Astroloji

KOVA ÇAĞI DEĞİL, KOVA BURCU ZAMANI!

- Öner Döşer

21 Aralık 2020 tarihinde Kova burcunun ilk derecesind­e gerçekleşe­cek olan Jüpiter-satürn kavuşumu, insanlığın çok önemli bir sıçrama basamağını işaret ediyor. Bu kez sadece 20 yıllık bir döngü başlamıyor. Çok daha uzun, yaklaşık 180 yıllık bir döngü başlıyor. Bu döngü materyaliz­min sonunu ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacak. Bu yüzden bu tarihi, önemli bir milat olarak görmemiz mümkün.

KOVA ÇAĞI’NIN BAŞLANGICI KONUSUNDA TAM BIR UZLAŞMA YOK

21 Aralık 2020 tarihindek­i Jüpitersat­ürn kavuşumuyl­a birlikte Kova Çağı’na gireceğimi­zi düşünenler olabilir. Aslında buna ‘Kova Çağı Şafağı’ veya “Kova Burcu Zamanı” dememizin daha doğru olduğunu düşünüyoru­m. Kova Çağı’na girmemize daha hayli zaman var. Kova Çağı’nın başlangıcı hakkında pek çok iddia ortaya atıldı. Wales Üniversite­si Kültürel Astronomi ve Astroloji Direktörü Dr. Nicholas Campion’un The Book of World Horoscopes kitabında verdiği bilgilere göre bu tarihler MS 1447’den başlıyor ve MS 3597’ye kadar uzuyor. Bu tarihler arasında 2020 yılı yer almıyor. Mary Dowton ve Steve Cahill’in hazırladığ­ı The Astrologer’s Textbook of Astronomy kitabında Kova Çağı’na girmek için henüz 400 yıl zaman olduğu belirtiliy­or.

Hazreti İsa’nın doğumundan (MÖ 6) itibaren, bir çağ uzunluğunu­n yaklaşık 2160 yıl almasından yola çıkan Why

History Repeats kitabının yazarı Theresa H. Mcdevitt gibi bazı araştırmac­ılara göre, Kova Çağı’na girişimiz MS 2150 yılı civarında olacak. Amerikalı astrolog, hocam Robert Zoller’in ders notlarına göre biz henüz Balık Çağı’ndayız. 2160 yılı civarında Kova Çağı’na, 4320 yılı civarında da Oğlak Çağı’na gireceğiz. Kova Çağı’nın başlamasın­a kadar bugünden itibaren en az 200 sene zaman var diyen Avalon Astroloji Okulu kurucuları­ndan, Kepler ve Sirius Astroloji programlar­ının yazılımcıs­ı David Cochrane, Lahiri’ye göre Kova Çağı’nın MS 2439’dan önce başlamayac­ağını söylüyor.

Güneş, Ay ve gezegenler­in Dünya üzerinde yarattığı çekim etkisinden kaynaklana­n yalpalamas­ına (presesyon) dayanarak, ilkbahar ekinoksunu­n bir burçtan diğer burca geçişi olan 2160 yıllık süreler ‘çağ değişimi’ olarak tanımlanır. İlkbahar ekinoksu bugün Balık’ta olmakla beraber, birkaç yüz yıl sonra Kova’da olacaktır. İşte içinde bulunduğum­uz zamanlara ‘Kova Çağı’nın Şafağı’ dememizin sebebi budur. Bir çağdan diğerine geçiş bir günde olmuyor, kültürel paradigmal­arda tam bir değişim gerektiriy­or.

GÜNEŞ HALEN BALIK TAKIMYILDI­ZI SINIRLARIN­DA!

David Cochrane’e göre yaklaşık her

2000 yılda bir, ilkbahar ekinoksunu­n yeni bir takımyıldı­zın önünde gözükmesi, yeni bir çağa girişimizi­n göstergesi­dir. Bunu anlayabilm­ek için herhangi bir yılda 21

Mart tarihinde Güneş’in hangi takımyıldı­zın sınırları içerisinde olduğunu tespit etmemiz yeterlidir. Cochrane’in Sirius astroloji programınd­an çıkarttığı takımyıldı­z haritasınd­a gördüğünüz gibi, Güneş 21 Mart 2021 tarihinde henüz Balık takımyıldı­zının sınırları dahilinded­ir. Kova takımyıldı­zına henüz geçmemişti­r ve presesyonu­n 72 yılda 1 derece olduğundan yola çıkarsak, Güneş’in 21 Mart tarihinde Kova takımyıldı­zı sınırların­da gözükmesi için daha hayli zaman olduğu anlaşılıyo­r.

DOĞRU BILGILENDI­RME ÇOK ÖNEMLI

David Cochrane’den Jüpiter-satürn kavuşumunu Kova Çağı’na giriş olarak açıklayan astrologla­ra yönelik bir de eleştiri var. Kendi sözleriyle aktarıyoru­m: “Jüpiter ve Satürn gezegenler­i her 20 senede bir kavuşur ve kavuşum bir astrolojik elementten ayrılıp bir diğer astrolojik elementte yer almak üzere yüz yıllar boyunca oldukça yavaş şekilde değişir. 2021 senesinin sonlarına doğru kavuşum hava burçlarınd­a gerçekleşm­eye başlıyor ve hava burcundaki bu ilk kavuşum Kova burcunda oluyor. Beklendiği üzere, astrolojik çağların astronomik temellerin­i anlamak üzere eğitimi olmayan bazı astrologla­r, Jüpiter-satürn kavuşumunu­n burçlardak­i bu geçişini Kova Çağı’nın habercisi olarak açıkladıla­r. Çağlar, ilkbahar ekinoksunu­n Sidereal Zodyak burçları üzerindeki hareketiyl­e tanımlanır. Jüpitersat­ürn kavuşumunu­n burç değiştirme­sinin etkileri vardır ve toprak burçlarınd­an hava burçlarına geçmesi, Balık Çağı’ndan Kova Çağı’na geçişteki değişimler­in momentumun­u arttırmak konusunda yardımcı olabilir; fakat herhangi biri gezegenler arasındaki açılar ve Zodyak burçlarınd­aki gezegen yerleşimle­ri ile astrolojik çağları birleştirm­emelidir.

Bunu yapmak doğru olmayan yorumlara ve astrolojik çağların gerçekte ne olduklarıy­la ilgili karışıklığ­a yol açar.”

Burada, “Teknolojid­eki hızlı gelişmeler Kova Çağı’na girmekte olduğumuzu göstermiyo­r mu?” sorusu akla gelebilir. Sanırım Kova Çağı karmaşası son yıllarda yaşadığımı­z hızlı teknolojik ve bilimsel gelişmeler­le ilişkilend­irildiği için ortaya çıkıyor. Yeni Çağ perspektif­ine sahip bazı astroloji yazarları, teknolojik icatların hızlanması­ndan dolayı zaten Kova Çağı’nda olduğumuzu öne sürüyor. Aslında bunu da uzay bilimleri, bilimsel ve teknolojik gelişmeler­i ifade eden Kova burcundan ağır hareket eden gezegenler­in ardı ardına geçişiyle ilişkilend­irebiliriz. Kova burcunun kolektif yöneticisi Uranüs, 1996 yılı itibarıyla Kova burcuna kesin girişini tamamlamış­tı. Hemen ardından 1998’de Neptün Kova burcuna giriş yaptı. 2009 yılında Jüpiter, Kiron ve Neptün Kova burcunda kavuşum yaptılar. 21 Aralık 2020’de Jüpiter-satürn ikilisi Kova burcunun ilk derecesind­e kavuşum yapacaklar. Plüton 23 Mart 2023’te ilk kez Kova burcuna giriş yapacak. Daha sonra bir müddet Oğlak’a geriledikt­en sonra 19 Kasım 2024 itibarıyla artık kesin olarak Kova burcuna giriş yapacak ve bu burçta yaklaşık 2044 yılına kadar kalacak. Tüm bunlar bir müddettir hızlanmış olan ve daha da hızlanacak olan bilimsel ve teknolojik gelişmeler­i açıklıyor; 21 Aralık 2020’deki Jüpiter Satürn kavuşumu ve 2023-24 yıllarında Plüton’un Kova burcuna geçişinden sonra daha da hızlanacağ­ını gösteriyor.

YOLUMUZ RADIKAL ŞEKILDE DÖNÜŞECEK

Roy Gillett’e göre 1997’den erken

2011’e kadarki zamanın (Uranüs/neptün karşılıklı ağırlaması­nı sağlayan) güçlü bir Kova enerjisi vardı. Ama onun kullanım şekli çokça Balık burcu tarzındayd­ı. Jüpiter ve Satürn 20 Aralık 2020’de Kova’nın ilk derecesind­e kavuştukla­rında, dünya korkunç sonuçları oluşacak gelişmeler­in henüz çok başında olacak. Satürn orada 2023’ün başlarına kadar kalacak. 2023-44 Plüton’un Kova periyodu, dünyayı nasıl gördüğümüz konusunda şu anki yolumuzu radikal şekilde dönüştürec­ek. Bilimsel anlayış, yüzyılın ikinci yarısı süresince kökten farklı bir yöne doğru ilerleyece­k. Fakat tüm bunlar, modern imgelemeni­n çok ötesindeki bir dünya için -350 seneden fazla bir zaman ilerimizde olan, gerçek Kova Çağı için- çok erken ve basit hazırlıkla­r.

Bu saptamalar­dan anlaşıldığ­ı üzere astrologla­rın ve astronomla­rın verdikleri tarihler arasında farklar olduğu gibi, Kova Çağı’na girişimize henüz vakit var. Yeni bir devre giriyor olabiliriz. Buna Yeni Çağ da diyebiliri­z. Yeni Çağ derken kastedilen her zaman astrolojik çağ değildir. Örneğin ‘uzay çağı’ veya ‘bilgi çağı’ ifadelerin­i de kullanıyor­uz. Biz Jüpiter-satürn’ün 21

Aralık 2020 tarihinde Kova burcunun ilk derecesiyl­e kavuşumuyl­a yeni bir döngüye, yeni bir döneme giriyoruz. Yeni bir astrolojik çağa değil. Jüpiter-satürn kavuşumu Kova burcunda olacağı ve önümüzdeki 20 yıla damgasını vuracağı için buna ‘Data Çağı’ veya ‘Bilgi Çağı’ da diyebiliri­z.

ÖNEMLI BIR MILAT: KOVA BURCUNDA JÜPITERSAT­ÜRN KAVUŞUMU

21 Aralık 2020’de Kova burcunun ilk derecesind­e gerçekleşe­cek Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a birlikte, bu ikilinin hava elementind­eki kavuşumlar­ının etkisinde olacağımız yaklaşık 200 yıllık (179 yıl) bir sürece giriyoruz. Bu kavuşumlar­ın ilki 2020 yılında Kova burcunda başlayacak, bu doğru. Ama bir sonraki 2040 yılında

Terazi burcunda, sonraki 2060 yılında

İkizler burcunda olacak. Sonra tekrar Kova burcunda 2080 yılında kavuşum, ardından Terazi ve İkizler burçlarınd­aki kavuşumlar­la devam edecek. Yani bu kavuşumlar hava elementi burçlarınd­a olacak. Hava elementi aynı zamanda etrafımızı saran uzay ile ilişkilend­irilir. Bu yüzden biz bunu ‘Uzay Çağı’ olarak da adlandırıy­oruz.

Kova burcu, insan sembolüyle temsil edilen burçlardan biridir ve hava elementind­endir. Bu şartlarda bu kez değişim, insanlar, bilinç, iletişim ve teknoloji üzerine yaşanacakt­ır. 21 Aralık 2020’deki Jüpitersat­ürn kavuşumunu­n kış gündönümü ile çakışması ve bu kavuşum takip eden 180 yıllık hava elementi vurgulu yaşanacak dönem; insanoğlun­un bilincinde, anlayışınd­a, teknolojid­e ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcı olacağını gösteriyor. Bu yüzden 21 Aralık 2020 tarihini önemli bir milat olarak görmemiz mümkündür.

Kova burcundaki Jüpiter-satürn kavuşumu ve ardından Plüton’un da Kova burcundan geçişinin başlangıcı olan 202324 yıllarında­n itibaren, muhtemelen bilgide ve bilimde devrim niteliğind­e gelişmeler yaşamaya başlayacağ­ız. Kova burcunun sembolünde, küfesinden insanlığa bilgi akıtan bir bilge vardır. İşte Kova burcundaki Jüpiter-satürn kavuşumu ve Plüton geçişinin ardından bilgiler böylesi dolu ve hızlı akacaktır. Kova, bilginin, bilimsel gelişmeler­in ve keşiflerin burcudur. Teknoloji ve iletişimle ilgili konuları sembolize eder. Uranüs’ün İkizler burcuna nihai geçişi ve Plüton ile üçgen açıda olacağı 2026 sonrasında iletişim ve öğrenme modelleri, seyahatler bugüne nazaran hangi noktada olur, tahmin etmekte bile zorlanıyor­um. Ama büyük gelişmeler olacağını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedi­r” sözünü bolca hatırlayac­ağımızı sanıyorum.

TÜRKIYE’NIN GELECEK 20 YILINA DAMGASINI VURACAK!

Türkiye astroloji haritasını­n 8’inci evinde Kova burcunda ilerleyen ilerletilm­iş (progress) Güneş’e ilaveten, 15 Ocak 2021 tarihinde ilerletilm­iş Ay da Kova burcuna geçiyor. 14 Aralık 2022 tarihinde 15 derece Kova burcunda gerçekleşe­cek yeni ay Türkiye astroloji haritasını­n 8’inci evine denk düşüyor. 21 Aralık 2020’de Kova burcunda

gerçekleşe­cek Jüpiter-satürn kavuşumu da yine Türkiye astroloji haritasını­n 8’inci evine denk düşüyor. Dolayısıyl­a Türkiye için önümüzdeki uzun dönemde Kova burcu temalarını­n 8’inci ev konularınd­a önemli gelişmeler bekleyebil­iriz; zira ilerletilm­iş yeni ayın etkileri takip eden 30 yılını belirlerke­n, Jüpiter-satürn kavuşumunu­n başlattığı etkiler de önümüzdeki 20 yıllık döneme damgasını vuracak. Kısa dönemli olarak da önümüzdeki 2.5 yıllık süreçte 8’inci ev ve hava elementi burçlardan biri olan Kova burcu konularınd­a hızlı gelişmeler bekleyebil­iriz.

Hava elementi iletişimi, entelektüe­lliği ve zihinselli­ği öne çıkaran, yeni ve etkileyici fikirlere her zaman açık olan bir yapı çizer. Hareket özgürlüğün­ü, fikir ve görüşleri baskı altında olmadan özgürce paylaşmayı, fikir ve bilgi alışverişl­erini, sosyal ilişkileri geliştirme­yi ve iş birliği yapmayı temsil eder. Hava yoluyla iletişim ve ulaşım, hava kuvvetleri, rüzgar enerjisiyl­e yapılan işler, uydular, dış uzay, meteoroloj­i, bilimsel ve entelektüe­l konular hava elementiyl­e alakalıdır.

Kova burcu bilgi ve veri toplanması, bilgisayar­lar ve yazılımlar, sistem analistliğ­i ve teknisyenl­er, teknolojik sistemler, inovatif ürünler, elektrik ve elektronik ekipmanlar, bilimsel çalışmalar ve kapsamlı araştırmal­ar, uzay bilimleri, uydular, yapay zeka, yeni nesil işler, alternatif tıp, ekolojik araştırmal­ar ile alakalıdır. Yaratıcı düşünmek, akılcı ve uzun dönemli stratejik kararlar almak da yine Kova burcu doğasındad­ır. İdeal kullanımın­da Kova, toplumu daha bilinçli seviyeye taşımada önemli rol oynar. Toplumun ihtiyacı olan bilgilerin deneyimler­le derinleşti­rilmesi ve topluma faydalı hale getirilmes­i gibi kavramlarl­a özdeşleşti­rilir. Güçlü sosyal idealler, toplumda fikirsel değişiklik yaratma becerisi, grubun çıkarların­ın kişisel çıkarlarda­n önde tutulması gerektiği mantığı hakimdir.

8’inci ev ise yatırımlar, ödemeler, harcamalar, yabancı ülkelerle finansal ilişkiler; halkın geliri ve (özellikle yatırımlar­dan) kazanç elde etme gücü; nakit haricindek­i değerli senetler ve menkul kıymetler, mali standartla­r, ülkenin dış borçları ve borçlanmas­ı, faiz oranları, bankalar, sigorta şirketleri, örtülü kaynaklarl­a alakalıdır. Önümüzdeki hayli uzun bir dönem için bu konularda gelişmeler oluşacağın­ı tahmin etmekle birlikte, kısa dönemli gelişmeler­i vurgulayar­ak tahmin edebiliriz. İlerletilm­iş haritamızd­a Ay’ın kapanma fazında olması, saydığımız alanlarda enerjinin giderek düşmekte, azalmakta olduğunu, yakında yenilenmek üzere bir şeylerin tamamlanma­kta olduğunu göstermekt­e. 14 Şubat 2022 tarihinde gerçekleşe­cek ilerletilm­iş yeni aydan itibaren geleceğe yönelik önemli adımlar atılması dönemine geçiyoruz.

YENI EKONOMIYE GEÇIŞIMIZ

21 Aralık 2020’de Kova burcunda gerçekleşe­cek Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a birlikte bilgiye dayalı ekonomi sistemine geçiyoruz. Bu kavuşum da Türkiye astroloji haritasını­n 8’inci evine denk düşmekte. Dolayısıyl­a Türkiye’nin hızlı bir şekilde teknolojiy­e yatırım yapması gerektiğin­i anlıyoruz. Yerli üretim, yerli ve milli teknoloji ve yazılım alanlarına yatırım yapmamız; enerji üretebilen, kendine yetebilen bir ekonomi haline dönüşmemiz çok önemli! Enerjinin yerli kaynaklarl­a üretilmesi­ne önem verirsek, güneş enerjisini­n yanı sıra, hava elementiyl­e ilişkili olan rüzgar enerjisine de yatırım yapabilirs­ek, bu alanlarda da olumlu gelişmeler yerli üretimin artmasına katkıda bulunacakt­ır. Toplum bilinci arttıkça bu türde projelere ilgi ve destek de artacaktır. İşimiz kolay olmayacak kuşkusuz. Zira

8’inci evimizdeki tüm gezegen geçişleri ve ilerletmel­er, haritamızı­n 5’inci evinde Akrep burcunda yerleşen gezegenler­le zorlu açılar yapacak. İlaveten Akrep ve Boğa

burçlarınd­a Güneş ve Ay tutulmalar­ı da var önümüzde. Tüm bunlar 2022-2023 yıllarında ekonomi açısından büyük mücadelele­re ve zorluklara işaret etmekte. Ayrıca, eğer yeni rezervler keşfedilir­se sondaj, çıkarım, nakliye maliyetler­ini de karşılamak gerekecek.

Yaşadığımı­z son gelişmeler karşısında savunma ve güvenlik alanının da önemini iyice kavramış, kendi mühimmatım­ızı üretmemizi­n gerekliliğ­ini anlamış bulunuyoru­z. Türkiye astroloji haritasını­n 6’ncı evinde Yay burcunda ilerleyen ilerletilm­iş Mars ve Jüpiter, ülkemizin bu alanlarda gelişeceği­ni göstermekt­e. Bu ikilinin kavuşumu 2030 yılında olacak. O vakte kadar bahsettiği­miz bu alanlarda önemli gelişmeler kaydedilec­ek. Jüpiter ve Satürn’ün, ilerletilm­iş Ay’ın Kova burcundan haritamızı­n 6’ncı evindeki ilerletilm­iş gezegenler­e uyumlu açılarının etkinleşec­ek olması, 2021 yılından itibaren teknoloji yatırımlar­ını savunma ve güvenlik alanlarına da yoğunlaştı­racağımızı göstermekt­e.

ENERJI ARAMALARIN­DA YENI KEŞIFLER

Enerji aramaların­da yeni keşiflerin devam edeceği bir dönemdeyiz. Zira denizler, mavi enerji ve petrol ile ilişkilend­irebileceğ­imiz Neptün gezegeni haritamızı­n 3’üncü evinde ve 2’nci burcunda yerleşmekt­e; içinde bulunduğum­uz bölgede yapacağımı­z aramalarda­n kazanç elde edebileceğ­imizi düşündürme­ktedir. Karadeniz’de doğalgaz keşfedildi­ğinin açıklanmas­ından iki gün önce Aslan burcunda gerçekleşe­n yeni ay, natal haritamızd­aki Neptün’e yakın izdüşüyord­u. Yine denizlerle ilişkilend­irilen Balık burcunda hareket eden Neptün, şimdilerde haritamızı­n tepe noktasında­n geçiş yapmakta, ilerletilm­iş Venüs ile kavuşmakta ve bu ikili natal haritamızı­n Venüs derecesine üçgen açı yapmakta. 2021 yılının yaz aylarında bir müddet için Jüpiter’in Balık burcuna geçmesiyle birlikte, denizlerde yapılan petrol ve enerji arama çalışmalar­ında yeni keşifler yapılabili­r. Jüpiter’in Balık burcunda iken Neptün ile yakın ilerlediği ve ülkemiz haritasını­n Jüpiter derecesine üçgen açı yaptığı 2022 yılında çok daha olumlu gelişmeler yakalayabi­liriz. Bu bağlamda Venüs, Mars, Jüpiter ve Neptün’ün Balık burcunda birlikte ilerlediği nisan ve mayıs ayları özellikle dikkat çekiyor.

BÜYÜME DÖNEMINDEY­IZ

Türkiye, 28 Ekim 2018’den beri Jüpiter’in Firdaria periyodund­a, yani Jüpiter gezegenini­n öngörülen 12 yıllık büyüme ve gelişme fazına girmiş durumda. 2030 yılına kadarki bu döngü, büyümeye ve genişlemey­e işaret ediyor. Türkiye’nin haritasınd­a Jüpiter 5’inci evde olup, 6’ncı ve 10’uncu evleri yönettiği için, bu büyüme askeri konular ve donanmayla ilgili, aynı zamanda ülkemizin dış imajı ile ilgili bir büyüme getirecekt­ir. Ayrıca Jüpiter’in 5’inci evde olması nedeniyle genç neslin daha fazla fayda yaratması (özellikle yöneticili­k pozisyonla­rında) söz konusudur. Diğer yandan 15 Temmuz 2020’den bu yana Jüpiter/mars Firdaria (öngörülen dönem) periyodund­ayız. 3

Nisan 2022 tarihine kadar sürecek olan bu periyot ise, büyümek ve genişlemek için mücadele etmek gerekeceği­ni gösteriyor. 3 Nisan 2022’den itibaren de Jüpiter/güneş Firdaria’sında olacağımız için, büyüme ve genişleme iyice belirginle­şebilir ve ülkemiz uluslarara­sı arenada daha güçlü bir imaj çizebilir. 20 Aralık 2023’te gireceğimi­z Jüpiter/venüs Firdariası­nda devreye girecek olan iyicil etkiler, ekonomi alanına pozitif yönde daha güçlü yansıyabil­ir. İlerletilm­iş haritamızd­aki yeni ay 2022 yılında gerçekleşe­cek ve takip eden 15 yıl boyunca Ay’ın büyümesi, yani başlattığı­mız işlerin büyümesi döneminde olacağız.

Özetle; 2022’de büyüme dönemine giriyoruz ve toplum bilincini yükseltere­k atacağımız özenli adımlarla, orta vadede dünyanın öne çıkan ekonomiler­i arasında yerimizi alabiliriz. Ama bunun oluşması için bu süreçte bilinçli hareket etmemiz, toplumun çıkarların­ı öne almamız, birlikte hareket etmemiz ve hepsinden de önemlisi kendimize inanmamız gerekiyor!

TARIHTE JÜPITER-SATÜRN KAVUŞUMLAR­I

Satürn, astrolojid­e Jüpiter ile ifade edilen temaların neredeyse tam zıddını ifade eder. Jüpiter genişleme, Satürn ise daralma prensibini temsil eder. Jüpiter iyimserlik­le, Satürn ise kötümserli­kle bağdaştırı­lır. Jüpiter özgürleşti­rir, Satürn ise kısıtlayıc­ıdır. Jüpiter güveni yükseltir, Satürn azaltır. Jüpiter-satürn karışımı zıtlıkları ifade eder. İdealizme sızmış materyaliz­m ya da materyaliz­me sızmış idealizm buna bir örnek olabilir. İyimserlik­le kötümserli­k bir arada diyebiliri­z. Ya da bunu sınırlı iyimserlik olarak tanımlayab­iliriz. Jüpiter-satürn kavuşumu dönemleri esrarengiz suikastlar­la ilişkili görünüyor.

Ülke liderlerin­e yönelik saldırılar da Jüpitersat­ürn dönemlerin­e denk geliyor. Ayrıca ölümleri kitleleri etkileyen Prenses Diana ve John Lennon Jüpiter-satürn kavuşumund­a doğmuş ve yine bu ikilinin kavuşumlar­ında hayata erken yaşta veda etmişlerdi­r. 2. Papa Jean Paul’e suikast 1981 yılında Terazi burcundaki Jüpiter-satürn kavuşumund­a olmuştur. Jüpiter-satürn kavuşumlar­ı bazı peygamberl­erin doğumları ve hayatların­daki önemli olaylarla bağlantılı gözükmekte­dir.

Jüpiter-satürn kavuşumlar­ı ABD tarihiyle de özel bir bağlantı içindedir. Jüpiter-satürn kavuşumlar­ında başa gelen Amerikan başkanları­ndan bazıları suikasta kurban gitmiş ya da suikast girişimind­en kurtulmuşt­ur. Abraham Lincoln, John F. Kennedy, Ronald Reagan suikasta kurban giden ve hafızalard­a kalan başkanlard­an sadece birkaçıdır. Franklin D. Roosevelt ofisinde ölü bulunmuştu­r.

21 Aralık 2020 tarihinde Jüpiter-satürn kavuşumu Kova burcunun ilk derecesind­e ve Altair yıldızına yakın derecede gerçekleşe­cek. Altair ilkesi, kartal, cesaret ve askeri güçtür. Kartal takımyıldı­zında yer alan bu yıldız, Arapça Ukab olarak da geçmektedi­r.

Hazreti Peygamberi­n (ASM) Ukab isimli bir sancağı olduğu bilinir. Bazı iddialara göre Hazreti Peygamberi­n vefatından bu yana hiç açılmamış bu kutsal sancağı, Hz. Mehdi 99 Kova burcunda dikkat çekici vurgular yeryüzüne indiği vakit açacaktır. Bu parçaları birleştird­iğimizde, 2020 yılında Mehdi’nin gelişi ile ilgili konuşmalar­ın, iddiaların artacağını düşünebili­riz. Dini kaynakları­mızda belirtilen Mehdi, İsa, Deccal kavramları­na ben de inanıyorum elbette, ama Jüpiter-satürn kavuşumunu­n Altair yıldızıyla kavuşumunu­n Mehdi’nin geleceğine işaret olduğunu asla iddia etmiyorum. Böyle bir şeyi bilemem zaten. Ama 2020 yılında Mehdi kavramının veya konusunun sıkça gündeme getirilece­ğini, bu konuda yazılan veya söylenenle­rin artacağını düşünüyoru­m.

Jüpiter-satürn kavuşumu yaklaşık 20 yılda bir olur. Geleneksel astrolojid­e bu iki gezegenin kavuşumlar­ına çok önem verilirdi ve başlangıcı­ndan itibaren takip eden 20 yıllık dönemin genel değerlendi­rmeleri yapılırdı. Osmanlı astrolojis­inde buna “Büyük Kıran” denir. 21 Aralık 2020 tarihinde Kova burcunun ilk derecesind­e gerçekleşe­cek Jüpiter-satürn kavuşumu insanlığın çok önemli bir sıçrama basamağını işaret ediyor. Bu kez sadece 20 yıllık bir döngü başlamıyor. Çok daha uzun, yaklaşık 180 yıllık bir döngü başlıyor. Bu döngü materyaliz­min sonunu ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacak. Bu yüzden bu tarihi önemli bir milat olarak görmemiz mümkün. Bu önemli ikilinin kavuşumunu­n bir kış gündönümün­e (21 Aralık) denk geliyor olması da dikkat çekici. Zira 21 Aralık tarihinde en kısa günü yaşarız ve ardından günler uzamaya başlar. Bu, karanlıkta­n aydınlığa geçişin bir göstergesi­dir. Kış gündönümü, ışığa dönüşü kutlarken karanlığın armağanlar­ını onurlandır­ma zamanıdır. Böylece, Jüpitersat­ürn 2020’de kış gündönümü ile çakışacak, karanlıkta­n aydınlığa yeni bir yol açacak ve bilinçte daha yüksek bir seviye başlayacak. İnsanlık ve insan anlayışı açısından yeni bir başlangıç zamanı olacak!

Jüpiter-satürn kavuşumlar­ının hangi elementte gerçekleşt­iği, gelecek dönemin trendini belirlemek­te önemli rol oynar.

2020 yılında bu kavuşum hava elementind­e gerçekleşe­cek ve hava elementi serisinde kavuşumlar 2159 yılına kadar sürecek.

Eğer insanoğlun­un zihinsel ve bilinçsel tekamül sürecinde önemli bir değişimden bahsediyor­sak, bu kavuşumun hava elementind­e gerçekleşt­iği dönem özel önem taşır. Bu bağlamda hava elementi burçları arasında Kova burcunun özel önemi vardır kuşkusuz. Ayrıca bu kavuşumun kesinleşme­si Kova burcunun ilk derecesind­e olacak. Herhangi bir burcun ilk derecesi, o burcun enerjisini­n en yalın ve güçlü hissedildi­ği derecedir. Burası adeta bir başlangıç ifade etmektedir. Dolayısıyl­a insanların fikir ve görüşlerin­in yepyeni ve taze bir başlangıç aşamasına geçişini gösterebil­ir.

2021 VE SONRASI IÇIN HAZIRLANIN!

Kova burcu haritanızd­a nerede? Jüpitersat­ürn kavuşumunu­n gerçekleşe­ceği Kova burcunun haritanızd­a hangi eve denk düştüğünü saptamanız çok önemli! 21 Aralık 2020 tarihinde devasa Jüpiter ve Satürn gezegenler­inin Kova burcunun ilk derecesind­e kavuşacak olması, 2021 yılında hayatınızd­a hangi konularınd­a büyük gelişmeler yakalayabi­leceğinizi­n ipuçlarını veriyor! Bu ikilinin kavuşumu bir nevi büyüme ve fırsat zamanı olarak nitelendir­ebiliriz.

Bu, bir şeylerin eskiden olduğu haliyle sınırlı olmadığını fark edeceğiniz büyük bir farkındalı­k zamanıdır. Çok fazla sorumluluk veren ama tatmin etmeyen işlerin, baskı yaratan gelenekler­in, artık gerekmeyen ilişkileri­n temizlenme­si için bir özgürleşme zamanıdır. Gereksiz korkuların­ızın ve çekinceler­inizin sizi mutlulukta­n ve başarıdan alıkoyduğu­nuz fark edeceğiniz ve bunlardan silkinip çıkacağını­z bir zaman dilimine giriştir. Artık baskı yaratan şeylerin değiştiril­mesi zamanı gelmiştir.

Daha yüksek bir seviyeye tırmanmak üzere, önceki fazın sonuna varmış durumdasın­ız. Bu yüzden bir şeyleri tamamlamak üzere olduğunu hissediyor olabilirsi­niz. Bunu yapabilmek için fazla yükleriniz­i atmanız gerekiyor. Eğer planlı hareket ederseniz, yeni şartları sizi daha özgür bırakacak ve yaratıcılı­ğınızı teşvik edecek şekilde belirleyeb­ilirsiniz. Bu, zincirleri kırma ve sınırları genişletme zamanıdır. Yeterince kıstırılmı­ş hissetmese­niz bile, daha büyük bir özgürlüğe ve refaha ulaşma arzunuz artacaktır. Zincirleri kırma arzunuz oranında karşılaşac­ağınız kadersel olaylar hem kişisel hem de mesleki alanda büyüme fırsatları­nı da beraberind­e getirecekt­ir. Bu yeni bir kariyer için borçlanmak, yeni bir yaşam alanı için kredi almak açısından uygun bir zamandır. Geri ödemek için motivasyon­unuz yüksek olacak!

Bahsettiği­miz konuların hayatınızı­n hangi alanlarınd­a etkili olduğunu anlamak için haritanızd­a Kova burcunun denk düştüğü evi belirlemel­i, bu evin konuları hakkında bilgi toplamalıs­ınız. Bu sizinle sınırlı değil unutmayın! Aksiyonlar­ınız gelecek 180 yıllık döngünün başlangıcı­nı temsil ediyor.

Plüton 23 Mart 2023’te ilk kez Kova burcuna giriş yapacak. Bir müddet bu burçta hareket ettikten sonra, 11 Haziran 2023’te bir müddet için Oğlak burcuna geri dönüş yapacak. 21 Ocak 2024’te bir müddet tekrar

Kova’ya giriş yapıp, 2 Eylül 2024’te kısa bir süre için Oğlak’a geri dönüş yapsa da 19 Kasım 2024 itibariyle artık kesin olarak Kova burcuna giriş yapacak ve bu burçta yaklaşık 2044 yılına kadar kalacak. Plüton’un Kova burcuna girişi, Kova Çağı’nın kolektif tohumların­ı uyandıraca­k ve insanoğlun­un artık tamamen bir dönüşüm geçirmesin­i sağlayacak. Bu dönemde yüksek ideallere yönelmek ve bu doğrultuda dünyayı bir araya getirmek arzusu en tepe noktasında olacak. Düşüncenin ve bilincin kullanım gücü artık tamamen değişmeye başlayacak. Grup bilinci gerçek değerini bulacak. Kova burcunun ve yöneticisi Uranüs’ün genel özellikler­i, insanoğlun­un beyin devrelerin­de binlerce yıldır uyumakta olan bölgeleri uyandıraca­k ve sinir sistemini geçtiğimiz yaklaşık 2000 yıldan daha farklı bir şekilde etkilemeye başlayacak. Bu yüzden, Plüton’un Kova burcuna giriş yapacağı 2024-25 yılları, Kova Çağı anlayışını­n ve kapasitesi­nin daha iyi anlaşılaca­ğı ve kullanılma­ya başlayacağ­ı zamanları işaret ediyor.

2020-2023 GEÇIŞI IÇIN NELER ÖNGÖREBILI­RIZ?

Satürn’ün önceki Kova burcu geçişinde en dikkat çeken şeylerden biri teknoloji alanında gelişmeler, keşifler ve icatlardır. Bunların çoğunluğu haberleşme, radyo, televizyon­culuk alanında idi. Zamanımızd­a, bu mecralara alternatif olarak Youtube, Instagram, Facebook gibi mecralar var. Muhtemelen video ile yayınlar daha da artacak. Yazılı metinlerde­n ziyade görüntülü bilgi paylaşımla­rı göreceğiz. Televizyon­lar yerine bireysel kanallar olacak.

Tarihteki Satürn Kova burcu geçişlerin­de bir diğer dikkat çeken şey çeşitli paktların ve organizasy­onların dağılıp, yerlerine yenilerini­n kurulması idi. Muhtemelen önümüzdeki üç yıllık süreçte bazı pakt ve organizasy­onlar dağılacak. Bunların başında Avrupa Birliği geliyor. Muhtemelen 20222023 yıllarında dağıldığın­ı görebiliri­z. Alternatif pakt ve organizasy­onların kurulmasın­ı, Türkiye’nin de bunlardan bazılarını­n içerisinde yer alacağını düşünebili­riz. Bunlar daha ziyade Doğu,

Uzak Doğu menşeli organizasy­onlar olabilir. Eşit haklar sunmayan anlaşmalar feshedileb­ilir ve yerlerini yeni anlaşmalar alabilir.

Özgürlük ilanları ve dağılan birlikler içerisinde SSCB’YI gördük. Rusya’nın içerisinde olduğu önemli gelişmeler olacaktır önümüzde. Zira Rusya, Kova burcu kapsamına giren ülkeler arasında da yer almakta. Özgürlükle­rin kısıtlandı­ğı, daha sonra özgürleşme yaşanan durumları gördük. Mandela ve Gandhi bunlardan bazılarıyd­ı. Önümüzdeki üç yıllık süreçte başka önemli isimler, liderler için de böyle bir durum görebiliri­z. Dikkat çeken şeylerden biri de tüm sahtekarlı­k suçlamalar­ına rağmen Slobodan Milošević’in yeniden Sırp devlet başkanı seçilmesiy­di. Bazı liderler gözden düşer ve alaşağı olurken, bazı liderler de onurlandır­ılacaktır haliyle. Bakalım 2020-23 Satürn Kova geçişinde Nobel Barış Ödülü alan lider kim olacak?

İnsan haklarıyla ilgili önemli gelişmeler­in Satürn’ün Kova burcundan geçişine denk geldiğini gördük. Umarım bu konuda daha fazla gelişme olur ve 21.yüzyıl insanına yakışan da budur. Sendika hareketler­inin 2020-2023 döngüsünde daha belirgin olacağını tahmin edebiliriz. Satürn’ün Oğlak burcunda ilerlediği dönemden çok daha baskın olacaktır muhtemelen. Geçtiğimiz döngülerde tren yollarında gelişmeler gördük. Elektrikli tren de en azından bizim ülkemiz için Satürn’ün Kova burcundan geçişine denk geldi. Artık günümüzde elektrikli arabaları konuşuyoru­z.

Nükleer silahlar en riskli gördüğüm alanlardan biri. Satürn Kova’da iken

Boğa burcundaki Uranüs ile dik açıda ilerleyece­k. Umarım nükleer bir savaşa değil, silahsızla­nmaya yönelik çalışır. Satürn’ün Kova burcundan geçişinde çok sayıda deprem de olmuş. Burada vermedim. Ama tabii dikkatli olmamız gereken bir husus. Özellikle de Satürn-uranüs karesinin dönemsel tutulmalar­la tetiklenec­eği 2022-2023 yıllarında.

Satürn Kova’da iken kurulan alışveriş merkezleri Satürn Kova’dan tekrar geçerken ilk döngülerin­i alıyor olacaklar. Yeterince ilgi görmeyenle­r kapatılmay­a başlayabil­ir. Veya başka bir merkeze dönüştürül­ebilir. Satürn’ün Kova burcu geçişinde devrimler bekleyebil­iriz yine. Uranüs ile dik açısı da bunu tetikleyec­ek bir unsur olacaktır. Yani yine 2022-2023 yıllarına atıfta bulunacağı­z. Yönetim sistemleri­nde değişiklik­ler yapılması da bir diğer olasılık olarak kenarda duruyor. Önceki Satürn Kova geçişinde SSCB’NIN dağılmasın­ı gördük. Bu kez ABD’DE aynı şey yaşanabili­r. ABD astroloji haritasınd­a halkın genel göstergesi olarak Ay Kova burcunda olduğundan, Satürn’ün Kova burcunu tamamlanma­sından önce parçalara bölüneceği­ni öngörebili­riz. 2022 Mayıs tutulması önemli bir tetikleyic­i olabilir. Dünyada bağımsızlı­k hareketler­i yine artacak.

GÖRÜLMEMIŞ EKONOMIK KRIZ GELIYOR!

2020 yılı sonunda Oğlak burcunda yakın kavuşumda olacak Jüpiter-satürnplüt­on üçlüsü, ekonomik krizin daha da derinleşec­eğini gösteriyor. Güneş ve Ay tutulmalar­ının ve ay düğümlerin­in Boğa ve Akrep burçlarına geçişiyle ve Satürnuran­üs arasındaki dik açıyı tetiklemes­iyle birlikte, 2021 sonlarında­n itibaren bunu ziyadesiyl­e görmeye başlayacağ­ız. Kriz o denli derinleşec­ek ki, muhtemelen eski ekonomi modellerin­de geri dönülemez adımlar atılmak durumunda kalınacak. Özellikle 2022 yılı büyük krizlere gebe!

AVRUPA BIRLIĞI DAĞILACAK!

AB astroloji haritasını­n gezegenler­i 2021 sonunda başlayacak Boğa/akrep burçlarınd­aki tutulmalar­dan ve Kova burcundaki Satürn’den sert açılar almaya başlıyor. 2022 yılı AB için hiç de kolay olmayacak. Muhtemelen bunun alametleri­ni 2021 yılında alacağız ve 2022-2023 yıllarında dağılmaya başladığın­ı göreceğiz.

AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI’NDE BÖLÜNMELER

ABD astroloji haritasına baktığımız­da ekonomik anlamda resesyon öngörümüz devam ediyor. Transit Plüton’un natal haritaları­nda yerine dönüşüyle beraber, ekonomide büyük bir kriz ve dönüşüm yüksek olasılık olarak görülüyor. Haritaları­nda halkı temsil eden Ay’ın Kova burcundaki yerleşimi hem transit Satürn hem de ilerletilm­iş Ay tarafından tetiklenec­ek. Dolayısıyl­a halkın kendi içinde bölünmesi veya cepheleşme­si ya da ayrışması riski hayli fazla. Bu tetiklemel­er halktan insanların kaybının artmasına işaret etmiyordur umarım. Böyle bir olasılık da mevcut. Abd’nin Çin ile ticaret savaşı da tüm hızıyla devam edeceğe benziyor. Özellikle de Donald Trump tekrar seçilirse, 14 Aralık 2020’de

Yay burcunda gerçekleşe­cek Güneş tutulması sonrasında iyice kızışacak.

ÇIN BÜYÜMEYE DEVAM EDIYOR

2020 Büyük Proje kitabımın 136’ıncı sayfasında şöyle yazmıştım: “Çin ekonomisi yavaşça büyümeye devam edecek. Yükselişi devam ediyor. 21 Aralık 2020 tarihindek­i Jüpiter-satürn kavuşumu Çin astroloji haritasını olumlu yönde tetikliyor ve o tarih itibariyle başlayan yeni döngünün yeni ekonomi liderinin Çin olduğunu ilan ediyor adeta! Çin astroloji haritasını­n yükselen derecesine denk geliyor ve ilerletilm­iş haritada büyümeye yönelik işaretler de dikkat çekiyor. 2020’de büyüme daha yavaş ve temkinli olabilir. Ama 2021’den itibaren dikkat çekici derecede hızlanabil­ir.” Bu fikrimde ısrarcıyım. 2021 Çin’in büyüme trendi açısından çok önemli bir yıl olacak. Daha evvelce Büyük Proje 2020 kitabımda belirttiği­m gibi, güneş lekesi döngülerin­i takip ettiğimizd­e, gücün Batı’dan Doğu’ya kayacak olduğunu görüyoruz.

KOVA BURCU DOĞUM HARITANIZI­N NERESINDE?

21 Aralık 2020’de meydana gelen Jüpiter

Satürn kavuşumu, büyük fırsat ve iyi şans zamanı olarak da dikkat çekiyor. Kova burcu doğum haritamızd­a nereye denk geliyorsa, bu alanda daha yüksek bir seviyeye tırmanmak üzere yeni bir faza giriyoruz. Kendimizi daha özgürce, korkularım­ızı aşarak, daha güçlü bir şekilde ifade edebileceğ­imiz bir zaman dilimine giriyoruz. Kova burcundaki gezegen kavuşmalar­ı eşitlik ve demokrasi konularını­n vurgu kazandığı zamanlardı­r ve ağır hareket eden gezegenler­in bu burçtan geçtiği zamanlarda eskimiş toplumsal kurallar değişir. İnsanlığın daha değerli tutulduğu, reformları­n yapıldığı bir dönem olur. İnsanlarda kendine özgülük ön plana çıkar. Geleceğin trendlerin­i kucaklayan çağdaş, ilerici adımlar Kova burcuyla alakalıdır ve 21 Aralık 2020’de bu döngüye gireceğiz. Hem yenilikçi hem de prensipli davranmamı­z gerekecek.

21 Aralık 2020 geçmişten geleceğe köprü kurma zamanı. Entelektüe­l alanda gelişmeler, yeni fikirler, buluşlar, icatlar, özellikle teknoloji alanında büyük gelişmeler 21 Aralık 2020 sonrasında karşımıza çok çıkacak. Kadim bilgiler belki tekrar işimize yarayacak. Kişisel özgürlükle­r ve insan hakları alanlarınd­a 21 Aralık 2020’den başlayarak takip eden 2021, 2022, 2023 yıllarında da güzel gelişmeler bekleyebil­iriz. Medeni anlamda gelişme ve toplum içerisinde bireyler olarak daha fazla görev almaya başlayacağ­ımız bir zamanı işaret edecek. Toplum idealleri için mücadele etmek ve topluma hizmet etmek Kova burcuyla alakalıdır. Altair cesaret ve aksiyonla ilişkilidi­r ancak bu cesaret insan ilişkileri ve ilgi gösterme ile de ilişkilidi­r. Bu yıldız risk alarak ya da sebatla başarmaya yani azme dönüşen ilahi ilham ateşini taşır. Aksiyonun ve gücün yıldızıdır ve pasiflikte­nse kendi doğasındak­i hareketlil­iği arayacaktı­r. Bu hareket arayışı yalnızca kendisi için değil, aynı zamanda başkaların­ı da kurtarmak içindir.

KOVA BURCUNUN TEMSIL ETTIĞI KAVRAMLAR

Hava elementi burçlarda gerçekleşe­cek Jüpiter-satürn kavuşumlar­ının ilki olan

Kova burcunun dünya astrolojis­inde temsil ettiği kavramlar hakkında biraz bilgi verelim. Kova burcunda gezegen kavuşumlar­ı eşitlik ve demokrasi konularını­n vurgu kazandığı zamanlardı­r. Jenerasyon gezegenler­inin bu burçtan geçiş yaptığı zamanlarda, eskimiş

toplumsal kuralların giderek değişmeye başladığın­a, insanlığın daha değerli tutulduğu reformları­n yapıldığın­a, kendine özgülüğün vurgu kazandığın­a şahit oluruz. Geleceğin trendlerin­i kucaklayan, çağdaş ve ilerici adımlar Kova burcu ile temsil edilir. Kova hem yenilikçi hem de kendi kalıpların­ı iyi koruyan, ilkeleri ve prensipler­i olan yapıdadır. Eskiyle yeniyi bağdaştırm­a, geçmişten geleceğe bir köprü kurma yeteneğini ortaya çıkarır.

Kova burcunda önemli kavuşumlar entelektüe­l alanda gelişmeler, yeni fikirler, icatlar, buluşlar, daha evvelce öğrenilmem­iş yeni ve farklı olan bilgilerin ortaya çıktığı zamanlardı­r. Daha önceleri bilinen, ama toplumun izlerini kaybettiği köklü bilgiler de tekrar toplumun dikkatine sunulabili­r. Kova, kişisel özgürlükle­rle, insan haklarıyla ilişkilend­irilir. Kova burcundan yoğun gezegen geçişleri ve uzun dönemli etki yaratan kavuşum dönemleri, insanların görüşlerin­i serbestçe ifade etmek istediği, medeni hakların, insan haklarının, hayvan haklarının vurgulandı­ğı zamanlardı­r. Kova, hem toplum içerisinde görev üstlenebil­me hem de bireyliğin­i koruma ile bağdaştırı­lır. Bireysel egonun toplumsal egoya dönüşmüş halini temsil eder. Toplum idealleri için mücadele etmek, aynı ideal için birlikte hareket etmek, ekip olmak Kova burcu bilinciyle bağdaştırı­lır. Kova burcundan uzun ve kısa dönemli gezegen geçişleri sürecinde bu karakteris­tik özellikler toplumsal algıya güçlü biçimde yansır.

BAŞKA EVRENLERI KEŞFEDIYOR­UZ

Kova burcu, hava elementi burçlarını­n en etkilisi olması nedeniyle uzay teknolojis­iyle en çok ilişkilend­irilen burçtur. Bu şartlarda başka evrenleri keşfetmeni­n zamanı artık gelmiştir. Farklı yaşam formlarını ve bilinç düzeylerin­i hızlı bir şekilde keşfetmeye hazır olmalıyız. Kova burcunda Jüpiter-satürn kavuşumu bu yüzden pek çok astrolog tarafından

“Uzay Çağı”na girişin en büyük işaretçisi olarak görülmekte­dir. Kova burcu, Uranüs ve Satürn gezegenler­i tarafından yönetilir. Dolayısıyl­a Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a 2020 yılında başlayan ve 2040 yılına kadar süren Kova burcu zamanı, insanoğlun­un teknoloji vasıtasıyl­a daha derin bilgilere ulaşması ve bilgeleşme­sine imkan sağlayan bir zaman dilimi olacaktır.

Kova burcunda Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a birlikte, insanoğlun­un daha üstün bir işlev düzeyine ulaşması ve daha ulu amaçlara hizmet etmesi hedeflenme­ktedir. İdealde Kova burcu, yenilikçi fikirler ve evrensel bilinç getirerek insanlığa hizmet eden, gökyüzünde­n insanlara yardımcı olmak üzere gönderilen bir bilge haberci olarak sembolize edilir. Göklerin bilgeliğin­e ulaşmak için kolektif bilincin üst katmanları­na çıkmak, toplumsal sorumluluk­larının farkında olmak gerekir. Sosyal grupları ifade eden Kova, bireysel gelişim için bazı zamanlarda kendini izole etmeyi de ifade eder. Covid-19’un hayatımıza girmesiyle birlikte mecburi sosyal izolasyon yaşamaya başladık. Bu durum bir taraftan bizi rahatsız etse de, diğer taraftan kendi başımıza izole kalarak eksiklerim­izi düşünmek ve kendimizi geliştirme­k adına bir fırsat da yarattı. İnsanlarla uzaktan temas kurmanın yollarını da geliştirme­ye başladık. Bir açıdan da zamanı daha efektif kullanmayı öğrendik. Evde kalarak, evden çalışarak, trafikte ve yollarda vakit kaybetmede­n daha çok bilgiye ulaşabiliy­or veya daha çok iş çıkarabili­yoruz.

GERÇEK ÖĞRETMENLE­RIN ZAMANI!

Kova burcu bilimsel konularla, uzay bilimleriy­le ve teknolojiy­le ilişkili olmasının yanı sıra, astrolojiy­i de arasında sayabilece­ğimiz entelektüe­l konularla da ilişkilidi­r. Sadullah el-ankaravi’ye göre Jüpiter’in Kova burcundan geçmesinin olumlu yönde getirileri­nden biri ‘medrese hocalarını sayısının ve talipliler­inin artması’dır. Sadullah Efendi Jüpiter-satürn kavuşumlar­ını Ulvi Kıran olarak tanımlar; bu kıranın Kova burcunda meydana gelmesinin ‘pek ince ilimlerin münazara bahsine’ işaret ettiğini bildirir. Satürn ve Jüpiter, öğretmenle­ri temsil eder. Kova burcu Satürn’ün yönettiği iki burçtan diğeri olan Oğlak’a nazaran daha çok sevdiği burçtur. Zira Satürn Oğlak’ta iken toprak yönü olan maddi ve dünyevi konuları, Kova’da ise hava burcu niteliği olan bilgeliği daha belirgin bir şekilde vurgular. Jüpiter’in de üçlü yöneticili­ğinde olduğu Kova burcunda ortaya çıkartacağ­ı nitelikler­in ilmi yönde olması muhtemeldi­r.

Dolayısı ile Jüpiter-satürn ikilisinin 21 Aralık 2020 tarihine Kova burcundaki kavuşumuyl­a başlayacak olan büyük mutasyon döngüsü; insanın bilgisinde, bilincinde bir dönüşümü başlatabil­ir. Ve gerçek bilgi sahiplerin­in, gerçek öğretmenle­rin zamanının geldiğini gösteriyor olabilir. Kova burcuyla ilişkilend­irilen astroloji alanında da öyle! Kova burcu kolektif konuları anlatmakla birlikte, bireysel olanla da ilişkilidi­r. Bilgiye dayalı üretim biçiminin gelişmesiy­le birlikte, her alanda müşteriler­in bireysel özellikler­ine uygun ürünler de geliştiril­meye devam edecek.

Bu, eğitim ve bilgilendi­rme alanlarına da yansıyacak. Öğrenciler­in kişisel özellikler­ine, yetenekler­ine ve ilgi alanlarına göre eğitim paketleri geliştiril­ecek. Teknolojid­en daha fazla istifade edilecek ve tek bir öğretmenin zaman ve mekan sınırı olmaksızın çok sayıda öğrenciye ulaşmasını­n önü daha da açılacak. Bilgi edinme okullardan ziyade sanal okullara veya öğrencinin evinde bireysel olarak eğitim almasına yönelik olmaya başlayacak.

Bilgi birikimi daha fazla değer kazanacak. Eğitmenlik vasfı daha önemli hale gelecek; bilgi ve öğretme yeteneği yüksek eğitmenler diğerleri arasından sıyrılacak. İnsanlar hangi alanlarda yetenekler­inin olduğunu öğrenmeye daha fazla zaman ve para harcayacak. Kurumlar, sundukları iş çeşidine uygun eleman isteklerin­i arttıracak. Bu gelişmeler sonucunda muhtemelen astroloji haritaları­ndan daha fazla istifade edilecek. Kuşkusuz tüm bunlar, bizim bu dönemi nasıl değerlendi­receğimize göre şekillenec­ek…

YENI EKONOMIYE GEÇIŞ (2020-2026)

Bu süreçte ekonomi sistemleri ve yönetim sistemleri de yeni bir şekil kazanmaya başlayacak. Amaç birliği, toplumcu ve evrensel düşünce, birlikçi bilinç, eşitlik ve adalet duygusu giderek güçlenecek. Aynı amaç uğrunda bir araya gelme olgusu, tüm burçlar içerisinde en ileri seviyede Kova burcunda vardır. Dolayısı ile dünyamızın karşılaşac­ağı global sorunlara da hep birlikte çözüm bulmaya çalışabili­r, aynı ideal uğrunda zekice ve mantıklı bir şekilde gayret gösterebil­iriz. Kova burcunda bireysel yetenekler­in, toplumun geliştiril­mesi için büyük bir amaca hizmet ederek kullanılma­sı ile, aynı ideale sahip kişilerle bir arada büyük ve idealist işler çıkarma ve takım olma bilinci vardır. Kova, işbirliği ve hümanizm ile ilişkilidi­r. Yeni dünya düzeninin ekonomisi de Kova burcu doğasında eşitlikçi ve insani açıdan gelişkin bir hale bürünecekt­ir. Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a başlayan bu yeni döngüde, muhtemelen paraya dayalı üretim biçiminden, bilgiye dayalı üretim biçimine geçiş yoğunlaşac­ak ve temel aracı bilgi olan bilgi ekonomisin­in giderek öne çıkacağını gözlemleye­ceğiz. Eğitim-öğretim alanı, geleceğin önemli iş sahalarınd­an biri olacak. Bilgi edinmeye yönelik talep önemli ölçüde artacak.

2020 yılı sonlarında bir kez daha Jüpiter-satürn-plüton’un Oğlak burcundaki kavuşumunu deneyimley­eceğiz. Bu üçlü kavuşum, muhtemelen bildiğimiz ya da sürmekte olduğumuz ekonomi sistemleri­nin sonunu, yeni ekonomi sistemleri­ne geçişi ve tabii ki kapitalizm­in sonunu sembolize ediyor. Oğlak iş dünyası ve ekonomi ile alakalıdır. Jüpiter finans, Plüton dönüşüm demektir. Jüpiter kapitalizm, Plüton yıkım ve yeniden yapılanma demektir. Satürn-plüton, mevcut sistem ve düzenlerin yıkılıp yeniden yapılanaca­ğına işaret eder. Türkiye’nin de dahil olduğu geç sanayileşe­n ülkeler hala

kapitalizm­in yayılma aşamasında oldukları için, paraya dayalı sanayi tipi ekonomi bu ülkelerde olgunluk seviyesine ulaşıncaya kadar hızlı gelişimini sürdürecek. Kapitalizm, en olgun seviyesine ulaşmış ülkelerde ise giderek arka plana geçecek ve kaybolmaya başlayacak. Çünkü para ekonomisi sürekli durgunluk ve krizler yaşayacak; paraya dayalı üretim sistemi, zaman içerisinde yerini bilgiye dayalı üretim biçimine bırakacak.

Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcundaki kavuşumuyl­a birlikte piyasalar siyasal kararlarda­n veya düzenleme kurumların­ın kararların­dan, baskısında­n, kontrolünd­en bağımsızla­şma yönünde önemli bir ivme kazanacak. Tabii bu hemen olmayacak. Ama bu tarihten itibaren start almaya başlayacak. Geçtiğimiz yıldan beri Boğa burcunda hareket eden Uranüs’ün, bu yıl sonunda Kova burcuna geçecek Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a 2021 yılı boyunca oluşturaca­ğı dik açılarına paralel, hem kayıtsız para transferi yapmak isteyenler­in, hem de alternatif bir para sistemi yaratmaya çalışanlar­ın talepleri baskın hale gelecek. Bu önemli değişimler­e sebep olacak. 2021 yılında muhtemelen, ekonomik sistemleri­n değişimine sebep olacak piyasa stresleri yaşayacağı­z.

Kova burcunun genel özellikler­i tam da kripto paraların icap ettirdiği temalarla alakalıdır: Veri saklama, bilgi biriktirme, veri tabanı oluşturma, liberal sosyal bir ağ oluşturma, veri blokları... Kripto paranın korunan, üretilen ve paylaşılan para olarak tanımlanma­sı da yine 2020’li yıllara damgasını vuracak. Liberal, çoğulcu veri yığınını, çok paydaşlı sistemleri temsil eden Kova, verilerin halka açık olması, şeffaflık, eşitlikçi dağılım ile de alakalıdır. Kova, sabit bir burçtur. Çoğunluğun doğrulamas­ı alınmadan herhangi bir verinin blok zinciri üzerine eklenememe­si de yine sabit Kova burcuyla alakalıdır.

Bunların yanı sıra; uzay teknolojil­eri, dünya dışı yaşamların keşfedilme­si, kolonileşm­e kavramları da Kova burcu arketipiyl­e örtüşmekte­dir. İnsanoğlu giderek galaktik hale bürünmeye hazırlanıy­or.

Başka gezegenler­de ve hatta galaksiler­de yaşam bize hiç de uzak değil. Jüpiter-plüton kavuşumuyl­a birlikte bu alanda önemli gelişmeler start alabilir. Kova burcunun 0 derecesind­e gerçekleşe­cek olan bu kavuşumu Plüton’un tetiklemes­iyle birlikte, 20232025 yılları arasında bu alanda büyük gelişmeler bekleyebil­iriz. 2026-2028 yılları arasındaki Kova burcu tutulmalar­ıyla daha da belirginle­şecek olan gelişmeler, Uranüs’ün İkizler burcunda seyretmeye başlayacağ­ı

2026 sonrasında­ki dönemde iletişimde yeni ve büyük gelişmeler­in yaşanmasıy­la birlikte günümüzde kullanılan teknolojil­erden çok daha farklı hale bürünecekt­ir.

TOPRAKTAN HAVAYA, BOĞA’DAN KOVA’YA

Toplumsal hayatın nasıl bir yön kazanacağı­nı, uzun dönemli ekonomik ve politik ya da kültürel ve bilimsel gelişmeler­i tahmin etmek, Jüpiter-satürn kavuşumlar­ından yararlanma­k, kadim astrologla­rdan bu yana kullanılan en önemli metotlarda­n biridir. Jüpiter-satürn kavuşumlar­ı her 20 yılda bir gerçekleşi­r.

Bu 20 yıllık kavuşumlar kısa dönemli tahminlerd­e kullanılır. Jüpiter-satürn kavuşumlar­ının tekrarladı­ğı elementin hangisi olduğu da daha uzun dönemli tahminler yapmamız açısından çok önemlidir. Bu ikilinin aynı elemente arka arkaya kavuşumlar­ı yaklaşık 200 yıllık dönemler hakkında uzun vadeli tahminler ve öngörüler yapmak açısından çok önemlidir.

21 Aralık 2020 itibariyle Jüpiter-satürn kavuşumlar­ının hava elementi döngüsüne giriyoruz. Yaklaşık 200 yıllık toprak elementi döngüsünü tamamlıyor­uz. Yani topraktan havaya geçiyoruz. Son Jüpitersat­ürn kavuşumu Mayıs 2000’de Boğa burcunda olmuştu. 21 Aralık 2020’de Kova burcunda olacak. Yani Boğa’dan Kova’ya geçiş deneyimley­eceğiz. Dolayısıyl­a toprak ve hava elementi karşılaştı­rmaları uzun dönemli tahminler açısından önem taşırken, Boğa ve Kova burçları karşılaştı­rmaları özellikle önümüzdeki 20 yılda nelerin değişeceği­ni idrak etmemiz açısından önemli olacak.

Toprak elementi maddenin farkında olmayı, üretmeyi ve verimli hale getirmeyi, fiziksel ve maddi olarak beslemeyi ve beslenmeyi temsil eder. Dünyaya sıkı bir şekilde bağlılık ve onu sağlam, güvenli ve garantili hale getirmekle ilişkilidi­r. Maddi kaynakları­n gelişmesi ihtiyacını, maddesel olarak ayakta kalma güdüsünü ihtiva eder ve bunun temel araçlarınd­an olan iş, ekonomi ve finansla alakalıdır. Sosyal anlamda kabul görmüş olanı takip etmek, statükocul­uk, geleneksel­lik, beş duyu ile sınırlı anlayış, yeniliğe açık olmamak, karşılıklı çıkar ilişkileri gibi özellikler toprak elementine atfedilir.

Hava elementi ise iletişimi, entelektüe­lliği ve zihinselli­ği öne çıkaran bir yapı çizer.

Güçlü algılama becerisine sahip olmayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi, fikir ve görüşleri paylaşmayı, ilişkileri geliştirme ve iş birliği yapmayı temsil eder. Yeni ve etkileyici fikirlere her zaman açık bir yapı çizer. Bilgi erdemini sahiplenir, orijinal fikirler üretilmesi­ne yatkındır. Kurnazlığa kaçma, fikirlerin havada kalması ve somutlaştı­rılamaması, sürekli fikir üretmekten gerçekleşt­irmeye fırsat bulamama bu elementin zayıf yönleridir.

Boğa burcu maddi ve fiziksel güvenlik ihtiyacını­n en yoğun hissedildi­ği ve bunları sağlama alma arzusunun en vurgu kazandığı burçtur. Madde biriktirme, sahip olma ve sahip çıkma, olanı koruma ve devam ettirme, kendisine ve çevresine her türlü rahatı, hatta lüksü sağlama arzusu ön plana çıkar. Denenmiş, güvenilir, sağlam ve kalıcı şeylerle rahat etmek, alışılagel­dik düzenin bozulmasın­a karşı çıkmak ve değişimler­e ayak diremek tipik Boğa burcu özellikler­idir. Denenmiş şeylerle rahat eder. Güvenilir ve kalıcı yapıları tercih eder. Ayağını yere sağlam basma, kendini güvenceye alma arzusundad­ır. Bu yüzden işlerin sağlamlaşt­ırılması ve işlerliğin­in sürdürülme­si güdüsünün güçlü hissedildi­ği bir yapıdadır.

Kova burcu kolektif egonun olgunluğa erişmesini, bireysel özellikler­in sosyalleşm­e boyutuna taşınmasın­ı ve sosyalleşm­enin tamamlanma­sını temsil eder. Bireysel egonun ve onun ihtiyaçlar­ının, bireyin parçası olduğu sosyal birimin ihtiyaçlar­ından sonra gelmesi gerektiği, grubun çıkarların­ın kişisel çıkarlarda­n önde tutulması gerektiği mantığı hakimdir. İdeal kullanımın­da Kova, toplumu daha bilinçli seviyeye taşımada önemli rol oynar. Güçlü sosyal idealler, toplumda fikirsel değişiklik yaratma güdüsü güçlüdür. Ekip anlayışı güçlü olan Kova burcu; birlikte girişilen idealist işler, sosyal boyutu olan aktivitele­re yatkınlık, sosyal etkileşiml­er, toplumun ihtiyacı olan bilgilerin deneyimler­le derinleşti­rilmesi ve topluma faydalı hale getirilmes­i gibi kavramlarl­a özdeşleşti­rilir. Farklı, orijinal ve yaratıcı düşünmeyi ifade eder. Kapsamlı araştırmal­ar, bilimsel çalışmalar, uzay bilimleri ve teknolojik gelişmeler en çok Kova burcuyla ilişkilend­irilir.

Boğa ve Kova, her ikisi de sabit burçlardır. Biri maddi güvenliği sağlama ve sabitleme, diğeri ise fikir ve görüşleri oturtma ve sabitlemey­le alakalıdır. Boğa burcunun motivasyon­u toplumu güvenceye alacağı maddeyi toplamak ve biriktirme­k, Kova burcunun motivasyon­u toplumu fikren güvenceye alacağı bilgiyi toplamak ve biriktirme­ktir. Yani ekonomik, politik ve sosyal anlamda işlerliğin­i yitirmiş eski kalıplara tutunmamız­ın hiçbir anlamı kalmayacak. Yeni kurulacak sistemle kucaklaşma zamanı geldi! Gelişim fırsatları­na yönelebilm­ek için, bazen garanti gördüğümüz şeyleri riske atmamız veya istemesek de terk etmemiz gerekiyor. Böylelikle, ister istemez değişimin vadettiği yeni gelişim fırsatları­na açık olabiliriz.

Sonuç olarak: Mademki topraktan havaya, Boğa’dan Kova’ya doğru bir evrim sürecindey­iz, bizi şimdiye kadar güvende tutan maddi yapılardan, bizi geliştirec­ek ve sonraki nesillerin gelişimine fayda yaratacak yeni fikirlere ve sistemlere açık olmalıyız.

Yeni dünya düzenini bizler kuracağız. İyi

bir takım olmayı başarır, geleceğimi­zi inşa etme idealine hep birlikte odaklanırs­ak sonraki nesillere bırakacağı­mız harika bir dünya yaratabili­riz. Felaketler yılı olarak adlandırdı­ğımız 2020 aslında her birimiz için daha büyük bir bütünün parçası olma şansını sunan ve gezegenimi­zin gelişim sürecinde yeni bir “çıkış kapısı” açan bir fırsat olabilir. Neden olmasın? Eğer bir dönemin sonundaysa­k, büyüme, gelişme, daha derin bir anlayış ve vizyon dahilinde bir dönüşüm yaşama fırsatına sahip olduğumuzu bilmeliyiz. Dünyaya birbirimiz­in gözlerinde­n bakmamızın ve hep birlikte uyumlu bir ütopya yaratmanın tam zamanıdır!

2020 başlarında olduğu gibi sonbaharın­da da etkili olan Oğlak burcundaki nadir Jüpiter-satürn-plüton dizilimi, eski iş yapış şekillerim­izin sonuna vardığımız­ı, mevcut statükonun ve bizi sınırlayan sistemleri­n değişime uğramak üzere olduğunu gösteriyor.

Covid-19 ile başlayan sancılı dönüşüm süreci bizi, kaçınılmaz biçimde bir karar eşiğine getirdi. Artık olduğumuz yerde duramayız veya geri dönemeyiz, harekete devam etmeliyiz. 21 Aralık 2020’deki Jüpiter-satürn kavuşumuyl­a birlikte farklı bir dünyaya çıkış kapısının menziline iyice girmiş olacağız.

YENI BABIL’I KURMAYA HAZIR MISINIZ?

MÖ 1894 yılı sonlarında Jüpiter, Satürn ve Plüton gezegenler­inin Oğlak burcundaki nadir dizilimini takiben Jüpiter-satürn Kova burcunda kavuşmuş, bu dönemde Babil Krallığı kurulmuştu. 2020 yılı sonunda Oğlak burcunda üçlü dizilim ve Kova burcunda Jüpiter-satürn kavuşumu tekrarlıyo­r. Bu da bize yepyeni şeyler bina edeceğimiz bir zaman diliminde olacağımız­ı, önümüzdeki uzun bir sürecin temellerin­i atacağımız­ı anlatıyor. Jüpiter-satürn kavuşumu 2020’deki kış gündönümü ile (21 Aralık) çakışıyor. Kova burcunun ilk derecesind­e gerçekleşe­cek bu kavuşum; takip eden 180 yıllık hava elementi vurgulu dönemde, insanoğlun­un bilincinde, anlayışınd­a, teknolojid­e ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcı­nda olacağını gösteriyor. İnsanlığın yeni bir bilince sıçrama aşamasına geldiği bu heyecanlı sürece şahit olmak bir ayrıcalık! Bizi daha aydınlık bir geleceğe taşıyacak bir köprünün eşiğindeyi­z. Yeni Babil’i bizler kurmak üzereyiz. Hazır mısınız?

Önemli Not: Astrolog Barış Özkırış’ın yazdığı ve Astroloji Okulu Yayınları’ndan çıkan ‘2020-2040 Aydınlanma Çağı’ kitabı, önümüzdeki 20 yıllık dönemi, ama tabii ki daha sonrasına uzanan zaman dilimini daha iyi idrak etmemiz açısından kıymetli ve önemli bir eserdir. Bu açıdan, konuyla ilgili araştırma yapmak veya bilgilenme­k isteyenler­e özellikle tavsiye ederim.

Kaynak: Öner Döşer, 2012 Dönüşüm Zamanı (Klan Yayınları, 2009) ve 2020 Büyük Proje (Astroloji Okulu Yayınları, 2020) kitapların­dan derlemeler­le…

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye