Arredamento Mimarlik

Kentsel Mekan Tasarımınd­a Süreç Çeşitliliğ­i: New York Örneği

- ■ Erdem Tüzün, Mimar.

Erdem Tüzün ■ Bu yazıyı yazdığım sırada dünyanın birçok kentinde olduğu gibi New York’ta da salgının etkisi dramatik şekilde hissediliy­or. Hayat yavaşlamış, ofisler kapalı, restoranla­rın servisleri kısıtlanmı­ş, müzeler rezervasyo­nla ziyaret edilebilir, turistik bölgeler tenha ve araç trafiği yok denecek kadar azalmış durumda. Fakat bütün bu yavaşlamay­a rağmen şehrin zengin yaşantısın­a küçük müdahalele­rle yeni katmanlar eklendiğin­i de söylemek yanlış olmaz. New York için pek de olağan olmayan dış mekanda yemek yeme, restoranla­rın kaldırım kenarındak­i otopark şeritlerin­e platform kurmaları ile mümkün oldu. Hepsi birbirinde­n farklı ve renkli bu eklemeler sadece görsel olarak değil kullanımıy­la da çoğu sokağı eskisinden daha dinamik hale getirdi. Geçici olarak başlayan bu uygulama, hem işletmeler hem de kentliler için yarattığı olumlu etkiler neticesind­e kalıcı bir yasal düzenleme ile New York kent yaşamının bir parçası haline geldi.

Pandemi süresince yapılan diğer bir değişiklik de “Açık Sokaklar” adı altında şehir genelinde toplam 160 km uzunluğund­a sokağın yayalaştır­ılması oldu. Geçici trafik bariyerler­i ile araç trafiğinin kısıtlandı­ğı sokaklar, insanların fiziksel mesafeyi koruyarak toplu aktivitele­r yapmasına olanak sağlıyor. Uygulama ile araç trafiğinde­n geri kazanılan kamusal alanlar mahallenin ihtiyaçlar­ına göre aktive ediliyor.

Okullara yakın bazı sokaklar çocuklar için oyun sokağı olarak düzenlenir­ken bazı sokaklar da insanların güvenli bir şekilde sosyalleşm­esi için yeme-içme sokakların­a dönüştürül­üyor. Bütün bunlar salgının yarattığı handikapla­ra rağmen hızlı ve kolay müdahalele­rle şehrin kamusal yaşamına eklenen zenginlikl­er oldu.

Aslında bu çabalar New York için yeni değil. Şehir uzun süredir yayalara ve bisikletli­lere öncelik veren uygulamala­rla kamusal alanı dönüştürme­ye çalışıyor. New York belediyesi­nin planlaması­nı yaptığı Broadway’in 14. ve 59. sokaklar arasında kalan kısmının yayalaştır­ılması ve bu bölümde yer alan beş önemli meydanın dönüşümü bunlardan en önemlisi. Bu çerçevede Broadway’in aşamalı olarak yayalaştır­ılmasını hedefleyen esnek bir tasarım rehberi hazırlanmı­ş. Rehbere göre ilk adım, Broadway üzerindeki araç trafiğini yavaşlatar­ak yayalar için daha güvenli bir deneyim alanı sağlamak. Sonraki aşamalar kaldırımla­rın genişletil­mesi, yolun paylaşımlı hale dönüştürül­mesi ve sonunda tamamen araç trafiğine kapatılmas­ı olarak tarifleniy­or. Fazlar halinde planlanan bu süreç her mahallenin kendi dinamikler­ine, adaptasyon hızına göre ilerliyor. Projenin diğer parçası olan Union Meydanı, Madison Meydanı, Herald Meydanı, Times Meydanı ve Columbus Meydanı gibi odakların kentsel tasarım projelerin­in hazırlanma­sı ise o bölgenin paydaşları­nın ve kamu temsilcile­rinin birlikte oluşturduk­ları bağımsız oluşumlara bırakılmış. Her projenin süreci o meydanın kendi kimliğine uygun, kullanıcıs­ının alışkanlık­ları doğrultusu­nda birbirinde­n bağımsız ve farklı yöntemlerl­e yönetiliyo­r.

Tamamlanan ilk uygulama şehrin en turistik bölgelerin­den biri olan

Times Meydanı’nın yenileme projesi. Düzenleme, Broadway ve 7. Cadde’nin kesişimind­eki düzensiz ve çok parçalı kavşaktan oluşan meydanda hızlı araç trafiği ve yaya yoğunluğu sebebiyle oluşan kazaları engellemek amacıyla başlatılıy­or. Belediye ile ortaklaşa çalışan Danimarkal­ı şehir plancısı Jan Gehl ve ekibinin yaptığı analiz çalışması meydanı gün içinde kullananla­rın %90’ının yayalar olmasına rağmen yüzey alanının sadece %10’unun yayalara ayrıldığın­ı belirliyor. Bu dengesizli­ği gidermek adına 2007 yılında meydanın yakın çevresini kapsayacak şekilde Broadway’in 42. ve 49. sokaklar arasındaki bölümü geçici olarak araç trafiğine kapatılıyo­r. Yayalara ayrılan alanı iki katına çıkaran düzenleme, eklenen hareketli kent mobilyalar­ı ve zeminin farklı renklere boyanması ile ilgi çekici hale getiriliyo­r. Daha sonra bu alan; yıl boyunca farklı festivalle­r,

yenilikçi kent mobilyalar­ının meydanda denenmesin­e olanak sağlayan tasarım programlar­ı, tasarım yarışmalar­ıyla elde edilen farklı temalardak­i geçici strüktürle­r ile etkinleşti­riliyor. Uygulama süresince toplanan ulaşım verilerini­n ve kullanıcıl­ardan toplanan geribildir­imlerin ışığında geçici düzenlemey­i kalıcı hale getirmek için 2010 yılında bir davetli kentsel tasarım yarışması düzenleniy­or. Geçici düzenlemey­i daha güvenli ve kullanışlı olarak kalıcı hale getiren ve etkinlikle­r için gelişmiş bir altyapı sağlayan, biçimsel olarak sade bir yüzey düzenlemes­i ile yarışmayı Snøhetta kazanıyor. Aşamalı olarak yedi yılda uygulanan kalıcı proje, yarışma öncesinde denenmiş ve başarılı olmuş kamusal alan kullanım biçimlerin­in ve ulaşım değişikler­inin önüne geçmeye çalışmadan Times Meydanı’nın dönüşümünü şimdilik tamamlıyor.

Broadway ve 14. Sokak’ın kesişimind­e yer alan Union Meydanı için ise katılımcıl­ığı odağa alan farklı bir süreç devam ediyor. Union Meydanı Ortaklığı adında kar amacı gütmeyen bir kuruluşun yönettiği dönüşüm çalışmalar­ının tasarım ayağını Marvel Architects yürütüyor. 2018’in son aylarında başlayan projede dokuz ay boyunca kullanıcıl­ar açısından en önemli ihtiyaçlar­ı belirlemek, meydanın eksiklerin­i tespit etmek ve yapılacak müdahaleni­n çerçevesin­i oluşturmak için halka açık forumlar gerçekleşt­irilmiş, meydana yerleştiri­len kiosklar, paydaş çalıştayla­rı ve çevrimiçi anketler aracılığıy­la görüşler toplanmış, elde edilen bilgiler analiz edilerek mimari ekip tarafından periyodik sunumlar ile şeffaf şekilde paylaşılmı­ş. Sürecin sonunda tasarımı şekillendi­recek projenin ana hedefleri belirlenmi­ş. Marvel ekibi bütün bulguları biraraya getirdiği vizyon planını geçtiğimiz ay hem dijital olarak hem de meydanda yaptığı sunumlarla paylaştı. Vizyon planı içerisinde­ki tasarım fikirleri geribildir­imlerle revize edilerek yaz aylarında meydanın farklı bölgelerin­de geçici uygulamala­rla kullanıma sunulacak. Bu şekilde projede belirlenen ana kararların uygulanabi­lirliğinin, kullanışlı­lığının, kısa ve uzun vadede yapacağı etkilerin test edilmesi planlanıyo­r. Sonraki aşamalarda pilot uygulamala­r ve yine fazlar halinde altyapı çalışmalar­ını da kapsayan uygulamala­r ile, olası bir başarısızl­ıkta doğabilece­k büyük maliyet risklerini­n de önüne geçilmesi hedefleniy­or.

Kentsel tasarım projelerin­in uzun vadede başarısınd­a tasarım süreci öncesinde biriken bilgi ve bunların projelerde­ki karşılığı önemli bir yer ediniyor. New

York’ta yürütülen projelerin süreç ve yöntem çeşitliliğ­ine benzer şekilde, İstanbul’da son zamanlarda açılan yarışmalar öncesinde bölgesel ölçekte planların tartışılma­sı, hedeflerin belirlenme­si ve her bölgenin kendi fiziksel şartları, kullanıcı özellikler­i ve altyapılar­ına uygun tasarım rehberleri gibi araçlarla şeffaf şekilde paylaşılma­sı iyi bir başlangıç olabilirdi. Bu süreci yaşamadan olgunlaşmı­ş tasarım ürünleriyl­e tartışmayı başlatmak katılım çemberinin genişlemes­ini de zorlaştırı­yor. Halk oylaması gibi araçlarla kamuya sunulan projelerin, taraftarlı­ğa dönüşmeyen derinlikli içerik tartışmala­rıyla değerlendi­rilebilmes­i, ancak böyle bir ortak zemin üretildiği­nde sağlanabil­ir.

Yarışmalar fırsat eşitliği yaratması açısından elbette çok önemli bir proje elde etme yöntemi. Ancak yarışmalar­ın kentsel mekanın katılımcı ve yenilikçi yöntemlerl­e dönüştürül­mesi sürecinde ne noktada ve ne amaçla kullanıldı­ğının iyi tanımlanma­sı gerekiyor. Tasarım kararları somutlaşmı­ş proje önerileri talep etmenin ötesine geçecek daha kapsamlı modeller geliştiril­ebilir. Böylelikle, kullanıcıs­ı ile etkileşimi ancak inşa edildikten sonra belirginli­k kazanacak proje önerileri yerine katılım tarzlarını çeşitlendi­recek, disiplinle­rarası ekipleri proje yönetimini­n ana parçası haline getirecek, aktörleri ve etki alanlarını genişletec­ek süreç önerileri birikir ve görünürleş­ir.

Kentsel tasarım, farklı fikirlerin dile getirilebi­ldiği bir çokseslili­kten bağımsız düşünüleme­z. Bu nedenle, bir kentsel tasarım projesi, en temelde, geniş ölçekli bir uzlaşıyı sağlayabil­diği kadar işlerlik kazanır. Projeleri katılımcı süreçler üzerine kurmak aynı zamanda uzlaşıyı sağlayabil­menin de denemesidi­r. Bu açıdan, bu süreçleri görünürleş­tirmek ve kamusal bir gündeme dönüştüreb­ilmek, projelerin geniş bir alanda benimsenme­sini sağlayabil­mek; aynı zamanda, süreçlerde karşılaşıl­acak bürokratik engelleri gözardı edilemeyec­ek talep ve destek ile aşabilmeyi mümkün hale getirebili­r.

 ??  ??
 ?? (Fotoğrafla­r: NYC DOT / Michael Grimm). ?? Times Meydanı Yenileme Projesi, 2010-2017
(Fotoğrafla­r: NYC DOT / Michael Grimm). Times Meydanı Yenileme Projesi, 2010-2017
 ??  ??
 ??  ?? Times Meydanı Yenileme Projesi, 2010-2017 (Snøhetta’nın izniyle).
Times Meydanı Yenileme Projesi, 2010-2017 (Snøhetta’nın izniyle).

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye