[Intensive] Care
“[Intensive] Care”1 sergi önerisi, dünyamızın iklimsel, ekonomik ve siyasi bağlamda güncel durumunu ele alıyor. Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nin ana temasına ve Türkiye Pavyonu çağrısına cevaben geliştirilen proje, mimarlığa ve mekansal uygulamalara yönelik bakım kavramı üzerine temellenen bir çerçeve öneriyor. “[Intensive] Care”, özenli ve dikkatli
[care(full)] mimari ve mekansal pratikleri, bunların bileşenlerini; yeni ilişkiler, yeni ağlar geliştirme potansiyelleri ile dünyamızı ve yaşam biçimimizi değiştirme gücünü araştırıyor. Öneri, Bienal’in “Birlikte
Nasıl Yaşayacağız?” çağrısı vesilesiyle oluşturulan kolektifin ilk ortak üretimi. Mimari ve mekansal uygulamaların üretiminde ve korunmasında “bakım”
(care) kavramı üzerine çalışan ICC ekibi üretimleri, araştırmaları ve diğer bağlantıları aracılığıyla Türkiye ile derin bir ilişkisi olan akademisyen, eğitimci, araştırmacı ve uygulamacılardan oluşuyor. Bireysel liderlik modelleri yerine değer bütünlüğünü benimseyen ICC, karar alma süreçlerinde feminist metodolojilerden yararlanıyor. ICC olarak biz; mimarlık ve mekansal üretime dair güncel sorunların, sürekli müzakere temelinde geliştirilen (ihtiyaçlar, kaynaklar, öncelikler, çatışmaların sürekli müzakeresine dayanan) özenli bir yaklaşımın -ancak kolektif üretim yoluyla gerçekleştirilebilecek- yatay hiyerarşiyi gerektirdiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, dikkatimizi, mimarlık ve mekansal üretim pratiklerinin ilişki ve ağ kurma potansiyelleri üzerine yoğunlaştırıyor, dünyayı ve yaşayışımızı değiştirme gücüne yöneltiyoruz.
Bu proje kapsamında, “bakım” kavramını Fischer ve Tronto’nun tanımından ödünç alıyoruz. Buna göre bakım; “dünyamızı içinde en iyi koşulda yaşayabilmemizi sağlayacak biçimde korumak, sürdürmek, onarmak için yaptığımız her şeyi kapsayan bir tür etkinliğidir. Bu dünya, karmaşık yaşamsal bir ağa dahil etmeye çalıştığımız bedenlerimizi, benliğimizi, çevremizi içine alır”2. Sınırları kasıtlı biçimde geniş bırakılmış bu tanımı takiben “yaptığımız her şey”, mimarlığın da dahil olduğu mevcut üretim ağlarında bakım pratiğinin dönüştürücü bir müdahale olmasına imkan veren evrensel ve yerel nitelikleri de kapsamaktadır. Köklü bir feminist gelenekten beslenen bakım, koruma ve
onarımı, en olası ilişkilerin ve bugüne dair eleştirel bir bakışın yeniden yaratılabilmesi için uygulamalı ve devam eden bir süreç olarak görebiliriz3. Dolayısıyla bakım etiği ve pratiği de, bir dizi normatif ahlaki zorunluluk olmaktan ziyade belirli bir
yanıtı ve uygulamayı araştıran bir mimari pratik için kapsayıcı bir sorudur: “Nasıl bakım yapılır?”.
ICC “bakım” kavramını; bizleri, uygulamacıları, eğitimcileri bakım odaklı işleyen kolektif mekansal bir uygulamaya yönelten temel soruların merkezine getiriyor:
“[Intensive] Care”, dijital ve analog bileşenler olarak bu ve benzeri sorulara figüratif ve metaforik anlamda yanıtlar öneriyor. Sergi alanı, geridönüştürülmüş ipliklerin uzamsal boşluğu tekrarladığı mekansal bir çözgü olarak düşünüldü. Çözgü, boşluğu sarmalayarak Sale D’Armi’nin iç mekanını özenli, hafif ve dokunsal bir alan olarak yeniden yapılandırıyor. İplikler, Rubia cordifolia bitkisinin köklerinden elde edilen ve eski bir boyar madde olarak Anadolu’da yüzyıllardır yaygın biçimde kullanılan kökboya ile renklendirildi. Mekansal çözgü, birbiri ile örtüşen iki amaca hizmet ediyor: İlk olarak -bizim herhangi bir insan müdahalesi için muhafaza edilmesi ve korunması gereken yabani ya da el değmemiş topraklar şeklinde tanımladığımız- düşeyde dokunmuş alanı sınırlıyor. Ayrıca; ortak düşünme ve üretmeyi teşvik eden taşıyıcı bir strüktür görevi de görüyor. Çözgüyü birarada tutacak gerilimi sağlayan unsurlarsa, ilinitili “nesneler”
(kinship objects) ve aralarındaki bağlantılar. Bu nesnelerin kolektifleri, inisiyatifleri ve dayanışma ağlarını bakım çatısı altında biraraya getiren mekansal pratiklerle ilişkili olarak toplanması planlandı. Dokuma tezgahı bakım, koruma ve onarıma odaklanan alternatif mekansal tasarım pratiklerinin veritabanını barındıran dijital etkileşimli bir içerikten oluşuyor; Türkiye’den bir grup sosyal ve mekansal pratiği bakım bağlamında deşifre ediyor. Ayrıca tartışma yemekleri, atölyeler, söyleşiler gibi çeşitli formatlarda bir dizi programatik bileşene de evsahipliği yapmak üzere tasarlanan dokuma tezgahının, sergi boyunca kullanıcıların katkısına, katılımına, müdahalesine açık, melez arayüzler oluşturması amaçlandı. * Türkiye Pavyonu’nda yer alacak projenin belirlenmesi ardından Intensive Care Collective, “[Intensive] Care” önerisinden hareketle farklı sergileme formatları ve kamusal programlar oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. Notlar: 1 Bu öneri, Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu için yapılan değerlendirmede ikinci aşamaya kalan projeler arasında yer aldı. Projenin kavramsal çerçevesi ve tasarımı Intensive Care Collective (Bilge Kalfa Doğan, Gözde Şarlak-Krämer, Aslıhan Demirtaş ve Evren Uzer) tarafından ve Ali Cindoruk, Seçkin Maden, Dilşad Aladağ, Hüseyin Kuşçu, Alen Mevlat, Emre Kalfa, Gülçin Aksoy, Merve Ünsal, Sezai Ozan Zeybek, Efe Ünal, Özge Ersoy, Rosario Talevi, Yağmur Yıldırım’ın değerli katkılarıyla gerçekleştirildi. J.C. Tronto, B. Fischer, “Toward a Feminist Theory of Caring”, Circles of Care, ed.: E. Abel ve M. Nelson, SUNY Press, Albany, NY, 1990, s. 40. M.P. de la Bellacasa, Matters of Care: Speculative Ethics in More than Human Worlds, University of Minnesota Press, Minneapolis, 2017, s. 6.