Anılar Aracılığıyla Kentin İnşası: Yeni-Moda Eczanesi
Aslı Paköz’ün metni, bir mikro-tarih denemesi. Moda Caddesi’nde bir eczanenin tarihçesini anlatıyor.
Burada sunulan, bir mikro-tarih denemesi. Moda Caddesi’nde bir eczanenin tarihçesini anlatıyor.
Aslı Paköz ■ “Varoluşun yüzeyindeki her bir noktadan, ruhun derinliklerine inip bakmak mümkündür -o noktanın yüzeye ne kadar yakın olduğu hiç farketmez. Böylelikle sonunda, hayatın bütün o sıradan dışsal veçheleri ile, hayatın anlamını ve tarzını belirleyen nihai kararlar arasında bir bağ kurulur.”1 George Simmel
Kentin inşa edilme araçlarından biri de anılardır. Özellikle hızlı değişimlerin yaşandığı kentlerde geçmişin izlerini bulmak için anılara daha çok ihtiyaç duyuluyor. Bu anlamda, Yeni-Moda Eczanesi, İstanbul’un anılar aracılığıyla inşa edilmesine katkı sağlayan bir mekan.
Yaklaşık yüz yıldır Kadıköy’de Moda Caddesi’nde bulunan Yeni-Moda Eczanesi’nin kuruluş hikayesi kısaca şöyle: 1902 yılında Kızıltoprak’ta eczacı Faik
İskender Göksel tarafından kurulmuş “Eczane-i Saadet” isimli bir eczane, o dönemki tahdit kanunu gereğince 1928’de Moda’ya nakledilmiş ve bu sırada eczanenin adı “Moda Eczanesi” olarak değiştirilmiş. Eczacı Faik İskender Göksel 1935’te vefat ettikten sonra eczaneyi 1937’de eczacı Halil Nejat Sezer devralmış ve eczaneye “Yeni-Moda Eczanesi” adını vermiş. Eczanenin bugünkü sahibi olan eczacı Melih Ziya Sezer ise Halil Nejat Sezer’in oğlu; 1932 doğumlu, 5 yaşından beri Moda’da yaşıyor ve 18 yaşından beri bu eczanede aktif bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
Melih Ziya Sezer’den edinilen bilgiye göre2 eczanede bulunan ilaçların yerleştirildiği dolaplar ve alışverişin yapıldığı kabul bankosu 1902 yılından bu yana kullanılıyor, bunlara 1937’de birkaç dolap
daha eklenmiş. İlaç yapım malzemeleri, tıbbi araç-gereçler, ilaç kutuları ve şişeler de yine 1902’den itibaren yıllar içinde eklenerek bugüne gelen nesneler. Bunlar arasında kullanılmayıp sadece korunan nesneler olduğu gibi; ilk günden itibaren kullanılmaya devam edilenler de var. Melih Ziya Sezer, eczanedeki laboratuvar bölümünde bunları kullanarak geleneksel yöntemlerle ilaç hazırlamaya devam ediyor. Bu sebeple eczaneye ve yakın çevresine, günümüzde diğer eczanelerden duyulmayan bir ilaç kokusu hakim.
Eczanenin mekansal özellikleri, Moda Caddesi’nin tarihiyle de doğrudan ilişkili. Moda Caddesi’nin 1880’lerden itibaren Kadıköy Çarşısı’ndan Moda’ya ulaşımı sağlayan ana aks olarak kullanıldığı, o yıllardan beri üzerinde yapılaşmanın olduğu biliniyor. Ancak caddede sıralanan dükkanlar arasında Yeni-Moda Eczanesi dışındaki diğer dükkanlar bu caddenin geçmişine dair pek bilgi vermiyor. Tarihsel gelişimine bakıldığında 1960’lı yıllarda uygulanan imar planı değişikliği ile caddenin genişletildiği ve üzerinde bulunan az katlı ahşap ve kagir yapıların yıkılarak yerine çok katlı betonarme yapılar inşa edildiği görülüyor. 1928’den beri Moda Caddesi’nde bulunan Yeni-Moda Eczanesi de, bu imar uygulaması sırasında 1967 yılında hemen yanında inşa edilen yapının altındaki dükkana taşınmış.
1960’lı yıllardan itibaren fiziksel özellikleri önemli ölçüde değişmeye başlayan Moda Caddesi’nin sosyo-kültürel özellikleri ise, 6-7 Eylül 1955 olaylarında burada bulunan dükkanların çoğunun zarar görmesi sebebiyle değişmiş3. Daha önceki yıllarda caddede çoğunlukla
Ermeni ve Rumlar tarafından işletilen çeşitli dükkanlar varken bunlar zamanla azalmış ve o günlerden günümüze sadece Yeni-Moda Eczanesi kalmış4. Bu sebeple bugün birçok yayında, geçmişte Moda Caddesi’ndeki toplumsal hayatla ilgili bilgi verilirken Melih Ziya Sezer’in anılarına başvuruluyor.
Günümüzde kentsel dönüşüm uygulamaları sonucu yaşanan hızlı değişim düşünüldüğünde, anılar aracılığıyla kenti inşa eden mekanların önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu bakış açısıyla sahip olduğu mekansal özellikler yanında kurduğu toplumsal ilişkilerle Yeni-Moda
Eczanesi’nin, kente daha derin bakarak geçmişin tahayyülüne imkan sağlayan bir mekan olduğu söylenebilir.
■ Aslı Paköz, Dr. Öğretim Üyesi, İstanbul Şehir Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü.
Notlar:
1 George Simmel, Modern Kültürde Çatışma, çev.: Nazile Kalaycı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2019, s. 98.
2 Melih Ziya Sezer’e verdiği bilgiler ve ziyaretlerim sırasındaki dostane tavrı için çok teşekkür ederim.
3 “Yer yer paket taşı yer yer Arnavut kaldırımı döşeli olan Moda Caddesi’nin iki yanına dizili dükkanların sahipleri ve çalışanları birkaç Türk dışında çoğunlukla Rumlardan oluşuyordu.” Bkz.: Orhan Türker, Halkidona’dan Kadıköy’e, Sel Yayıncılık, İstanbul, 2008, s. 85.
4 Moda Caddesi üzerinde daha önce bulunan dükkanlarda, kimlere ait hangi işyerlerinin olduğunu gösteren liste için: Gökhan Önce, Kendine Özgü Bir Semt Moda, Kadıköy Belediye Başkanlığı Kültür Yayınları, İstanbul, 1998, s. 44-47.