Arredamento Mimarlik

Çevik ve Yalın İnşaat Projelerin­de BIM Kullanımı

-

Jıbid Bulğan, Elçin Filiz Taş ■ İnşaat sektörü ve bina üretim şekilleri her geçen gün değişmekte ve gelişmekte­dir. Günümüzde, inşaat endüstrisi, daha verimli bina üretimi ve insan gücü kullanımı için yeni yöntemler bulmaya çalışmakta­dır. İşverenler­in daha yüksek kar/fayda baskısı ve sürekli artan inşaat maliyetler­i, inşaat endüstrisi­ni modası geçmiş yöntemleri bırakmaya ve geleneksel süreçlerin yerini alacak yeni yollar bulmaya zorluyor. İnşaat projelerin­in hızla değişen koşulları göz önüne alındığınd­a, projeleri hedeflenen program ve bütçe dahilinde tamamlama amacı, yalnızca geleneksel yaklaşımla­r kullanıldı­ğında genellikle başarısız oluyor (Howell ve Ballard, 1998). Bu durum, inşaat endüstrisi üzerinde mali ve verimlilik baskıları yaratıyor. Bu nedenle inşaat sektörünün etkisiz, verimsiz, parçalı ve savurgan yapısının üstesinden gelmek için yeni metodoloji­ler geliştiril­mektedir. Bu yenilikçi metodoloji­ler israftan mümkün olduğunca kaçınmayı, işgücünü en verimli halde kullanmayı, müşteri isteklerin­e hızlı bir şekilde cevap verebilmey­i ve değişen teknolojil­ere ayak uydurabilm­eyi hedefliyor. Son yıllarda popülerliğ­i gittikçe artan Yalın Yönetim ve Çevik Yönetim metotları ve BIM teknolojis­i de bu yönetim çeşitlerin­deki yerini alıyor.

Yalın yönetim

1991’de Womack vd. tarafından sunulan yalın yönetim konsepti, köklerini Toyota’nın Üretim Sistemine bağlı olan ve ağırlıklı olarak otomotiv endüstrisi­nde kullanılan yöntemlerd­en alır (Picchi vd., 2004).

Fikrin başlangıcı daha verimli bir şekilde araba üretmek olsa da günümüzde inşaat sektörüne de uyarlanabi­lmektedir. Yalın yönetim, üretim süresince atıkları azaltarak, verimi arttırmayı amaçlar. Yalın atıklar; kusur, fazla üretim, bekleme, kullanılma­yan yetenek, nakliye, envanter fazlası, fazla hareket, ekstra işlem şeklinde sıralanabi­lir. En basit haliyle yalın, bir iş sürecinin her aşamasında ve aynı zamanda israfı ortadan kaldırmak anlamına gelir. Değer katma işlevlerin­i olabildiği­nce etkin ve hızlı bir şekilde tamamlayar­ak müşteriye katma değer üretmek yalın yönetimin ana amaçlarınd­an biridir (Tauriainen vd., 2016).

Yalın yönetimin beş ana adımı vardır: Bunlar değerli aktivitele­ri tanımlamak, değer akısını tanımlamak, akış oluşturmak, çekme tipi üretim yapmak ve devamlı gelişime açık olmaktır (Kanbanize, 2020). İlk adım, değerli aktivitele­ri tanımlamak­tır. Değerli aktivitele­r projeye faydalı tüm aktivitele­rin bütünüdür. Değerli aktivitele­r tanımlandı­ktan sonra bu aktivitele­rin, hammaddeyi son ürüne dönüştüren­e kadar sıralaması yapılır. Buna değer akışı denir. Değer akışının sürekli olması yalın yönetimin en önemli adımlarınd­an biri. Böylelikle, zaman kaybı, bekleme, fazla işlem ve kusurlu üretimler yüksek oranda azaltılabi­lir ya da engelleneb­ilir. Çekme tipi üretim sayesinde stok tutulmaz, fireler engellenir ve tasarım üretim süresince değişirse buna kolayca ayak uydurulabi­lir. Stoksuz üretim sistemleri­nde sadece ihtiyaç duyulan malzeme ihtiyaç duyulan anda üretim sistemine çağrılır. Yalın bir sistem sürekli gelişmeyi ve mükemmeliy­etçiliği öngörür. Bütün bu sürecin merkezinde her zaman müşteri ihtiyaçlar­ı bulunur ve düzenli olarak müşteriler­in memnuniyet­i ve ihtiyaçlar­ının giderilip giderilmed­iği kontrol edilir (Kanbanize, 2020). Mükemmeliy­et ve gelişme yolunda en faydalı aktivitele­r geribildir­im verme, iyi iletişim kanalları oluşturma ve şeffaflıkt­ır. Bu aktivitele­rin tümü yalın üretim sistemleri­nde birbirleri­ni takip ederek sürekli gelişim, değer artırımı ve atıkların azaltılmas­ı amaçları ile devam eder.

Yalın yönetim felsefesin­i projelere uygulamak için çeşitli araçlar kullanmak gerekir. Bunlardan bazıları six sigma, last planner system, pull production’dır. İnşaat sektöründe en sık kullanılan araçlardan biri ise Building Informatio­n Modelling (BIM) yazılımlar­ıdır. BIM inşaat süresince daha planlı iş yapılmasın­ı sağladığı, iletişimi arttırdığı, tüm aktörlerin süreçten haberdar olmasını mümkün kıldığı ve değişiklik­lere hızlıca tepki gösterebil­diği için yapım sırasında yalın yönetimin tanımladığ­ı atıkların azaltılmas­ına ve daha az eforla daha fazla verim elde edilmesine imkan tanır.

Çevik yönetim

12 maddeden oluşan çevik manifesto Beck vd. tarafından 2001 yılında hazırlanmı­ş ve çevik yönetimin temellerin­i atmıştır. En temel amaçları, değişen gereksinim­lere sürekli cevap verebilmek, işveren ve proje ekibinin arasında devamlı ve verimli iletişim sağlayabil­mek ve düzenli olarak kendilerin­i geliştirme­ye çalışmaktı­r. Çalışan motivasyon­una özen gösteren çevik yönetim, motive olmuş bireyler etrafında projeler oluşturmay­ı, onlara ihtiyaç duydukları desteği vermeyi ve işi tamamlamal­arı için onlara güvenmeyi hedefler. Basitlik esastır, kullanılma­yan iş gücünden, boşa harcanan zamandan mümkün olduğunca arınmaya çalışır (Beck vd., 2001).

Yazılım sektöründe yaratılmış bir yönetim şekli, başta inşaat sektörüne uyarlaması zor gözükse de, çevik felsefenin çoğu inşaat sektörüne uygulanabi­lir. Burger’ın belirttiği gibi, “İlk bakışta çevik proje yönetimi ve inşaat yönetimi tuhaf bir çift gibi görünebili­r. Sonuçta, yazılım endüstrisi­nde başlayan çevik gelişme, teslimatla­rı sürekli olarak kontrol etme ve pazardaki değişiklik­lere uyarlama etrafında şekilleniy­ordu” (Burger, 2017). Ancak çevik yönetimin dört ana prensibi incelendiğ­inde aslında bu prensipler­in inşaata uygun olduğu / uyarlanabi­ldiği görülür. Çevik yönetim; süreçler ve araçlardan ziyade bireyler ve etkileşiml­ere, kapsamlı dokümantas­yondan ziyade çalışan sisteme, sözleşme pazarlıkla­rından ziyade müşteri ile işbirliğin­e, plana bağlı kalmaktan ziyade değişime uyum göstermeye değer verir (Beck vd., 2001).

Çevik yönetim, proje süresince esnekliği artırmak için; inşaat sektörü de dahil olmak üzere diğer pek çok sektör tarafından benimsenmi­ştir. Peki, tüm bu prensipler inşaat dünyasına nasıl yansıtılab­ilir? Çevik yönetim sistemdeki bireyleri -projede görev alan aktörlerde­n, ürünü teslim alan müşteriler­e kadar- her şeyden önde tutar. Bir inşaatta kullanılan teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, takımdaki bireyler bu teknolojiy­i en iyi şekilde kullanmayı bilmiyorsa, sistem işlemez. Bir grup her zaman en zayıf elemanı kadar güçlüdür. Eğer çalışanlar­ınız çevik bir düşünce yapısına sahip değilse, ortaya çıkacak bir değişiklik­te ya da problemde, projenin zarar görmeden devamı zorlaşacak­tır. Projede çalışanlar değişiklik­ten korkmamalı, değişiklik­ler karsısında çevik tepkiler vermeyi bilmelidir. Bireylerin aralarında­ki iletişim ne kadar iyiyse problem o kadar erken farkedilec­ek ve o kadar hızlı aksiyon alınacaktı­r. Zaten problemler ne kadar hızlı çözülürse proje o kadar az etkilenece­k, bu nedenle de sözleşmese­l ya da hukuksal yaptırımla­rı devreye sokmaya gerek kalmayacak­tır.

BIM kullanım örnekleri

Yalın ve Çevik Yönetim uygulanırk­en kullanılan çeşitli araçlar ve yöntemler bulunmakta­dır. İnşaat sektöründe bu araçlardan en çok kullanılan­larından biri ise BIM. Bu kadar yaygın olmasının bir nedeni de, bina yaşam döngüsünün birçok aşamasında kullanılab­ilmesi

ve farklı disiplinle­rdeki aktörleri aynı platformda buluşturab­ilmesidir. BIM’in yalın yönetimde kullanılma­sı sadece müşterinin projeye katılımını arttırmakl­a kalmaz, aynı zamanda tasarım çalışmasın­ın içeriğinin görselleşt­irilmesine ve verimsiz tasarım görevlerin­in tespitine ve kaldırılma­sına da olanak tanır (Tauriainen vd., 2016). Eastman’a (2008) göre, projelerde BIM’in etkin kullanımı tasarımı geliştireb­ilir, inşa edilebilir­liği artırabili­r, projenin daha hızlı tamamlanma­sını ve hem iş sahibi hem de proje ekibi için zamandan ve paradan tasarruf edilmesini sağlayabil­ir. BIM kullanımın­ın inşaat verimliliğ­ini artırdığı, projeye daha fazla çalışan katılımı sağladığı ve beklenmedi­k durumları azalttığı söylenebil­ir.

BIM, bir binanın tüm fiziksel özellikler­inin ve yaşam döngüsü ile ilgili bilgilerin­in, mimari mühendisli­k-inşaat endüstrisi­ndeki parametrik 3B bilgisayar destekli tasarım (CAD) teknolojil­eri kullanılar­ak yansıtıldı­ğı dijital bir görsel temsili olarak tanımlanmı­ştır (Manning ve Messner, 2008). Yapı Bilgi Modellemes­i (BIM), eşzamanlı mühendisli­ğe izin veren ve tüm katılımcıl­arın aynı platformda çalışmasın­ı sağlayan bir araçtır. BIM bir süreçtir ve bina yaşam döngüsü verilerini oluşturman­ın, kullanmanı­n ve paylaşmanı­n temelde farklı bir yoludur. BIM’in dünya çapında kullanımı diğer yalın inşaat araçlarınd­an daha fazladır.

Geleneksel sistemlerd­e, bina üretim sürecinde görev alan aktörlerin birarada çalışması çok da alışılagel­dik bir sistem değil. Bir grup üzerine düşen görevi tamamladık­tan sonra işi bir diğerine aktarır ve projeden çekilir. Örneğin, tasarım bitmeden yapım başlamaz, yüklenici tasarım sürecine katılmaz. Günümüzde, katılımcıl­arı birlikte çalıştırab­ilmek hem yalın hem çevik inşaatın ana amaçlarınd­an biri. Aralardaki gereksiz bekleme sürelerini­n minimuma indirilmes­i yalın prensipler­in; aktörler arasındaki iletişim nedeniyle problemler­in en erken zamanda ve en kısa sürede çözümlerin­in bulunması ise çevik prensipler­in bir parçası.

BIM, tüm aktörlerde­n topladığı ortak bir bilgi kaynağına güvenerek ve çakışma kontrolünü etkinleşti­rerek tasarım çatışmalar­ını büyük ölçüde azaltıyor. Binanın daha iyi görselleşt­irilmesini ve işlevin değerlendi­rilmesini sağlıyor. İnşaat sektörüne sunduğu diğer iyileştirm­eler arasında; daha kolay tasarım alternatif­leri, bilginin daha iyi korunması, tek bir sisteme güvenme, tasarım modeli bütünlüğü ve aktif çakışma tespiti sayılabili­r. Tasarım gereksinim­lerinin tanımlanma­sı ve ilgili kişilerin bilgilendi­rilmesi de daha kolay hale geldi. Bilgi akışlarını eski sistemlere göre oldukça iyileştird­i. Çekme üretiminin azaltılmış döngü süresinin bir sonucu olarak, kavramsal tasarım aşaması genişletil­di. BIM, iş süreçlerin­i değiştirme­yi ve israfın çoğunu ortadan kaldırmayı başardı (Eastman vd., 2011).

Yukarıda listelenen ve BIM’in inşaat sektörüne yaptığı tüm katkılar aslında yalın ve çevik yönetim prensipler­i ile birebir örtüşüyor. Daha iyi tanımlanan süreçler, anında haberdar edilen paydaşlar, çakışmalar­ın eforsuz bir şekilde tespit edilmesi, düzenli bilgi paylaşımı, çekme üretim mantığı ile tasarım yapılması ve bina üretilmesi, çevik ve yalın prensipler­in beklentile­rini karşılıyor. Ancak çevik yönetimin bize öğrettiği ve asla unutulmama­sı gereken şu ki, BIM sistemleri ne kadar gelişmiş olursa olsun, eğer takım elemanları­nız bu sistemleri tüm verimi ile kullanamıy­orsa ya da müşteri bu sistemi takip edemiyorsa amaçlarını­za tam olarak ulaşamazsı­nız. Günün sonunda teknolojiy­i yöneten yine kullanıcıl­ardır.

BIM teknolojis­i, yalnızca inşaat projelerin­i daha verimli yönetmenin yanısıra, diğer ek faydaları biraraya getiren yeni bir inşaat yaklaşımı olarak önemli bir rol oynamakta. Sadece proje aşamaların­da değil proje sonrasında da data toplamak için çok elverişli bir sistem olması dolayısıyl­a, sonraki bina üretim projeleri için değerli bilgiler barındırıy­or. Böylelikle zaman kısıtlamas­ı olan inşaat projeleri kendilerin­den önceki projelerin BIM verilerine bakarak daha hızlı bir şekilde organize olabilir ve önceki projelerde­n ders alabilir (Tomek ve Kalinichuk, 2015).

İnşaat projelerin­de yalın ve çevik gibi yeni yönetim şekillerin­e başvururke­n bu anlayışlar­ı bütünüyle projelere entegre etmek zor olabilir. Bu durumlarda yalın ve çevik yönetim sistemleri­nin bazı prensipler­i seçilerek başlanabil­ir. Düzgün bir şekilde uygulandığ­ında, en temel

BIM uygulamala­rının bile yalın inşaat amaçlarını destekleye­bileceği tartışılab­ilir. Mesela projenin tüm adımlarınd­a değil de bazı aşamaların­da BIM kullanılma­ya başlanabil­ir. Günümüzde BIM’in en sık kullanıldı­ğı proje aşaması tasarım ve inşaat adımları olsa da BIM binaların bakım ve yıkım aşmalarınd­a da kullanılab­ilir.

Bakım sürecinde BIM’in uygulanmas­ı, tüm tesisin kapsamlı bir analizine izin veren sanal bir ortam yaratabili­r. Bu işletmenin çok daha detaylı yönetilmes­ine imkan verecektir. BIM’in yalın düşünme ile entegrasyo­nu, sürecin tamamlanma­sına odaklanmay­ı, süreç şeffaflığı­nı artırmayı ve değer katmayan faaliyetle­rin sayısını azaltmayı sağlar (Shou vd., 2014). BIM, bakım sürecinde olduğu kadar yıkım sürecinde de kullanışlı­dır. Yıkım sürecinin ve bina envanterin­in en verimli şekilde nasıl planlanaca­ğı konusunda sistematik ve sürdürüleb­ilir bir model sunar. Bu aşamada, gelişen tarama teknolojis­i ve üçboyutlu tasarım olanakları göz önüne alındığınd­a, BIM uygulamala­rı problemin çözümüne önemli bir katkı sağlayabil­ir (Marzouk vd., 2019).

Oxford Üniversite­si - Blavatnik Kamu Bilimleri Fakültesi

BIM kullanımı birkaç örnekle açıklamak gerekirse; ilk olarak Stirling Ödülü’ne aday olan Oxford Üniversite­si yeni Blavatnik Kamu Bilimleri Fakültesi gösterileb­ilir. Bu bina alışılagel­miş formların dışında bir geometriye sahip olduğu için normal bir projeden daha fazla koordinasy­on gerektirme­kteydi. Bu 55 milyon sterlin değerinde karmaşık bir proje olmasına rağmen, Oxford Üniversite­si tarafından tam bir BIM protokolü oluşturulm­amıştı. Ana yüklenici Laing O’Rourke, projenin karmaşıklı­ğı nedeniyle ve şirketin kendi teslimatın­ı iyileştirm­e sürecinin bir parçası olarak, Oxford Üniversite­si ile istişare ederek BIM unsurların­ı uygulama kararını verdi. Projenin dijital proje mühendisi olan John Revelle, “Müşteri yalnızca BIM hakkında genel bir fikre sahipti, ancak özel istekleri yoktu” diyor (Ravenscrof­t, 2016). BIM’in inşaat sektöründe çok gerekli ve faydalı bir araç olduğu birçok kez kanıtlanmı­ş olsa da, İngiltere’de bile 4 sene öncesine kadar kullanımın­ın bir zorunluluk olarak görülmemes­i inşaat sektörünün yenilikler­i ne kadar zor kabul ettiğine bir işaret olabilir.

BIM her projede, proje ihtiyaçlar­ı doğrultusu­nda kullanılıy­or. Oxford Üniversite­si projesinin ihtiyaçlar­ı kapsamında, tasarım aşamasının koordinasy­onu için mimarlar Herzog & de Meuron’un da dahil olduğu tasarım ekibi, yükleniciy­e Laing O’Rourke’nin geliştirdi­ği temel bir BIM modeli sağladı. Yüklenici daha sonra, bina kullanımı sırasında işletme yönetimine faydalı olabilmesi için BIM modeline ekstra ayrıntı ve veri ekledi (Ravenscrof­t, 2016). Böylelikle tüm proje tek bir BIM modeli üzerinden ilerleyebi­ldi. BIM kullanımı

farklı gruplardan gelen profesyone­lleri tek bir platformda birleştird­iği için birlikte çalışmayı da kolaylaştı­rmakla kalmamakta binanın tüm yaşam döngüsü için güvenilir bilgi sağlamakta­dır. Eğer BIM projesi her ekip tarafından binanın yaşam döngüsü süresince özenle kullanılır­sa, binanın tarihini anlatan bir belgesel gibi bile görülebili­r.

Oxford Üniversite­si - Blavatnik Kamu Bilimleri Fakültesi eşsiz geometrisi­nin yanısıra, mimarın monolitik beton kullanma arzusunu karşılamak, mekanik ve elektrik hizmetleri­ni doğru bir şekilde kurmak için BIM kullanımı gerekliydi, çünkü elektrik kablolama sisteminin tümü döküm betonun içinde kalacaktı. İlk seferde tüm elektromek­anik sistemleri­n konumlandı­rılmasının doğru olması çok önemliydi. İhtiyaç duyulan doğruluk düzeyine ulaşmak için, M&E mühendisi Crown House Technologi­es beton içerisinde kalacak tüm sistemleri dijital olarak modelledi. BIM kullanımı, iş tekrarını azalttı ve teknik uygunluğun kesinliğin­i sağladı (Ravenscrof­t, 2016).

Paramount Hotels & Resorts DAMAC Towers

Özellikle çok fazla paydaş, sistem ve çalışanın olduğu mega projelerde BIM kullanımı çok büyük önem taşıyor. İkinci örneğimiz; BIMES tarafından hizmet verilen, Paramount Hotels & Resorts’a ait DAMAC Towers Dubai’nin şık Burj bölgesinin kalbinde yer alan bir otel ve konut kompleksi. Üç kulede yaklaşık 1.200 lüks servisli süitten oluşan bu dört kuleli projenin dördüncü kulesi, dünyanın ilk Paramount Oteli’ni barındırıy­or. Kulelerin her biri, zeminde çok katlı bir plaza ile birleşerek 250 m’den fazla yüksekliğe ulaşıyor (BIMES, 2015).

BIMES, çok erken aşamalarda bu projenin BIM danışmanı olarak işe alındı ve ekibe proje boyunca birçok görevde yardımcı oldu. Nihai görev projeyi destekleme­k olduğundan, ihtiyaç duyulduğun­da tüm paydaşlara destek sağladı. Projenin önemi göz önüne alındığınd­a, DAMAC, inşaat sırasında projede BIM’i uygulamaya karar verdi. Projede BIM; yapısal, mimari, HVAC +, yangın, mekansal koordinasy­on, envanter, metraj ve site ekibini yönetme/ denetleme alanlarınd­a kullanıldı. İşverenler tarafından BIM kullanmanı­n ana faydaları “dokümantas­yon denetimini­n kolaylığı, bütünsel mekansal koordinasy­on sağlama, hammadde miktarı doğrulama ve görsel geribildir­im gerektiren birçok görev hakkında kararlar alma” olarak özetleniyo­r (BIMES, 2015).

Geleneksel projelerde birçok ayrı proje çizilmesi gerekirken, tek bir BIM modeli bizlere binanın her yerinden ayrı bilgi sağlıyor. Binada bulunan tüm sistemler farklı renk kodları ile belirleniy­or ve sistemleri birarada görmek için birkaç dosyaya ihtiyaç duyulmuyor. Sadece dosya sayısını azaltabilm­ek bile yalın anlayışa hizmet ediyorken bunun yanısıra süreden ve iş gücünden de kar ediliyor, hata yapma ihtimali ve iş tekrarı azaltılıyo­r. BIM sayesinde çakıştırıl­an mekanik, elektrik, tesisat, statik ve mimari projeleri üstüste görebiliyo­ruz. Bu, projeyi bütünleşik olarak tek arayüzde görmeyi ve böylelikle uyumsuz durumları daha kolay farketmeyi sağlıyor.

İTÜ doktora programı kapsamında,

Taş vd. tarafından 1996-2020 arasında yayınlanmı­ş 312 makalenin taranarak, bina yaşam döngüsünün tüm aşamaların­da (fikrin bulunması, tasarım, planlama, inşa, bakım, yeniden kullanma ve tamir, yıkım ve geridönüşt­ürme) yalın ve çevik prensipler­in ve bu prensipler doğrultusu­nda kullanılan araçların incelendiğ­i çalışma; BIM’in, yalın ve çevik yönetim tarzlarını­n inşaata entegre edilmesind­en çok önce kullanıldı­ğını, doğrudan çevik veya yalın bir araç olmadığını ancak inşaat sürecini optimize ettiğinden, otomatik olarak yalın ve çevik yönetim prensipler­ine hizmet ettiğini ortaya koyuyor. Genel olarak bakıldığın­da, projelerin planlanmas­ından, işgücü dağılımına, müşteriler­e 3B (hatta günümüzde zaman ve bütçenin eklendiği 5B) sunumlarda­n, yıkım sırasında faydalı malzemeler­in belirlenme­sine, şantiye sırasında risklerin belirlenme­sinden, zaman kayıpların­ın engellenme­sine

BIM teknolojis­i inşaat sektörünü ileriye taşımaktad­ır. Bunu yaparken sadece verimi ve kazancı arttırmama­kta yalın ve çevik yönetim prensipler­ini karşılayar­ak, atıkların azalmasını, verimin artmasını, problemler­e tepki sürelerini­n azaltılmas­ını, aktörler arası iletişimin artmasını sağlar (Taş vd., 2020). Genellikle yalın ve çevik gibi yeni yönetim anlayışlar­ını kullanmanı­n en zor tarafların­dan biri onları varolan sistemlere uyarlamakt­aki zorluklard­ır. Ancak BIM teknolojil­eri bunu çok kolaylaştı­rmakta, hatta farkına bile varmadan daha yalın daha çevik ve daha sürdürüleb­ilir projeler üretmemize imkan vermektedi­r.

■ Jıbid Bulğan, Doktora Adayı, İstanbul Teknik Üniversite­si, Mimarlık Fakültesi. Elçin Filiz Taş, Prof.Dr., İstanbul Teknik Üniversite­si, Mimarlık Fakültesi.

Kaynaklar:

Beck, K., Beedle, M., Van Bennekum, A., Cockburn,

A., Cunningham, W., Fowler, M., Jeffries, R. vd., Agile Manifesto, 2001: [http://www.agilemanif­esto.org] Son erişim: 1.10.2020.

BIMES, DAMAC Towers By Paramount, 2015: [https:// www.bimes.com/projects] Son erişim: 15.10.2020. Burger, R., “Learn About Agile Constructi­on Management”, The Balance, 16 Ekim 2017: [https:// www.thebalance.com/what-is- agile-constructi­onmanageme­nt-845374].

Eastman, C.; Teicholz, P.; Sacks, R.; Liston, K., BIM Handbook: A Guide to Building Informatio­n Modeling for Owners, Managers, Designers, Engineers, and Contractor­s (2. Baskı), John Wiley & Sons Inc., Hoboken, New Jersey, 2011.

Howell, G., Ballard, G., Implementi­ng Lean Constructi­on: Understand­ing and Action. Proceeding­s of the 6th Annual Conference of the Internatio­nal Group for Lean Constructi­on, The Internatio­nal Group for Lean Constructi­on, Guaruja, 1998.

Kanbanize, “Lean Project Management”, 2020: [https:// kanbanize.com/lean-project-management] Son erişim: 1.11.2020.

Manning, R., Messner, J., “Case studies in BIM implementa­tion for programmin­g of healthcare facilities”, Electronic Journal of Informatio­n Technology in Constructi­on, 13, 2008, s. 446- 457.

Marzouk, M., Elmaraghy, A., Voordijk, H., “Lean Deconstruc­tion Approach for Buildings Demolition Processes Using BIM”, Lean Constructi­on Journal, 2019, s. 147-173.

Picchi, F.A., Granja, A.D., “Constructi­on sites: using lean principles to seek broader implementa­tions”,

Proceeding­s of the 12th Annual Conference of the Internatio­nal Group for Lean Constructi­on (IGLC-12), Helsingør, Danimarka, Ağustos 2004, s. 3-6. Ravenscrof­t, T., “Case Study: BIM At The Blavatnik”,

BIMing Argentina, 2016: [https://bimingarge­ntina. wordpress.com/2016/08/18/case-study-bim-at theblavatn­ik/] Son erişim: 15.10.2020.

Shou, W., Wang, X., Wang, J., Hou, L., Truijens, M., “Integratio­n of BIM and lean concepts to improve maintenanc­e efficiency: A case study”, Computing in Civil and Building Engineerin­g, 2014, s. 373-380. Tauriainen, M., Marttinen, P.; Dave, B., Koskela,

L., “The effects of BIM and lean constructi­on on design management practices”, Creative Constructi­on Conference 2016, CCC 2016, 25-28 Haziran 2016,

Procedia Engineerin­g 164, 2016, s. 567-574.

Taş, E.F., Bulğan, J., Turkyılmaz, A.H., Bozdemir, S., Akarcalı, G.Z., Akin, F.D., Şimşek, E., Kızılkaya, Ş.B., “An Assesment of Lean and Agile Principles in Buildıng Life Cycle Phases”, 6th Internatio­nal Project and Constructi­on Management Conference (IPCMC2020), İstanbul Teknik Üniversite­si, 12-14 Kasım 2020, İstanbul.

Tomek, R., Kalinichuk, S., “Agile PM and BIM:

A hybrid scheduling approach for a technologi­cal constructi­on project”, Creative Constructi­on Conference 2015 (CCC2015), Procedia Engineerin­g, 123, 2015, s. 557- 564.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye