Bir Moda Caddesi Anlatısı
Moda İstanbul’un sadece kendi sakinleriyle sınırlı kalmayan bir kullanım genişliğine sahip semtlerinden biri. Orada barınan ve barınmayan çok geniş bir kentli gruba hizmet veriyor. Bu makale semtin toplumsal algılama içindeki yerini tartışıyor.
Moda, İstanbul’un sadece kendi sakinleriyle sınırlı kalmayan bir kullanım genişliğine sahip semtlerinden biri. Orada barınan ve barınmayan çok geniş bir kentli gruba hizmet veriyor. Berkay Oskay’ın makalesi semtin toplumsal algılama içindeki yerini tartışıyor.
Berkay Oskay ■ Moda semti, Osmanlı döneminden bugüne rekreasyon amaçlı kullanım özelliği ile öne çıkan bir bölge olagelmiştir. Bölgenin en canlı akslarından biri olan Moda Caddesi, konut alanı olmanın yanısıra eğlence amaçlı ticaret ve hizmet sektörü ile önplana çıkmaktadır. Bu makalede1, İstanbul’un önemli kentsel kamusal mekanlarından biri olan Moda Caddesi’ni mekansal algı bileşenleri üzerinden okumayı amaçlıyorum.
Dünden bugüne Moda
İstanbul’un yaşanabilirlik endeksi en yüksek ve en yoğun göç alan ilçelerinden biri olan Kadıköy’ün ticaret ve hizmet sektörü faaliyetleri açısından en yoğun bölgelerine yakın konumlanan ve ulaşım olanaklarının artmasıyla kentin en işlek alanlarından birine dönüşen Moda Caddesi, bugünkü Söğütlüçeşme Caddesi ile Moda Burnu’nda yer alan Moda İskelesi’ne dek uzanan bir aks olarak
kentin önemli kamusal mekanlarından biri haline gelmiştir. Günümüzde rekreasyon amacıyla kentlilerin yoğun olarak kullandığı mekanlardan biri olan Moda Caddesi, içinde yer aldığı bölge itibarıyla geçmişten bugüne bu özelliğiyle bilinir.
19. yüzyıldan itibaren İstanbul’un
Boğaziçi, Bağdat Caddesi ve Adalar’dan sonra en çok rağbet gören ve en seçkin semtlerinden biri haline gelen Moda’nın gelişmesinde zengin Levanten aileler öncü rol oynamıştır. Zengin kesimlerin daha çok Moda Burnu’na yerleştiği bölge, mimari açıdan geleneksel tarzın karşıtı bir üslupla tasarlanan ve inşa edilen villalarla önplana çıkar. Burada yaşayanların çoğu Avrupa’daki benzerlerini model almış ve farklı bir ev tipi tercih etmiştir. Bu nedenle, başından beri son derece eklektik olan Moda evleri, kendine özgü bir karakter oluşturmuştur. Çoğu bahçeli, iki ya da üç katlı bu tip konutlarla dolu olan Moda
Caddesi’nin yan sokaklarında ise daha çok orta halli gayrimüslim ailelerin mütevazı konutları yer almıştır2.
Moda semtinin rekreatif etkinliklerin ayrılmaz bir parçası haline gelmesinde denizle kurduğu ilişki önemli bir yer tutar. Uzunca bir süre mahremiyete aykırı olan denizde yüzmenin sakıncalı ve yasak olduğu Osmanlı toplumunun denizle olan ilişkisinde 1. Dünya Savaşı sonrası yaşanan dönüşüm büyük ölçüde belirleyicidir. Suyla içiçe bir kent olan İstanbul’da, Batılılaşmanın etkisine rağmen halk, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren denizden tahta perdelerle ayrılmış “deniz hamamları” ile yetinmek zorunda kalır3.
