İpte Giden Cambazın Hesap Makinesinden
Volkan Taşkın ■ İpte giden bir cambaz… Yapması gerekeni her an düşme pahasına yapıyor; iple karşıya geçiyor, biz de alkışlıyoruz. Sonra gösteri bitiyor; biz hayatımıza, cambaz da ışıklar olmayınca o kadar görkemli olmayan hayatına geri dönüyor.
Yarışmalar, üzerine kondurulan “soylu bir tasarım arayışı” kıyafetinin altında aslında gösteri dünyasının bir parçası. Çoğu zaman, yarışmacılar ipin üzerinde karşı tarafa geçip ödülü almaya çalışan cambaz gibiler. Başarmak, yani ödül ve alkış bu işin beğeni tarafı; buna birincinin alacağı olası sözleşme ve takiben nitelikli bir yapının inşa edilme şansı da eklenince, ipin üzerinde karşıya geçmek alınabilecek bir risk gibi gözüküyor.
Öte yandan bir de ipten düşenler var; diğer ödülleri alanlar ya da hiç alamayanlar. İşte ipten düşenlerin bir daha ipe çıkabilmesi için aşağıda bir ağ olması lazım. Yarışmalarda verilen para ödülü bu ağ sistemi oluyor ve yarışmacıların, yarıştan bu seferlik düşseler bile, bir sonraki sefer devam etmeleri için gereken can suyunu sağlıyor. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki, o ipte karşıya geçebilmek için en az birkaç kere düşmek gerek…
İşte bütün mesele de biz ipteki cambaza bakarken altımızdan gittikçe çekilen ağda bitiyor. Yarışmaların en önemli güvenlik ağı olan maddi ödüller son yirmi yılda korkutucu bir gerileme yaşamış durumda. 2005 yılında yapılan bir belediye binası proje yarışması ödülü ile 2021 yılında yapılan benzer yarışma ile aynı ödüle sahip. Bu enflasyona göre yarı yarıya, dolar bazında da üçte bire yakın bir düşüş demek. Yani yarışmacıları düşseler de ayakta tutan ağ sistemi, her sene zemine biraz daha yaklaşıyor; yakında geri gidecek bir yer kalamayacak. İyileştirme yapılmaması halinde yarışmalar tasarımcılar için sürdürülebilir bir alan olmaktan çıkacak çünkü birinci olunmadığı sürece yarışmaya katılmanın hiçbir anlamı kalmayacak; kaybedenlerin fırsat maliyeti karşılanamaz hale gelecek.
Genç tasarımcılar bu bağlamda en zayıf grubu oluşturuyorlar. Başka yerden bir “iş alma” şansı olmayan çoğu genç tasarımcı için yarışmalar, yeteneği ve becerisi doğrultusunda kendini gösterip ödül alabileceği ve mesleki gelişimini sürdürebileceği yegane platform haline gelmiş durumda. Gençlere deneme, yanılma ve yine deneme şansı veremeyen bir sisteme dönüşme riskine giren yarışmaların ekonomik şartlarının yeniden ele alınması şu an en önemli konumuz olmalı... Genç katılımcılara maddi imkanlar sağlayamayan bir ödül sistemi ile günümüzde çok yarışma açmanın kısa dönemde yaratacağı hareketlilik; orta vadede yarışma kurumuna ve onun sürdürülebilirliğine ciddi zarar verebilir. Son üç yıldır ülkemizin, pandemi ile beraber de bütün dünyanın konuştuğu ekonomik zorluklar, yakın gelecekte yarışmalar özelinde ele alınmalı ve yarışmanın kurumsal niteliğine yakışan bir ödül sistemi kurulmalıdır.
Sonuçta kimse ipe çıkarken bir elinde hesap makinesi olsun istemez…
■ Volkan Taşkın, degostudio.