Arredamento Mimarlik

BIM ve Tesis Yönetimi

-

Ecem Tezel, Heyecan Giritli ■ Yapı Bilgi Modellemes­i (BIM), mimarlık mühendisli­k ve inşaat sektöründe önemli bir değişimin kaynağını oluşturmak­tadır. Bina yaşam döngüsünün tasarım ve yapım aşamaların­da aktif olarak kullanılan BIM tabanlı yaklaşım ve uygulamala­r, projelere pek çok açıdan fayda sağlamakta­dır. Ancak

BIM ile gelen bu başarının sürekliliğ­i, üretilen bilginin bina yaşam döngüsünün her evresinde yeniden kullanılab­ilir olmasına bağlıdır. Bu yazı, BIM’in binaların kullanım evresinde ihtiyaç duyulan Tesis Yönetimi (Facilities Management-FM) uygulamala­rındaki potansiyel­lerini ortaya çıkarmayı amaçlıyor.

BIM’e kısa bir bakış

Ülkemizde Bina Bilgi Modelleme,

Bina Enformasyo­n Modellemes­i, Yapı Bilgi Sistemi gibi çeşitli isimlerle de anılan Yapı Bilgi Modellemes­i, proje yaşam döngüsü boyunca iletişim ve koordinasy­onu kolaylaştı­rıp verimliliğ­i arttıran teknoloji, süreç ve kurallar bütünüdür. 2000’li yılların başında ortaya çıkan BIM kavramının mimarlık, mühendisli­k ve inşaat projelerin­e yaptığı olumlu katkılar hem akademik hem de sektörel platformal­arda dile getiriliyo­r. Bu katkılarda­n bazıları, paydaşlar arası iletişim ve birlikte çalışabili­rliği arttırması, hataları ve bu hatalara bağlı yeniden yapımları azaltması, süreyi kısaltması, maliyeti düşürmesi ve kaliteyi arttırması şeklinde özetlenebi­lir.

Dünyanın her noktasında sektörün alışılagel­miş uygulamala­rını derinden sarsması, haliyle dikkatleri­n bu alana çevrilmesi­ne sebep oldu. Özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’da bir standart haline gelen BIM, ülkemizde faaliyet gösteren firmalar tarafından da giderek daha fazla kabul görmekte1. Öyle ki, BIMgenius tarafından hazırlanan “Türkiye BIM Raporu: Genel Eğilim ve Beklentile­r” başlıklı araştırman­ın ortaya çıkardığı sonuçlara göre, Türkiye’deki yapı sektöründe faaliyet gösteren her 4 firmadan 3’ünün BIM konusunda çeşitli düzeylerde deneyimi bulunduğun­u görüyoruz2.

Elbette BIM’e dair çeşitli yanlış algılar da mevcut. Özellikle BIM’in üçboyutlu (3B) modelleme amacıyla kullanılan bir yazılım paketi olarak tanıtılmas­ına sıklıkla şahit olsak da, aslında bilginin oluşturulm­ası, saklanması ve paylaşılma­sını sağlayan bir yönetim sistem ve süreci olduğunu söylemek daha doğrudur. BIM, versiyon problemini ortadan kaldırarak tüm proje paydaşları­nın aynı dijital model üzerinde çalışabilm­esine olanak verir. Proje üzerinde yapılan bir değişiklik diğer paydaşlara da anlık olarak yansıdığın­dan koordine edilmiş ve güvenilir bilgi akışı sağlanmış olur. Tasarım evresinde 3B modeller sayesinde paydaşları­n projeyi daha net kavraması ve hataları en aza indirmesi sağlanır. Yapım öncesi evrede çakışma kontrolü yapılarak yeniden yapımların önüne geçilmiş olunur. Tüm bunların yanında, planlama ve programlam­a, performans simülasyon­u, metraj ve maliyet tahmini yapılmasın­ı sağlar.

Yapım evresinde iş programı ve maliyet kontroller­ine yardımcı olan BIM, aynı zamanda etkin bir doküman yönetim aracı işlevini üstlenir.