Moda Deniz Hamamı ve Plajı, Kadıköy halkını kısa sürede denizle buluşturur. Anadolu yakasında ilk deniz hamamının Moda’da Hayik adında bir Ermeni tarafından kurulduğu söylenmektedir. Kaptan İhsan Akdağ ile Levanten ortağı Moda Koyu’nda yeni bir deniz hamamı kurmak üzere girişimde bulunmuştur. Burada etrafı çuval bezlerle örtülü bir kadınlar hamamı, atlama kulesi, çocuklar için havuz, gazino ve kahve de yer almıştır4.
Önceleri ticaret, seyahat ve manzara gibi nosyonları çağrıştıran deniz, Cumhuriyet’le birlikte yeni anlamlar kazanırken yerleşmeye başlayan laik toplum anlayışı insanı daha görünür ve özgür kılmış ve halkı denizle barıştırmıştır. Bir devrim niteliğinde olan deniz hamamlarından plaja geçiş sürecinde, Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olurlar. Bunlardan en önemlisi, halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıdır5. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bırakır. 1923 yılında
Ali İhsan Akdağ isimli kişi Moda Deniz Hamamı’nı mal sahibi Frankeştayn ailesinden kiralayarak plaja çevirmiştir6. Kent sakinlerinin hızla benimsediği plaj olgusu zaman içinde kendi eğlencesini, modasını ve kendi kültürünü yaratır. Denizin kent yaşamının bir parçası olması İstanbul’a kendine özgü bir özgürlük anlayışını da getirmiştir7.
Özellikle Cumhuriyet yıllarında canlanan Moda Koyu’nda hamamdan plaja geçildiğinde spor etkinlikleri önem kazanır. Moda kıyıları kısa sürede Anadolu yakasının su sporlarının merkezi olur.
1937 yılında ilk kez Macaristan-Türkiye yüzme yarışları burada düzenlenir. Birçok yüzücü ve tramplen atlayıcısı bu plajda ün kazanır. Her yıl 1 Temmuz Kabotaj Bayramı kutlamaları kapsamında yüzme yarışlarının yapıldığı Moda plajı, spor etkinliklerinin yanısıra gösteri ve eğlence mekanı olarak da ünlenir8.
Cumhuriyet’le birlikte altın çağını yaşayan plaj kültürü bir ölçüde 1960’lı yıllara kadar sürer. Türkiye’de 1940’larla 1980’ler arasında kırsaldan kente kayan göçün yarattığı dönüşüm en belirgin yüzüyle İstanbul’da gerçekleşir. Nüfus yarım yüzyılda 1 milyondan 15 milyona yükselir, bu insanlara karalar yetmez; deniz kıyıları da işgale uğrar. Ayrıca neredeyse kapalı bir deniz sayılabilecek Marmara da bu nüfus yoğunluğunu kaldıramaz duruma gelir. Tüm bu gelişmelerden sonra kıyılar betonlaşır, asfaltlanır ve İstanbul’un denizi kirlenir. Bundan böyle deniz risk faktörü haline gelir. İstanbulluların yeni yazlık mekanlar keşfetmeye ve Bodrum, Marmaris, Antalya gibi mekanlarda yazlık edinmeye başlamasıyla birlikte İstanbul’un deniz sefası son bulur9.
Öte yandan, kapitülasyonların son bulmasıyla ayrıcalıkları ortadan kalkan Levantenler için Türkiye cazip bir ülke olmaktan çıkmış ve bu kesimler başka ülkelere göç etmeye başlamışlardır. 1940’ta Moda’da yalnızca 65 İngiliz Levanten kalmıştır. Bu sayı 1973’te 13’e iner. 1980’de Moda’da artık hiçbir İngiliz Levanten yaşamıyordur10. 1960’lardan itibaren Moda evleri hızla ortadan kaybolurken yerlerini bitişik nizam apartmanlara bırakır. Bu yapılardan yalnızca birkaçı günümüze ulaşabilmiştir.
