DIJITAL BIR ÇAĞ BAŞLIYOR
Oldukça zor ve sarsıcı bir yılı geride bırakıyoruz. Tarih sayfalarında yeri asla silinmeyecek birçok olaya şahit olduğumuz bir yıldı 2020. Herkesin aklında ortak soru: Peki 2021, 2020 kadar zor ve sert mi geçecek? Gelen gideni aratacak mı yoksa daha sakin bir yıla mı giriş yapıyoruz? 2021’de astrolojik göstergelerle birlikte hem dünyada hem de yaşadığımız coğrafyada bizleri neler bekliyor göz atalım.
2021’i anlamak için aslında 21 Aralık 2020’deki Satürn ile Jüpiter’in Kova burcundaki kavuşumuna bakmamız gerek. Çünkü o birliktelik çok önemli iki dönemi başlatan bir birliktelik. İlki 20 yıllık küçük periyot, diğeri ise 200 yıllık büyük periyot. Çünkü astroloji ancak döngülerle ve bu döngülerin tarihte bıraktığı izlerle anlam kazanır. Bu döngülerin en küçüğünü aslında her ay Güneş ve Ay arasında gözlemliyoruz. Güneş ve Ay bir araya geldiklerinde buna yeni ay, karşı karşıya geldiklerinde ise dolunay diyoruz. Bu döngüye ‘sinodal döngü’ adı veriliyor. Sadece Güneş ve Ay arasında değil, aslında tüm gezegenlerin birbirleri ile olan ilişkisinde görebilirsiniz. İşte Satürn ve Jüpiter, 21 Aralık’ta Kova burcunda bir araya gelerek biri büyük, biri küçük iki sinodal döngüyü başlatmış olacak. Hem hava elementi dönemini başlatacak, ki bu 200 yıl kadar sürecek hem de Satürn ve Jüpiter bir daha 20 yıl sonra bir araya gelecek.
İşte bu döngüler 2021 ve sonraki yıllarda bizleri neler bekliyor sorusunun cevaplarını içinde barındırıyor. Ayrıca bu ikilinin kışdönümünde, en uzun gecenin yaşanacağı günde birlikte olmasının da sembolik olarak önemli olacağını düşünüyorum.
Önce büyük döngüden bahsedelim. 21 Aralık 2020’de Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcunun sıfır derecesinde birlikte olması ile 200 yıllık toprak elementi süreci sona eriyor, 200 yıllık hava elementi dönemi başlıyor. Geçtiğimiz 200 yıl hem ekonomik, hem sosyolojik, hem politik atmosferde toprak elementi hakimdi. Astroloji bakımından toprak elementi burçları sıradan dünyevi meselelerle, organize olmayla, mantık, sağduyu ve pratiklikle ilişkilendirilir. Bu yüzden de hükümetlerle markaların yaratımına ve hayata geçirilmesine hizmet etmiştir. Toprak burçları maddiyata, çok çalışmaya, kurallarla kanunların yerine getirilmesine, para biriktirmeye, toprağa yatırım yapmaya, ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetleri sağlamaya değer verir. Dolayısıyla son 200 yılda insanlık yasalarla güvenliğin sağlandığı hükümetler kurmaya, düzen sağlamaya ve toplumların işlevselliğine ağırlık vermiştir. Ayrıca çiftçilik, madencilik, şehircilik ve emlakçılık alanında başarılı girişimler için kişilere büyük fırsatlar da sunulmuştur; bu alanların her biri de toprak elementiyle ilişkilidir. Bu dönemde kişilerin statüsü sahip oldukları maddi zenginliklere veya her toplum üzerinde giderek daha fazla güç ve kontrol kazanan siyasi güçlere göre belirlenmiştir.
Kısacası toprak elementinde gerçekleşen Jüpiter-satürn kavuşumları nizami ve materyalist bir sosyopolitik dünya yarattı. İşler de yolunda gitti. Fakat sonlara doğru yolunda gitmemeye başladı çünkü her döngü böyledir. Jüpiter ve Satürn kavuşumları sosyopolitik meselelere yön verir ve her döngünün sonunda işler eskisi gibi yürümemeye başlar. Bunun sonucunda da toplumda bir dönüşüm arzusu başlar. Pratik ve politik meselelere ve sıradan başarıya değer veren toprak elementinden farklı olarak, hava elementi burçları yaratıcılık ve entelektüel çabaya değer verir. Statüler; maddi zenginlik ve kişiler üzerinde kurulan hakimiyetlerden ziyade sanatsal, düşünsel ve kontrole yer olmayan yaratıcılık eşiğine göre belirlenmeye başlayacaktır. Özellikle özgün ve yenilikçi fikirlere değer verilecektir. Daha önce denenmemiş yeni fikirlerin uygulamasında bazı sorunlar ortaya çıkabilir; akla yatkın olduğu için işe yaracağı düşünülen bazı fikirler işe yaramayabilir. Teori (hava) çok değerlidir; ancak her zaman için denenmiş ve gerçek (toprak) olandan daha gelişmiş olacak da değildir. Dolayısıyla başlarda giderek uzaklaşılan toprağa ve güç kazanan havaya tutunanlar arasında uzunca süredir devam eden sorunlara çözüm ararken anlaşmazlıklar çıkabilir.
TARIM ÖNEM KAZANIYOR
Tam da bu yüzden 2021 yılında eski düzenciler (toprak) ve yeni dünyacılar (hava) arasındaki uçurum hem giderek artacak hem de bir bölünme başlayacaktır. Toprak elementi kapitalizm ile ilgilidir, sosyalizm ise hava elementi ile ilgilidir. İşte bu yeni başlayan döngü ekonomik olarak büyük devrimleri de beraberinde getirecektir. Kapitalist sistemin artık gücünü kaybetmesi ve sosyalizme doğru yolculuk başlayabilir bu yeni dönemle birlikte. Ya da en azından sosyalizm ile kapitalizmin ortak bir noktada buluşabildiği bir ekonomik düzen de diyebiliriz buna. Elbette içinde hava elementi olduğu için ve hava elementi ileri teknoloji ve dijital her türlü konuyu sembolize ettiğinden, ekonominin de giderek dijitalleşeceğini düşünmek, kripto paralarla kurulacak olan yeni bir düzenden bahsetmek pek de yanlış olmaz.
Hava dönemi herkesin sistem içinde eşit olduğu bir düzenden bahseder. Biz bunu tüm dünyada deneyimlemeye başlayacağız. Daha sosyal ya da sosyalist bir dünya düzeni... Her tür kaynak ve gelirin daha eşit şekilde paylaşılmaya başlanması gerektiği ortaya çıkacak. Çünkü kaynaklarımız da hızla tükeniyor. 2021’in ana teması ‘beslenmebeslenememe’ olabilir. Kıtlık, tarım ürünlerinin veriminin düşmesi, toprağın verimliliğini kaybetmesi riski ile karşı karşıya kalabiliriz. 2021 itibarıyla tarım/toprak çok değerli olacak. Tarım yapabilen ülkelerin artık acilen topraklarını daha verimli bir hale getirme planlarını yapması gerek. Beslenme demişken, hava elementi dönemi ile beraber beslenme şekillerimizde de devrimler peşi sıra gelmeye başlayacaktır. Alıştığımız et, tahıl orijinal ürünlerin yerini belki de laboratuvar ortamında hazırlanan ‘–mış gibi’ ürünler alabilir. Et-miş gibi, balık-mış gibi, buğdaymış gibi…
Başlayan yeni çağ ile birlikte elbette siyasi atmosferde de büyük değişiklikler meydana gelecek. Yeni ve cesur liderler öne çıkıp sosyal adaleti sağlayacak. Kişilere daha fazla özgürlük ve hak tanınacak; bu uğurda eski ve baskıcı kanunlar kaldırılıp yenilikçi yasalar çıkarılacak. İnsanların din, ırk, cinsel yönelim gibi farklılıklarından dolayı yıllarca uğradıkları ötekileştirmelerin artık yavaş yavaş sonuna geliyoruz. Bu döngü isyanlar ve hatta devrimlerle başlayabilir; bu hareketlerin sonucundaysa liderler ya seçimle ya da cebren görevlerinden alınabilir.
