KOVA ÇAĞI DEĞİL, KOVA BURCU ZAMANI!
21 Aralık 2020 tarihinde Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşecek olan Jüpiter-satürn kavuşumu, insanlığın çok önemli bir sıçrama basamağını işaret ediyor. Bu kez sadece 20 yıllık bir döngü başlamıyor. Çok daha uzun, yaklaşık 180 yıllık bir döngü başlıyor. Bu döngü materyalizmin sonunu ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacak. Bu yüzden bu tarihi, önemli bir milat olarak görmemiz mümkün.
KOVA ÇAĞI’NIN BAŞLANGICI KONUSUNDA TAM BIR UZLAŞMA YOK
21 Aralık 2020 tarihindeki Jüpitersatürn kavuşumuyla birlikte Kova Çağı’na gireceğimizi düşünenler olabilir. Aslında buna ‘Kova Çağı Şafağı’ veya “Kova Burcu Zamanı” dememizin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Kova Çağı’na girmemize daha hayli zaman var. Kova Çağı’nın başlangıcı hakkında pek çok iddia ortaya atıldı. Wales Üniversitesi Kültürel Astronomi ve Astroloji Direktörü Dr. Nicholas Campion’un The Book of World Horoscopes kitabında verdiği bilgilere göre bu tarihler MS 1447’den başlıyor ve MS 3597’ye kadar uzuyor. Bu tarihler arasında 2020 yılı yer almıyor. Mary Dowton ve Steve Cahill’in hazırladığı The Astrologer’s Textbook of Astronomy kitabında Kova Çağı’na girmek için henüz 400 yıl zaman olduğu belirtiliyor.
Hazreti İsa’nın doğumundan (MÖ 6) itibaren, bir çağ uzunluğunun yaklaşık 2160 yıl almasından yola çıkan Why
History Repeats kitabının yazarı Theresa H. Mcdevitt gibi bazı araştırmacılara göre, Kova Çağı’na girişimiz MS 2150 yılı civarında olacak. Amerikalı astrolog, hocam Robert Zoller’in ders notlarına göre biz henüz Balık Çağı’ndayız. 2160 yılı civarında Kova Çağı’na, 4320 yılı civarında da Oğlak Çağı’na gireceğiz. Kova Çağı’nın başlamasına kadar bugünden itibaren en az 200 sene zaman var diyen Avalon Astroloji Okulu kurucularından, Kepler ve Sirius Astroloji programlarının yazılımcısı David Cochrane, Lahiri’ye göre Kova Çağı’nın MS 2439’dan önce başlamayacağını söylüyor.
Güneş, Ay ve gezegenlerin Dünya üzerinde yarattığı çekim etkisinden kaynaklanan yalpalamasına (presesyon) dayanarak, ilkbahar ekinoksunun bir burçtan diğer burca geçişi olan 2160 yıllık süreler ‘çağ değişimi’ olarak tanımlanır. İlkbahar ekinoksu bugün Balık’ta olmakla beraber, birkaç yüz yıl sonra Kova’da olacaktır. İşte içinde bulunduğumuz zamanlara ‘Kova Çağı’nın Şafağı’ dememizin sebebi budur. Bir çağdan diğerine geçiş bir günde olmuyor, kültürel paradigmalarda tam bir değişim gerektiriyor.
GÜNEŞ HALEN BALIK TAKIMYILDIZI SINIRLARINDA!
David Cochrane’e göre yaklaşık her
2000 yılda bir, ilkbahar ekinoksunun yeni bir takımyıldızın önünde gözükmesi, yeni bir çağa girişimizin göstergesidir. Bunu anlayabilmek için herhangi bir yılda 21
Mart tarihinde Güneş’in hangi takımyıldızın sınırları içerisinde olduğunu tespit etmemiz yeterlidir. Cochrane’in Sirius astroloji programından çıkarttığı takımyıldız haritasında gördüğünüz gibi, Güneş 21 Mart 2021 tarihinde henüz Balık takımyıldızının sınırları dahilindedir. Kova takımyıldızına henüz geçmemiştir ve presesyonun 72 yılda 1 derece olduğundan yola çıkarsak, Güneş’in 21 Mart tarihinde Kova takımyıldızı sınırlarında gözükmesi için daha hayli zaman olduğu anlaşılıyor.
DOĞRU BILGILENDIRME ÇOK ÖNEMLI
David Cochrane’den Jüpiter-satürn kavuşumunu Kova Çağı’na giriş olarak açıklayan astrologlara yönelik bir de eleştiri var. Kendi sözleriyle aktarıyorum: “Jüpiter ve Satürn gezegenleri her 20 senede bir kavuşur ve kavuşum bir astrolojik elementten ayrılıp bir diğer astrolojik elementte yer almak üzere yüz yıllar boyunca oldukça yavaş şekilde değişir. 2021 senesinin sonlarına doğru kavuşum hava burçlarında gerçekleşmeye başlıyor ve hava burcundaki bu ilk kavuşum Kova burcunda oluyor. Beklendiği üzere, astrolojik çağların astronomik temellerini anlamak üzere eğitimi olmayan bazı astrologlar, Jüpiter-satürn kavuşumunun burçlardaki bu geçişini Kova Çağı’nın habercisi olarak açıkladılar. Çağlar, ilkbahar ekinoksunun Sidereal Zodyak burçları üzerindeki hareketiyle tanımlanır. Jüpitersatürn kavuşumunun burç değiştirmesinin etkileri vardır ve toprak burçlarından hava burçlarına geçmesi, Balık Çağı’ndan Kova Çağı’na geçişteki değişimlerin momentumunu arttırmak konusunda yardımcı olabilir; fakat herhangi biri gezegenler arasındaki açılar ve Zodyak burçlarındaki gezegen yerleşimleri ile astrolojik çağları birleştirmemelidir.
Bunu yapmak doğru olmayan yorumlara ve astrolojik çağların gerçekte ne olduklarıyla ilgili karışıklığa yol açar.”
Burada, “Teknolojideki hızlı gelişmeler Kova Çağı’na girmekte olduğumuzu göstermiyor mu?” sorusu akla gelebilir. Sanırım Kova Çağı karmaşası son yıllarda yaşadığımız hızlı teknolojik ve bilimsel gelişmelerle ilişkilendirildiği için ortaya çıkıyor. Yeni Çağ perspektifine sahip bazı astroloji yazarları, teknolojik icatların hızlanmasından dolayı zaten Kova Çağı’nda olduğumuzu öne sürüyor. Aslında bunu da uzay bilimleri, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri ifade eden Kova burcundan ağır hareket eden gezegenlerin ardı ardına geçişiyle ilişkilendirebiliriz. Kova burcunun kolektif yöneticisi Uranüs, 1996 yılı itibarıyla Kova burcuna kesin girişini tamamlamıştı. Hemen ardından 1998’de Neptün Kova burcuna giriş yaptı. 2009 yılında Jüpiter, Kiron ve Neptün Kova burcunda kavuşum yaptılar. 21 Aralık 2020’de Jüpiter-satürn ikilisi Kova burcunun ilk derecesinde kavuşum yapacaklar. Plüton 23 Mart 2023’te ilk kez Kova burcuna giriş yapacak. Daha sonra bir müddet Oğlak’a geriledikten sonra 19 Kasım 2024 itibarıyla artık kesin olarak Kova burcuna giriş yapacak ve bu burçta yaklaşık 2044 yılına kadar kalacak. Tüm bunlar bir müddettir hızlanmış olan ve daha da hızlanacak olan bilimsel ve teknolojik gelişmeleri açıklıyor; 21 Aralık 2020’deki Jüpiter Satürn kavuşumu ve 2023-24 yıllarında Plüton’un Kova burcuna geçişinden sonra daha da hızlanacağını gösteriyor.
YOLUMUZ RADIKAL ŞEKILDE DÖNÜŞECEK
Roy Gillett’e göre 1997’den erken
2011’e kadarki zamanın (Uranüs/neptün karşılıklı ağırlamasını sağlayan) güçlü bir Kova enerjisi vardı. Ama onun kullanım şekli çokça Balık burcu tarzındaydı. Jüpiter ve Satürn 20 Aralık 2020’de Kova’nın ilk derecesinde kavuştuklarında, dünya korkunç sonuçları oluşacak gelişmelerin henüz çok başında olacak. Satürn orada 2023’ün başlarına kadar kalacak. 2023-44 Plüton’un Kova periyodu, dünyayı nasıl gördüğümüz konusunda şu anki yolumuzu radikal şekilde dönüştürecek. Bilimsel anlayış, yüzyılın ikinci yarısı süresince kökten farklı bir yöne doğru ilerleyecek. Fakat tüm bunlar, modern imgelemenin çok ötesindeki bir dünya için -350 seneden fazla bir zaman ilerimizde olan, gerçek Kova Çağı için- çok erken ve basit hazırlıklar.
Bu saptamalardan anlaşıldığı üzere astrologların ve astronomların verdikleri tarihler arasında farklar olduğu gibi, Kova Çağı’na girişimize henüz vakit var. Yeni bir devre giriyor olabiliriz. Buna Yeni Çağ da diyebiliriz. Yeni Çağ derken kastedilen her zaman astrolojik çağ değildir. Örneğin ‘uzay çağı’ veya ‘bilgi çağı’ ifadelerini de kullanıyoruz. Biz Jüpiter-satürn’ün 21
Aralık 2020 tarihinde Kova burcunun ilk derecesiyle kavuşumuyla yeni bir döngüye, yeni bir döneme giriyoruz. Yeni bir astrolojik çağa değil. Jüpiter-satürn kavuşumu Kova burcunda olacağı ve önümüzdeki 20 yıla damgasını vuracağı için buna ‘Data Çağı’ veya ‘Bilgi Çağı’ da diyebiliriz.
ÖNEMLI BIR MILAT: KOVA BURCUNDA JÜPITERSATÜRN KAVUŞUMU
21 Aralık 2020’de Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşecek Jüpiter-satürn kavuşumuyla birlikte, bu ikilinin hava elementindeki kavuşumlarının etkisinde olacağımız yaklaşık 200 yıllık (179 yıl) bir sürece giriyoruz. Bu kavuşumların ilki 2020 yılında Kova burcunda başlayacak, bu doğru. Ama bir sonraki 2040 yılında
Terazi burcunda, sonraki 2060 yılında
İkizler burcunda olacak. Sonra tekrar Kova burcunda 2080 yılında kavuşum, ardından Terazi ve İkizler burçlarındaki kavuşumlarla devam edecek. Yani bu kavuşumlar hava elementi burçlarında olacak. Hava elementi aynı zamanda etrafımızı saran uzay ile ilişkilendirilir. Bu yüzden biz bunu ‘Uzay Çağı’ olarak da adlandırıyoruz.
Kova burcu, insan sembolüyle temsil edilen burçlardan biridir ve hava elementindendir. Bu şartlarda bu kez değişim, insanlar, bilinç, iletişim ve teknoloji üzerine yaşanacaktır. 21 Aralık 2020’deki Jüpitersatürn kavuşumunun kış gündönümü ile çakışması ve bu kavuşum takip eden 180 yıllık hava elementi vurgulu yaşanacak dönem; insanoğlunun bilincinde, anlayışında, teknolojide ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcı olacağını gösteriyor. Bu yüzden 21 Aralık 2020 tarihini önemli bir milat olarak görmemiz mümkündür.
Kova burcundaki Jüpiter-satürn kavuşumu ve ardından Plüton’un da Kova burcundan geçişinin başlangıcı olan 202324 yıllarından itibaren, muhtemelen bilgide ve bilimde devrim niteliğinde gelişmeler yaşamaya başlayacağız. Kova burcunun sembolünde, küfesinden insanlığa bilgi akıtan bir bilge vardır. İşte Kova burcundaki Jüpiter-satürn kavuşumu ve Plüton geçişinin ardından bilgiler böylesi dolu ve hızlı akacaktır. Kova, bilginin, bilimsel gelişmelerin ve keşiflerin burcudur. Teknoloji ve iletişimle ilgili konuları sembolize eder. Uranüs’ün İkizler burcuna nihai geçişi ve Plüton ile üçgen açıda olacağı 2026 sonrasında iletişim ve öğrenme modelleri, seyahatler bugüne nazaran hangi noktada olur, tahmin etmekte bile zorlanıyorum. Ama büyük gelişmeler olacağını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözünü bolca hatırlayacağımızı sanıyorum.
TÜRKIYE’NIN GELECEK 20 YILINA DAMGASINI VURACAK!
Türkiye astroloji haritasının 8’inci evinde Kova burcunda ilerleyen ilerletilmiş (progress) Güneş’e ilaveten, 15 Ocak 2021 tarihinde ilerletilmiş Ay da Kova burcuna geçiyor. 14 Aralık 2022 tarihinde 15 derece Kova burcunda gerçekleşecek yeni ay Türkiye astroloji haritasının 8’inci evine denk düşüyor. 21 Aralık 2020’de Kova burcunda
gerçekleşecek Jüpiter-satürn kavuşumu da yine Türkiye astroloji haritasının 8’inci evine denk düşüyor. Dolayısıyla Türkiye için önümüzdeki uzun dönemde Kova burcu temalarının 8’inci ev konularında önemli gelişmeler bekleyebiliriz; zira ilerletilmiş yeni ayın etkileri takip eden 30 yılını belirlerken, Jüpiter-satürn kavuşumunun başlattığı etkiler de önümüzdeki 20 yıllık döneme damgasını vuracak. Kısa dönemli olarak da önümüzdeki 2.5 yıllık süreçte 8’inci ev ve hava elementi burçlardan biri olan Kova burcu konularında hızlı gelişmeler bekleyebiliriz.
Hava elementi iletişimi, entelektüelliği ve zihinselliği öne çıkaran, yeni ve etkileyici fikirlere her zaman açık olan bir yapı çizer. Hareket özgürlüğünü, fikir ve görüşleri baskı altında olmadan özgürce paylaşmayı, fikir ve bilgi alışverişlerini, sosyal ilişkileri geliştirmeyi ve iş birliği yapmayı temsil eder. Hava yoluyla iletişim ve ulaşım, hava kuvvetleri, rüzgar enerjisiyle yapılan işler, uydular, dış uzay, meteoroloji, bilimsel ve entelektüel konular hava elementiyle alakalıdır.
Kova burcu bilgi ve veri toplanması, bilgisayarlar ve yazılımlar, sistem analistliği ve teknisyenler, teknolojik sistemler, inovatif ürünler, elektrik ve elektronik ekipmanlar, bilimsel çalışmalar ve kapsamlı araştırmalar, uzay bilimleri, uydular, yapay zeka, yeni nesil işler, alternatif tıp, ekolojik araştırmalar ile alakalıdır. Yaratıcı düşünmek, akılcı ve uzun dönemli stratejik kararlar almak da yine Kova burcu doğasındadır. İdeal kullanımında Kova, toplumu daha bilinçli seviyeye taşımada önemli rol oynar. Toplumun ihtiyacı olan bilgilerin deneyimlerle derinleştirilmesi ve topluma faydalı hale getirilmesi gibi kavramlarla özdeşleştirilir. Güçlü sosyal idealler, toplumda fikirsel değişiklik yaratma becerisi, grubun çıkarlarının kişisel çıkarlardan önde tutulması gerektiği mantığı hakimdir.
8’inci ev ise yatırımlar, ödemeler, harcamalar, yabancı ülkelerle finansal ilişkiler; halkın geliri ve (özellikle yatırımlardan) kazanç elde etme gücü; nakit haricindeki değerli senetler ve menkul kıymetler, mali standartlar, ülkenin dış borçları ve borçlanması, faiz oranları, bankalar, sigorta şirketleri, örtülü kaynaklarla alakalıdır. Önümüzdeki hayli uzun bir dönem için bu konularda gelişmeler oluşacağını tahmin etmekle birlikte, kısa dönemli gelişmeleri vurgulayarak tahmin edebiliriz. İlerletilmiş haritamızda Ay’ın kapanma fazında olması, saydığımız alanlarda enerjinin giderek düşmekte, azalmakta olduğunu, yakında yenilenmek üzere bir şeylerin tamamlanmakta olduğunu göstermekte. 14 Şubat 2022 tarihinde gerçekleşecek ilerletilmiş yeni aydan itibaren geleceğe yönelik önemli adımlar atılması dönemine geçiyoruz.
YENI EKONOMIYE GEÇIŞIMIZ
21 Aralık 2020’de Kova burcunda gerçekleşecek Jüpiter-satürn kavuşumuyla birlikte bilgiye dayalı ekonomi sistemine geçiyoruz. Bu kavuşum da Türkiye astroloji haritasının 8’inci evine denk düşmekte. Dolayısıyla Türkiye’nin hızlı bir şekilde teknolojiye yatırım yapması gerektiğini anlıyoruz. Yerli üretim, yerli ve milli teknoloji ve yazılım alanlarına yatırım yapmamız; enerji üretebilen, kendine yetebilen bir ekonomi haline dönüşmemiz çok önemli! Enerjinin yerli kaynaklarla üretilmesine önem verirsek, güneş enerjisinin yanı sıra, hava elementiyle ilişkili olan rüzgar enerjisine de yatırım yapabilirsek, bu alanlarda da olumlu gelişmeler yerli üretimin artmasına katkıda bulunacaktır. Toplum bilinci arttıkça bu türde projelere ilgi ve destek de artacaktır. İşimiz kolay olmayacak kuşkusuz. Zira
8’inci evimizdeki tüm gezegen geçişleri ve ilerletmeler, haritamızın 5’inci evinde Akrep burcunda yerleşen gezegenlerle zorlu açılar yapacak. İlaveten Akrep ve Boğa
burçlarında Güneş ve Ay tutulmaları da var önümüzde. Tüm bunlar 2022-2023 yıllarında ekonomi açısından büyük mücadelelere ve zorluklara işaret etmekte. Ayrıca, eğer yeni rezervler keşfedilirse sondaj, çıkarım, nakliye maliyetlerini de karşılamak gerekecek.
Yaşadığımız son gelişmeler karşısında savunma ve güvenlik alanının da önemini iyice kavramış, kendi mühimmatımızı üretmemizin gerekliliğini anlamış bulunuyoruz. Türkiye astroloji haritasının 6’ncı evinde Yay burcunda ilerleyen ilerletilmiş Mars ve Jüpiter, ülkemizin bu alanlarda gelişeceğini göstermekte. Bu ikilinin kavuşumu 2030 yılında olacak. O vakte kadar bahsettiğimiz bu alanlarda önemli gelişmeler kaydedilecek. Jüpiter ve Satürn’ün, ilerletilmiş Ay’ın Kova burcundan haritamızın 6’ncı evindeki ilerletilmiş gezegenlere uyumlu açılarının etkinleşecek olması, 2021 yılından itibaren teknoloji yatırımlarını savunma ve güvenlik alanlarına da yoğunlaştıracağımızı göstermekte.
ENERJI ARAMALARINDA YENI KEŞIFLER
Enerji aramalarında yeni keşiflerin devam edeceği bir dönemdeyiz. Zira denizler, mavi enerji ve petrol ile ilişkilendirebileceğimiz Neptün gezegeni haritamızın 3’üncü evinde ve 2’nci burcunda yerleşmekte; içinde bulunduğumuz bölgede yapacağımız aramalardan kazanç elde edebileceğimizi düşündürmektedir. Karadeniz’de doğalgaz keşfedildiğinin açıklanmasından iki gün önce Aslan burcunda gerçekleşen yeni ay, natal haritamızdaki Neptün’e yakın izdüşüyordu. Yine denizlerle ilişkilendirilen Balık burcunda hareket eden Neptün, şimdilerde haritamızın tepe noktasından geçiş yapmakta, ilerletilmiş Venüs ile kavuşmakta ve bu ikili natal haritamızın Venüs derecesine üçgen açı yapmakta. 2021 yılının yaz aylarında bir müddet için Jüpiter’in Balık burcuna geçmesiyle birlikte, denizlerde yapılan petrol ve enerji arama çalışmalarında yeni keşifler yapılabilir. Jüpiter’in Balık burcunda iken Neptün ile yakın ilerlediği ve ülkemiz haritasının Jüpiter derecesine üçgen açı yaptığı 2022 yılında çok daha olumlu gelişmeler yakalayabiliriz. Bu bağlamda Venüs, Mars, Jüpiter ve Neptün’ün Balık burcunda birlikte ilerlediği nisan ve mayıs ayları özellikle dikkat çekiyor.
BÜYÜME DÖNEMINDEYIZ
Türkiye, 28 Ekim 2018’den beri Jüpiter’in Firdaria periyodunda, yani Jüpiter gezegeninin öngörülen 12 yıllık büyüme ve gelişme fazına girmiş durumda. 2030 yılına kadarki bu döngü, büyümeye ve genişlemeye işaret ediyor. Türkiye’nin haritasında Jüpiter 5’inci evde olup, 6’ncı ve 10’uncu evleri yönettiği için, bu büyüme askeri konular ve donanmayla ilgili, aynı zamanda ülkemizin dış imajı ile ilgili bir büyüme getirecektir. Ayrıca Jüpiter’in 5’inci evde olması nedeniyle genç neslin daha fazla fayda yaratması (özellikle yöneticilik pozisyonlarında) söz konusudur. Diğer yandan 15 Temmuz 2020’den bu yana Jüpiter/mars Firdaria (öngörülen dönem) periyodundayız. 3
Nisan 2022 tarihine kadar sürecek olan bu periyot ise, büyümek ve genişlemek için mücadele etmek gerekeceğini gösteriyor. 3 Nisan 2022’den itibaren de Jüpiter/güneş Firdaria’sında olacağımız için, büyüme ve genişleme iyice belirginleşebilir ve ülkemiz uluslararası arenada daha güçlü bir imaj çizebilir. 20 Aralık 2023’te gireceğimiz Jüpiter/venüs Firdariasında devreye girecek olan iyicil etkiler, ekonomi alanına pozitif yönde daha güçlü yansıyabilir. İlerletilmiş haritamızdaki yeni ay 2022 yılında gerçekleşecek ve takip eden 15 yıl boyunca Ay’ın büyümesi, yani başlattığımız işlerin büyümesi döneminde olacağız.
Özetle; 2022’de büyüme dönemine giriyoruz ve toplum bilincini yükselterek atacağımız özenli adımlarla, orta vadede dünyanın öne çıkan ekonomileri arasında yerimizi alabiliriz. Ama bunun oluşması için bu süreçte bilinçli hareket etmemiz, toplumun çıkarlarını öne almamız, birlikte hareket etmemiz ve hepsinden de önemlisi kendimize inanmamız gerekiyor!
TARIHTE JÜPITER-SATÜRN KAVUŞUMLARI
Satürn, astrolojide Jüpiter ile ifade edilen temaların neredeyse tam zıddını ifade eder. Jüpiter genişleme, Satürn ise daralma prensibini temsil eder. Jüpiter iyimserlikle, Satürn ise kötümserlikle bağdaştırılır. Jüpiter özgürleştirir, Satürn ise kısıtlayıcıdır. Jüpiter güveni yükseltir, Satürn azaltır. Jüpiter-satürn karışımı zıtlıkları ifade eder. İdealizme sızmış materyalizm ya da materyalizme sızmış idealizm buna bir örnek olabilir. İyimserlikle kötümserlik bir arada diyebiliriz. Ya da bunu sınırlı iyimserlik olarak tanımlayabiliriz. Jüpiter-satürn kavuşumu dönemleri esrarengiz suikastlarla ilişkili görünüyor.
Ülke liderlerine yönelik saldırılar da Jüpitersatürn dönemlerine denk geliyor. Ayrıca ölümleri kitleleri etkileyen Prenses Diana ve John Lennon Jüpiter-satürn kavuşumunda doğmuş ve yine bu ikilinin kavuşumlarında hayata erken yaşta veda etmişlerdir. 2. Papa Jean Paul’e suikast 1981 yılında Terazi burcundaki Jüpiter-satürn kavuşumunda olmuştur. Jüpiter-satürn kavuşumları bazı peygamberlerin doğumları ve hayatlarındaki önemli olaylarla bağlantılı gözükmektedir.
Jüpiter-satürn kavuşumları ABD tarihiyle de özel bir bağlantı içindedir. Jüpiter-satürn kavuşumlarında başa gelen Amerikan başkanlarından bazıları suikasta kurban gitmiş ya da suikast girişiminden kurtulmuştur. Abraham Lincoln, John F. Kennedy, Ronald Reagan suikasta kurban giden ve hafızalarda kalan başkanlardan sadece birkaçıdır. Franklin D. Roosevelt ofisinde ölü bulunmuştur.
21 Aralık 2020 tarihinde Jüpiter-satürn kavuşumu Kova burcunun ilk derecesinde ve Altair yıldızına yakın derecede gerçekleşecek. Altair ilkesi, kartal, cesaret ve askeri güçtür. Kartal takımyıldızında yer alan bu yıldız, Arapça Ukab olarak da geçmektedir.
Hazreti Peygamberin (ASM) Ukab isimli bir sancağı olduğu bilinir. Bazı iddialara göre Hazreti Peygamberin vefatından bu yana hiç açılmamış bu kutsal sancağı, Hz. Mehdi 99 Kova burcunda dikkat çekici vurgular yeryüzüne indiği vakit açacaktır. Bu parçaları birleştirdiğimizde, 2020 yılında Mehdi’nin gelişi ile ilgili konuşmaların, iddiaların artacağını düşünebiliriz. Dini kaynaklarımızda belirtilen Mehdi, İsa, Deccal kavramlarına ben de inanıyorum elbette, ama Jüpiter-satürn kavuşumunun Altair yıldızıyla kavuşumunun Mehdi’nin geleceğine işaret olduğunu asla iddia etmiyorum. Böyle bir şeyi bilemem zaten. Ama 2020 yılında Mehdi kavramının veya konusunun sıkça gündeme getirileceğini, bu konuda yazılan veya söylenenlerin artacağını düşünüyorum.
Jüpiter-satürn kavuşumu yaklaşık 20 yılda bir olur. Geleneksel astrolojide bu iki gezegenin kavuşumlarına çok önem verilirdi ve başlangıcından itibaren takip eden 20 yıllık dönemin genel değerlendirmeleri yapılırdı. Osmanlı astrolojisinde buna “Büyük Kıran” denir. 21 Aralık 2020 tarihinde Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşecek Jüpiter-satürn kavuşumu insanlığın çok önemli bir sıçrama basamağını işaret ediyor. Bu kez sadece 20 yıllık bir döngü başlamıyor. Çok daha uzun, yaklaşık 180 yıllık bir döngü başlıyor. Bu döngü materyalizmin sonunu ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacak. Bu yüzden bu tarihi önemli bir milat olarak görmemiz mümkün. Bu önemli ikilinin kavuşumunun bir kış gündönümüne (21 Aralık) denk geliyor olması da dikkat çekici. Zira 21 Aralık tarihinde en kısa günü yaşarız ve ardından günler uzamaya başlar. Bu, karanlıktan aydınlığa geçişin bir göstergesidir. Kış gündönümü, ışığa dönüşü kutlarken karanlığın armağanlarını onurlandırma zamanıdır. Böylece, Jüpitersatürn 2020’de kış gündönümü ile çakışacak, karanlıktan aydınlığa yeni bir yol açacak ve bilinçte daha yüksek bir seviye başlayacak. İnsanlık ve insan anlayışı açısından yeni bir başlangıç zamanı olacak!
Jüpiter-satürn kavuşumlarının hangi elementte gerçekleştiği, gelecek dönemin trendini belirlemekte önemli rol oynar.
2020 yılında bu kavuşum hava elementinde gerçekleşecek ve hava elementi serisinde kavuşumlar 2159 yılına kadar sürecek.
Eğer insanoğlunun zihinsel ve bilinçsel tekamül sürecinde önemli bir değişimden bahsediyorsak, bu kavuşumun hava elementinde gerçekleştiği dönem özel önem taşır. Bu bağlamda hava elementi burçları arasında Kova burcunun özel önemi vardır kuşkusuz. Ayrıca bu kavuşumun kesinleşmesi Kova burcunun ilk derecesinde olacak. Herhangi bir burcun ilk derecesi, o burcun enerjisinin en yalın ve güçlü hissedildiği derecedir. Burası adeta bir başlangıç ifade etmektedir. Dolayısıyla insanların fikir ve görüşlerinin yepyeni ve taze bir başlangıç aşamasına geçişini gösterebilir.
2021 VE SONRASI IÇIN HAZIRLANIN!
Kova burcu haritanızda nerede? Jüpitersatürn kavuşumunun gerçekleşeceği Kova burcunun haritanızda hangi eve denk düştüğünü saptamanız çok önemli! 21 Aralık 2020 tarihinde devasa Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin Kova burcunun ilk derecesinde kavuşacak olması, 2021 yılında hayatınızda hangi konularında büyük gelişmeler yakalayabileceğinizin ipuçlarını veriyor! Bu ikilinin kavuşumu bir nevi büyüme ve fırsat zamanı olarak nitelendirebiliriz.
Bu, bir şeylerin eskiden olduğu haliyle sınırlı olmadığını fark edeceğiniz büyük bir farkındalık zamanıdır. Çok fazla sorumluluk veren ama tatmin etmeyen işlerin, baskı yaratan geleneklerin, artık gerekmeyen ilişkilerin temizlenmesi için bir özgürleşme zamanıdır. Gereksiz korkularınızın ve çekincelerinizin sizi mutluluktan ve başarıdan alıkoyduğunuz fark edeceğiniz ve bunlardan silkinip çıkacağınız bir zaman dilimine giriştir. Artık baskı yaratan şeylerin değiştirilmesi zamanı gelmiştir.
Daha yüksek bir seviyeye tırmanmak üzere, önceki fazın sonuna varmış durumdasınız. Bu yüzden bir şeyleri tamamlamak üzere olduğunu hissediyor olabilirsiniz. Bunu yapabilmek için fazla yüklerinizi atmanız gerekiyor. Eğer planlı hareket ederseniz, yeni şartları sizi daha özgür bırakacak ve yaratıcılığınızı teşvik edecek şekilde belirleyebilirsiniz. Bu, zincirleri kırma ve sınırları genişletme zamanıdır. Yeterince kıstırılmış hissetmeseniz bile, daha büyük bir özgürlüğe ve refaha ulaşma arzunuz artacaktır. Zincirleri kırma arzunuz oranında karşılaşacağınız kadersel olaylar hem kişisel hem de mesleki alanda büyüme fırsatlarını da beraberinde getirecektir. Bu yeni bir kariyer için borçlanmak, yeni bir yaşam alanı için kredi almak açısından uygun bir zamandır. Geri ödemek için motivasyonunuz yüksek olacak!
Bahsettiğimiz konuların hayatınızın hangi alanlarında etkili olduğunu anlamak için haritanızda Kova burcunun denk düştüğü evi belirlemeli, bu evin konuları hakkında bilgi toplamalısınız. Bu sizinle sınırlı değil unutmayın! Aksiyonlarınız gelecek 180 yıllık döngünün başlangıcını temsil ediyor.
Plüton 23 Mart 2023’te ilk kez Kova burcuna giriş yapacak. Bir müddet bu burçta hareket ettikten sonra, 11 Haziran 2023’te bir müddet için Oğlak burcuna geri dönüş yapacak. 21 Ocak 2024’te bir müddet tekrar
Kova’ya giriş yapıp, 2 Eylül 2024’te kısa bir süre için Oğlak’a geri dönüş yapsa da 19 Kasım 2024 itibariyle artık kesin olarak Kova burcuna giriş yapacak ve bu burçta yaklaşık 2044 yılına kadar kalacak. Plüton’un Kova burcuna girişi, Kova Çağı’nın kolektif tohumlarını uyandıracak ve insanoğlunun artık tamamen bir dönüşüm geçirmesini sağlayacak. Bu dönemde yüksek ideallere yönelmek ve bu doğrultuda dünyayı bir araya getirmek arzusu en tepe noktasında olacak. Düşüncenin ve bilincin kullanım gücü artık tamamen değişmeye başlayacak. Grup bilinci gerçek değerini bulacak. Kova burcunun ve yöneticisi Uranüs’ün genel özellikleri, insanoğlunun beyin devrelerinde binlerce yıldır uyumakta olan bölgeleri uyandıracak ve sinir sistemini geçtiğimiz yaklaşık 2000 yıldan daha farklı bir şekilde etkilemeye başlayacak. Bu yüzden, Plüton’un Kova burcuna giriş yapacağı 2024-25 yılları, Kova Çağı anlayışının ve kapasitesinin daha iyi anlaşılacağı ve kullanılmaya başlayacağı zamanları işaret ediyor.
2020-2023 GEÇIŞI IÇIN NELER ÖNGÖREBILIRIZ?
Satürn’ün önceki Kova burcu geçişinde en dikkat çeken şeylerden biri teknoloji alanında gelişmeler, keşifler ve icatlardır. Bunların çoğunluğu haberleşme, radyo, televizyonculuk alanında idi. Zamanımızda, bu mecralara alternatif olarak Youtube, Instagram, Facebook gibi mecralar var. Muhtemelen video ile yayınlar daha da artacak. Yazılı metinlerden ziyade görüntülü bilgi paylaşımları göreceğiz. Televizyonlar yerine bireysel kanallar olacak.
Tarihteki Satürn Kova burcu geçişlerinde bir diğer dikkat çeken şey çeşitli paktların ve organizasyonların dağılıp, yerlerine yenilerinin kurulması idi. Muhtemelen önümüzdeki üç yıllık süreçte bazı pakt ve organizasyonlar dağılacak. Bunların başında Avrupa Birliği geliyor. Muhtemelen 20222023 yıllarında dağıldığını görebiliriz. Alternatif pakt ve organizasyonların kurulmasını, Türkiye’nin de bunlardan bazılarının içerisinde yer alacağını düşünebiliriz. Bunlar daha ziyade Doğu,
Uzak Doğu menşeli organizasyonlar olabilir. Eşit haklar sunmayan anlaşmalar feshedilebilir ve yerlerini yeni anlaşmalar alabilir.
Özgürlük ilanları ve dağılan birlikler içerisinde SSCB’YI gördük. Rusya’nın içerisinde olduğu önemli gelişmeler olacaktır önümüzde. Zira Rusya, Kova burcu kapsamına giren ülkeler arasında da yer almakta. Özgürlüklerin kısıtlandığı, daha sonra özgürleşme yaşanan durumları gördük. Mandela ve Gandhi bunlardan bazılarıydı. Önümüzdeki üç yıllık süreçte başka önemli isimler, liderler için de böyle bir durum görebiliriz. Dikkat çeken şeylerden biri de tüm sahtekarlık suçlamalarına rağmen Slobodan Milošević’in yeniden Sırp devlet başkanı seçilmesiydi. Bazı liderler gözden düşer ve alaşağı olurken, bazı liderler de onurlandırılacaktır haliyle. Bakalım 2020-23 Satürn Kova geçişinde Nobel Barış Ödülü alan lider kim olacak?
İnsan haklarıyla ilgili önemli gelişmelerin Satürn’ün Kova burcundan geçişine denk geldiğini gördük. Umarım bu konuda daha fazla gelişme olur ve 21.yüzyıl insanına yakışan da budur. Sendika hareketlerinin 2020-2023 döngüsünde daha belirgin olacağını tahmin edebiliriz. Satürn’ün Oğlak burcunda ilerlediği dönemden çok daha baskın olacaktır muhtemelen. Geçtiğimiz döngülerde tren yollarında gelişmeler gördük. Elektrikli tren de en azından bizim ülkemiz için Satürn’ün Kova burcundan geçişine denk geldi. Artık günümüzde elektrikli arabaları konuşuyoruz.
Nükleer silahlar en riskli gördüğüm alanlardan biri. Satürn Kova’da iken
Boğa burcundaki Uranüs ile dik açıda ilerleyecek. Umarım nükleer bir savaşa değil, silahsızlanmaya yönelik çalışır. Satürn’ün Kova burcundan geçişinde çok sayıda deprem de olmuş. Burada vermedim. Ama tabii dikkatli olmamız gereken bir husus. Özellikle de Satürn-uranüs karesinin dönemsel tutulmalarla tetikleneceği 2022-2023 yıllarında.
Satürn Kova’da iken kurulan alışveriş merkezleri Satürn Kova’dan tekrar geçerken ilk döngülerini alıyor olacaklar. Yeterince ilgi görmeyenler kapatılmaya başlayabilir. Veya başka bir merkeze dönüştürülebilir. Satürn’ün Kova burcu geçişinde devrimler bekleyebiliriz yine. Uranüs ile dik açısı da bunu tetikleyecek bir unsur olacaktır. Yani yine 2022-2023 yıllarına atıfta bulunacağız. Yönetim sistemlerinde değişiklikler yapılması da bir diğer olasılık olarak kenarda duruyor. Önceki Satürn Kova geçişinde SSCB’NIN dağılmasını gördük. Bu kez ABD’DE aynı şey yaşanabilir. ABD astroloji haritasında halkın genel göstergesi olarak Ay Kova burcunda olduğundan, Satürn’ün Kova burcunu tamamlanmasından önce parçalara bölüneceğini öngörebiliriz. 2022 Mayıs tutulması önemli bir tetikleyici olabilir. Dünyada bağımsızlık hareketleri yine artacak.
GÖRÜLMEMIŞ EKONOMIK KRIZ GELIYOR!
2020 yılı sonunda Oğlak burcunda yakın kavuşumda olacak Jüpiter-satürnplüton üçlüsü, ekonomik krizin daha da derinleşeceğini gösteriyor. Güneş ve Ay tutulmalarının ve ay düğümlerinin Boğa ve Akrep burçlarına geçişiyle ve Satürnuranüs arasındaki dik açıyı tetiklemesiyle birlikte, 2021 sonlarından itibaren bunu ziyadesiyle görmeye başlayacağız. Kriz o denli derinleşecek ki, muhtemelen eski ekonomi modellerinde geri dönülemez adımlar atılmak durumunda kalınacak. Özellikle 2022 yılı büyük krizlere gebe!
AVRUPA BIRLIĞI DAĞILACAK!
AB astroloji haritasının gezegenleri 2021 sonunda başlayacak Boğa/akrep burçlarındaki tutulmalardan ve Kova burcundaki Satürn’den sert açılar almaya başlıyor. 2022 yılı AB için hiç de kolay olmayacak. Muhtemelen bunun alametlerini 2021 yılında alacağız ve 2022-2023 yıllarında dağılmaya başladığını göreceğiz.
AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI’NDE BÖLÜNMELER
ABD astroloji haritasına baktığımızda ekonomik anlamda resesyon öngörümüz devam ediyor. Transit Plüton’un natal haritalarında yerine dönüşüyle beraber, ekonomide büyük bir kriz ve dönüşüm yüksek olasılık olarak görülüyor. Haritalarında halkı temsil eden Ay’ın Kova burcundaki yerleşimi hem transit Satürn hem de ilerletilmiş Ay tarafından tetiklenecek. Dolayısıyla halkın kendi içinde bölünmesi veya cepheleşmesi ya da ayrışması riski hayli fazla. Bu tetiklemeler halktan insanların kaybının artmasına işaret etmiyordur umarım. Böyle bir olasılık da mevcut. Abd’nin Çin ile ticaret savaşı da tüm hızıyla devam edeceğe benziyor. Özellikle de Donald Trump tekrar seçilirse, 14 Aralık 2020’de
Yay burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması sonrasında iyice kızışacak.
ÇIN BÜYÜMEYE DEVAM EDIYOR
2020 Büyük Proje kitabımın 136’ıncı sayfasında şöyle yazmıştım: “Çin ekonomisi yavaşça büyümeye devam edecek. Yükselişi devam ediyor. 21 Aralık 2020 tarihindeki Jüpiter-satürn kavuşumu Çin astroloji haritasını olumlu yönde tetikliyor ve o tarih itibariyle başlayan yeni döngünün yeni ekonomi liderinin Çin olduğunu ilan ediyor adeta! Çin astroloji haritasının yükselen derecesine denk geliyor ve ilerletilmiş haritada büyümeye yönelik işaretler de dikkat çekiyor. 2020’de büyüme daha yavaş ve temkinli olabilir. Ama 2021’den itibaren dikkat çekici derecede hızlanabilir.” Bu fikrimde ısrarcıyım. 2021 Çin’in büyüme trendi açısından çok önemli bir yıl olacak. Daha evvelce Büyük Proje 2020 kitabımda belirttiğim gibi, güneş lekesi döngülerini takip ettiğimizde, gücün Batı’dan Doğu’ya kayacak olduğunu görüyoruz.
KOVA BURCU DOĞUM HARITANIZIN NERESINDE?
21 Aralık 2020’de meydana gelen Jüpiter
Satürn kavuşumu, büyük fırsat ve iyi şans zamanı olarak da dikkat çekiyor. Kova burcu doğum haritamızda nereye denk geliyorsa, bu alanda daha yüksek bir seviyeye tırmanmak üzere yeni bir faza giriyoruz. Kendimizi daha özgürce, korkularımızı aşarak, daha güçlü bir şekilde ifade edebileceğimiz bir zaman dilimine giriyoruz. Kova burcundaki gezegen kavuşmaları eşitlik ve demokrasi konularının vurgu kazandığı zamanlardır ve ağır hareket eden gezegenlerin bu burçtan geçtiği zamanlarda eskimiş toplumsal kurallar değişir. İnsanlığın daha değerli tutulduğu, reformların yapıldığı bir dönem olur. İnsanlarda kendine özgülük ön plana çıkar. Geleceğin trendlerini kucaklayan çağdaş, ilerici adımlar Kova burcuyla alakalıdır ve 21 Aralık 2020’de bu döngüye gireceğiz. Hem yenilikçi hem de prensipli davranmamız gerekecek.
21 Aralık 2020 geçmişten geleceğe köprü kurma zamanı. Entelektüel alanda gelişmeler, yeni fikirler, buluşlar, icatlar, özellikle teknoloji alanında büyük gelişmeler 21 Aralık 2020 sonrasında karşımıza çok çıkacak. Kadim bilgiler belki tekrar işimize yarayacak. Kişisel özgürlükler ve insan hakları alanlarında 21 Aralık 2020’den başlayarak takip eden 2021, 2022, 2023 yıllarında da güzel gelişmeler bekleyebiliriz. Medeni anlamda gelişme ve toplum içerisinde bireyler olarak daha fazla görev almaya başlayacağımız bir zamanı işaret edecek. Toplum idealleri için mücadele etmek ve topluma hizmet etmek Kova burcuyla alakalıdır. Altair cesaret ve aksiyonla ilişkilidir ancak bu cesaret insan ilişkileri ve ilgi gösterme ile de ilişkilidir. Bu yıldız risk alarak ya da sebatla başarmaya yani azme dönüşen ilahi ilham ateşini taşır. Aksiyonun ve gücün yıldızıdır ve pasifliktense kendi doğasındaki hareketliliği arayacaktır. Bu hareket arayışı yalnızca kendisi için değil, aynı zamanda başkalarını da kurtarmak içindir.
KOVA BURCUNUN TEMSIL ETTIĞI KAVRAMLAR
Hava elementi burçlarda gerçekleşecek Jüpiter-satürn kavuşumlarının ilki olan
Kova burcunun dünya astrolojisinde temsil ettiği kavramlar hakkında biraz bilgi verelim. Kova burcunda gezegen kavuşumları eşitlik ve demokrasi konularının vurgu kazandığı zamanlardır. Jenerasyon gezegenlerinin bu burçtan geçiş yaptığı zamanlarda, eskimiş
toplumsal kuralların giderek değişmeye başladığına, insanlığın daha değerli tutulduğu reformların yapıldığına, kendine özgülüğün vurgu kazandığına şahit oluruz. Geleceğin trendlerini kucaklayan, çağdaş ve ilerici adımlar Kova burcu ile temsil edilir. Kova hem yenilikçi hem de kendi kalıplarını iyi koruyan, ilkeleri ve prensipleri olan yapıdadır. Eskiyle yeniyi bağdaştırma, geçmişten geleceğe bir köprü kurma yeteneğini ortaya çıkarır.
Kova burcunda önemli kavuşumlar entelektüel alanda gelişmeler, yeni fikirler, icatlar, buluşlar, daha evvelce öğrenilmemiş yeni ve farklı olan bilgilerin ortaya çıktığı zamanlardır. Daha önceleri bilinen, ama toplumun izlerini kaybettiği köklü bilgiler de tekrar toplumun dikkatine sunulabilir. Kova, kişisel özgürlüklerle, insan haklarıyla ilişkilendirilir. Kova burcundan yoğun gezegen geçişleri ve uzun dönemli etki yaratan kavuşum dönemleri, insanların görüşlerini serbestçe ifade etmek istediği, medeni hakların, insan haklarının, hayvan haklarının vurgulandığı zamanlardır. Kova, hem toplum içerisinde görev üstlenebilme hem de bireyliğini koruma ile bağdaştırılır. Bireysel egonun toplumsal egoya dönüşmüş halini temsil eder. Toplum idealleri için mücadele etmek, aynı ideal için birlikte hareket etmek, ekip olmak Kova burcu bilinciyle bağdaştırılır. Kova burcundan uzun ve kısa dönemli gezegen geçişleri sürecinde bu karakteristik özellikler toplumsal algıya güçlü biçimde yansır.
BAŞKA EVRENLERI KEŞFEDIYORUZ
Kova burcu, hava elementi burçlarının en etkilisi olması nedeniyle uzay teknolojisiyle en çok ilişkilendirilen burçtur. Bu şartlarda başka evrenleri keşfetmenin zamanı artık gelmiştir. Farklı yaşam formlarını ve bilinç düzeylerini hızlı bir şekilde keşfetmeye hazır olmalıyız. Kova burcunda Jüpiter-satürn kavuşumu bu yüzden pek çok astrolog tarafından
“Uzay Çağı”na girişin en büyük işaretçisi olarak görülmektedir. Kova burcu, Uranüs ve Satürn gezegenleri tarafından yönetilir. Dolayısıyla Jüpiter-satürn kavuşumuyla 2020 yılında başlayan ve 2040 yılına kadar süren Kova burcu zamanı, insanoğlunun teknoloji vasıtasıyla daha derin bilgilere ulaşması ve bilgeleşmesine imkan sağlayan bir zaman dilimi olacaktır.
Kova burcunda Jüpiter-satürn kavuşumuyla birlikte, insanoğlunun daha üstün bir işlev düzeyine ulaşması ve daha ulu amaçlara hizmet etmesi hedeflenmektedir. İdealde Kova burcu, yenilikçi fikirler ve evrensel bilinç getirerek insanlığa hizmet eden, gökyüzünden insanlara yardımcı olmak üzere gönderilen bir bilge haberci olarak sembolize edilir. Göklerin bilgeliğine ulaşmak için kolektif bilincin üst katmanlarına çıkmak, toplumsal sorumluluklarının farkında olmak gerekir. Sosyal grupları ifade eden Kova, bireysel gelişim için bazı zamanlarda kendini izole etmeyi de ifade eder. Covid-19’un hayatımıza girmesiyle birlikte mecburi sosyal izolasyon yaşamaya başladık. Bu durum bir taraftan bizi rahatsız etse de, diğer taraftan kendi başımıza izole kalarak eksiklerimizi düşünmek ve kendimizi geliştirmek adına bir fırsat da yarattı. İnsanlarla uzaktan temas kurmanın yollarını da geliştirmeye başladık. Bir açıdan da zamanı daha efektif kullanmayı öğrendik. Evde kalarak, evden çalışarak, trafikte ve yollarda vakit kaybetmeden daha çok bilgiye ulaşabiliyor veya daha çok iş çıkarabiliyoruz.
GERÇEK ÖĞRETMENLERIN ZAMANI!
Kova burcu bilimsel konularla, uzay bilimleriyle ve teknolojiyle ilişkili olmasının yanı sıra, astrolojiyi de arasında sayabileceğimiz entelektüel konularla da ilişkilidir. Sadullah el-ankaravi’ye göre Jüpiter’in Kova burcundan geçmesinin olumlu yönde getirilerinden biri ‘medrese hocalarını sayısının ve taliplilerinin artması’dır. Sadullah Efendi Jüpiter-satürn kavuşumlarını Ulvi Kıran olarak tanımlar; bu kıranın Kova burcunda meydana gelmesinin ‘pek ince ilimlerin münazara bahsine’ işaret ettiğini bildirir. Satürn ve Jüpiter, öğretmenleri temsil eder. Kova burcu Satürn’ün yönettiği iki burçtan diğeri olan Oğlak’a nazaran daha çok sevdiği burçtur. Zira Satürn Oğlak’ta iken toprak yönü olan maddi ve dünyevi konuları, Kova’da ise hava burcu niteliği olan bilgeliği daha belirgin bir şekilde vurgular. Jüpiter’in de üçlü yöneticiliğinde olduğu Kova burcunda ortaya çıkartacağı niteliklerin ilmi yönde olması muhtemeldir.
Dolayısı ile Jüpiter-satürn ikilisinin 21 Aralık 2020 tarihine Kova burcundaki kavuşumuyla başlayacak olan büyük mutasyon döngüsü; insanın bilgisinde, bilincinde bir dönüşümü başlatabilir. Ve gerçek bilgi sahiplerinin, gerçek öğretmenlerin zamanının geldiğini gösteriyor olabilir. Kova burcuyla ilişkilendirilen astroloji alanında da öyle! Kova burcu kolektif konuları anlatmakla birlikte, bireysel olanla da ilişkilidir. Bilgiye dayalı üretim biçiminin gelişmesiyle birlikte, her alanda müşterilerin bireysel özelliklerine uygun ürünler de geliştirilmeye devam edecek.
Bu, eğitim ve bilgilendirme alanlarına da yansıyacak. Öğrencilerin kişisel özelliklerine, yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre eğitim paketleri geliştirilecek. Teknolojiden daha fazla istifade edilecek ve tek bir öğretmenin zaman ve mekan sınırı olmaksızın çok sayıda öğrenciye ulaşmasının önü daha da açılacak. Bilgi edinme okullardan ziyade sanal okullara veya öğrencinin evinde bireysel olarak eğitim almasına yönelik olmaya başlayacak.
Bilgi birikimi daha fazla değer kazanacak. Eğitmenlik vasfı daha önemli hale gelecek; bilgi ve öğretme yeteneği yüksek eğitmenler diğerleri arasından sıyrılacak. İnsanlar hangi alanlarda yeteneklerinin olduğunu öğrenmeye daha fazla zaman ve para harcayacak. Kurumlar, sundukları iş çeşidine uygun eleman isteklerini arttıracak. Bu gelişmeler sonucunda muhtemelen astroloji haritalarından daha fazla istifade edilecek. Kuşkusuz tüm bunlar, bizim bu dönemi nasıl değerlendireceğimize göre şekillenecek…
YENI EKONOMIYE GEÇIŞ (2020-2026)
Bu süreçte ekonomi sistemleri ve yönetim sistemleri de yeni bir şekil kazanmaya başlayacak. Amaç birliği, toplumcu ve evrensel düşünce, birlikçi bilinç, eşitlik ve adalet duygusu giderek güçlenecek. Aynı amaç uğrunda bir araya gelme olgusu, tüm burçlar içerisinde en ileri seviyede Kova burcunda vardır. Dolayısı ile dünyamızın karşılaşacağı global sorunlara da hep birlikte çözüm bulmaya çalışabilir, aynı ideal uğrunda zekice ve mantıklı bir şekilde gayret gösterebiliriz. Kova burcunda bireysel yeteneklerin, toplumun geliştirilmesi için büyük bir amaca hizmet ederek kullanılması ile, aynı ideale sahip kişilerle bir arada büyük ve idealist işler çıkarma ve takım olma bilinci vardır. Kova, işbirliği ve hümanizm ile ilişkilidir. Yeni dünya düzeninin ekonomisi de Kova burcu doğasında eşitlikçi ve insani açıdan gelişkin bir hale bürünecektir. Jüpiter-satürn kavuşumuyla başlayan bu yeni döngüde, muhtemelen paraya dayalı üretim biçiminden, bilgiye dayalı üretim biçimine geçiş yoğunlaşacak ve temel aracı bilgi olan bilgi ekonomisinin giderek öne çıkacağını gözlemleyeceğiz. Eğitim-öğretim alanı, geleceğin önemli iş sahalarından biri olacak. Bilgi edinmeye yönelik talep önemli ölçüde artacak.
2020 yılı sonlarında bir kez daha Jüpiter-satürn-plüton’un Oğlak burcundaki kavuşumunu deneyimleyeceğiz. Bu üçlü kavuşum, muhtemelen bildiğimiz ya da sürmekte olduğumuz ekonomi sistemlerinin sonunu, yeni ekonomi sistemlerine geçişi ve tabii ki kapitalizmin sonunu sembolize ediyor. Oğlak iş dünyası ve ekonomi ile alakalıdır. Jüpiter finans, Plüton dönüşüm demektir. Jüpiter kapitalizm, Plüton yıkım ve yeniden yapılanma demektir. Satürn-plüton, mevcut sistem ve düzenlerin yıkılıp yeniden yapılanacağına işaret eder. Türkiye’nin de dahil olduğu geç sanayileşen ülkeler hala
kapitalizmin yayılma aşamasında oldukları için, paraya dayalı sanayi tipi ekonomi bu ülkelerde olgunluk seviyesine ulaşıncaya kadar hızlı gelişimini sürdürecek. Kapitalizm, en olgun seviyesine ulaşmış ülkelerde ise giderek arka plana geçecek ve kaybolmaya başlayacak. Çünkü para ekonomisi sürekli durgunluk ve krizler yaşayacak; paraya dayalı üretim sistemi, zaman içerisinde yerini bilgiye dayalı üretim biçimine bırakacak.
Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcundaki kavuşumuyla birlikte piyasalar siyasal kararlardan veya düzenleme kurumlarının kararlarından, baskısından, kontrolünden bağımsızlaşma yönünde önemli bir ivme kazanacak. Tabii bu hemen olmayacak. Ama bu tarihten itibaren start almaya başlayacak. Geçtiğimiz yıldan beri Boğa burcunda hareket eden Uranüs’ün, bu yıl sonunda Kova burcuna geçecek Jüpiter-satürn kavuşumuyla 2021 yılı boyunca oluşturacağı dik açılarına paralel, hem kayıtsız para transferi yapmak isteyenlerin, hem de alternatif bir para sistemi yaratmaya çalışanların talepleri baskın hale gelecek. Bu önemli değişimlere sebep olacak. 2021 yılında muhtemelen, ekonomik sistemlerin değişimine sebep olacak piyasa stresleri yaşayacağız.
Kova burcunun genel özellikleri tam da kripto paraların icap ettirdiği temalarla alakalıdır: Veri saklama, bilgi biriktirme, veri tabanı oluşturma, liberal sosyal bir ağ oluşturma, veri blokları... Kripto paranın korunan, üretilen ve paylaşılan para olarak tanımlanması da yine 2020’li yıllara damgasını vuracak. Liberal, çoğulcu veri yığınını, çok paydaşlı sistemleri temsil eden Kova, verilerin halka açık olması, şeffaflık, eşitlikçi dağılım ile de alakalıdır. Kova, sabit bir burçtur. Çoğunluğun doğrulaması alınmadan herhangi bir verinin blok zinciri üzerine eklenememesi de yine sabit Kova burcuyla alakalıdır.
Bunların yanı sıra; uzay teknolojileri, dünya dışı yaşamların keşfedilmesi, kolonileşme kavramları da Kova burcu arketipiyle örtüşmektedir. İnsanoğlu giderek galaktik hale bürünmeye hazırlanıyor.
Başka gezegenlerde ve hatta galaksilerde yaşam bize hiç de uzak değil. Jüpiter-plüton kavuşumuyla birlikte bu alanda önemli gelişmeler start alabilir. Kova burcunun 0 derecesinde gerçekleşecek olan bu kavuşumu Plüton’un tetiklemesiyle birlikte, 20232025 yılları arasında bu alanda büyük gelişmeler bekleyebiliriz. 2026-2028 yılları arasındaki Kova burcu tutulmalarıyla daha da belirginleşecek olan gelişmeler, Uranüs’ün İkizler burcunda seyretmeye başlayacağı
2026 sonrasındaki dönemde iletişimde yeni ve büyük gelişmelerin yaşanmasıyla birlikte günümüzde kullanılan teknolojilerden çok daha farklı hale bürünecektir.
TOPRAKTAN HAVAYA, BOĞA’DAN KOVA’YA
Toplumsal hayatın nasıl bir yön kazanacağını, uzun dönemli ekonomik ve politik ya da kültürel ve bilimsel gelişmeleri tahmin etmek, Jüpiter-satürn kavuşumlarından yararlanmak, kadim astrologlardan bu yana kullanılan en önemli metotlardan biridir. Jüpiter-satürn kavuşumları her 20 yılda bir gerçekleşir.
Bu 20 yıllık kavuşumlar kısa dönemli tahminlerde kullanılır. Jüpiter-satürn kavuşumlarının tekrarladığı elementin hangisi olduğu da daha uzun dönemli tahminler yapmamız açısından çok önemlidir. Bu ikilinin aynı elemente arka arkaya kavuşumları yaklaşık 200 yıllık dönemler hakkında uzun vadeli tahminler ve öngörüler yapmak açısından çok önemlidir.
21 Aralık 2020 itibariyle Jüpiter-satürn kavuşumlarının hava elementi döngüsüne giriyoruz. Yaklaşık 200 yıllık toprak elementi döngüsünü tamamlıyoruz. Yani topraktan havaya geçiyoruz. Son Jüpitersatürn kavuşumu Mayıs 2000’de Boğa burcunda olmuştu. 21 Aralık 2020’de Kova burcunda olacak. Yani Boğa’dan Kova’ya geçiş deneyimleyeceğiz. Dolayısıyla toprak ve hava elementi karşılaştırmaları uzun dönemli tahminler açısından önem taşırken, Boğa ve Kova burçları karşılaştırmaları özellikle önümüzdeki 20 yılda nelerin değişeceğini idrak etmemiz açısından önemli olacak.
Toprak elementi maddenin farkında olmayı, üretmeyi ve verimli hale getirmeyi, fiziksel ve maddi olarak beslemeyi ve beslenmeyi temsil eder. Dünyaya sıkı bir şekilde bağlılık ve onu sağlam, güvenli ve garantili hale getirmekle ilişkilidir. Maddi kaynakların gelişmesi ihtiyacını, maddesel olarak ayakta kalma güdüsünü ihtiva eder ve bunun temel araçlarından olan iş, ekonomi ve finansla alakalıdır. Sosyal anlamda kabul görmüş olanı takip etmek, statükoculuk, geleneksellik, beş duyu ile sınırlı anlayış, yeniliğe açık olmamak, karşılıklı çıkar ilişkileri gibi özellikler toprak elementine atfedilir.
Hava elementi ise iletişimi, entelektüelliği ve zihinselliği öne çıkaran bir yapı çizer.
Güçlü algılama becerisine sahip olmayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi, fikir ve görüşleri paylaşmayı, ilişkileri geliştirme ve iş birliği yapmayı temsil eder. Yeni ve etkileyici fikirlere her zaman açık bir yapı çizer. Bilgi erdemini sahiplenir, orijinal fikirler üretilmesine yatkındır. Kurnazlığa kaçma, fikirlerin havada kalması ve somutlaştırılamaması, sürekli fikir üretmekten gerçekleştirmeye fırsat bulamama bu elementin zayıf yönleridir.
Boğa burcu maddi ve fiziksel güvenlik ihtiyacının en yoğun hissedildiği ve bunları sağlama alma arzusunun en vurgu kazandığı burçtur. Madde biriktirme, sahip olma ve sahip çıkma, olanı koruma ve devam ettirme, kendisine ve çevresine her türlü rahatı, hatta lüksü sağlama arzusu ön plana çıkar. Denenmiş, güvenilir, sağlam ve kalıcı şeylerle rahat etmek, alışılageldik düzenin bozulmasına karşı çıkmak ve değişimlere ayak diremek tipik Boğa burcu özellikleridir. Denenmiş şeylerle rahat eder. Güvenilir ve kalıcı yapıları tercih eder. Ayağını yere sağlam basma, kendini güvenceye alma arzusundadır. Bu yüzden işlerin sağlamlaştırılması ve işlerliğinin sürdürülmesi güdüsünün güçlü hissedildiği bir yapıdadır.
Kova burcu kolektif egonun olgunluğa erişmesini, bireysel özelliklerin sosyalleşme boyutuna taşınmasını ve sosyalleşmenin tamamlanmasını temsil eder. Bireysel egonun ve onun ihtiyaçlarının, bireyin parçası olduğu sosyal birimin ihtiyaçlarından sonra gelmesi gerektiği, grubun çıkarlarının kişisel çıkarlardan önde tutulması gerektiği mantığı hakimdir. İdeal kullanımında Kova, toplumu daha bilinçli seviyeye taşımada önemli rol oynar. Güçlü sosyal idealler, toplumda fikirsel değişiklik yaratma güdüsü güçlüdür. Ekip anlayışı güçlü olan Kova burcu; birlikte girişilen idealist işler, sosyal boyutu olan aktivitelere yatkınlık, sosyal etkileşimler, toplumun ihtiyacı olan bilgilerin deneyimlerle derinleştirilmesi ve topluma faydalı hale getirilmesi gibi kavramlarla özdeşleştirilir. Farklı, orijinal ve yaratıcı düşünmeyi ifade eder. Kapsamlı araştırmalar, bilimsel çalışmalar, uzay bilimleri ve teknolojik gelişmeler en çok Kova burcuyla ilişkilendirilir.
Boğa ve Kova, her ikisi de sabit burçlardır. Biri maddi güvenliği sağlama ve sabitleme, diğeri ise fikir ve görüşleri oturtma ve sabitlemeyle alakalıdır. Boğa burcunun motivasyonu toplumu güvenceye alacağı maddeyi toplamak ve biriktirmek, Kova burcunun motivasyonu toplumu fikren güvenceye alacağı bilgiyi toplamak ve biriktirmektir. Yani ekonomik, politik ve sosyal anlamda işlerliğini yitirmiş eski kalıplara tutunmamızın hiçbir anlamı kalmayacak. Yeni kurulacak sistemle kucaklaşma zamanı geldi! Gelişim fırsatlarına yönelebilmek için, bazen garanti gördüğümüz şeyleri riske atmamız veya istemesek de terk etmemiz gerekiyor. Böylelikle, ister istemez değişimin vadettiği yeni gelişim fırsatlarına açık olabiliriz.
Sonuç olarak: Mademki topraktan havaya, Boğa’dan Kova’ya doğru bir evrim sürecindeyiz, bizi şimdiye kadar güvende tutan maddi yapılardan, bizi geliştirecek ve sonraki nesillerin gelişimine fayda yaratacak yeni fikirlere ve sistemlere açık olmalıyız.
Yeni dünya düzenini bizler kuracağız. İyi
bir takım olmayı başarır, geleceğimizi inşa etme idealine hep birlikte odaklanırsak sonraki nesillere bırakacağımız harika bir dünya yaratabiliriz. Felaketler yılı olarak adlandırdığımız 2020 aslında her birimiz için daha büyük bir bütünün parçası olma şansını sunan ve gezegenimizin gelişim sürecinde yeni bir “çıkış kapısı” açan bir fırsat olabilir. Neden olmasın? Eğer bir dönemin sonundaysak, büyüme, gelişme, daha derin bir anlayış ve vizyon dahilinde bir dönüşüm yaşama fırsatına sahip olduğumuzu bilmeliyiz. Dünyaya birbirimizin gözlerinden bakmamızın ve hep birlikte uyumlu bir ütopya yaratmanın tam zamanıdır!
2020 başlarında olduğu gibi sonbaharında da etkili olan Oğlak burcundaki nadir Jüpiter-satürn-plüton dizilimi, eski iş yapış şekillerimizin sonuna vardığımızı, mevcut statükonun ve bizi sınırlayan sistemlerin değişime uğramak üzere olduğunu gösteriyor.
Covid-19 ile başlayan sancılı dönüşüm süreci bizi, kaçınılmaz biçimde bir karar eşiğine getirdi. Artık olduğumuz yerde duramayız veya geri dönemeyiz, harekete devam etmeliyiz. 21 Aralık 2020’deki Jüpiter-satürn kavuşumuyla birlikte farklı bir dünyaya çıkış kapısının menziline iyice girmiş olacağız.
YENI BABIL’I KURMAYA HAZIR MISINIZ?
MÖ 1894 yılı sonlarında Jüpiter, Satürn ve Plüton gezegenlerinin Oğlak burcundaki nadir dizilimini takiben Jüpiter-satürn Kova burcunda kavuşmuş, bu dönemde Babil Krallığı kurulmuştu. 2020 yılı sonunda Oğlak burcunda üçlü dizilim ve Kova burcunda Jüpiter-satürn kavuşumu tekrarlıyor. Bu da bize yepyeni şeyler bina edeceğimiz bir zaman diliminde olacağımızı, önümüzdeki uzun bir sürecin temellerini atacağımızı anlatıyor. Jüpiter-satürn kavuşumu 2020’deki kış gündönümü ile (21 Aralık) çakışıyor. Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşecek bu kavuşum; takip eden 180 yıllık hava elementi vurgulu dönemde, insanoğlunun bilincinde, anlayışında, teknolojide ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcında olacağını gösteriyor. İnsanlığın yeni bir bilince sıçrama aşamasına geldiği bu heyecanlı sürece şahit olmak bir ayrıcalık! Bizi daha aydınlık bir geleceğe taşıyacak bir köprünün eşiğindeyiz. Yeni Babil’i bizler kurmak üzereyiz. Hazır mısınız?
Önemli Not: Astrolog Barış Özkırış’ın yazdığı ve Astroloji Okulu Yayınları’ndan çıkan ‘2020-2040 Aydınlanma Çağı’ kitabı, önümüzdeki 20 yıllık dönemi, ama tabii ki daha sonrasına uzanan zaman dilimini daha iyi idrak etmemiz açısından kıymetli ve önemli bir eserdir. Bu açıdan, konuyla ilgili araştırma yapmak veya bilgilenmek isteyenlere özellikle tavsiye ederim.
Kaynak: Öner Döşer, 2012 Dönüşüm Zamanı (Klan Yayınları, 2009) ve 2020 Büyük Proje (Astroloji Okulu Yayınları, 2020) kitaplarından derlemelerle…