Halk Katılımında Bilgi Akışının Önemi Üzerine
Şule Takmaz Nişancıoğlu ■ Bu kısa değerlendirmede, halkın kent projeleri için karar verme sürecine katılımında bilgi akışı ve iletişimin önemini İstanbul’daki yarışmalar bağlamında irdelemeye çalışacağım. Yarışma sürecini, eleştiriler de dahil, takip ettim. Yarışma sürecinin eskiye kıyasla daha açık ve şeffaf olmasını tabii ki olumlu buldum. Ama odaklanmak istediğim nokta, yarışmanın kendisi değil. Bunun yerine, yarışmaların karar verme sürecinin neresinde durduğuna ve katılımın yarışma da dahil bir bütünlük içinde ele alınması konusuna, özellikle de bilgi akışı açısından bakmak istiyorum.
Yarışmalar amaç değil araçtır, karar verme sürecinin bir parçası olarak karşımıza gelir ve bu karar verme süreci tercihlerine
ve prensiplerine göre şekillenir. Örneğin amaç, halkın katılımıyla karar verilen bir meydan tasarımı ise, bir başlangıç noktası oluşturmak için, yarışmacılara “Alın size boş bir kanvas, meydanı inceleyin ve bize bu meydan için konsept sunun” denilebilir. Böylesi bir durumda, ben önümüze gelen ve teknik olarak uygulanabilir bütün konseptlerin, fikirlerin halkın görüşüne sunulması gerekir diye düşünüyorum. Jürinin elediği konseptler neydi ve neden elendiler diye bir boşluk yaratmamak gerekir. Ya da kriterleri üzerinde yarışma öncesi uzun soluklu bir halk katılımı ile belirlenmiş, “Nasıl bir meydan istiyoruz” sorusuna cevap arayan bir süreç planlanabilir. Bu kıstasların genelgeçer her meydan için düşünülebilecek şeylere değil, daha özgün kriterlere yönlenebilmesi için de bu sürecin çok detaylı planlaması gerekir. Şimdi zaten İstanbul’da böyle yapıldı diyenler olabilir ama tamamlanan yarışmalar için ilk basamak katılım faaliyet sonuçlarının hemen elimizin altında olması gerekirken bunlara ulaşmak bayağı bir çaba gerektiriyor. Yarışma belgelerindeki kıstasların da muğlak olduğunu düşünüyorum.
Yukarıda yazdığım gibi, belediyelerin kent dokusuna ilişkin açtıkları yarışmalar amacına göre şekillenir ve sonuçları bir karar alma sürecinin parçası olarak önümüze gelir. Önemli olan, bu karar verme sürecinin amacına uygun bir bütünlük içinde planlanıp planlanmadığıdır. İstanbul’daki yarışmaların halk katılımına katkısının tam olarak ne olduğu biraz havada kaldı benim için. İki arada bir derede gibi. Öyle görünüyor ki bu yarışmalar ve oylama sürecine, katılım açısından büyük bir önem atfedilmiş ama etkili bir halk katılımının olmazsa olmazı olan diğer yapı taşları tam olarak yerine yerleştirilememiş. Halk katılımının olabilecek en etkin şekilde yürütülebilmesi için gerekli olan, amacına uygun, anlaşılabilir ve kolay ulaşılabilir bilgi akışının yeterli olmadığı ya da eksik planlandığı izlenimini edindim.
Bu noktada, kendi deneyimlerimden yola çıkarak, Londra’da kent planlama politikaları ve projeleri için bir halk katılım