Dünya üzerinde birçok halk ayaklanmasına şahit olacağız. Bu ayaklanmalar yeri gelecek ırk, din, cinsel yönelim üzerine olabilecek; yeri gelecek eski ve yeni dünya düzenicilerin arasındaki uyumsuzluktan dolayı çıkabilecek; yeri gelecek baskıcı ve muhafazakar liderlerin ortaya koyduğu ya da koyacağı kurallar ve yaptırımlara karşı olacak ya da (aslında en korkulanlardan bir tanesi) ekonomik zorluklar üzerine olabilecek. Kolektif değerler değişmeye başlayacak; insanlık bireysel zenginlikten ziyade toplumsal refaha yönelecek. Bilginin güç olması ile birlikte artık entelektüel gelişimler değer kazanacak, sanat ve yaratıcı çalışmalar artık hak ettiği değer ve saygınlığı görmeye başlayacak. Teknoloji alanında rönesans yeniden ortaya çıkacak ve bu sayede dünyanın dört bir yanındaki insanlar birbirine daha yakın olacak. Yeni buluşlarla insanları birbirine farklı şekillerde bağlamaya başlayacaklar. Şu an bunları telefon ve internet ile yaparken artık özel VR dünyalar ile gerçekleştireceğiz.
BLACK MIRROR DİZİSİ GİBİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR
Hava elementi dönemi ile birlikte hızla dijitalleşecek olan dünyanın kanunları da teker teker değişecek. Djital platformlar ya da diğer tüm dijitalleşen sistemler için yeni kanunlar oluşmaya başlayacak. Ve artık bilginin güç olduğu, hatta ‘data’nın önemli olduğu bir döneme doğru hızla gidiyoruz. Artık parayı elinde tutan değil, veriyi elinde tutanlar güçlü olacak. Yapay zekaların hayatımızda hızla yaygınlaşacağı, robotik insanların toplumla kaynaşacağı bir döneme doğru ilerliyoruz. Tavsiyemdir; nasıl alfabeyi biliyorsak, artık dijitalin alfabesi olan kodlamayı da hepimizin bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Artık yaşamın sadece dünyada olmadığı anlaşılacak, uzayın başka yerlerinde yaşam kurmak adına çok önemli adımlar atılacaktır. Uzayda daha önce gidemediğimiz yerlere hızla giderken çok büyük yeni keşifleri de beraberinde getirecek bu dönem. İnsanmakine-yapay zeka arasında güçlü bir bağın olacağı çok enterasan bir döneme doğru ilerliyoruz. Zihnimizde yer alan bilgilerin makinelere -yapay zekalara aktarılması, öldükten sonra bile belki de android bir versiyonumuzun teknolojik olarak var olması gibi birtakım teknolojiler ile karşılaşacağız. Adeta Black Mirror dizisi içindeymişiz gibi yaşayacağımız bir çağ aslında. Bu yeni dönemden sağlık sektörü de nasibini alacak; dijitalleşen, yapay zekaların öncelikli olduğu bir sağlık sektörü düşünün. Sizi muayene edenlerin artık insan doktor değil, yapay zekaya sahip android doktorların olduğu bir sağlık sistemi... Ya da küçük bir göz retinası taraması ile birçok hastalığınızın tespit edildiğini düşünün...
Avrupa Birliği 1 Kasım 1993’te Satürn Kova burcundayken kurulmuştu ve şimdi bir ‘Satürn döngüsü’ yaşayacak. Yani önümüzdeki 2.5 yıllık süreçte AB çok kan kaybedebilir ve dağılma noktasına gelebilir. Ab’nin yıkılmasını da göreceğiz. Aynı şekilde gireceğimiz bu Kova Çağı ile birlikte Abd’nin gitgide ekonomik gücünü kaybetmesini, eyaletlerin bağımsızlıklarını iyiden iyiye ilan etmesini göreceğiz. Yeni dünya düzeninin lideri artık ABD olmayacak. Çin, Japonya, Rusya ve Hindistan yeni dünya düzeninin lider ülkeleri olarak karşımıza çıkacak. Çünkü toprak elementi Batı’yı sembolize eder, hava elementi ise
Doğu yönünü. Geçtiğimiz 200 yıl Batı’nın güçlendiği bir dönemdi ama bu dönem artık bitiyor. Doğu’nun güç kazanacağı, lider olacağı yeni bir dönem başlıyor. Yeni dünya düzeninde savaşların teması da artık petrol veya toprak olmaktan çıkıp su ve data olacak. Su ve data savaşları bekliyor dünyayı. Dijital büyük veri savaşları… Ülkeler de toprak güvenliğinden çok artık dijital olarak varlıklarını korumak zorunda kalacaklar. Dijital güvenlik meselesi dünyanın en önemli konuları arasında ilk ikide yer alacak. İşte yeni hava elementinin hikayesi üç aşağı beş yukarı bu şekilde cereyan edecek. Şimdi sıra geldi Satürn’ün Kova burcundaki seyahatine...
SATÜRN KOVA BURCUNDA
7 Mart 2023 tarihine kadar Satürn Kova burcunda. Astrolojik olarak Satürn; düzen getirmek, kısıtlamak, form vermek ve sınav demektir. 2023 yılının Mart ayına kadar da Satürn Kova burcunda seyahat ederek Kova burcunun sembolize ettiği birtakım konularda bizleri sınava tabi tutacak. Astrolojide
Kova burcu; özgürlük, insan hakları, ifade özgürlüğü, bireyselleşme, dahiler, devrimler, sürgünler, bilim insanları, icatlar, objektif olmak, hümanizm, bağımsızlık, aykırı olan her şey, toplum için olan her türlü konu, yüksek teknoloji, dernekler, radyo dalgaları, uydu yayınları, örgütler, sivil toplum kuruluşları, ufolar, uzayla ilgili her türlü konu, astroloji, dostluklar, arkadaşlıklar, havacılık sektörü, yüksek zeka, grevler, isyanlar, asiler, fikir insanları, marjinal kişiler, ekip çalışmaları, toplum düzenini değiştiren kişiler, akıl hastaneleri, yapay zeka, bilimsel gelişmeler ve internet dünyasını; sağlıkta ise dolaşım sistemi, kalp, tansiyon sorunları, bilekler, bacaklar ve damarları sembolize eder.
Satürn, Kova burcunda yönetici pozisyondadır. Buradan anlamamız gereken, Satürn Kova burcunu sever! Bu da demek oluyor ki bu burçta oldukça rahat edecek, kendini evinde hissedecek. Pozitif ve gölge tüm yönlerini büyük bir rahatlıkla ortaya koyacak. Bu dönem, hepimizin hem sınavı hem de bizi büyütecek ve geliştirecek ilk alan elbette bağımsızlık ve özgürlükle ilgili konular olacaktır. Kendini ifade etmenin, özgürlüğün, düşünce özgürlüğünün ne denli önemli ve değerli olduğunu fark edeceğimiz bir dönem bekliyor bizleri. Özgürlük ile ilgili konuları hem bireysel hayatımızda hem de dünyada toplumlar üzerinde sıkça göreceğiz. Bireysel olarak belki yetişkin bir tavırla kendi özgürlük alanlarımızı yaratmak ve korumanın derdinde olacağız. Ya da öyle sorumluluklar yükleneceğiz ki, bu yükler hem özgürlüğümüzü kısıtlayacak hem de sorumluluk alıp özgürlük alanımızı nasıl yaratacağımızı sık sık düşüneceğiz.