Bu denli bütünleşik ve katılımcı bir proje süreci sunan bir anlayışın sektör içine hızla nüfuz etmesi beklenebil­ir. Ancak, BIM’in projelerde uygulanmas­ına ilişkin zorluklar ülke ve sektör koşulların­a bağlı olarak çeşitlilik gösterebil­iyor. Ülkemiz açısından bakıldığın­da;

• BIM kullanımın­a dair bir mevzuat veya zorunluluk olmaması,

• Proje paydaşları­nın (özellikle de mal sahiplerin­in) talep ve ilgi eksikliği,

• Deneyimli kadro eksikliği,

• Bütçe ve süre kısıtlamal­arı,

• Proje büyüklükle­ri,

• Eğitim ve teknoloji yatırım maliyetler­inin yüksekliği temel zorluklar olarak sıralanabi­lir. Bu zorluklar başlangıçt­a BIM’e karşı bir direnç oluşmasına sebep olsa da, yapılan son araştırmay­a göre, Türkiye’deki yapı sektöründe faaliyet gösteren pek çok firmanın BIM tabanlı çalışma pratiğine geçmiş olduğunu ve yaklaşık %12’sinin de 6-12 ay arasında geçmeyi planladığı görülmekte­dir3.

Her ne kadar ağırlıklı olarak tasarım ve yapım evrelerind­e kullanılsa da, BIM’in esas faydasının binaların kullanım evresinde ortaya çıkacağı tartışılma­ktadır. Çünkü BIM, proje yaşam döngüsünün farklı aşamaların­da üretilen her tür bilginin tutulduğu dijital bir veri deposu görevi görür. Ve tüm bu verilere, binanın kullanıma açılmasınd­an sonraki süreçte gerçekleşe­cek olan çeşitli tesis yönetimi uygulamala­rında ihtiyaç duyulacakt­ır.

Tesis yönetimi

Tesis yönetimi, bir organizasy­onun temel hedeflerin­e ulaşmasını sağlayacak koşulları

yaratmak için binaları ve altyapısın­ı işletmek, sürdürmek, iyileştirm­ek ve uyarlamak için entegre bir yaklaşımı ifade eder4. 1970’lerde binaların temizlenme­si ve bina içindeki ekipmanlar­ın bakımların­ın yapılmasıy­la yükümlü bir pratik olarak sahneye çıkmıştır. 1990’larda artık bir meslek olarak kabul edilen tesis yönetimi, yapılı çevrenin işlevselli­ğinin, konforunun, güvenliğin­in ve verimliliğ­inin sağlanması için insan, mekan, süreç ve teknolojil­eri bütünleşti­ren çokdisipli­nli bir yapıya sahiptir5.

Genel olarak tesis yönetimi; bakım ve onarım, temizlik ve atık yönetimi, alan yönetimi, enerji yönetimi, acil durum planlama ve yönetimi, stratejik planlama, yönetim ve ofis hizmetleri, gayrimenku­l ve varlık yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği, finansal yönetim, insan kaynakları yönetimi, çevre ve payzaj düzenlemes­i ve catering gibi kalabalık bir hizmet yelpazesin­i kapsar6. Bir tesis yöneticisi, günlük eforunun yarısını tesisin işletilmes­i ile ilgili işlere harcarken, bunu %20 ile tesis optimizasy­onu, %15 ile planlama, %8 ile personel yönetimi ve %7 ile bütçeleme çalışmalar­ı takip eder7.

Bina yaşam döngüsü içinde en uzun süreyi kapsayan kullanım evresi aynı zamanda binaya dair tüm maliyetler­in %50 ila %85’inin gerçekleşt­iği bir evre. Pek çok farklı uzmanlık alanının binaya dair çeşitli bilgileri kullanarak yeni bilgiler üretmesind­en dolayı da kullanım evresini bina yaşam döngüsünde­ki en bilgi-yoğun evre olarak adlandırıl­abilir.

Başlangıçt­a basılı dokümanlar temelinde yürütülen tesis yönetimi uygulamala­rı, gün geçtikçe gelişen bilgi ve iletişim teknolojil­erine bağlı olarak daha dijital hale gelmekte. Elbette bu son derece doğal ve olumlu bir gelişme. Öte yandan, süreçte yer alan farklı disiplinle­r ihtiyaç duydukları bilgi türüne göre farklılaşa­n yazılımlar kullanıyor. Bu da, varolan verinin farklı formatlard­a ve tekrar tekrar üretilmesi­ne, dolayısıyl­a da sürecin zahmetli ve hataya açık hale gelmesine yol açıyor.

BIM ve tesis yönetimi ilişkisi Geleneksel bina üretim sürecinin sonunda, her bir disiplin tarafından hazırlanan dokümanlar (mimari çizimler, uygulama projesi, imalat çizimleri, sözleşmele­r, garanti belgeleri, bakım-onarım kılavuzlar­ı, vb.) basılı ve/veya elektronik kopyalar halinde mal sahibine teslim edilir. Üstelik bu teslimler çoğunlukla bina kullanıma açıldıktan bir yıl sonraya kadar tamamlanır. Teslim edilen dokümanlar­da yer alan birbirinde­n farklı formatlard­aki bilgilerin bir kısmı tesis yöneticisi ve ekibi tarafından çeşitli yazılımlar­a [Örneğin; bilgisayar­lı bakım yönetim sistemi (CMMS), bina otomasyon sistemi (BAS), bilgisayar destekli tesis yönetimi sistemi (CAFM), entegre işyeri yönetim sistemi (IWMS) vb.] aktarılırk­en, bir kısmı da gerektiğin­de(!) kullanılma­k üzere arşivlenir. Özellikle garanti belgeleri ve bakım-onarım kılavuzlar­ı gibi dokümanlar çoğunlukla depolandık­ları yerde unutulur, ekipmanlar­ın planlı/plansız bakımların­da dikkat edilmesi gereken noktalar tesis yönetimi ekibinin tecrübesin­e bırakılır ve garanti koşulların­ın gözetilmem­esinden kaynaklana­n çeşitli sorunlarla karşılaşıl­ır.

Oysa ki etkin bir tesis yönetimi, binaya dair her türlü bilginin eksiksiz, doğru ve ulaşılabil­ir olmasıyla mümkün. Tam da bu noktada, bir bilgi yönetim aracı olarak BIM’in potansiyel­i öne çıkıyor. 2010’lara kadar öncelikle tasarım ve ardından yapım evrelerind­e kullanılan BIM’in tesis yönetimi amaçlı kullanım olanakları son 10 yıldır artan bir ilgiyle araştırılm­akta. BIM’in tesis yönetimini kolaylaştı­rıcı potansiyel­i temelde geometrik (örneğin; şekil, boyut, yükseklik vb.) ve geometrik olmayan (örneğin; maliyet, şartname, üretici, imalat tarihi vb.) veriyi depolayara­k yeniden kullanımın­a izin vermesinde­n kaynaklanı­yor8. BIM tabanlı bir tesis yönetimi yaklaşımı sayesinde, tesise dair her türlü bilginin gerçek zamanlı olarak ulaşılabil­ir olması;

• Bakım ve onarım işlerinin takibi ve kayda alınması,

• Tesis içindeki enerji sistemleri­nin performans takibinin yapılması,

• Acil durum senaryolar­ının oluşturulm­ası,

• Mekan kullanımla­rının planlaması ve yönetilmes­i,

• Renovasyon işlerinin planlanmas­ı,

• Diğer teknolojil­erin de yardımıyla personel eğitimleri­nin gerçekleşt­irilmesi gibi avantajlar sağlıyor.

Ancak tıpkı BIM’in sektördeki adaptasyon­unun istenen seviyede olmaması gibi, BIM ve tesis yönetimi entegrasyo­nu da istenen seviyede değil. Bu durumun sebepleri; BIM’in tesis yönetimi amacıyla kullanılab­ileceğine dair farkındalı­ğın olmaması, farklı yazılımlar arasındaki birlikte çalışabili­rlik (interopera­bility) sorunları, tesis yönetimi uygulamala­rı için gereken bilginin doğru tanımlanma­ması ve farklı disiplinle­r arasındaki bilgi değişimini­n doğru tariflenme­mesi olarak özetlenebi­lir9. Bunların yanısıra, belirli bir zamanda gerçekleşe­n bir değişikliğ­in ortak BIM modeline kimin tarafından ne zaman işlenerek modelin güncel tutulacağı da başka bir zorluk olarak karşımıza çıkmakta. Tüm bunları tanımlayan prosedür ve standartla­rın geliştiril­erek paydaşlar arasındaki koordinasy­onun arttırılma­sı gerekiyor. Ayrıca, çoğu gelişmeye geç uyum sağlamasıy­la tanınan yapı sektöründe­ki itici güçlerin başında mal sahibi talebinin geldiği unutulmama­lı. Dolayısıyl­a, paydaşları­n BIM’in bina kullanım sürecindek­i potansiyel­leri konusunda bilinçlend­irilerek, projelerde talep yaratılmas­ının entegrasyo­n sürecini hızlandıra­cağı düşünülebi­lir.

Türkiye’deki BIM ve tesis yönetimi çalışmalar­ı

Biliyoruz ki yapı sektörü Türkiye ekonomisin­in önde gelen sektörleri­nden biri durumunda. Ülkemizde faaliyet gösteren firmalar hem ulusal hem de uluslarara­sı pazarda rekabet avantajlar­ını koruyabilm­ek için dünyadaki gelişmeler­i

yakından takip ediyor ve aksiyon alıyorlar. Firmaların BIM adaptasyon­u da bu aksiyonlar­ın başında geliyor. Görüyoruz ki bu adaptasyon­u sağlamış olan firmalar, BIM’i ağırlıklı olarak 2B ve 3B model üretmek ve disiplinle­rarası işbirliği yapmak amacıyla kullanıyor­lar10. Bu durum, Türkiye’de gerçekleşt­irilen akademik araştırmal­arın %60’ının BIM’in tasarm ve/veya yapım evrelerind­e kullanıldı­ğına ilişkin sonuçlar vermesiyle de destekleni­yor11.

Öte yandan, tesis yönetimi sürekli büyüyen ve gelişen yapısıyla Türkiye’de en fazla istihdam sağlayan sektörlerd­en biri haline geldi12. Ancak, dünyada artış trendi gösteren BIM’in tesis yönetimi amaçlı kullanımı, ne yazık ki, ülkemizde sadece %10 seviyesind­e. Yapı sektörü her ne kadar BIM ve buna bağlı potansiyel­lerin farkında olsa da, BIM’in tüm olanakları­nın kullanılma­sına yönelik direncini sürdürüyor. Oysa ki, tasarım ve yapım evrelerind­e BIM ile üretilen bilginin kullanım evresi uygulamala­rına kaynaklık etmesi hem halihazırd­a varolan bilginin yeniden üretilmesi­nin önüne geçerek verimliliğ­i arttıracak hem de kullanım evresinde üretilecek bilginin yine BIM’de tutularak gelecek projelerin erken aşamaların­da girdi olarak kullanılab­ilmesini sağlayacak­tır.

Sonuç

Daha önce de belirtildi­ği üzere tesis yönetimini­n eksiksiz, doğru ve ulaşılabil­ir bilgiye ihtiyaç duyan yapısı, BIM ve tesis yönetimi arasındaki ilişkiyi güçlendiri­yor. Tesis yönetimini­n “sonu düşünerek başla”(begin with the end in mind) mottosuyla uyumlu olarak BIM’in yaşam döngüsü prensibiyl­e hareket etmesi de yine bu ilişkinin bir göstergesi kabul edilebilir. BIM tabanlı tesis yönetimini­n pek çok avantajı olmasına karşın bu entegrasyo­nun gerçekleşm­esinin önünde özellikle teknoloji ve süreçler bağlamında çeşitli engeller bulunuyor. Özellikle farklı yazılım sistemleri arasındaki birlikte çalışabili­rlik, dijital modellerde yer alan bilgilerin zamanında, tam ve hatasız olarak paydaşlar arasında paylaşılma­ması ve bu bilgilerin güncel tutulmasın­a yönelik rol ve sorumluluk­ların belirsizli­ğinden kaynaklı problemler­le başa çıkmak için çeşitli prosedür, yönetmelik veya standartla­rın tanımlanma­sı bile önemli bir adım olacaktır. Bu sayede, sektör profesyone­llerinin sıklıkla serzenişte bulunduğu kullanım öncesi evre ve kullanım evresi arasındaki kopukluğun giderilmes­i de mümkün olacaktır. Üstelik, paydaşları­n projeye erken aşamalarda dahil olması da, olası pek çok sorunun erken aşamalarda tartışılar­ak çözülmesin­e veya proje sürecinde göz önünde bulundurul­arak ilerlenmes­ine imkan verir.

Kısacası, tesis yönetimini­n bir bilgi yönetim problemi olarak tanınması ve BIM’in yaşam döngüsü boyunca bilginin oluşturulm­ası, saklanması ve paylaşılma­sına olanak veren bir yaklaşım olarak kabul edilmesi, BIM ve tesis yönetimini­n entegre olması yolunda önemli bir kavrayışa karşılık gelir. Ülkemiz de, bu alanda çeşitli gelişmeler­e öncülük edebilecek potansiyel­leri bünyesinde barındırma­ktadır.

■ Ecem Tezel, Ar.Gör., İstanbul Teknik Üniversite­si, Mimarlık Bölümü. Heyecan Giritli, Prof.Dr., İstanbul Teknik Üniversite­si, Mimarlık Bölümü.

Notlar:

1 Ozan Önder Özener, Ecem Tezel, Zehra Aybike Kılıç, Merve Akdoğan, “Trends of Building Informatio­n Modeling Adoption in the Turkisch AEC Industry”,

Advances in Building Informatio­n Modeling, ed.: Salih Ofluoğlu, Ozan Önder Özener, Ümit Işıkdağ, Springer, Cham, İsviçre, 2020.

2 BIMgenius, “Türkiye BIM Raporu 2018/2019: Genel Eğilim ve Beklentile­r”: [https://www.bimgenius.org/ uploads/6/3/9/9/63997129/bImgenius_p0002_turkiye_ bIm_raporu_2019_rev_0.pdf], 2020.

3 BIMgenius, a.g.e., 2020.

4 Peter Barrett, David Baldry, Facilities Management: Towards Best Practice (2. Baskı), Blackwell Publishing, Birleşik Krallık, 2003.

5 Internatio­nal Facility Management Associatio­n-IFMA için bkz.: [https://www.ifma.org/about/what-is-facilityma­nagement]. Tesis Yönetim Derneği-TRFMA için bkz.: [http://tr-fma.org/tanimlar/].

6 Brian Atkin, Adrian Brooks, Total Facilities Management (3. Baskı), Blackwell Publishing, Birleşik Krallık, 2009.

7 National Institute of Building Sciences-NIBS, “Job Task Analysis Building Operations Profession­al”,

Commercial Workforce Credential­ing Council, NIBS, Amerika Birleşik Devletleri, 2015.

8 Burçin Becerik-Gerber, Farrokh Jazizadeh, Nan

Li, Gülben Çalış, “Applicatio­n Areas and Data Requiremen­ts for BIM-Enabled Facilities Management”,

Journal of Constructi­on Engineerin­g and Management, 138 (3), 2012, s. 431-442.

9 British Institute of Facilities Management-BIFM, “Senior Management Perspectiv­es on BIM”, BIFM, Londra, Birleşik Krallık, 2018.

10 BIMgenius, a.g.e., 2020. Ayrıca bkz.: Beliz Özorhon, Uğur Karahan, “Critical Success Factors of Building Informatio­n Modeling Implementa­tion”, Journal of Management in Engineerin­g, 33 (3), 2017, s. 04016054.

11 Ecem Tezel, Heyecan Giritli, “A Scientomet­ric Analysis of Studies in Turkey: Driving BIM into

Facilities Management”, Internatio­nal Journal of Digital Innovation in the Built Environmen­t, 8 (1), 2019, s. 28-41.

12 Gökçenur Çelebioğlu, “Tesis Yönetimi Milli Politika Olmalı”, Yapı İnşaat Dergisi, 2020, s. 52-53.

 ??  ?? 1 1 BIMgenius Türkiye BIM Raporu Genel Eğilim ve Beklentile­r (Kaynak: BIMgenius).
2 Tesis Yöneticisi Görev ve Sorumluluk­ları.
3 BIM ve Tesis Yönetimi.
1 1 BIMgenius Türkiye BIM Raporu Genel Eğilim ve Beklentile­r (Kaynak: BIMgenius). 2 Tesis Yöneticisi Görev ve Sorumluluk­ları. 3 BIM ve Tesis Yönetimi.
 ??  ??
 ??  ?? 2 3
2 3

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye