D.ream Ofis
D.ream Ofis, Beşiktaş’ta tasarımı ve uygulaması YOO Mimarlık’a ait olan Büyükhanlı Plaza’da konumlanıyor. D.ream; ofis, restoran, yemek okulu ve sosyal birimler gibi pek çok yaşam alanını içinde bulunduruyor.
Projenin tasarım kararlarında; çalışanların hayal gücünü harekete geçirecek; günümüz ofis anlayışına uygun biçimde çalışanların aynı zamanda sosyalleşebilecekleri, yeme-içme ve eğlence alanlarıyla nefes alabilekleri ve kendilerini çalışırken özgür hissedebilecekleri, ilham alabilecekleri esnek bir çalışma ortamı oluşturulması hedefi belirleyici oldu. Alışılmış ofis mantığından, beyaz ışıklardan, plaza soğukluğundan uzak; farklı çalışma modellerine ihtiyaç duyan “mobil” insanlar için tasarlanmış yaşayan ve
dönüşen mekanlar oluşturmak tasarım kriterleri içerisinde yer aldı.
Bu konsept fikri doğrultusunda öncelikle çalışanları, “içeride” değil “dışarıda” hissettirmek amaçlandı. 9.000 m2’lik inşaat alanına sahip bu projenin büyük bölümünde bir sokak atmosferi oluşturmak hedeflendi. Bu sebeple D.ream’in içindeki yönlendirme levhaları, sokak tabelaları şeklinde tasarlandı. Aydınlatmaların bir kısmı da sokak lambaları biçiminde düşünüldü. Günışığı aydınlatmalar, istenen özgür ve ilham verici mekanı oluşturmak için belirleyici tasarım öğelerinden oldu. Kafeteryası, restoranı ve sosyal alanlarıyla D.ream bu sayede bir ofise değil bir yaşam alanına dönüştü.
Günümüz klasik ofis atmosferini kırmak için endüstriyel bir stil tercih edildi. Açıkta bırakılan aydınlatma kabloları, metal havalandırma boruları ve beton dokularla desteklendi. Ayrıca tuğla duvarlar, yüksek tavanlar ve birbirine açılan mekanlar alana özgür bir loft havası kattı. Bu sayede çalışanların kendilerini onlara özel, ayrıcalıklı bir alanda hatta kendi atölyelerinde çalışıyor gibi hissetmeleri sağlandı.
Binadaki betonarme doku, tavan yükseklikleri, çatı ışıklığının altındaki galeri boşluğu, burada çalışan 300 kişiye hayal kurduracak bir mekan tasarlamamıza yardımcı oldu. Eski parçalardan dönüştürülmüş tasarımlar mekana genç ve yaratıcı bir doku kazandırdı. Orta avlu ve ofislerin şeffaflığı sayesinde D.ream, burada çalışanlara -hareket noktamız olan- “dışarıda” olma duygusunu sunan bir mekana dönüştü. Antik ahşap, yıllanmış tuğla, metal ve beton karışımı dokular ve sıradışı mobilyalarla mekanın hedeflenen kimliğe kavuşması; bunun yanında antikacılardan toplanan eşyaların da, mekana bir zamansızlık duygusu katması amaçlandı. 1930’lu yıllarda İngiltere’de bir sinema salonunda kullanılmış olan koltuklar, D.ream’in bekleme alanına yerleştirildi. Öte yandan havalandırma, ısıtma, ışıklandırma gibi konularda da çalışan konforunun sağlanması önemsendi.