I’MAGE CITY
“I’mage City” projesi, Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 2. sınıftan 10 öğrenci ve bir ders yürütücüsü tarafından Mimari Proje 4 dersi kapsamında 2018-2019 Bahar döneminde gerçekleşti. “Ready-made” kavramını mimari tasarım öğretimine taşımaya yönelik bir denemeydi.
Serdar Toka “I’mage City” fikri iki temel üzerinde oluşturuldu: Şehir ve sanat malzemesi olarak “hazır obje”
(readymade). Şehir, farklı aktörlerin güç ağları kümelenişleri ve saçılmaları ile devinen toplumsal bir mekan olarak ele alındı. Böylesi bir kavrayış belirli standartlar dahilinde şehrin planlanabilen bir mekan olduğu ve her daim merkezi kontrol ve müdahale ile mevcut plan kapsamında kalacağı varsayımından bir hayli uzaktır. Benzer şekilde, sanat malzemesi olarak “hazır obje”nin kullanılması da standart malzeme ve sanat yapma biçimlerinin ötesinde bir anlayışa gönderme yapar. Dadacılardan başlayarak avangart akımlar içinde birçok sanatçı alışıldık malzemenin dışına çıkıp her şeyi sanat malzemesi haline getirmiştir. Marcel Duchamp’tan bu yana sanat malzemesi olarak kullanılan “hazır obje”, sanatçının seri üretim ve tüketim toplumundaki seçimlerine karşılık gelmektedir. Pop Art akımının öncüsü olan Andy Warhol2, “hazır obje”nin sanat malzemesi olarak kullanımının/resmedilmesinin tüketimi onayladığını söyler ama onaylamakla eleştirmeyi dile getirmek sınırında durur. “Buluntu nesne” (found object) her iki yaklaşıma eklemlenir ve atık sanatını (art
povera) ortaya çıkarır. Günümüzde çöpün ya da hazır malzemenin güncel sanat içinde
klasik sanat malzemesiyle de karışan hayli bol melez biçimleri üretilmiştir. Diğer bir ifadeyle objelerin kendi başlarına varlıklarını koruyarak birarada olmaları amaçlandı. Bu tekillikler ve biraraya gelişler kütlesel-imgesel ve simgesel oluşlarıyla bir dil oluşturarak boşlukları ve mekanları üretebilirlerdi. Dolayısıyla proje katılımcılarının kütle oluşturmak için en belirleyici eylemleri “seçmek” olacaktı. Bu seçme eylemi, tüketim objesini Duchamp’ın yaptığı gibi bulunduğu ortamdan (tüketim objeleri dünyasından) kopararak ve sergileyerek başka bir şey haline getirir. Duchamp’ın “Çeşme”yi (pisuvar)3 ya da “Kırık Kol”u (kar küreği)4 seçmesindeki çarpıcı etki gibi, maket için kütle ve mekan oluşturmakta yapılan seçimler de birden fazla imgesel etki göz önüne alınarak ve tartışmak suretiyle gerçekleştirildi.
Kurulacak “I’mage City”nin arazisi olarak; engebeleri, düzlükleri ve içerisinden su geçmesiyle mimari çeşitliliğe olanak vermesi nedeniyle Savur ilçesi seçildi. Maket, güç ilişkileri ve ihtiyaçların sürekli çatışması ve geçici düzlemeler oluşturması ile eklemlenerek ve bazen de yıkılarak hazır objelerin kullanılmasıyla süreç içinde oluşturuldu. Hazır objelerle bir şehir maketi oluşturmak fikriyle yola çıkan projenin ilk aşamasında; “I’mage City” adlı şehir mekanda etkin güç vektörleri arasından seçilen aktörler ve rolleri, kamu otoritesi aktörü ders yürütücüsü olmak üzere, 10 öğrenci arasında paylaşılmıştır: Ahmet Meki Durmuş ve Mehmet Soykan Durmuş göç ve göçmen mekanları; Taha Akyol, sanayi işyerleri; Nurefşan Altay ve Ali Aktuğ, çevre, yeşil alan, park ve su mimarisi; Nurcan Özdemir ve Abdullah Kurtay, kamu binaları (yönetim, sağlık, eğitim, kültür, güvenlik, ibadet); Serhat Karaduman, TOKİ; Ahmed Mohammed Musdif Albu Khalfa, spor, yeme içme, eğlence mekanları; İsa Şahin, girişimci müteahhit.
Projeye, öğrencilerin rollerini ve rollerinin mekansal üretime etkilerini araştırmaları ve örneklendirerek gruba anlatmalarıyla başlandı; grup içinde olası güç birliktelikleri veya karşıtlıkları tartışıldı. Proje süresince şehir mekanın oluşturulması ve yön bulması, bu güç ilişkilerinin çatışmaları ve geçici uzlaşıları ile gerçekleşti. Roller gündelik yaşama birebir uymasa da yeniden üretilen güç ilişkileri ve süregiden mekan tartışmaları dinamik bir maket üretimini beraberinde getirdi. Burada öğrencilerin birikimleri ve grubu etkileme becerileri, farklı bir gündelik yaşamın yeniden üretilmesi bağlamında etkili olmaya başladı. Şehre ilişkin ilk öngörüler ortaya atıldı.
