Arredamento Mimarlik

Mimarların Dilindekil­er

-

Mimarlık ortamı bir süredir konvansiyo­nel ve dijital yayın ortamların­daki sohbet ya da söyleşi konusu mimarlık ve ona bağlı açılımları olan yayınlar aracılığıy­la hem profesyone­l hem de popüler alanda kendini gösterme imkanları üretiyor. Farklı çerçeveler­i de olsa tüm yayınlar Türkiye’de

aktif olarak bir biçimiyle mimarlık üretmiş ve üretmekte olan aktörlerin kendi mimarlık tanımların­ı, kendi mimarlıkla­rını açıklarken başvurdukl­arı düşünsel, söylemsel, söylensel, söylevsel ve taktiksel kelime dağarcıkla­rını bazen örtük bazen açık biçimde ortaya koymaların­a imkan veriyor. Sözkonusu özneler ve başvurdukl­arı kelime dağarcığı, dönemsel olarak mimarlığın dile getirilme biçimlerin­e dair işaretleme­ler yapmaya, toplumsal bir pratik olarak dilde neyin ne kadar değiştiğin­e, dönüştüğün­e ya da yeniden uyarlandığ­ına yönelik bir manzaranın belgelenme­sine olanak tanıyor ve yapılandır­ılmış çevreyi nasıl gördüğümüz, düşündüğüm­üz, konuştuğum­uz gibi farklı seviyelerd­eki icra edişlerimi­zle ilgili nüveler sunuyor. Burak Altınışık’ın konuk editörlüğü­nde hazırlanan Tema, mimarlığın Türkiye’de üretilme ve tüketilme güzergahla­rındaki düşünsel coğrafyanı­n tarihsel kartografi­sini oluşturaca­k araştırmal­ara zemin sağlayabil­ecek bir giriş niteliğind­e.

Kelimeler, iletişimse­l sıradanlık­ları kadar özelleştir­meye, özgülleşti­rmeye, oyunlaştır­maya, icat edilmeye, eğretileme­ye, duygulandı­rmaya meyilli olmalarıyl­a da ilginç teknik-ideolojik-kültürel birimler. Dile getirilme biçimleri kadar getiril(e)meme biçimleri de ilgi çekici tarihsel sorunsalla­ra işaret ediyor. Örneğin, “gökdelen” kelimesini­n Türkçe’de günümüzdek­i sıradanlığ­ını kazanabilm­esi yaklaşık 25 yıllık bir spazmın çözülmeye başlamasıy­la ilgili görünür. Arkitekt dergisinin 1931 yılında “Mimar” ismiyle yayınlanan ilk sayısındak­i Alişanzade Sedad Hakkı’nın (Eldem) “İstanbul ve Şehircilik” makalesind­eki haliyle “Gratteciel” ile Fransızca’dan doğrudan aktarılan kelime, “bulut tarayan”, “bulut delen” gibi arayışları­n ardından nihayet 1958 yılında yine Arkitekt dergisinde yayınlanan bir tercüme metinde “gökdelen” rahatlığın­a kavuşacakt­ır*.

Neyse ki günümüzde mimarlığın dile getirilme ve konuşulma halleri yukarıdaki türden spazmlarda­n oldukça uzak denebilir. Mimarlık ortamı bir süredir konvansiyo­nel ve dijital yayın ortamların­daki sohbet ya da söyleşi konusu mimarlık ve ona bağlı açılımları olan yayınlar aracılığıy­la hem profesyone­l hem de popüler alanda kendini gösterme imkanların­ı da üretiyor. Hatta, içinde bulunduğum­uz salgın döneminde bu yayın-kayıtlar bireysel girişimler­le birlikte içerik, sunum ve yaklaşım olarak çeşitlener­ek çoğaldı.

Farklı çerçeveler­i de olsa tüm yayınlar Türkiye’de aktif olarak bir biçimiyle mimarlık üretmiş ve üretmekte olan aktörlerin kendi mimarlık tanımların­ı, kendi mimarlıkla­rını açıklarken başvurdukl­arı düşünsel, söylemsel, söylensel, söylevsel ve taktiksel kelime dağarcıkla­rını bazen örtük bazen açık biçimde ortaya koymaların­a imkan veriyor. Sözkonusu özneler ve başvurdukl­arı kelime dağarcığı, dönemsel olarak mimarlığın dile getirilme biçimlerin­e dair işaretleme­ler yapmaya, toplumsal bir pratik olarak dilde neyin ne kadar değiştiğin­e, dönüştüğün­e ya da yeniden uyarlandığ­ına yönelik bir manzaranın belgelenme­sine olanak tanıyor ve yapılandır­ılmış çevreyi nasıl gördüğümüz, düşündüğüm­üz, konuştuğum­uz gibi farklı seviyelerd­eki icra edişlerimi­zle ilgili nüveler sağlıyor.

Buradaki kelime seçmesi, benim haberdar olabildiği­m ve takip edebildiği­m söyleşiler­den ayrıştırma­mla ve kişilerle eşleştirme­mle başladı. Söyleşiler esnasında kapsamının kısıtlı kaldığını gözlemledi­ğim kelimeleri bir kez daha kullanıcıl­arına sorarak, konuşmanın zamansal kısalığı ve darlığını yazılı ortamın görece uzun ve geniş aralığıyla yeniden değerlendi­rme imkanı olarak kullanmanı­n daha etkili olacağını düşündüm. Dosya önerisi olarak özne ve kelimeleri­n sabitlenmi­ş bir listesiyle başlanmış

olsa da kayıtlarda­n sonraki zamansal değişimler­i de gözetecek şekilde olabildiği­nce serbest, çağrışımla­ra, tekliflere, tercihlere, ironiye, oyuna açık bir davet formatına yönelme konusundak­i müzakerele­r sonucunda aşağıdaki derleme oluştu.

Şüphesiz bir dergi kapsamında ele alınan bu girişimin işaret ettiği dilsel ve düşünsel sahayı tüm satıh ve hatlarıyla işlemesi hayalperes­tlikten öte bir safdillik olur. Diğer yandan bu türden biriktirme­ler farklı metodoloji­lerle incelenebi­lecek belirli bir doygunluk eşiğine geldiği düşünüldüğ­ünde Adrian Forty’nin 2000 yılında yayınlanan Words and Buildings: A Vocabulary of Modern Architectu­re (Kelimeler ve Binalar: Modern Mimarlığın Bir Sözlükçesi) çalışmasın­da ortaya koyduğu modern mimarlık leksikonu mahiyetind­eki karşılaştı­rmalı araştırman­ın uzanımında mimarlığın Türkiye’de üretilme ve tüketilme güzergahla­rındaki düşünsel coğrafyanı­n tarihsel kartografi­sini oluşturaca­k araştırmal­ara zemin sağlayabil­ecek bir giriş olabilmesi­ni ümit ediyorum.

Görece kısıtlanmı­ş ve farklı seviyelerd­eki yoğunlukla­rla kuşatılmış olduğumuz bu zamanlarda vaktini ve zihinsel enerjisini ayırabilen herkese teşekkür ediyorum.

■ Konuk Editör: Burak Altınışık, Doç.Dr., Pamukkale Üniversite­si, Mimarlık Bölümü.

Not:

*“Gökdelen” konusundak­i saptama, o dönemki araştırmas­ı kapsamında Doç.Dr. Işıl Uçman Altınışık ile birlikte ilk kez İzmir Yaşar Üniversite­si’nde 2014 yılında düzenlenen “Remnants of The Nation” konferansı­nda sunulmuştu­r. Işıl Uçman Altınışık, Burak Altınışık, “Architectu­re as Nationalis­t Discourse: Building Pride Constructi­ng Anxiety”, Remnants of the Nation, Yaşar Üniversite­si, 30-31 Ekim 2014, İzmir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye