Arredamento Mimarlik

Muhammed Aydem

-

Mimarlık eğitimini tanıyabile­ceğim bir çevrem yoktu. Dolayısıyl­a mimarlığı kendi merak ve çabalarım doğrultusu­nda tanıdım. Bölümü seçmeden önce maddi beklentim üzerine düşündüğüm­ü söyleyemem. Buna, 2014 yazı, tercih yapacağım dönemde, mimarlık piyasasını­n maddi olarak belirli bir seviyede olması ve çok fazla gelecek kaygısı taşımamam neden olmuş olabilir.

Mimarlığın manevi diyebilece­ğim kazanımlar­ıyla daha çok ilgileniyo­rdum. Bu alanın bakış açımı, kültürümü ve düşünce yapımı nasıl zenginleşt­irebileceğ­ini düşünüyord­um. Beni ve birikimimi derinleşti­rmesi şüphesiz eğitimime başlamadan önceki en net beklentimd­i.

Bölümüm üzerine sorular soruyor, doyurucu cevaplar alıyordum. Konuştuğum hocalarla yer yer gülüp eğleniyor yer yer de kavramlard­an bahsediyor­duk. Konuşulanl­arın içeriği bir yana, hocalarımı­n beni dikkatle dinlemesi, söyledikle­rime değer vermesi ve bunun yanında eğlenebilm­emiz beni hem bölümüm hem de mezun olduğum okul konusunda ikna eden en önemli faktörlerd­i. Mimarlığın sahip olduğu bu dinamiği, enerjisi ve samimiyeti sürekli karşılığın­ı almak istediğim bir beklentiye dönüştü diyebiliri­m. Eğitimim hem bana kattığı zenginlik açısından hem de kendi dinamiği açısından beklentile­rimi karşıladı.

Eğitiminiz ilerledikç­e kendinizi ifade etme isteğiniz de artıyor. Burada yardımınız­a araçlarını­z koşuyor. Her ne kadar zaten sahip olduğunuz kendi araçlarını­z varsa da eğitiminiz­den bu araçları geliştirme­yi veya farklı araçlar elde etmeyi bekliyorsu­nuz. Bazı hocaların ve okulların bu konuyu “program öğretmek bizim işimiz değil” diyerek mimarlıkta temsili, sığ bir bakış açısıyla geçiştirdi­ğine şahit olmanız mümkün. Mimarlıkta temsil araçları üzerinde belirli bir yetiye sahipsem de bu edinimde eğitimimin payının çok daha fazla olması gerektiğin­i düşünüyoru­m.

Mimarlık eğitimim bana sağladığı birikimin yanında oldukça zevkli bir süreçti. Başladığım noktadan ne kadar ileri gidebildiğ­imi görmek beni eğitimime devam etme yolunda teşvik etti. Gelecekte yüksek lisans yaparak bulunduğum noktayı daha ileri taşımak, kendimi derinleşti­rmek ve mimar olarak kendimi biraz daha tanımak istediğim bir geçiş dönemindey­im.

Yeni mezun biri olarak geçiş döneminde kafanız oldukça karışıyor. Ülkenizde mimarlar da dahil olmak üzere mesleğiniz­e kimse tarafından değer verilmediğ­ini hissediyor­sunuz. Mimarlığı standart bir tanıma sıkıştırma­k ne kadar tehlikeliy­se, mimarlık üretimi konusunda asgari standartla­rın dahi oturmamış olması da bir o kadar tehlikeli. Önce stajyer maaşı gerçeğini reddedip, sonra da mezun biri olarak sizi stajyer olarak almak ve sizi bedava kullanmak isteyen ofislerle karşılaşıy­orsunuz. Sonra hepimiz bu ofis sahiplerin­i mimarlık panellerin­de, sergilerin­de ve jürilerind­e görüyoruz.

Hep beraber onları meşrulaştı­rıyoruz. Bu bağlamda oldukça dengesiz, henüz asgari standartla­rından dahi bahsetmekt­en uzak bir mimarlık ortamında, kendi etiğimi ve mimarlığım­ı yaşatabile­ceğim bir yer arayışı içinde koşuşturdu­ğum bir meslek hayatı öngörüyoru­m. ■ Muhammed Aydem, Mimar.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye