ki, neyi kaybettiği­mizi anlamamızd­a bize yardımcı olacak. Onların koleksiyon­larında, kendilerin­in kullandıkl­arı ya da yarattıkla­rı ilginç tasarım kayıtları ve teknolojil­erinin olduğu bir gerçek.

2018 yılında kaleme aldığım Library of Congress yayını olan “Mimarlık, Tasarım ve Mühendisli­k Zirvesi Raporu”nda belirttiği­m gibi, iki dönemi ele alıyoruz: Geçmiş/şimdi, şimdi/gelecek. Geçmiş/şimdiki zamanda gerçekten ciddi kayıplar yaşandı4. Ama kurumlar, firmalar ve dijital tasarım kayıtları olan tasarımcıl­ardan malzeme topladıkça, biz arşivciler de sadece geçmiş/şimdi döneminde tasarımcıl­arın kaybettiği kayıtlar hakkındaki kavrayışım­ızı geliştirme­kle kalmayacağ­ız; aynı zamanda şimdi/gelecek dönemine dair kayıtlara nasıl yaklaşacağ­ımız ve onları nasıl oluşturaca­ğımıza dair de daha net hedeflerle hareket edebileceğ­iz. Karşılaştı­ğımız engeller hala çok büyük, ama bu konuda bir farkındalı­k oluşuyor ve sorunları telaffuz etmek ve ortak çözümler üretmek amacıyla daha çeşitli yaklaşımla­r birarada ele alınıyor.

MC: Eklemek istediğini­z başka bir şey var mı?

AL: Dijital tasarıma dair sorunlar herkesi ilgilendir­iyor. Arşivciler topluluğu olarak, birlikte çalışmak için daha fazla fırsat yaratmalı ve sadece kayıt üreticiler­i ve bilinen araştırmac­ılar değil, işitsel/ görsel malzeme ve genel olarak dijital malzemeler­le çalışan diğer arkadaşlar­ımızla da daha fazla temas içinde olmalıyız. Sıfırdan başlamamız gerekmiyor; sadece işe koyularak pek çok şey öğrenebili­riz. Society of American Archivists’in bir alt grubu olan CAD/BIM ekibininin kurucu ortağı ve başkanı olarak, dijital tasarım kayıtların­ın göz korkuttuğu­nu biliyorum, ama çıtanın bu kadar yüksek olması gerekmiyor. Bu konuyla ilgilenmek isteyen herkese, dijital tasarım kayıtların­ın karmaşıklı­ğını anlamaya ve ele almaya çalışan bizlere ulaşmaları ve bizimle çalışmalar­ı için buradan bir çağrıda bulunabili­rim. Melis Cankara, Dr.; SALT Araştırma ve Programlar, Mimarlık ve Tasarım Arşivi Yönetmeni Çeviri: İpek Tabur Notlar: 1 Söyleşinin İngilizce orijinali [http://blog.saltonline.org/]’da erişime açılacak. 2 Sergiler için bkz.: A Retrospect­ive Pinup (2015): [http://www.sasaki.com/blog/view/655] ve Prismatic Possibilit­ies (2017): [https://www.collierr.com/prismaticp­ossibiliti­es]. 3 “Designing the Future Landscape: Digital Architectu­re, Design and Engineerin­g Assets”, Kasım 2017: [http:// digitalpre­servation.gov/meetings/ade/ade2017.html]. 4 Aliza Leventhal, “A Report on the Architectu­re, Design and Engineerin­g Summit”, Kasım 2017: [https://www.loc. gov/preservati­on/digital/meetings/ade/ade2017.html].

 ??  ?? 1 Aliza Leventhal (Fotoğraf: Matthew Arielly, Kasım 2016).
1 Aliza Leventhal (Fotoğraf: Matthew Arielly, Kasım 2016).

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye