3S Firuze Konakları
Ergün Mimarlık ■ 3S Firuze Konakları, 3S Kale Gayrimenkul ile tanışarak, Avcılar bölgesi için birlikte örnek bir proje ortaya koymak konusunda uzlaşmamız üzerine 2016 yılında projelendirildi. Tasarım sürecinde mimari grubun çalışma alanını kısıtlamamaya özen gösteren işveren, süreç boyunca yerinde ve zamanında yaptıkları geri bildirimlerle, projenin yapısal ve ticari olarak geliştirilmesine katkı sağladı. Mimari grupla birlikte, iç mimari, peyzaj ve tüm mühendislik ekipleri ve hatta sahadaki tasarım ekibi de dahil edildiğinde yaklaşık 30 kişinin tasarımında rol oynadığı yapı, yoğun bir çalışma temposuyla, yaklaşık 1 sene gibi bir süreçte bütünüyle projelendirildi. İşverenle uyumlu
birlikteliğimiz proje sürecinin akabinde inşaat aşamasında da devam etti. Şantiyede yapılan düzenli toplantılar ve kolektif yürütülen inşaat süreci sonucunda proje ile birebir uyumlu bir yapı ortaya konuldu. 110.000 m2’yi bulan inşaat yaklaşık 18 ay sürdü. Süreç boyunca malzeme ve ürün seçimlerinde, genellikle maliyetler bölgesel ortalamaların üzerinde seçildi ve tasarımın yanısıra malzeme ve yapım kalitesinin de oldukça önemsendiği bir yapı üretildi.
Projenin mimari olarak vurgu yaptığı en önemli kavram “paylaşım”dı.
Bina, temel bir yerleşim kararıyla yapı adasını çevreliyor. Bunu yaparken, dış çeperde oluşturduğu meydanları kentli ile paylaşıyor. İstanbul Üniversitesi tarafında içeri çekilerek bir etkinlik meydanı oluşturuyor. Firuzköy Bulvarı üzerinde de köşelerde nispeten küçük kamusal meydanlara yer veriyor. Adayı çevrelerken içeride oluşturduğu avlu ise tüm kullanıcıların zamanı paylaştığı platform. Avlu farklı kotlara yayılıyor, en üst kotta tamamen Büyük Çekmece Gölü’ne yönlenen seyir terasında manzaranın tadı çıkarılabiliyor. Ara kotta çocuk oyun alanları, pergolalar, yoğun bir peyzaj tasarımı ve sirkülasyonu takip eden bir su öğesi eşliğinde tüm konutlara ulaşılıyor. Alt kot ise dinlenme ve eğlence platformu. Bu kotta kullanıcılar kapalı ortak alanlarda, bahçeyle bütünleşen, doğal hava ve ışık alan mekanlarda, spor yapabilir, misafir ağırlayabilir, komşularıyla sosyalleşebilir, oyun oynayabilir, sinema izleyebilir ya da çocukları ile birlikte zaman geçirebilirler. Açık alanlarda ise etrafı yeşil bir amfi ile çevrelenmiş, açık sinema alanı, spor sahası ve yüzme havuzu gibi birçok etkinlik alanında sosyalleşme imkanları yaratıldı. Mimari tasarımın bir başka odağı da manzara ve güneşi paylaşmaktı. C şeklindeki yerleşim birimleri bütünüyle göl ve deniz manzarasına yönlendiriyor, aynı zamanda da güneydoğuya dönerek yapıdaki güneş alan yüzeyleri artırıyor. Ayrıca blokların muhtelif kotlarına yayılan ortak kat bahçeleri ise hayatın paylaşıldığı alanlar. Birimlerin arasına serpiştirilmiş bu bahçeler oldukça etkileyici bir manzara eşliğinde kullanıcıların komşularıyla veya misafirleriyle zaman geçirebileceği platformlar olarak tasarlandı.
Konut birimlerindeki yaşama alanlarının tasarımında, son dönemde alışılagelmiş minimum boyutlarda çözümlerin aksine, optimum boyutlarla konfor sağlamak önplanda oldu. Her birimin kendi özel balkonu var. Konut tiplerinin farklılık göstermesiyle çeşitlenen balkonlar, aynı zamanda cephe kurgusunu oluşturan en önemli elemanlar. Bina cephesinin, iç mekanlarının ve peyzaj alanlarının yani bütün yapının tasarımındaki önemli motivasyonlardan biri de, tüm yaşantı unsurlarını önplana getirerek canlı, dinamik ve sıcak bir yaşama alanı oluşturmak oldu.