“Beyond Bauhaus”: Britanya’da Modernizm
Bauhaus’un 100. yılı çerçevesinde düzenlenen etkinliklerden biri de Birleşik Krallık Mimarlar Enstitüsü’nde (RIBA: The Royal Institute of British Architects) gerçekleşiyor. RIBA Londra’da Ekim ayında kapılarını açan “Beyond Bauhaus, Modernism in Britain 1933-66” başlıklı sergisinde, Bauhaus akımıyla etkileşimi üzerinden Britanya’da modernist mimarlığın gelişimine taze bir bakış sunmayı deniyor. Tasarımı, Şilili sanat ve mimarlık stüdyosu Pezo von Ellrichshausen tarafından gerçekleştirilen sergi, Bauhaus’un siyasi göçmenleri olan Walter Gropius, Marcel Breuer ve László Moholy-Nagy’nin Britanya mimarlığı üzerindeki etkisine odaklanacak.
Üç tasarımcının İngiltere’de yaşamaya ve çalışmaya geldikleri 1934-37 aralığına bakan sergi, onyıl içinde hayata geçen yapılarla İngiliz mimarlık tarihindeki bu verimli dönemin izini sürüyor. Büyük bölümü RIBA arşivlerinden edinilen seçkide modernist
mimarların özgün çizimleri ile yapılarına ait çağdaş fotoğrafların yanısıra Moholy-Nagy’nin İngiltere’de bulunduğu dönemde ürettiği fotoğraf ve filmler de yer alıyor. Sergide ayrıca; Walter Gropius ve Maxwell Fry’ın kısa ömürlü ortaklığında üretilmiş çizimler, Leslie Martin ve Sadie Speight arşivlerinden daha önce sergilenmemiş eskiz ve kişisel fotoğraflar, Marcel Breuer ve Wells Coates’un mobilya ve iç mekan tasarımları görülebilecek.
Üç bölümden oluşan serginin ilk bölümü, Britanyalı mimarların Avrupalı meslektaşlarıyla kurdukları kişisel bağlantı ve ilişkileri konu ediyor. İkinci bölüm modernist mimarlığı 1930’larda özel konutların tasarımı ve inşası sırasında gelişen İngiliz ekolü odağında inceliyor. Modernist mimarların sosyolojik bağlamıyla düşünülmüş daha büyük ölçekli projelere geçişini örnekleyen ilk denemelerin sergilendiği üçüncü bölümde; bir yandan yalnızca bir mimari bir stil olarak değil aynı zamanda malzemeye, teknolojiye dair bir kavrayışa dayanan ve açıkça sosyal amaçlar üzerine kurulu bir yaklaşım olarak Bauhaus’un Britanya’daki varlığı ele alınıyor.
Konuşma, film gösterimi ve atölyelerden oluşan bir dizi paralel etkinliği de kapsamına alan sergi, 1 Şubat 2020 tarihine kadar izlenebilir.