Bir Mimarlık Kuramının İnşası için Temel İlkeler (Rasyonalist Estetiğin Çatısı Altında)*
Nikolay Ladovski ■ Teknik rasyonalite gibi mimari rasyonalite de ekonomi ilkesi üzerinde temellenir. İkisi arasındaki fark ise, teknik rasyonalite amacına uygun ve kullanışlı bir yapının hayata geçirilmesindeki emek ve malzeme ekonomisi iken mimari rasyonalitenin binanın mekansal ve işlevsel özelliklerinin algılanmasındaki psişik enerjinin ekonomisi olmasıdır. Bu iki rasyonalite biçiminin bir yapıda sentezlenmesi rasyonel-mimarlığı (ratsioarkhitektura) meydana getirir.
Birinci Bölüm: Form Üzerine
1 Maddesel formları oldukları gibi algılarken aynı zamanda şu özelliklerin de ifade edildiğini görürüz:
1. Geometrik özellikler – kenarlar, köşeler, açılar, yüzey özellikleri vb. arasındaki ilişkiler;
2. Fiziksel özellikler – ağırlık, yoğunluk, kütle;
3. Fiziksel-mekanik özellikler – stabilite, hareket vb.;
4. Mantıksal özellikler – yüzey özelliklerinin olduğu gibi ifade edilmesi ve hacmin sınırlanması.
İfadelilik, boyutlar ve nicelik hakkında şunları söyleyebiliriz: a. Sağlamlık ve zayıflık; b. Büyüklük ve küçüklük; c. Sonluluk ve sonsuzluk (koneçnost i beskoneçnost)
2 Mimarlık, bu “özellikleri” belirli ölçülerde içerdiği durumda işler. Mimar, alışıldık anlamda teknik ve faydacı olmayan unsurları biraraya getirerek “mimari motif” olarak görülebilecek bir form oluşturur. Mimari açıdan bu “motifler” rasyonel olmalı ve bireyin mekandaki oryantasyonu için gerekli olan daha ileri teknik gereksinimlere hizmet etmelidir.
Formun geometrik ifadeliliği üzerine bir örnek olarak aşağıdaki şekil incelenebilir.
Örnek 1
3 Dikdörtgen bir cismin iki farklı izdüşümü, cismin geometrik olarak kusursuz bir temsili görüntüsünü sunar (Resim 1).
Cismin “1, 2,…” nolu sabit durum dizisinde temsil edilen gerçek perspektifi ise (Resim 2), bu iki izdüşümünün belirlediği sınırlarla tanımlanmış geometrik ifadeye yakın, varsayımsal bir görüntü verir.
4 Bizim daima perspektifte algıladığımız, formun geometrik ifadesi üzerinde bir mimarın yürüttüğü çalışma, gerçek perspektifin algılanmasıyla elde edilen görüntünün, izdüşümlerde verilen görüntüye yakınlaştırılmasından oluşur.
Yakınlaştırmanın derecesi mimar tarafından inşa edilen tanımlar sistemine dahil edilen eleman göstergelerinin niceliği ve niteliğine bağlıdır. Bu eleman göstergeleri sistemi genellikle görünür teknik yapı sayesinde sağlanır. Bunun bütünüyle kullanılabildiği yerlerde mimarlık ve teknolojinin bir sentezi ortaya çıkar. Ancak yapılamadığı durumlarda ise, eleman göstergelerinin mimari konstrüksiyonu, teknik olarak en basit ve en ekonomik araç olan form yüzeyinin rölyef bileşenleri tarafından oluşturulur. Bu türden bir soruya ve sorunun çözümüne somut bir örnek vermek için 1920’de Vkhutemas Mimarlık Fakültesi’nde ilk defa benim tarafımdan uygulanan bir alıştırmadan alıntı yapıyorum.
Alıştırma - 1 (Mimari-geometrik form)
5 Verili bilgiler:
1. Yatay izdüşümü, 30 cm yüksekliğinde 20x20 m2’lik bir kareden oluşan dikdörtgen bir cisim;
2. Gözlemcinin göz seviyesi 1,6 m yükseklikte, bakış noktası 30 m’den daha uzak değil, bakış noktasının hareket hızı saniyede 15 m’den fazla değil;
3. Güneş ışığı ile aydınlatma.
Not: Bu alıştırmayı çözerken güneşin hareketi ve dikdörtgen şeklindeki cismin iki tarafını aynı anda eşit hacimde aydınlatılabilecek bir pozisyonun varolma olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Gözlem yapan kişiye aşağıdaki noktaları aktarmak önemlidir:
1. Hacmin cephelerini oluşturan yüzeylerin koordinat yüzeylerine göre yönleri, yani hacmin mekansal oryantasyonu (Not: Mekansal koordinatlar perspektif kuramında benimsenen koordinatlardır);
2. Net bir şekilde ifade edilmiş sınırlar;
3. Kenarların eşitliği;
4. Tabanın bir kenarı ve yükseklikle olan ilişkisi;
5. Cepheleri oluşturan yüzeylerin kurdukları dik açılı ilişkiler;
6. Köşelerin dik açılı olması.
İzin verilen ifade ve temsil araçları şunlardır: Dikey ve yatay yüzey düzenlemeleri, yüzeylerin ton verilerek işlenmesi.
Aşağıdakilerin sunulması zorunludur:
1. Bir model ya da perspektif görüntüsü;
2. Bir köşede buluşan iki cephenin çizimleri;
3. Yatay ve dikey kesitler, her biri 1:100 ölçeğinde.
6 Alıştırmaya dair bu ifadeden de anlaşılabileceği üzere, buradaki çalışmanın amacı gözlemciye dikdörtgen şeklindeki cismin geometrik özelliklerini göstermektir. Fakat geometrik görüntüyü göstermek ne anlama gelir? Belki de matematiksel olarak doğru şekilde inşa edilmiş dikdörtgen cisimde başka bir form görüyoruz: Bir küre, bir koni, bir silindir gibi? Hayır, bu cisimde bir küre ya da bir koni görmüyoruz hatta problemde verilen geometrik özelliklere sahip dikdörtgen bir cisim de görmüyoruz.
1, 2 ve diğer perspektif dizisini incelediğimizde elimizdeki verilerin, tabanın eşkenarlı olduğunu ya da kenarın yüksekliğe oranının 1,5:1 olduğunu saptamak için yetersiz kaldığını görüyoruz.
Formu oluşturma aşamasında mimarın, bu formun izleyici tarafından nasıl algılanacağına dair bir fikri olmadığını düşünebilir miyiz? Buna izin vermek bir ilkesizlik durumunu ve geometrik ifade alanında tam anlamıyla kontrol sahibi olmanın imkansızlığını kabullenmek anlamına gelir. Şu ilkeyi tesis etmek zorunludur: Mimari-geometrik çalışma, maddesel formun, izleyicinin bu formun geometrik özelliklerini verili durumun gerektirdiği kesinlikle algılayabileceği biçimde işlenmesine dayanmaktadır.
Sözkonusu örnekte bu amaca ulaşmak için ne yapılması gerekir?
7 Dikdörtgen biçimli cismin eşzamanlı görülebilen her bir çift kenarı arasında bir işaret veya kimlik tanımı oluşturmak ve de bunu tüm kenarlar arasında yapmak gerekir.
Bu, cismin tüm yüzeylerinde yapılmış olan bölümlemelerin birbirleriyle aynı olması gerektiği anlamına gelir ....................... (1) Örneğin, cismin tüm yüzeylerine, izleyicinin aynı anda görünür olan her cephe çiftinin çaplarının eşit olduğunu algılayabileceği şekilde bir daire çizersek (Şekil 3), böylelikle görüntü, gerçek geometrik niteliğine yaklaşır ve her kenarın diğer kenarlarla arasındaki eşit mesafe netleşir ................................................ (2)
Aynı zamanda yarım daireler çizersek (Şekil 4) tabanla yükseklik arasındaki ilişkinin 1,5:1 oranında olduğunu gösterebiliriz ve böylelikle tüm yüzlerin ve bundan kaynaklanan tüm niteliklerin verili bir yaklaşık gösterimle eşit olduğunu ortaya koyabiliriz ................................ (3)
Eğer böyle bir analizle devam edersek önümüzdeki soruyu çözmek için gerekli olan diğer öğelere de ulaşırız.
Bu işlem sonucunda elde edilen mimari görüntüleri, bu özel izleme koşulları altında 1. ve 2. perspektif dizileriyle
(Şekil 2) karşılaştırarak, mimari görüntünün (Şekil 4) izdüşümlerle elde edinilen görüntüye (Şekil 1) büyük ölçüde benzediğine ikna olabiliriz.
Işığın bir nesnenin modellenmesi üzerindeki etkisi iyi bilinmekte ve anlaşılmaktadır. “Gereksinim 3” burada gündeme gelmektedir. Bu soruna sunulabilecek bir çözüm olasılığı şöyle olabilir: a) aynı anda görülebilen her yüzey çiftine farklı dokusal müdahaleler yapmak ..................................... (4) ya da b) aynı anda görülebilen yüzey çiftlerinin her birini, parçası oldukları yüzey ile bir açı oluşturacak şekilde parçalara ayırmak ..................................... (5) ya da c) Görünür her iki yüzeyi (5)’te olduğu gibi bölmek ancak bir yüzeyin parçalarının açıları ile öteki yüzeydekilerin eşit olmamasına dikkat etmek .................. (6).
8 Burada öğrenci Petrov (ders yürütücüsü: N. Ladovski, Vkhutemas 1920) tarafından önerilen çözümde, alıştırmaya dair gerekli
olan 1, 2, 5 ve 6 numaralı maddeler şöyle ifade edildi:
1&2, dikdörtgen şeklindeki cismin yatay izdüşümlerinin çifte-kare olarak tekrarıyla;
5, yüzeylere karşılıklı dik gelen, dikey ve yatay eksenli düz çizgilerle;
6, yatay izdüşümlerin köşelerinde alttan görünen, boyutlarının küçük ve dolayısıyla da çevresinin kısa oluşu sayesinde net bir şekilde okunabilen küçük kareleri göstererek,
Alıştırma -2 (Mimari-Geometrik Form) 9 Verili bilgiler:
1. Verilen geometrik formun çizimi;
2. Normal yatay görüntü, bakış noktası 30 m’den daha uzak değil, bakış noktasının hareket hızı saniyede 15 m’den fazla değil;
3. Güneş ışığı ile aydınlatma.
Gözlem yapan kişiye aşağıdaki noktaları aktarmak önemlidir:
1. Mevcut haliyle tüm yüzeyler;
2. Bir açı oluşturan A ve B yüzeyleri;
3. B yüzeyinin eğimi;
4. K yüzeyinin silindirik ya da konik özelliği;
5. Tüm açıların net değeri.
Bunların sunulması zorunludur: 1:100 ölçeğinde yapılmış model ve çizimler. ■ Nikolay Ladovski
* 20-30 Ekim 1920, lzvestiia ASNOVA, no. 1, 1926, s. 3-6.
Çeviri: İpek Tabur