İkinci aşamada; “I’mage City” şehir mekanında kütlelerin nasıl oluşturulacağı sorununa çözüm bulmak üzere hangi hazır
objelerin kullanılabileceği ve bu objelerin imgesel değeri tartışıldı. Birer tüketim nesnesi olan ve makette kullanılmak üzere seçilen hazır objelerin, kültürel ve tarihsel anlamda modern imgeler olduğu söylenebilir. Örneğin; Aspirin sağlık ocağını, Gripin eczaneyi, Derby berberi, kibrit kutusu gecekonduları, basma dağları vb. oluşturdu. Üstelik bunlar mekanları imgeselleştirebiliyordu. Maket ortaya çıktıkça, tüketim nesneleri dünyasında, şehirdeki mekan ve yapıları imgesel olarak karşılayan hatta şehirdeki oluşumlara karşılık gelebilen birden fazla hazır objenin varolduğu görüldü. Bu şekilde kurulan arazi kütle ilişkileri ile birlikte; kirli endüstriyel mekanlar, askeri mekanlar, hatta dinsel/ruhani mekanlar için de kütle oluşturma sorununun çözülmesi mümkün oldu. Coca-Cola, ruj, lolipop, dolar destesi gibi tüketim ve gösteri simgelerini makete yerleştirmek olanaklı hale geldi. Yine bir kısım mekanları ve boşlukları oluşturmak için birkaç farklı objeden oluşan kütleler biraraya getirildi (şehir hastanesi, okul gibi).
“I’mage City” şehir mekanı aktörlerinin/ öğrencilerin diğer faaliyeti, imgesel kütleleri bulmak ve seçmek oldu. Hazır objelerin bir dile dönüşmesiyle projede imgesel anlamda da şehir görünümü yakalanmaya başladı: Şehirdeki renkler, bina tabelaları, reklam grafiklerine karşılık gelen hazır objelerdeki grafikler benzeşti. Hazır objenin diğer bir yönü görünür hale geldi: Bu objelerin de mimari kütle ve mekanlar gibi tasarlanmış nesne ve kütleler olarak dil özelliği taşıması. Objelerin seçiminde, küçük sapmaları olan bir ölçek gözetildi. Bunun sonucunda ise -bir yanıyla imgesel-şiirsel etki de yaratan- hazır obje şehir maketi dili ortaya çıktı.
Katılımcıların rolleriyle ve kişisel müdahale ve katkılarıyla düzenli/ düzensiz, karmaşık ve geçirgen bir şehir oluşturuldu. “I’mage City” maketine, seçilen arazi çevresinde varolan petrol kaynaklarından yola çıkılarak bir petrol rafinerisi açılmasıyla başlandı. Bu rafineri çalışanlarıyla başlayan alt, orta ve üst sınıf olmak üzere üç nüfus verisi ve buna bağlı aile fertleri sayısı üzerinden senaryolar üretildi. TOKİ, gecekondu, villa gibi konut mekanları; eğlence, eğitim, güvenlik, sağlık ve spor mekanları ve diğer mekanlar aşama aşama üretildi. Arazinin artık daha fazla nüfusu barındırma imkanı kalmayıncaya/nüfus arazinin dışına çıkmaya başlayıncaya kadar bu çalışma ve araştırma sürdü. Şehirdeki aktörler tarafından bazı kütlelerin kentsel dönüşüm gibi gerekçelerle yıkılma olasılıkları ortaya çıkınca, maket o ana kadar gelinen aşamayı sergilemek üzere tamamlanmış oldu.
Çöpün sergilenmesi fikri ise projenin sonlarına doğru neredeyse kendiliğinden ortaya çıktı; çünkü çöp maketin etrafında birikerek görünür hale geldi: Makete konulmaktan vazgeçilen malzemeler başta olmak üzere çeşitli malzeme artıkları, maket yapılırken tüketilen şeylerin ambalajları vb. Şunu da hatırlamak gerekir ki makette yer alan objelerin bir kısmı buluntu nesne olarak zaten çöptü.
Elbette, seçilen hazır objelerden oluşturulan “I’mage City”, farklı seçimler ve güç ilişkileriyle oluşabilecek sayısız şehir olasılıklarından biri sadece. Eğer roller/güç ilişkileri herhangi bir noktada değişseydi farklı bir şehir ortaya çıkacaktı. Obje seçimindeki değişiklikler, farklı bir şehir maketi dili, imgesi üretecektir. Notlar: 1 Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde Serdar Toka tarafından yürütülen Mimari Proje 4 dersinde Savur arazisinde maketi üretilen şehre konulan isim. Şehrin adı tartışmalar içindeki kelime oyunlarından çıktı: Sırasıyla İmge Şehir, Ready City, Image City ve I’mage City. 2 Andy Warhol, “Campbell’s Soup Cans”, 1962: [https://www.moma.org/collection/works/79809]. 3 Marcel Duchamp, “Fountain”, 1917: [https://www. tate.org.uk/art/artworks/duchamp-fountain-t07573]. 4 Marcel Duchamp, “In Advance of the Broken Arm”, 1964: [https://www.moma.org/collection/ works/105050].