1950’lerde, eğlence hayatının merkez noktalarından biri olmayı sürdüren
Moda, akşamları bütün Kadıköy halkının akın ettiği bir piyasa yerine dönüşür. Kalabalıklar, Moda Burnu’nu turladıktan sonra iskele yolunu doldurarak Moda Deniz Kulübü’nün orkestrasını dinleme fırsatı bulurlar. Moda’nın sosyal yaşamında önemli bir cazibe merkezi olan kulübün tenis kortu, yazın iskele açıklarına demirlenen “raft”ı, zengin Moda gençlerinin mekanı olur. 1950’lerde daha çok DP’lilerin yuvası haline gelen bu kulübe karşılık CHP’liler bir süre sonra Lozan Kulübü’nü kurarlar. Sonrasında kulübün de bir plajı olur (Resim 1-2). İskelenin diğer yanındaki Koço da İstanbul’un ünlü meyhanelerinden biridir. Günümüzde burası hala aynı adla bilinmektedir. İçinde bir de Aya Katerina ayazması vardır11. Küçük Moda tepesinde Fenerbahçe Koyu’na bakan, manzaranın seyredilebildiği bir çay bahçesi ve onun da ilerisinde belediyenin sosyal tesisi
İDEA Kadıköy ve Bomonti Bahçesi yer almaktadır.
Günümüzde pizzacı, mantıcı, “pancake”ci gibi yeni tarz yiyecekler sunan yerler ve Starbucks, Cafe Nero gibi yeme-içmeye yönelik küresel zincir markalar Moda Caddesi’ni doldurmuş durumda. Cadde üzerindeki yapılardan bir tek Sarıca ailesinin konağı varlığını koruyor. Onun karşısındaki dondurmacı ve “waffle”cılar da piyasa tarzının bölgedeki öncüsü ve ayrılmaz bir parçası oldu. Onların bulunduğu yerde eskiden Whithall Konağı ve bahçesi, denize kadar uzanmaktaydı. Ayrıca, şimdi Kadıköy Kız Lisesi, Ahmet Muhtar Paşa’nın oğlu Mahmut Muhtar Paşa’nın taş konağına yerleşmiştir. Kız Enstitüsü, vaktiyle Dame de Sion’du.
Yeni Lozan Kulübü de cadde üstünde kalmış son eski Moda evlerinden birinde konumlanmaktadır12.
Günümüzde geçmişten gelen rekreasyon amaçlı kullanım özelliğini sürdüren
Moda Caddesi’nin bulunduğu bölge, nüfus yoğunluğu açısından İstanbul ilçeleri arasında orta düzeyde yoğunluğa ve dağılım açısından kadın ağırlıklı bir popülasyona sahiptir. Yapılaşma dağılımına bakıldığında, ağırlıklı olarak 0-9 kat adedine sahip yapıların yer aldığı, 10-15 katlı yalnızca iki adet, 16 ve üzeri kat sayısına sahip bina sayısının yalnızca bir adet olduğu görülür13. Bu veriler, Moda semtinde görece insan ölçeğinde bir yapılaşma dokusunun hakim olduğunu göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Yaşlı Dostu Kentler Ağı üyesi olan Kadıköy’ün Moda semtinde, nüfusun %27,11’i yaşlı sakinlerden oluşmaktadır. Gündelik yaşamı kolaylaştıran bir mekanizma olarak mahalle kültürünün bu semtte sürüyor olması, yaşlılar için pek çok avantaj sağlamakta ve burada yaşayan yaşlılar kendilerini hem değerli hem de güvende hissetmektedir14. Öte yandan, gayrimenkul sektörünün önde gelen derecelendirme kuruluşları tarafından A+ derecesine sahip, en yaşanabilir ilçeler arasında gösterilmektedir15. Tüm bu verileri birarada değerlendirdiğimizde, Kadıköy’ün tercih edilirliğinin giderek yükseldiği, kentlilere daha yaşanabilir bir çevre sunduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır.
Son 10 yıldır yeme-içme odaklı bir dönüşüm geçiren16 Moda Caddesi’nin mekansal algısı bu yazının çıkış noktasını oluşturuyor. Dünden bugüne eğlence kültürünün adresi olan Moda’da, cadde üzerinde yer alan butik mekanlar, biçimsel olarak endüstriyel üretime karşı bireysel emeği, küresele karşı yereli yüceltiyor gibi görünen bir vitrine sahip olsa da piyasa güçleri tarafından belirlenen dönüşüm senaryolarının pek dışına çıkmamakta, ancak farklılıklara müsaade eden bir yapıyı korumaktadır17. Bu yazıda, yaşanan dönüşüm sonucunda Moda Caddesi’nin bugünkü mekansal algısını, hem alanı sık kullanan biri olarak hem de bir mimar gözüyle analiz etmeye çalışacağım.
Moda Caddesi’nin mekansal algısı Mekansal algı, fiziksel ve kavramsal boyutu ile temel olarak kişinin mekanda kısa veya uzun süreli deneyim kazanması ve bu doğrultuda mekanın hatırlanması ile ilgilidir. Harekete bağlı olarak değişen ve gelişen bu deneyimi kişinin kendince algılayabilmesi ve hatırlayabilmesi için ihtiyaç duyduğu ek bileşenleri, Norberg-Schulz mekansal ölçekten ele alırken, Kevin Lynch kentsel ölçekte değerlendirmiştir18.
Norberg-Schulz’a göre, mimari mekan algısını oluşturan elemanlar; merkez (nokta), yön (yol) ve alandır (sınır). Merkez, bir çevredeki referans noktası, eylemin birim mekanıdır. Yön, her mekan içerisinde yer alır ve kişinin çevre içerisindeki hareketini tanımlar. Kişinin mekan içindeki pozisyonunu belirlemesi, bulunduğu noktadan ayrılması ile başlar ve seyahati boyunca yol, kişinin amacı doğrultusunda ilerlemesine yardımcı olur. Algısal ve şematik olarak bir yolun karakteristik özelliği sürekliliğidir. Alan, içerisinde yolların tanımlandığı, strüktüre edilmemiş zemin olarak tanımlanabilir19.
Lynch, kentsel mekan algısının bileşenlerini yol, kenar (yüzey), bölge, düğüm noktaları ve işaretler olmak üzere beş başlıkta toplamıştır. Yol, gözlemcilerin alıştığı, bazen ya da potansiyel olarak kullandığı devam eden kanallardır. Kenar/ yüzey, gözlemciler tarafından yol olarak kullanılmayan, doğrusal elemanlardır. Bunlar herhangi iki bölüm arasında sürekliliği kıran sahil, demiryolu veya duvar gibi sınırlardır. Bölge, karakteristik ortak özelliklere sahip alanlardır. Düğüm noktası, öncelikle birleşme noktasıdır, seyahatteki duraklama yerleridir, yolların kesişim-yönelim noktalarıdır, bir yapıdan diğerine yöneldiğimiz andır. İşaret, düzen içinde farkedilebilen durumlardır. Mekansal organizasyonu içerisindeki çeşitlilik ve farklılaşmalardır20.
Lynch ve Norberg-Schulz’un tanımladığı mekan algısını sağlayan bileşenler incelendiğinde; mekan algı psikolojisini oluşturan bileşenlerin, kişinin mekan içindeki dolaşımına, oryantasyonuna (yönelimine), mekanlar arası bağlantı kurabilmesine ve bu bakış açısı ile kendi sınırını tanımlayabilmesine bağlı olduğu gözlenir. Buradan hareketle, Moda Caddesi’ni kentsel mekan algısı üzerinden tanımlayacak olursak, yollar (yön), kenar (yüzey), bölge (alan), düğüm noktası (merkez) ve işaret (landmark) üzerinden bir analiz yapabiliriz. Her bir bileşenin analizinde, alan kuzey yönünden güney yönüne doğru ele alınacaktır (Resim 3).
Yollar (Yön): Kullanıcıların alışkanlık kazandığı ve bazen potansiyel olarak kullandığı sürekliliğe sahip bir aks olan Moda Caddesi takip edildiğinde, kullanıcıyı Kadıköy Çarşı içinden
Moda İskele’ye doğru götürür. Tüketim mekanlarının yoğun olarak konumlandığı cadde üzerinde yer alan merkezler ise caddeye bağlanan diğer önemli yolların kesiştiği noktalarda bulunmaktadır. Bu yollardan ilki, Kadıköy sahilinden alana doğru yoğun bir yaya akışının gözlemlendiği Sarraf Ali Sokak’tır.
Tüketim mekanlarının en çok yoğunlaştığı bölgelerden birine bağlanan diğer iki sokak, akışı Rexx Sineması veya Bahariye Caddesi’ne yönlendiren Sakız Gülü Sokak ve Ayvalıtaş Meydanı ya da Bahariye Caddesi’ne yönlendiren Dr. Esat Işık Caddesi’dir. Moda İskelesi’ne doğru ilerlediğimizde, tramvay yolu karşımıza çıkmaktadır. Biraz daha ilerlediğimizde, Sarıca Paşa Köşkü’nün bulunduğu noktadan Moda Parkı’na doğru yönelen Ferit Tek Sokağı ve sahile doğru biraz daha ilerlediğimizde Emin Onat’ın tasarladığı apartmanla aynı ismi taşıyan Atıfet Sokak, Moda Caddesi’ne bağlandıkları noktalarda yaya akışlarını yönlendirici etkide bulunan yollardır.
Bölgeler (Alan): Moda Caddesi, kendi içerisinde ortak işlevsel özelliklere sahip 6 bölgeden oluşmaktadır: Kadıköy Çarşı içinde kalan ve yoğun bir akışa sahip birinci bölge; kenar oluşumu nedeniyle tek taraflı kullanıma sahip, geçiş alanı olarak algılanan ikinci bölge; tüketim mekanlarının yoğunlaşmaya başladığı ve Ayvalıtaş Meydanı, Bahariye Caddesi veya Moda sahiline yönlenebileceğimiz toplanma ve dağılma noktası olan üçüncü bölge; kolonadlı yapılardan oluşan,
ağırlıklı olarak tek taraflı ve batı yönünde konumlanan tüketim mekanlarının yanısıra yarı geçiş bölgesi diyebileceğimiz dördüncü bölge; konut ağırlıklı bir alan olarak algılanmaya başlayan ve yer yer ticari amaçlı zemin kat kullanımlarının görüldüğü bir geçiş havzası olan beşinci bölge; tüketim mekanlarının yeniden yoğunlaştığı ve Moda İskelesi’ne doğru yönlenebileceğimiz bir toplanma/dağılma ve eğlence noktası olan altıncı bölge.
Kenarlar (Yüzey): Kadıköy Çarşı içindeki birinci bölgeyi geçtikten hemen sonra başlayan ikinci bölgede yer alan okul binasının bulunduğu geniş parselin bir duvarla yüzey oluşturarak sokağa sırtını dönmesi nedeniyle caddenin bu bölümü tek taraflı kullanıma sahip olup geçiş mekanı olarak algılanmaktadır. Kolonadlı yapıların bulunduğu dördüncü bölgede yer alan yapılı çevre, sokağın iki yakasında da kenar algısı oluşturan sınırlayıcı elemanların yer aldığı bir diğer alandır. Sınır algısı burada yayaların davranışlarına da yansımaktadır. Caddede ilerlediğimizde, tramvayla kesişim noktasını geçtikten sonra karşımıza başlangıç bölgesindekine benzer şekilde okul binalarının sınır oluşturduğu iki farklı alanda kenar algısı oluşmaktadır. Son olarak, Moda İskelesi’ne gelmeden hemen önce konut alanlarını sahil kesiminden topografik düzlemde ayıran kenar bileşeni, caddenin iki yakası arasındaki kullanım ve insan yoğunluğunu birbirinden keskin biçimde ayırmaktadır. Bu sınır, konut alanlarını alabildiğine tenhalaştırırken, sahil kısmında ise canlılık gözlemlenmektedir.
Düğüm noktaları (Merkez): Moda
Caddesi üzerinde toplanma ve dağılma noktası olarak nitelenebilecek 4 odak noktası bulunmaktadır: Tüketim mekanlarının yoğun olarak yer aldığı, Kadıköy yönü, Ayvalıtaş Meydanı, Bahariye Caddesi veya Moda sahiline yönlenebileceğimiz birinci nokta; caddenin tramvay yoluyla kesiştiği, dördüncü ve beşinci bölgeler arasında yer alan ikinci nokta; Moda Parkı ve çay bahçelerinin bulunduğu alana yönelen Ferit Tek Sokağı ile Moda Caddesi’nin iskeleye doğru devam eden uzantısının kesiştiği noktada yer alan üçüncü toplanma ve dağılma noktası; tüketim ve çalışma mekanlarına erişilen Atıfet Sokak ile Moda Caddesi’nin iskeleye devam eden uzantısının kesişim noktasında yer alan dördüncü toplanma ve dağılma noktası. İşaretler: Moda Caddesi üzerinde kullanıcıların hafızalarında yer edinen mimari ve ticari mekanlar ya da plastik öğelerin ilki, üçüncü bölgede yer alan ve uzun zamandır Moda Migros’un kullandığı, buluşma ve dağılma noktasını teşkil eden mekandır. İskeleye doğru ilerlediğimizde tramvay yolu ile kesişim noktasını temsil eden ikinci düğüm noktasında yer alan neoklasik üslupla inşa edilmiş olan apartman yapıları ve hemen karşı çaprazında yer alan okul binasının kamusal alana açılan yüzeyinde yer alan ve kadın hakları aktivisti Malala Yousafzai’nin resmedildiği mural dikkate çarpar. Cadde üzerinde yer alan üçüncü merkez noktasında yer alan Sarıca Paşa Köşkü, günümüze ulaşan nadir mimari örneklerden biridir. Köşkün karşısında Ağaca Sevinç Heykeli yer almaktadır. Moda sahiline geldiğimizde ise sağda Ferit Tek Sokak’ı Moda Caddesi’ne bağlayan merdivenler üzerinde tiyatro oyuncusu Gülriz Sururi’nin resmedildiği mural ve mimar Vedat Tek’in tasarladığı Moda İskelesi yer almaktadır.
Sonsöz yerine
Kentlilerin yoğun ilgi gösterdiği, yemeiçme odaklı tüketim mekanlarının giderek yayıldığı Moda Caddesi, mekansal açıdan hemen her noktasında tüketim bölgeleri
ve ara geçiş alanlarının birbirini takip ettiği bir yapılanma göstermekte. Mimari açıdan, geçirdiği dönüşümler sonucu geçmişte sahip olduğu doku büyük ölçüde günümüze ulaşamasa da halen az sayıda da olsa 19. yüzyıl ve erken 20. yüzyıl yapılarının yanısıra 1950-1980 yılları arasında inşa edilen özgün sivil mimarlık örneklerine rastlamak mümkün21. Öte yandan, yer yer karşılaşılan ve caddeye sırtını dönerek bulunduğu bölgeyi ara geçiş noktalarına dönüştüren yüzeylerin, mural veya grafitilerle kamusal alana açılmasıyla bu yapıların caddeyle ilişki kuran bir yüzü haline geldiği ve bu dönüşümde sokak sanatının canlandırıcı işlev üstlendiği görülüyor. Yeni dalga mekansal öğeler ve geçici ya da kalıcı olarak yerleştirilen plastik elemanlar da kamusal alanla kurulan ilişkide yönlendirici etkide bulunuyor. Ayrıca, tasarım odaklı ve niş beğenilere hitap eden tüketim mekanları ve mağazaların bu bölgede yoğun biçimde konumlanması, tasarım ürünlerinin dolaşıma girmesinde bölge kullanıcısının çeşitliliği ve eğilimlerinin bir uzantısı (Resim 4).
Moda Caddesi’nin en karakteristik yanlarından biri de mahalle kültürünü yansıtan davranış biçimlerinin hala sürüyor olması. Bölgeye sonradan gelen ticari işletmelerle geleneksel esnaf birarada varlığını sürdürmekte ve bölge sakinleri de bu sosyal dokuyu korumakta (Resim 5). Güvene dayalı karşılıklılık ilişkileri, yeni tüketim örüntülerinin yanısıra bölgede geleneksel alışveriş kalıplarının da sürdürülmesini sağlıyor. Öte yandan, Moda’nın denizle olan ilişkisinde belirleyici olan plaj kültürünün günümüzde rekreatif etkinliklerin devamı olarak nitelenebilecek sahil pikniği kültürüne dönüştüğü görülüyor.
Özetle, geçmişten bugüne eğlence yaşamının önemli merkezlerinden biri olagelmiş Moda Caddesi, tüketim odaklı bir dönüşüm geçirerek kentin en canlı alanlarından biri olmayı sürdürmektedir. Üzücü olan, her ne kadar Kadıköy’ün diğer bölgelerine göre yavaş ilerlese de kentsel dönüşüm uygulamalarının mimari dokuda zaten az sayıda kalmış hafıza mekanlarını yok ederek ilerlemesi tehdididir. Son olarak, bölgede yaşanan dönüşümün planlı değil, tekil müdahalelerle gerçekleştiği ve plan eksikliğinin fiziksel açıdan bölgeyi konforsuz hale getirirken alanın kapasitesini de zorladığı açıkça görülmektedir.
■ Berkay Oskay, Arş.Gör., İstanbul Kültür Üniversitesi.
Notlar:
1 Bu çalışma, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimari
Tasarım doktora programında 2019-2020 Bahar yarıyılında Prof. Dr. Nazlı Ferah Akıncı yürütücülüğünde gerçekleştirilen Mimari Psikoloji dersi kapsamında yazar tarafından üretilmiştir.
2 Murat Belge, İstanbul Gezi Rehberi, İletişim Yayınları, İstanbul, 2012, s. 366-367.
3 Geçmiş Sergiler: “İstanbul’da Deniz Sefası Deniz Hamamından Plaja Nostalji”, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, 5 Nisan 2018-25 Ağustos 2018: [https:// www.iae.org.tr/Sergi/Istanbulda-Deniz-Sefasi/199] Erişim tarihi: 14.04.2020.
4 “Moda Plajı”, Pera Müzesi Blog, 16.04.2018: [https://blog.peramuzesi.org.tr/sergiler/moda-plaji] Erişim tarihi: 14.04.2020.
5 İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, a.g.e., 2018.
6 Arif Atılgan, “Kadıköy’ün Kamusal Alanları”, Kent ve İnsan, 2019: [https://arifatilgan.wixsite.com/arifatilgan/ single-post/2019/05/26/kadik%C3%B6y-%C3%BCnkamusal-alanlari] Erişim Tarihi: 10.09.2020.
7 İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, a.g.e., 2018.
8 Pera Müzesi Blog, a.g.e., 2018.
9 “Betonlanan Kıyılar”, Pera Müzesi Blog, 24.04.2018: [https://blog.peramuzesi.org.tr/sergiler/betonlanankiyilar] Erişim tarihi: 14.04.2020.
10 “Bir Zamanlar Moda’da”, Milliyet, Cadde Eki, 06.12.2010: [https://www.milliyet.com.tr/cadde/ bir-zamanlar-moda-da-1322588] Erişim tarihi: 14.04.2020.
11 Murat Belge, a.g.e., s. 367-368.
12 A.g.e., s. 368.
13 Kadıköy Belediyesi, Merkez Kadıköy Mekânsal Stratejik Plan Mevcut Durum Raporu, 2018, s.38-45: [https://webgis.kadikoy.bel.tr/keos/img/PDF/MSPMDR. PDF] Erişim tarihi: 25.08.2020.
14 Gökçe Uygun, “Yaşlı Bireylerin Tercihi;
Moda”, Gazete Kadıköy, 12.09.2018: [http://www. gazetekadikoy.com.tr/yasam/yasli-bireylerin-tercihimoda-h12906.html] Erişim tarihi: 19.04.2020.
15 “Sosyoekonomik Derecelendirme Raporu”, Reidin, Mayıs 2018: [https://blog.reidin.com/2017-reidin-sosyoekonomik-derecelendirme-sonuclari] Erişim tarihi: 25.03.2020.
16 “İstanbul’un En Muhteşem Gece Hayatının Kadıköy’de Olduğunu İspatlayan 17 Süpersonik Bar”, Onedio, 30.07.2015: [https://onedio.com/haber/ istanbul-un-en-muhtesem-gece-hayatinin-kadikoyde-oldugunu-ispatlayan-17-supersonik-bar-553331] Erişim tarihi: 24.05.2020; “İstanbul’un En Muhteşem Yerinin Moda Olduğunu İspatlayan 17 Süpersonik Kafe”, Onedio, 23.06.2015: [https://onedio.com/haber/ istanbul-un-en-muhtesem-yerinin-moda-oldugunuispatlayan-17-supersonik-kafe-532915] Erişim tarihi: 24.05.2020; “Oturup Kahve İçmek İçin Can Atacağınız İstanbul’un En Keyifli 21 Kahve Dükkanı”, Onedio, 29.10.2015: [https://onedio.com/haber/oturup-kahveicmek-icin-can-atacaginiz-istanbul-un-en-keyifli-19kahve-dukkani-614284] Erişim tarihi: 24.05.2020; “Tadına Doyum Olmaz Tatlılarıyla İstanbul’u Çikolata ve Şekere Bulayan En Lezzetli Mekanlar”, Onedio, 27.11.2017: [https://onedio.com/haber/tadinadoyum-olmaz-tatlilariyla-istanbul-u-cikolata-vesekere-bulayan-en-lezzetli-mekanlar-797330] Erişim tarihi: 24.05.2020; “Biraz Nostaljik Biraz Hipster: İstanbul’da Kırk Yıllık Hatır Yaratacak 10 Yeni Kahveci”, Onedio, 21.12.2016: [https://onedio.com/ haber/biraz-nostaljik-biraz-hipster-istanbul-da-kirkyillik-hatir-yaratacak-yeni-kahveci-746389] Erişim tarihi: 24.05.2020; Selim Onat, “Türkiye’nin en popüler 10 caddesi”, Hürriyet, 15.05.2017: [https:// www.hurriyet.com.tr/seyahat/galeri-turkiyenin-enpopuler-10-caddesi-40398218/9] Erişim tarihi: 24.05.2020.
17 Ezgi Tuncer, “Yemeğin ve Kentin Mutenalaştırılması Hipsterlar Ne Kadar Sorumlu?”, Manifold,
2016: [https://manifold.press/yemegin-ve-kentinmutenalastirilmasi-hipsterlar-ne-kadar-sorumlu] Erişim tarihi: 25.08.2020.
18 Hüseyin L. Kahvecioğlu, “Mimarlıkta İmaj:
Mekansal İmajın Oluşumu ve Yapısı Üzerine Bir Model”, Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 1998, s. 35-79.
19 Christian Norberg-Schulz, Existence, Space and Architecture, Praeger, New York, 1971, s. 37-59.
20 Kevin Lynch, Kent imgesi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2010, İstanbul, s. 51-92.
21 Bölgede özgün eserlere imza atan Kadıköylü mimar Melih Koray’ın yapıları ile ilgili olarak bkz.: Hande Tulum, “Melih Koray Mimarlığında Mimarlık-Sanat İlişkisi: Mehtap Apartmanı ve Hitit Apartmanı Örneği”, 6. Uluslararası Multidisipliner Çalışmaları Kongresi, Gaziantep, 26-27 Nisan 2019. Ayrıca bkz.: Hande Tulum, Efsun Ekenyazıcı Güney, Nilay Ünsal Gülmez, “İhmal Edilmiş Bir Figür: Mimar Melih Koray ve Delikli Beton Uygulamaları”, Betonart, 60/2019, s. 78-83.