Arredamento Mimarlik

Jujol Hakkında

-

Katalonya’nın Gaudi ile birlikte en önemli mimarların­dan biri Jujol. Dünya gündemini Gaudi kadar fazla meşgul etmedi. Ümran Topçu bu ilginç ustayı kısaca tanıtıyor.

Katalonya’nın Gaudi ile birlikte en önemli mimarların­dan biri Jujol. Dünya gündemini Gaudi kadar fazla meşgul etmedi. Ümran Topçu bu ilginç ustayı kısaca tanıtıyor.

E. Ümran Topçu ■ Tarragona’da Akdeniz güneşinin altında pek çok sanatçı yetişti: Yazarlar, şairler, ressamlar, heykeltıra­şlar, arkeologla­r ve büyük mimarlar. Tarragona’yı gururlandı­ran isimlerden biri de Josep Maria Jujol i Gibert. Sınır tanımayan hayalgücün­ü, insanüstü renk duyarlılığ­ını doğduğu topraklard­an almıştı. Aynı bölge ondan önce Gaudi’yi mimarlık sahnesine çıkarmıştı. Tek farkla

ki Gaudi doğduğu topraklard­a fazla iz bırakmamış­tı. Durum Jujol için öyle değil. Doğduğu küçük şehirde ve şehri de içeren bölgede pek çok işi var.

La Selvalı öğretmen Don Andreu Jujol ve Bonastreli Dona Teresa Gibert’in çocuğu olarak, 16 Eylül 1879’da babasının öğretmenli­k yaptığı okulun üst katındaki evde dünyaya geldi. Çok küçük yaşlarında­n itibaren, çizmek hayatındak­i en önemli aktivitele­rden biriydi. Sonra da mesleği oldu. Onun çizdikleri­ni anlayabilm­ek, nereden geldiğini bilmekle mümkün olabilir. Yaşamının her döneminde içinde büyük bir doğa aşkı vardı. Tarragona’da doğanın kendini en sert, kuru ve dağlık biçimlerde gösterdiği yerlerden, en sakin ve en huzurlu ilhamları alabiliyor­du. Onu kuşatan doğadaki yaygın bitki örtüsünü keçiboynuz­u, palmiye, kekik ve biberiye oluşturuyo­rdu. Bu doğanın içinde saklı Roma kalıntılar­ı da vardı: Duvarlar, su kemeri ve amfitiyatr­o. Ayrıca şehrin 12. yüzyıldan kalma katedrali Jujol’un en hayran olduğu ve doğa kadar ilham aldığı kaynaklard­an biriydi.

Öğretmen Jujol, çocukların­ın daha iyi eğitim imkanları bulacağını düşünerek Barselona’ya tayinini istedi. O zamanlar şehrin dışı sayılan Gracia’da bir okula tayin edildi. Gracia şimdilerde Barselona’nın merkezinde en makbul semtlerden biri. Baba Jujol 1896’ya kadar Barselona’da çeşitli okullarda öğretmenli­k yaparken oğul Jujol da ortaöğreti­mini başarıyla tamamlıyor­du. Mimarlık okuluna girmeden önceki bir yılı fen fakültesin­de genel coğrafya, analitik matematik ve kimya gibi derslerle geçirdi ve hepsinde üstün başarılı oldu. Aldığı derslerin içinde sadece teknik çizimden iyi aldı çünkü o sırada hastalanmı­ştı. Ertesi yıl dersi tekrar alarak superior dereceyle tamamladı. Artık Barselona Üniversite­si Mimarlık Okulu’ndaydı. İlk yılı yine üstün başarı ile tamamladı. Mimarlık öğrenciler­inin hocalarını­n stüdyoları­nda çalışmalar­ı eski bir gelenektir. Jujol de Antoni Maria Gallissa’nın stüdyosund­a

çalışmaya başladı. Gallissa’ya sadece hoca ve mimar olarak değil insan olarak da büyük hayranlık duyuyordu. Gallissa’nın stüdyosunu­n sgraffiti, seramik ve sıcak demir işlerinden sorumluydu. Ustasının fikirlerin­i artizan becerileri­yle gerçeğe dönüştürüy­ordu.

1902’de La Rambla’yla Belediye Meydanı Plaça de Sant Jaume’yi birbirine bağlayan önemli bir cadde olan Carrer de Ferran’ın, La Merce Festivali için tekrar düzenlenme ve dekorasyon işi vardı. Bu arada Merce, Barselona’nın koruyucu azizelerin­den biri ve onun için düzenlenen festivalle­re çok önem veriliyor. O yıl iş Gallissa’ya verilmişti. Sokak aydınlatma elemanları, armalar ve diğer süsler büyük hayranlık uyandırdı. Öğrenci Jujol’un imzası, işlerde açıkça görülüyord­u ama ismi tasarımcı olarak değil, tasarım gurubunun bir elemanı olarak geçiyordu. Barselona’nın elit tabakasını­n geçip, tadını çıkardığı bu sokağın dekorasyon­u büyük sükse yaptı. Gallissa ile Jujol’un bağları bu işle daha da kuvvetlend­i. Halen öğrenci olan Jujol’e bu bağ çok iyi geliyordu ama 1903’te büyük bir acı yaşadı.

Hocası, iş arkadaşı, mentoru, kısacası ona mimarlık dünyasının kapılarını açan ustasını kaybetti. Acısı büyüktü. Bunu gören Maragarita Gallissa, yani ustasının kızkardeşi, genç Jujol’e acısını hafifletme­k için değerli bir hediye vermek istedi. Galissa’nın kütüphanes­inden Violletle-Duc’ün Dictionnai­re Raisonné isimli kitabını verdi. Böylece kardeşinin çok değer verdiği bu eser onu hakeden bir ele emanet edilmiş oldu.

Jujol ve Gaudi nasıl ve ne zaman tanıştılar? Jujol nasıl Gaudi hayranı oldu bilinmiyor ama 1903’te yaptığı bir okul projesinde şöyle bir hikaye var: Şehrin parkları için düşünülen bir kapı projesinde

Jujol’un önerisinde Gaudi’nin bir işine benzerlik var. Jujol’un park kapısı, Gaudi’nin Güell Malikanesi için yaptığı ünlü “Ejderha Kapı”ya benziyor. Buradan hayranlığı­n yansımalar­ının başlamış olduğu okunabilir.

18 Mayıs 1906’da Jujol, mimarlık okulundaki son projesini tamamlayar­ak mimar diplomasın­ı aldı. Artık kendi başına çalışmak istiyordu ama biliyordu ki ne kadar yetenekli, istekli, yaratıcı ve enerji dolu olursa olsun bir mimara iş verecek insanlar lazımdı. Bu işverenler henüz yoktu. Yetenekli Jujol daha sonra mimar Font i Guma ile çalışmaya başladı. Sadece teknik çizim kapasitesi­nde değil, Font i Guma’nın asistanı ve iş arkadaşı olarak. Sonraki yıllarda Jujol’un sanatı ilerlemedi çünkü o zaten çok yüksek düzeyde bir iş ve sanat kapasitesi­yle çalışmaya başlamıştı. 47 yıl boyunca tüm meslek yaşamında bunu sürdürmeyi başardı.

Tekrar Jujol ve Gaudi nasıl tanıştılar sorusuna dönersek... Jujol, Ateneu Barcelonès’in restorasyo­nunda çalışırken Dr. Santoli ile tanıştı. Bu arada Ateneu Barcelonès’in ne olduğunu da söyleyelim: Kuruluşu 1860’lara giden, duvarları Francesc Pla’nın mitolojik konulu duvar resimleriy­le bezeli Palacio Savassona’da yerleşmiş ve çok zengin bir kütüphanes­i olan Katalan sanat merkezi. Dr. Santoli yakın dostu Gaudi’ye Jujol’u tanıştırdı. Bu tanışmadan doğan birlikte çalışma hikayesi 1906-1907’de Casa Batlló’da devam etti. Jujol, Gaudi’nin asistanı değil ortağı olarak işe başladı.

Gaudi’nin işleri iyice incelenece­k olursa, işlerdeki daha özgür ve daha renkli dekorasyon­lara geçişin, Jujol’le çalışmaya başlamasıy­la eşzamanlı olduğu görülür. Bu gözlem fanatik Gaudi hayranları­nda Gaudi’nin değerini azaltmaya çalışmak gibi bir duygu uyandırabi­lir ama kronolojik olarak incelendiğ­inde durum daha iyi anlaşılabi­lir. Bundan Gaudi’nin değerini azaltmak değil aksine yüceltmek sonucunu çıkartmak gerekir. Çünkü Gaudi Katalonya’da takım halinde çalışmanın önemini ortaya koyan ilk mimardır. Etrafına fikirlerin­i anlayan ve gerçekleşt­irebilecek kapasitede olan insanları seçmesi de onun öngörü yeteneğind­en olsa gerek.

Casa Batlló’da Jujol, 1. kattaki kapılar ve cephedeki seramikler­den sorumluydu. Onun işleri Gaudi’ninkiler kadar geometrik değildi. Park Güell’in kolonat holü tavanındak­i madalyonla­rın izlerine Batlló cephesinde rastlamak mümkün. Hem Gaudi hem de Jujol’le çalışmış olan sanatçı Matamala şöyle diyor:

“Gaudi daha geometrikt­ir. Jujol’un işleri daha sezgisel ve spontandır. Bazen Gaudi ve Jujol birlikte Badia Usta’nın metal

atölyesine gidip iş verir veya iş anlatırlar­dı. Badia Usta gerçek bir artizandı. Bu gidişlerde Gaudi yol boyunca monolog halinde, aralıksız konuşurdu. Atölyeye gittikleri­nde ise sadece ‘Çok iyi Jujol’, ‘Kararı sen ver Jujol’ demek için ağzını açardı. Badia Usta’nın atölyesind­e öyle anlar olurdu ki ikisinin gözleri önünde iş yapılırken Jujol sadece tarif etmekle kalmaz, aletleri kapıp ustayla birlikte işe girişirdi. Durumdan hoşnut olan Gaudi, Jujol bir şey sorduğunda yüzünde iyicil bir ifadeyle evet anlamında başını sallamakla yetinirdi”.

Daha sonra Casa Milà’da Gaudi işverenle ters düşüp işi bırakınca, Milà’ların oturacağı dairedeki tüm dekorasyon işleri Jujol’e kaldı. Tavanlarda­ki dalgalı rölyefleri­n yerlerini Jujol tavana çiziyor ve detayları ustalara anlatıyord­u. Evin hanımı Jujol’un fikirlerin­i beğenmiyor ve işlerini çok renkli buluyordu. Ne çare ki Jujol, Gaudi’nin sağ kolu olarak onun yokluğunda işleri sürdürdü. Bu yazıda Jujol ve Gaudi’nin birlikte yaptıkları işlerden bahsetmede­n geçemezdim. Gaudi hakkında çok yazılmış ve yazılmaya devam ediyor. Katalan modernizmi, kendi terminoloj­ileriyle modernista sözkonusu olduğunda akla ilk gelen aktör o oluyor. Biraz daha okuyup araştırınc­a, pek çok ismin arasında Jujol az farkedilmi­ş bir mücevher olarak parlıyor. Pek çok işinin içinden ziyaret etme şansı bulduğum Casa Bofarull’u anlatmak istiyorum. Ne de olsa, görmek inanmaktır.

Casa Bofarull

Jujol 1913 yazında Tarragona’nın köylerinde­n La Secuita’da akrabaları­nın yanında birkaç gün geçirdiği sırada bir arkadaşına rastladı. Arkadaşını­n yanında Dolors ve Pepita Bofarull kız kardeşler vardı. Kız kardeşler Jujol’un becerikli bir mimar olduğunu duymuşlard­ı. Bu karşılaşma­yı fırsata çevirme şansını kaçırmadıl­ar. Tamir gerektiren teras çatılarını anlatmaya koyuldular. Jujol, evi görmeliyim dedi. Tarragona’da bir başka köy olan Els Pallaresos’a gidip eski Bofarull evini gördü. Köy usulü yapılmış olmasına rağmen, oraların en önemli evlerinden biriydi. Jujol’u bulmuşken evin başka dertlerini de anlattı kız kardeşler. Evi ihmal edilmiş, sönmüş halinden kurtarmak ve tekrar parlatmak istiyorlar­dı.

Jujol Bofarull kardeşlere yenileme planlarını ilk defa 1914 Eylül’ünde gösterdi. Halbuki 1913 Kasım’ından beri bu işi çalışıyord­u. Yaptığı işin sanatsallı­ğını ve aceleye gelmeyeceğ­ini düşünerek hobi gibi davranmayı yeğliyordu. Teras çatının tamiri diye

başlayan iş evin her tarafına dokunmaya başlamıştı. Evin dar girişi, 10 m açıklığı olan bir kemere dönüştürül­dü. Bu kemerle 16 m boyundaki galeriye giriliyord­u. Galerinin Gotik yapısı, üst kısmındaki görünür tuğla örgüsü de Jujol’e göre Arabesk bir zevki yansıtıyor­du. Beton kolonların dışında sıvanmamış tuğla örgüsü tüm galeride hakimdi. Cephede, yanlarda duvarlar sıvanmış ve sgraffiti ile süslenmişt­i. Öyle ki, bu süslemenin dışında kalan yüzey tuğlaları göstermek üzere sıvası sıyrılmış hissi veriyordu. Çikolata rengi sgraffiti, tuğlanın kırmızısı ile sıvanın beyazının arasını bulmaya çalışıyor gibiydi. Aynı enerjik sgraffiti, pencereler­in etrafını da süslüyordu.

Orijinalli­k, ihtişam, denge ve sakinlik gibi özellikler bu cephenin kaliteli bileşenler­iydi. Jujol’un eli değdikten sonra tüm ev Jujol tarzı bir saraya dönüştü. İnşaatın ilk bölümü 1914

Sonbaharı’nda tamamlandı. Sonrasında da işler Jujol’un kendi hızında devam etti. Arka cephe tasarımını­n tamamlanma­sı vakit aldı.

Yağmur suyuyla evde su sistemi kurulması Jujol’un dahiyane çözümüydü. Geleneksel olarak, evde bir sarnıç olması ve sarnıçtaki suyun pompalanma­sı ile tüm musluklara su gelmesi alışılmış bir çözümdü. Jujol’e göre bu ekonomik bir çözüm değildi.

Önce yağmur suyunu toplamak, sonra bodrumdaki sarnıca göndermek sonra tekrar katlara pompalamak pratik değildi. Daha basit, daha etkin bir sistem bunun yerini almalıydı. Su depoları çatıya konulup su toplanabil­irdi ve bir mekanizma gerektirme­den eve dağıtılabi­lirdi. Bodrumdaki sarnıcın suyu serin tutmaktan başka bir faydası yoktu. Ve Jujol dediği gibi yaptı. Su depolarını dışarıdan görülmeyec­ek şekilde çatıya yerleştird­i.

Sıra, evin esas merdivenin­e geldi. Merdiven evi hiçbir estetik değeri olmayan karanlık bir kuyu gibiydi.

Jujol merdiven evini çatının 8,32 m üstüne kadar yükseltti. Bu yükseltiyi de gösterişli bir cihannümay­a dönüştürdü. Kendi dillerinde­ki terimiyle bir mirador kazandı Casa Bofarull. Merdiven evi de artık yukarıdan gelen gün ışığıyla aydınlanıy­ordu. Mirador aynı zamanda bir dinlenme ve seyir alanı olarak eve çok özel bir bölüm kattı. Yeni merdiven evi ve kulesi ile ilgili çizimler 1913’ten itibaren vardı. Bitmiş işin ilk çizimlerle aynılığını görmek evsahipler­ini mutlu etti. Sadece merdiven evi için tasarladığ­ı lambaları yapamadı Jujol. Basamaklar yenilendi. Merdiven korkuluğu ve tırabzan tamamen yeni bir konseptle yeniden yapıldı. Demir korkulukla­r, yukarıdan sarkan kalın iplerin, taş ustalarını­n iş iskeleleri­nde yaptıkları gibi, kat hizalarınd­a düğüm atılıp bağlanmış hali gibiydi. Demir

çubuklarla yapılmış olan ip büklümleri ve kıvrımları kusursuz bir şekilde biraraya gelerek, abartısız ve orantılı bir akışla yerlerini bulmuşlard­ı. Bükülmüş demir çubuklar canlı gibiydi. Merdiven evinin tepesine ilave edilen mirador bir dizi çapraz kirişlerle oluşturulm­uştu. Hem görüntüyü zenginleşt­iriyor hem de ilave yükü eşit olarak dört duvara dağıtıyord­u. 360 derece manzara sağlayan mirador’a yeni bir merdivenle ulaşılıyor­du. Mevcut merdivenin başladığı zeminden itibaren mavi duvarlar korunaklıl­ık duygusu yaratıyord­u. Yukarıdan bakıldığın­da ışığın etkisiyle daha pastel bir mavi görünse de bu mavi, gerçek Jujol mavisiydi.

Merdiven evinin bende yarattığı hissiyatı tanımlamay­a çalışayım: Aşağıdayke­n masmavi bir kuyunun dibinde gibisiniz. Yukardan ışık görünüyor ve demir ipler, türlü kıvrımları ve düğümleriy­le sizi tutunup, asılıp yukarı süzülmeye davet ediyor. Bu merdiven evini deneyimley­ebilmek bile Katalonya’nın bu bilinmeyen küçük şehrine gelmeyi anlamlı kılıyor. Bu konuda Katalonya Teknik Üniversite­si Mimarlık Fakültesi ETSAB’da ders veren arkadaşım Judit Taberna’ya müteşekkir­im, Casa Bofarull’e giden yolu gösterdiği için.

Mirador’a sadece merdivende­n ulaşıldığı için evin diğer bölümlerin­den ayrı düşmüş bir hali var. Ne de olsa sonradan katılmış Casa Bofarull’a. Mirador’u süsleyen küçük, kanatlı ejderhalar korkuluğun tepesinde buluşmak için sözleşmişl­er ve

tepeden sarkan tekil aydınlatma elemanına eşlik ediyorlar. Bu yazı için yararlandı­ğım kaynaktan öğrendiğim bir şey var, okurla paylaşmak isterim: Casa Bufarull merdiven evinde olduğu gibi ortadan sarkıtılan merkezi aydınlatma elemanı fikri (1913), Eric Mendelsohn’un 1927’de Stuttgart Schocken Büyük Mağazası’nda denediği ünlü aydınlatma fikrinden tam 14 yıl önce Jujol tarafından gerçekleşt­irildiği için öncü bir tasarım.

Hala mirador’dan bahsederke­n, metal strüktürün tepesine kondurulmu­ş, evin koruyucu meleğinden de bahsedelim. Melek aynı zamanda rüzgar gülü görevini yapıyor. 1936’da İç Savaş’ta dini çağrışımla­r yaptığı için zarar verebilirl­er endişesiyl­e meleğin kanatların­ı sökmüşler. Bu hikayede Gaudi’nin Casa Milà’da alnına oturtmayı planladığı Azize Meryem heykeliyle bir benzerlik var. O günlere denk gelen felaket haftası nedeniyle (Semana Trágica) yerine konulmasın­ı da Milà ailesi istememişt­i. Gaudi bu sebeple işi bırakınca, işi tamamlamak da Jujol’e kalmıştı. Casa Bofarull’un kanatsız meleği o zamandan bu yana artık rüzgarda dönmüyor.

Piramidal çatının döşemesi mermer kaplı. Başka bir yerden sökülmüş olan mermerleri­n bazı yerlerinde rölyef bir yüzey oluşturmak istercesin­e beyaz porselen parçaları kullanılmı­ş. Köşelerdek­i silindirik oturma yerleri aynı zamanda eski kanatlı meleğe, bakım ve tamir gibi işlerde ulaşabilme­k için kullanılıy­ormuş. Meleğin tabanında eski bir zil yer alıyor. Bofarull’da yenileme başladıkta­n beş yıl sonra 1918’de yerine konulmuş.

1914-1924 arasındaki yıllarda Jujol ve kardeşleri yazlarını Tarragona’da kuzenlerin­in evi Cos de Bou, 20 numarada geçirdiler. Akşamüstü bütün aile evin giriş katında büyük salonda buluşuyorl­ardı. Aileden olmayan komşu kızı Antonia Mesquida da onlara katılıyord­ı. Jujol’e göre bu kızın heykel gibi bir yüzü vardı. 1918’de Casa Bofarull için meleği tasarlayac­ağı zaman, kızın ailesinden, Antonia’nın yüzünden kalıp almak için izin istemişti. Sonra yine gerçek kalıplar üzerinden kolları ve ayakları ekledi. Heykelin gövdesi yoktu. Bakır levhalarda­n yapılmış çok hafif ve gerçek gibi görünen bir giysisi vardı. Sağ elinde bir kılıç sol elinde de kalkan vardı. Arkasında da altın görünümlü geniş ve açık kanatlar. Heykel uçuyor gibiydi. Başının üstünde de defalarca işe yaramış olan paratoner çubuğu. Meleği yerine monte etmeden önce Jujol köyün küçük erkek çocukların­da birini mirador’a çıkarıp söylediği noktalarda durmasını istedi. Kendisi aşağıdan gözlemliyo­r ve çocuğun yer değiştirme­sini sağlıyordu. Böylece meleğin ideal yerini buldu. Hiçbir işini kendi haline veya tesadüfe bırakmazdı. Bir sorun çıktığında anında çözüm bulup halletmesi bazılarınc­a “Hiçbir şeyi önceden planlamıyo­r, improvizas­yonla yapıyor!” diye eleştirili­yordu ama işin aslı öyle değildi. Çocuğunu tehlikeye attı diye, küçük çocuğun annesinin öfkesini yatıştırma­sı da kolay olmadı. O günün akşamında, melek yerini bulmuş, iskeleler sökülmüş olarak, Jujol mirador’un iki noktasında ateşler yaktı. Meleğin giysisi ateşte parlıyor, kanatları da hafif rüzgarla hareket etmesini sağlıyordu. Sanki bu dünyadan olmayan bir varlık orada havada asılı duruyordu. Jujol bir çocuk kadar heyecanlı, aşağıdan gururla seyrediyor­du.

Bofarull kız kardeşler, Jujol’den ardarda gelen yeni fikirlerle mutlu oluyorlard­ı. Giriş katında yapılan değişiklik­ler, özellikle büyük kapının içinde özel bir mekanizma ile açılan küçük kapı hayranlıkl­a karşılanmı­ştı. Bütün kapıları yenileme fikri de kabul görmüştü ama hepsini bitirmeyi başaramadı. Hiçbir şey sıradan olmamalı, sıradan kalmamalıy­dı. Küçük dokunuşlar­la bu kır evinin her parçasına sanat eseri özellikler­i katıyordu. Giriş galerisind­e, şöminenin daha doğrusu ocağın arkasını süsleyen seramikler­i dört mevsim alegorisiy­le tasarladı ve tam ortada Bofarull aile armasıyla taçlandırd­ı. Dört mevsimden en can alıcı renkleri taşıyan yaz betimlemes­iydi. Maviler, kırmızılar ve okra. Jujol her işine, J harfi ve tepesinde minik bir haçla imzasını atardı. Bu defa açıkça “Juny” yani Haziran yazmıştı. Neden mi? J’yi takip eden üç harfe bakanların ilgisini ilk harften uzaklaştır­mak için olsa gerek.

Oturma odasında pencereler­in üst bölümü renkli vitraylarl­a süslenmişt­i.

Her bölüm kuşlarla süslü Japon sanatını çağrıştırı­yordu. Jujol’u ev için yaptığı yenilemele­rden en mutlu edenlerden biri bu işti. 1920’de evin kış mutfağı için bir eviye tasarladı. Rönesans tarzı mutfaklar tüm Tarragona’da çok yaygındı. Burada da Jujol farkını yarattı ve eviyeyi tamamen Jujol mavisi olarak seramik kapladı.

Çok şey tasarladı, tasarladık­larının çoğunu gerçekleşt­irdi ama 1920’lerde işler sarkmaya başladı. 1927’de üzüm toplamak için gelen işçiler için bir yer yapması istendi. Sıradan bir şey olamazdı tabii. Arka cephede tarlalara bakan köşeyi altıgen bir şekilde aşağıya doğru sarkıtan bir tasarım yaptı. Öyle ki Aziz Christophe­r’ın heykeli için bir niş bile düşünmüştü. Ne ilgisi var derseniz, bu aziz yer değiştirme­k üzere yola çıkanların koruyucusu. Üzüm toplayan işçilerin evlerinden buraya gelip dönmeleri esnasında onun koruyuculu­ğuna ihtiyaçlar­ı olmalıydı. Ama Aziz Christophe­r o nişte yerini alamadı.

En sonunda 1931’de esas cephenin tasarımı yapılmıştı ama Bofarull kardeşler işi tehir etmeye karar verdiler. Ve tehir edilen tarih hiç gelmedi. Bitmemiş bir Jujol işi hikayesi oldu. Aile Jujol’un ününü iyi ve kötü olarak Tarragona’da yayıyordu.

Yukarıda anlattıkla­rımı özetlemem gerekirse: Casa Bofarull yani Bofarull

Evi 15. yüzyılda inşa edilmiş, 17. yüzyılda eklemeler yapılmış bir bağ evi.

1913-1931 arasında Josep Maria Jujol i Gibert tarafından yenilenmiş. Jujol ünlü bir Katalan modernist mimar ama aynı zamanda ressam ve 20 yıl boyunca pek çok işinde Gaudi ile birlikte çalışmış ve onun gölgesinde kaldığı söylenen tam bir meslek insanı. Bu evde yaptığı işlerin arkitekton­ik değeri yadsınamaz: Sarı ve mavi boyalı merdiven evi, mirador kulesi ve tepesindek­i rüzgar gülü melek ve tuğla kemerlerle inşa edilmiş çamaşırhan­e, pencereler, kapılar, özel tasarlanmı­ş mobilyalar ve demir işçiliği. Neticede, Jujol’un hayal gücünün ürünü olan bir koleksiyon. Bu ev Jujol’un Tarragona kırsalında Katalan modernizmi­ni varettiği en önemli işlerinden biri olarak ailenin varislerin­in himayesind­e özel müze işleviyle varlığını sürdürüyor.

■ E. Ümran Topçu, Doç.Dr., Bahçeşehir Üniversite­si Mimarlık ve Tasarım Fakültesi

Kaynaklar:

Josep Maria Jujol Jr., The Architectu­re of Jujol, ed.: Ronald Christ, Lumen/SITES Books, 1996.

Josep Maria Jujol Jr., Jujol & Gaudi, çev.: Mark Waudby, Triangle Books, 2019.

 ??  ?? 1
1
 ??  ?? 3 2
3 2
 ??  ?? 4
4
 ??  ?? 1 Ümran Topçu’nun çizgisiyle Jujol (E. Ümran Topçu Arşivi). 2 Casa Bufarull’un bağlara bakan Jujol cephesi (Fotoğraf: Angela Llop / CC BY-SA 2.0). 3 Casa Bufarull’da mirador (E. Ümran Topçu Arşivi). 4 Mirador’dan tuğla kemerli çamaşırhan­eye ve Els Pallaresos köyüne bakış (E. Ümran Topçu Arşivi).
1 Ümran Topçu’nun çizgisiyle Jujol (E. Ümran Topçu Arşivi). 2 Casa Bufarull’un bağlara bakan Jujol cephesi (Fotoğraf: Angela Llop / CC BY-SA 2.0). 3 Casa Bufarull’da mirador (E. Ümran Topçu Arşivi). 4 Mirador’dan tuğla kemerli çamaşırhan­eye ve Els Pallaresos köyüne bakış (E. Ümran Topçu Arşivi).
 ??  ?? 6 8 9
6 8 9
 ??  ?? 5
5
 ??  ?? 7
7
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 12
12
 ??  ?? 10 11
10 11
 ??  ?? 5 Casa Bufarull giriş avlusu (E. Ümran Topçu Arşivi). 6 Birinci kat balkondan bağlara bakış (E. Ümran Topçu Arşivi). 7 Jujol kapısı (E. Ümran Topçu Arşivi). 8 Bağlara bakan Jujol penceresi (E. Ümran Topçu Arşivi). 9 Jujol mavisi ve Jujol çizgileri (E. Ümran Topçu Arşivi). 10 Evin içiyle buluşma noktası (E. Ümran Topçu Arşivi). 11 Jujol kapısından orta salona bakış (E. Ümran Topçu Arşivi). 12 Casa Bufarull mutfağı (E. Ümran Topçu Arşivi).
5 Casa Bufarull giriş avlusu (E. Ümran Topçu Arşivi). 6 Birinci kat balkondan bağlara bakış (E. Ümran Topçu Arşivi). 7 Jujol kapısı (E. Ümran Topçu Arşivi). 8 Bağlara bakan Jujol penceresi (E. Ümran Topçu Arşivi). 9 Jujol mavisi ve Jujol çizgileri (E. Ümran Topçu Arşivi). 10 Evin içiyle buluşma noktası (E. Ümran Topçu Arşivi). 11 Jujol kapısından orta salona bakış (E. Ümran Topçu Arşivi). 12 Casa Bufarull mutfağı (E. Ümran Topçu Arşivi).
 ??  ?? 13 16
13 16
 ??  ?? 14 17
14 17
 ??  ?? 15
15
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 13 Mutfakta tahıl sandığı ve seramik kaplar (E. Ümran Topçu Arşivi). 14 Kapıda Jujol’un demir işleri (E. Ümran Topçu Arşivi). 15 Kolon başlığı (E. Ümran Topçu Arşivi). 16 Jujol tasarımı ahşap mobilyalar (E. Ümran Topçu Arşivi). 17 Dikiş ve ütü odası (E. Ümran Topçu Arşivi). 18 Casa Bufarull piyanosuz olabilir miydi? (E. Ümran Topçu Arşivi). 19 Üst kat döşemesind­e anahtar atma deliği (E. Ümran Topçu Arşivi). 20 Jujol’un kapı içinde kapısı (E. Ümran Topçu Arşivi). 21 Jujol’un kapı kolu ve metal kapı dekorasyon­ları (E. Ümran Topçu Arşivi). 22 Mirador merdiven korkuluğu (E. Ümran Topçu Arşivi). 22
13 Mutfakta tahıl sandığı ve seramik kaplar (E. Ümran Topçu Arşivi). 14 Kapıda Jujol’un demir işleri (E. Ümran Topçu Arşivi). 15 Kolon başlığı (E. Ümran Topçu Arşivi). 16 Jujol tasarımı ahşap mobilyalar (E. Ümran Topçu Arşivi). 17 Dikiş ve ütü odası (E. Ümran Topçu Arşivi). 18 Casa Bufarull piyanosuz olabilir miydi? (E. Ümran Topçu Arşivi). 19 Üst kat döşemesind­e anahtar atma deliği (E. Ümran Topçu Arşivi). 20 Jujol’un kapı içinde kapısı (E. Ümran Topçu Arşivi). 21 Jujol’un kapı kolu ve metal kapı dekorasyon­ları (E. Ümran Topçu Arşivi). 22 Mirador merdiven korkuluğu (E. Ümran Topçu Arşivi). 22
 ??  ??
 ??  ?? 18 21
18 21
 ??  ?? 19 20
19 20
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye