Cumhuriyet'in Mimarlığını Ankara'da Hatırlamak: Mimarlık Tarihi ve Mekansal Bellek
■ Cumhuriyet'in 100. yılının tamamlanması, son yüzyılda yapılı çevrenin nasıl üretildiği, dönemin mimarlık tarihinin nasıl yazıldığı ve toplum tarafından nasıl hatırlandığı üzerine düşünmeye davet ediyor. Bu düşünme pratiğini “ulus-devletin sembolü olan modern başkent” Ankara'yı örnekleyerek gerçekleştirmek ise, Cumhuriyet mekanlarının toplumsal bellekteki yeri ile yazılmış ve yazılmakta olan tarihinin ilişkisini değerlendirmeye elverişli bir zemin oluşturuyor.
Son dönemde toplumsal ve kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması ve bu süreçte kaybedilenlerin giderek artması, bellek-mekan ilişkisinin ve bu çerçevede Cumhuriyet dönemi mekanlarının toplumsal bellekteki yerinin daha çok vurgulanmasına neden oluyor. Bireysel bellekten kolektif belleğe ve toplumsal birlikteliğin oluşturduğu kültürel belleğe uzanan geniş bir çerçeve sunan bellek çalışmalarında, geçmişten geleceğe tarihsel süreklilik mekanla ilişkisi üzerinden tanımlanıyor; bellek, yaşantının mekandaki izi olan deneyimde karşılık buluyor1. Cumhuriyet döneminin değişen bağlamlarında, toplumsal kimliğin şekillenmesinde önemli rolü olan ve dolayısıyla kolektif belleği de biçimlendiren yapılı çevrenin bu hızlı dönüşüm sürecinde nasıl hatırlandığını anlamak için, hem söz konusu yapılı çevreyi oluşturan mimarlık nesnelerinin (yapıların) imgelerinin hem de işlev, kullanım altyapısı ve/veya kullanıcı alışkanlıklarını şekillendiren mekanların bu hatırlama sürecinde nasıl tanımlandığı önem kazanıyor.
Bunun için de öncelikle mimarlık tarihinde yazıl(a)mayanlar düşünülmeli: Geleneksel tarihyazımının mekan, dönem, aktör ve yapı tipi gibi tanımlamalarına temel oluşturan sınırlar, diğer dönemler gibi Cumhuriyet dönemi mimarlığının da “yıldız” mimarların ve “başeserler”in tarihi olarak yazılmasına yol açmışsa da2, yapıları yücelten ve mimarları kahramanlaştıran bu yaklaşım, güncel tarihyazımının yaşanmışlıkların/ deneyimlerin mekanlarını odağa almasıyla dönüşmekte; artık sadece tekil nesneler olarak yapıların ya da onları tasarlayan mimarların değil, mimarlık üretiminin çokyönlü koşulları ve çoğul aktörlü süreçlerinin de anlaşılması hedeflenmekte3. Yapılı çevreyi deneyimlere referansla yorumlayan bir tarihyazımı yaklaşımı, yapıları toplum için “anı” ya da “simge” olarak, yani toplumsal/kentsel belleğin parçası olarak anlamlandırmanın ve böylece korumaya ve/veya “hatırlamaya” değer bulmanın çerçevesini de çiziyor aslında. Tarihçilerin güncel kapsayıcı yaklaşımla yazdıkları ve odalar ya da diğer mesleki kurumların ödül, sergi, vb. yöntemlerle öne çıkardıkları Cumhuriyet'in mimarlık mirası4, bir yandan miras endüstrisinin turizm hedeflerinin ötesine geçen uzmanlık bilgisini oluştururken, diğer yandan da unutturulan ve/veya hatırlananların stereotipik kimliğiyle yıllar içinde oluşmuş “ezber”i kırmaya sınırlı da olsa katkı sunmakta. Yeni çalışmalar, Cumhuriyet dönemi mimarlığını artık
Ankara'nın Vedat Tek ya da Clemens Holzmeister gibi öne çıkan mimarların tasarladıkları meclis yapıları gibi önemli kamusal yapılarla örneklenen sınırlı bir çerçevede anlayamayacağımızı kanıtlıyor. Cumhuriyet dönemi mimarlığının gerçek çoğulluğu 19. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan “uzun 20. yüzyıl”da, ülkenin geniş coğrafyasının kentsel ve kırsal bağlamlarında, -sanayi yapılarından konutlara- çeşitli yapı tiplerinin üretiminde rol alan -memur-mimarlardan müteahhitlere- farklı aktörlerin bilgisinde aranıyor artık. Bu yaklaşım, geleneksel tarihçinin önyargılarıyla şekillenen taraflı ya da ezberden anlatıların dışarıda bıraktıklarını odağa çekiyor; neden dışlandıklarını sorgulayarak çoğulcu ve kapsayıcı bir anlatı oluşturmaya çalışıyor. Bu şekilde çoğalarak “hatırlananlar”, aslında kentin çoklu katmanlarının ve çoğul kimliklerinin varlığını hatırlatıyorlar; özellikle de başkenti ziyaret etmeye gerek bile görmeyen ya da Cumhuriyet döneminde oluşan yapılı çevreye ilgisini sadece Anıtkabir ziyaretiyle sınırlı tutanlara…
Yapıların “kimlik” değeri, kentsel ve toplumsal belleğin parçası olmalarını sağlayan nitelikleriyle ilişkilidir. Öte yandan, “mimari kimlik”, güncel bağlamda öne çıkan politik ya da ekonomik kazanç hedefiyle şekillenip unutturulmaya ve yerine yeni anlamlar kurulmaya çalışıldıkça, mimarların ve mimarlık tarihçilerinin sadece mesleki çerçevede verdikleri tanımların ötesine geçerek toplumsal bir çatışma alanı oluşmasına neden oluyor. İşleviyle, kentsel bağlamdaki yeriyle, tasarımıyla ve tasarımcısıyla Cumhuriyet dönemi Ankarası'nın en öne çıkan örneklerinden sayılan; Mimarlar Odası'nın yayın organı Mimarlık dergisinin çağrısıyla oluşturulan “Türkiye çağdaş mimarlığının önde gelen 20 eseri” arasında da yer almış5 ve çok yakın zamanda kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçerek önündeki yıllara hazırlanmış olan İller Bankası'nın uzmanların tüm karşı çıkışların rağmen yıkılmış olması bu bağlamda düşündürücü bir örnek oluşturuyor.
Daha birçok benzer örneğin gösterdiği üzere, Cumhuriyet dönemi mimarlığı olarak neyin hatırlandığı ve unutulduğu, ya da belki de daha doğrusu neyin hatırlatılmak ve unutturulmak istendiği, büyük oranda “taraf”ların mücadele alanına dönüşmüş durumda. Öte yandan, hatırlatılanlar ve unutturulanlarla ilgili eleştirel duruş, sağlıklı bir tartışma yaratmak yerine nostaljik bir kaçışa neden olma riski de taşıyor. Son dönemde sayıları hızla artan, Ankara'nın yapılı çevresine ve tarihine odaklanan sosyal medya hesapları bu tür bir imgesel nostaljik bağlam yaratıyorlar. Başkent Ankara'nın temsili merkezi Ulus Meydanı'nın bir köşesine 1960'lı yıllarda yerleşerek bölgenin ticari kimliğine yeni bir katman eklemiş olan 100. Yıl Çarşısı'nın yıkılması gündeme geldiğinde bu alanda geç Osmanlı döneminde açılan Millet Bahçesi'ni “hatırlayan” ve o yerde yeniden oluşturulmasını isteyen nostaljik görüş büyük oranda sosyal medya ortamında güçlenmiş durumda. Belediye tarafından gerçekleştirilen 100. Yıl Çarşısı anketine “yıkım” yönünde oy veren6 bu “görüş”, Cumhuriyet'in hangi yapılı çevresinin kim tarafından nasıl tanımlandığı, bu tanımlanan mekanın neden korunduğu ya da korunamadığı üzerine daha çok düşünmemiz ve tartışmamız gerektiğini örnekliyor. Neyin, neden ve nasıl mekansal bellekte yer edindiği ya da edinemediği; kimlerin mekansal belleğinin tanımlayıcı olduğu, kimlerinkinin olamadığı gibi soruların yanıtları bu çerçevede önem kazanıyor.
Son yıllarda Cumhuriyet döneminde üretilen mekanlar hızla yok edilirken, imgeleri nereden alındığı bilinmeyen ya da söylenmesine gerek görülmeyen eskiyeni fotoğraflarla sosyal medyada hızla yayılıp yüksek sayıda “beğeni” alıyor. Dönem mimarlığı üzerine akademik ve mesleki çalışmalar yakın zamanda artıyorsa da, sosyal medyanın yaygınlaşma ve dolayısıyla herkese ulaşma olanağını akademik çalışmalarla gelişen bilgi ve görüşlerle buluşturmanın yolunu bulmak zorlu bir hedef olarak duruyor önümüzde. Cumhuriyet dönemi mimarlığı hakkında üretilenleri dijital olanaklarla “sonsuz” bir arşivde bir araya getirmek artık hayal değil, bir olasılık. Başkent Ankara'nın belki de en bariz örneğini oluşturduğu üzere, Cumhuriyet döneminde milliyetçilik, modernleşme ve kalkınma hedefleriyle deneyimlenen kentleşme ve kentsel dönüşüm süreçlerinde inşa edilmiş yapılar, kentlerin mimari kimliklerini büyük oranda şekillendiren belki de en tanımlayıcı tarihi katman olarak, tarihçi ve mimarlara bir sorumluluk veriyor: Yüzyılı tamamlayan Cumhuriyet'in yapılı çevrede ürettiği kazanımları sahiplenmek; politik ve ekonomik bağlamların öne sürdüğü ulusal-uluslararası, geleneksel-modern, küresel-yerli/milli ikilemlerinin ötesinde oluşan çok-katmanlı yapılı çevrenin, geçmişten geleceğe değişerek taşınacak olan gerçek çoğul kimliğini/kimliklerini bilmek, unutmamak ve hatırlatmak sorumluluğunu…
■ T. Elvan Altan, Prof.Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü.
Notlar:
1 Kolektif belleğin mimarlık ve kentle (mekanla) ilişkisi üzerine bkz.: Maurice Halbwachs, Kollektif
Bellek (İng: Collective Memory), çev.: Zuhal Karagöz, Pinhan Yayıncılık, İstanbul, 2018; Pierre Nora, Hafıza Mekanları, (Fr: Les Lieux de Mémoire), çev.: Mehmet E. Özcan. Dost Kitabevi Yayınları, Ankara, 2006; M. Christine Boyer, The City of Collective Memory. Its Historical Imagery and Architectural Entertainments. MIT Press, Massachusetts, 1994.
2 Elvan Altan Ergut, “Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı: Tanımlar, Sınırlar, Olanaklar”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 7/13, 2009, s.121-130.
3 Güncel mimarlık tarihyazımı yaklaşımı için bkz.:
Dana Arnold, Reading Architectural History, Routledge, 2002; Dana Arnold, Elvan Altan Ergut ve Belgin Turan Özkaya (der.), Rethinking Architectural Historiography, Routledge, 2002; Andrew Leach What is Architectural History?, Polity Press, Cambridge, 2010.
Cumhuriyet dönemi mimarlığını bütüncüllüğü içinde inceleyen İngilizce ve Türkçe olarak yazılmış yakın tarihli iki yayın şunlardır: Sibel Bozdoğan ve Esra Akcan, Turkey: Modern Architectures in History, Reaktion Books, Londra, 2012; Doğan Hasol, 20. Yüzyıl Türkiye Mimarlığı, YEM Yayınları, İstanbul, 2017.
4 1988 yılından beri verilmekte olan Mimarlar
Odası Ulusal Mimarlık Ödülleri ve 1992 yılından beri verilmekte olan Türk Serbest Mimarlar Derneği Mimarlık Ödülleri'nin yanısıra Mimarlar Odası merkezi ve şubelerinin, Mimarlar Derneği 1927'nin, Türk
Serbest Mimarlar Derneği'nin ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Merkezi gibi özel kurumların yayın ve sergi etkinlikleri de bu alanda tanımlayıcı olmaktadır.
5 Ali Cengizkan, “Türkiye'de Çağdaş Mimarlığın (19232003) Önde Gelen 20 Eseri”, Dosya: “Soruşturma
2003: Mimarlık Geçmişini Değerlendiriyor”, der.: A. Cengizkan, Mimarlık, sayı 311, 2003, s. 23-32.
6 100. Yıl Çarşısı'nın geleceğini belirlemek üzere
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Şubat 2022 tarihinde açılan mimari fikir yarışmasının 23 Mayıs'ta sonuçları açıklanmış ancak bu sonuçların uygulanması yerine 4 Temmuz'da açılan ve 19 Ağustos'ta sonuçlanan ankette verilen 28765 oyun %69'u yıkımı desteklediği için Aralık ayında binanın yıkımına başlanmış ve 2023 yılında yerine belediye tarafından tasarlanan bir park/ meydan projesi uygulanmaya başlanmıştır. Bkz.: [https://www.ankara.bel.tr/haberler/vatandas-meydanolsun-dedi-ulus-meydani-ve-100-yil-carsisi-anketisonuclandi-15805] Son erişim: 20.11.2023.