Bunu çeşitli şekillerde deneyimleyebilirsiniz. Örneğin yüksek kredili bir ev alırsınız ve ödemeleri ile uğraşırken sosyal hayatınızda kısıtlamalara gitmek durumunda kalabilirsiniz. Çok uzun süredir ailenizden ayrı yaşıyorsunuzdur ve birden yeniden aile ile yaşama durumu ortaya çıkabilir; özgürlük duygunuz elinizden alınıyor gibi hissedebilirsiniz. Bunu evlilikle deneyimleyebilirsiniz ya da bir ilişki ile...
Çok seviyorsunuzdur ama ilişkiniz size nefes alma alanı bırakmıyordur ve bunu dengelemenin yollarını, çarelerini arasınız. Bu özgürlük bazen de düşünce ve ifade özgürlüğü şeklinde ortaya çıkabilir. Düşüncelerinizden, fikirlerinizden dolayı arkadaşlarınız sizden uzaklaşabilir ya da belki düşüncelerinizi özgürce ifade ederken yöneticilerinizin canını sıkarsınız ve işten atılırsınız. Çok daha fazla örnek yazılabilir ama günün sonunda temamız özgürlük üzerine olacaktır.
Bu döneme adını yazdıracak birçok dahi gündeme gelebilir, farklı ve değişik icatlarla döneme damgasını vurabilir, insanlığın gidişatını değiştirebilir. Aslında icatların ne olduğundan çok icatları kimin yaptığı ön plana çıkacak. Bu icatlar teknolojiden tutun da uzaya kadar pek çok alanda meydana gelebilir. Uçan arabalar, medikal hizmet veren kıyafetler gibi... Sağlık alanında kalp-damar ile ilgili yepyeni icatlar ortaya çıkabilir.
GÜNDEMİMİZ İNSAN HAKLARI
İnsan hakları konusu sıkça dünya gündeminde olacaktır. İnsan hakları mahkemelerinde yargılanma durumları, insan hakları ihlallerine karşı büyük yaptırımları görebiliriz. Çok kez dünya üzerinde ayaklanmalar, yürüyüşler, protestolar gündeme gelebilir. Pek çok toplumda halkı ayaklandıracak, halk ve hükümet arasında gergin durumlar meydana gelebilir. İnsanların organize bir şekilde örgütlenebildiği bir sürece giriyoruz. Birçok devrimler peşi sıra meydana gelebilir bu dönemde. İstikrarı bozan ve değişimi zorlayan, değişime direnen ve kontrol etmek isteyenlerle değişim, reform ve ilerlemek isteyen devrimciler ve ilerleyiciler arasında büyük bir çatışma olması muhtemeldir. Özgürlük, bağımsızlık, insan hakları, eşitlik ve cinsiyet hakları gibi konularda protesto veya isyanlar söz konusu...
Farklı fikirler ve bakış açıları sunan konuşmacıların önemli platformlardan çıkarılması, üniversitelerden atılması, bağlı oldukları kulüplerden çıkarılması gibi olaylar söz konusu olabilir. Aykırı, azınlık, marjinal kişi ve gruplar ön plana çıkabilir; bu düşünceleri ile olur, yaşam tarzları ile olur, cinsel yönelimleri ile olur... Böyle kişi ve grupların üzerindeki artan baskı yüzünden isyanlar çıkabilir. Bu tarz kişi ve gruplar bu dönem tarihe adını kazıyabilir, ön planda olabilir. Aynı şekilde kendi kişisel hak ve özgürlüklerimiz konusunda da bilinçleneceğiz; onları korumak adına stresli durumlarla uğraşmamız gerekebilir. İnternet, sosyal medya ile ilgili yeni düzenlemeler, kurallar gündeme gelebilir; belki de baskılar artabilir. İnternet dünyasına ilişkin yasal yaptırımlar artabilir. Online baskılar, cezalar söz konusu olabilir. Siz bir fikrinizi yazarsınız ve o fikre hemen bir ceza kesilir, para cezası gibi...
Havacılık sektörüne dair yeni yaptırımlar, yeni kurallar, yeni yasalar çıkabilir. Diğer yandan uçak kazalarında çok ciddi artışlar söz konusu olabilir. Kova burcu kasırgalarla da ilgilidir, bu dönem hava muhalefetinden dolayı ciddi zararlar ortaya çıkabilir; büyük kasırgalar, tornadolar gibi. Yine bu dönem rüzgar ve güneş panelleri ile elektrik üretimine ciddi yatırımlar yapılabilir. Yapay zeka teknolojisinde ve giyilebilir teknolojilerde büyük ilerlemeler kaydedilebilir; yeni icatlar, yeni buluşlar çıkabilir. İnovatif gelişmelerin artacağı bir dönem bekliyor bizleri. Yine bu süreçte düşünce ve fikir liderleri ortaya
çıkabilir, hatta bu kişiler dünyanın gidişatında önemli rol oynayabilir.
Teknolojinin ve akıllı cihazların hayatımıza hızla girdiği şu çağda, Satürn Kova ile birlikte daha akıllı bir gelecek kurmak adına ciddi adımlar atılabilir. Uluslararası sınır ve ticaret savaşları belki bu Satürn Kova sürecinde çözülebilir bir duruma gelir. Kuantum ile ilgili daha somut ve ciddi bilimsel çalışmalar yapılarak önemli veriler elde edilebilir.
Kaç kilometre yaptığınızı gösteren ayakkabıdan tutun da akıllı fırınlara, cep telefonu ile yönetilebilen buzdolabından hasta olduğunuzda size haber veren iç çamaşırına, otobüsün nerede olduğunu gösteren dijital otobüs duraklarından siz gelmeden sizin için ayarlamalar yapan evlere kadar birçok alanda ciddi gelişmeler olabilir.
İnternet güvenliği ile ilgili pek çok sınav söz konusu olabilir. Uluslararası düzeyde ses getirecek hacklenme haberleri duyabiliriz. İnsanların kişisel bilgilerinin güvenliği çok azalabilir, güvenlik ağlarının yıkılması gündeme gelebilir. Ya da
Satürn Kova seyrinde uzaylılar ile belki bir iletişim ağı kurulur, kim bilir? Sizce de enterasan ve heyecanlı olmaz mıydı? Koskoca evrende bir tek bizim yaşadığımızı düşünmüyorsunuzdur inşallah. Ya da bu dönemde uzaya yolculuklar artabilir. Uzay turizmi belki de…
SATÜRN İLE URANÜS ÇEKİŞMESİ
Satürn 2021 yılında Kova burcunda seyahat ederken, Boğa burcunda seyahat eden Uranüs ile çok önemli bağlantılar yapacak ve aslında 2021’e damga vuran en önemli açı da bu olacak. Satürn ile Uranüs arasında zorlayıcı bir açı oluşacak ve yılın genelinde bu açının etkileri altında olacağız. Bu açıyı 2021 Şubat-haziran ve Aralık aylarında deneyimleyeceğiz. Ortaya çıkaracakları etkileri ise yıl boyunca hissedeceğiz.
Bu durum dünyada ve hisse senedi piyasalarında finansal istikrarsızlık ortaya çıkacağına ve belki de teknoloji sektörünün yeni bir parlama dönemine gireceğine işaret ediyor olabilir. Eğer Satürn, hakimiyeti dikte eden bir hükümet olarak düşünülürse, Uranüs de özgürlük, bağımsızlık ve benlik dürtüsünü temsil eden halk olarak düşünülebilir. Ortaya çıkan uyuşmazlıklar zorlayıcı hale gelecektir. Bu durum, hakimiyet sahibi olan mevcut hükümetlere karşı toplu protestolara ve hatta devrimlere sebep olabilir. Bu etkileşimden ötürü halk arasında büyük huzursuzluklar cereyan edebilir ve yenilik (Uranüs, Kova) taleplerine karşı kontrolünü kaybetmek istemeyenler (Satürn) azimle dirayet gösterebilir. Ancak en nihayetinde liderler artık işlemeyen yasa ve anlayışlardaki değişiklikleri ya kabul edecek ya da oylama sonucu veya cebren görevlerinden alınacaktır. Çünkü Uranüs’ün Satürn’e kare açı gerçekleştirmesi ayrılıklar ve görevden alınmalarla ilişkilidir.
Kısacası şubat-haziran ve aralık ayları hem ekonomik depremlere hem de liderlerin değişimine işaret etmekte. Ayrıca işsizliğin de tavan yapabileceği zamanlar. Yine bu aylarda Uranüs ile Satürn arasındaki çekişme büyük depremlerin meydana gelmesine de zemin hazırlayabilir. Bu ayları bu noktada biraz daha tehlikeli buluyorum. Avrupa’da yükselişe geçen milliyetçiliği engelleme çalışmaları ile karşılaşabiliriz bu süreçte. Uranüs özgürlük, Satürn ise kısıtlama ile ilgilidir. Bu yüzden de 2021 yılında korona veya bambaşka virüsler yüzünden sokağa çıkma yasakları, kısıtlamalar ve sert kurallar gelebilir. Ne yazık ki Uranüssatürn etkileşimi hava yolculuklarında sıkıntılar, uçak kazaları, grev gibi konuları da gündeme getirebilir. Yine bu aylarda nükleer denemeler, kazalar, sızıntılar, atom bombası denemeleri söz konusu olabilir. Çok büyük yıldırım düşmesi sonucu ortaya çıkabilecek oldukça zor durumlar ve elektrik kesintileri söz konusu olabilir.
2021 YILINDAKİ TUTULMALAR VE ETKİLERİ
Kuzey ve Güney Ay Düğümleri bize o yıl meydana gelecek olan Güneş ve Ay tutulmalarının hangi burçlarda meydana geleceğini belirtir. Unutmamak gerekir ki Ay Düğümleri ve tutulmalar, hayatımızda aldığımız çok önemli virajları, keskin
dönüşleri, radikal değişimleri, majör birtakım olayları işaret eder. Bu olaylar ruhsal gelişimimiz açısından çok önemlidir; diğer yandan dünya üzerinde değişen trendlere ve meydana gelecek olan olaylara da vurgu yaparlar. Ay Düğümleri ve tutulmalar, hayatımızda istesek de istemesek de aksiyonun meydana geldiği zamanlardır. Kaçarsanız aksiyonu evren sizin adınıza ve sizin kontrolünüz dışında alır. Güney Ay Düğümü konforumuz, rahatlıkla yapabildiğimiz, çok fazla emek sarf etmemize gerek kalmayan temalara işaret ederken; Kuzey Ay Düğümü büyümek, mutlu olmak, ruhsal anlamda gelişmek, tekamüle ulaşmak için nasıl bir yol izlememiz gerektiğine işaret eder. Güney Ay Düğümü’nden öğrendiğimiz bilgilerle Kuzey Ay Düğümü’ne doğru bir yolculuktur bu. Kuzey tarafı İkizler, Güney tarafı ise Yay burcu temsil edecek. 2021 Aralık ayına kadar Ay Düğümleri bu burçlarda seyahat edecek. Bu süreç, hem kişisel anlamda hem de dünya trendleri hakkında önemli bilgiler veriyor bize. Büyümek ve olgunlaşmak için Yay burcundan başlayan, İkizler burcuna doğru uzanan bir yolculuk olacak bu. Ay Düğümleri özellikle Güneş ve Ay tutulmalarının meydana geldiği zamanlarda varlıklarını güçlü bir şekilde hisettirir.
2021 yılında tutulmaların olacağı zamanlar ise şöyle;
• 26 Mayıs 2021, Yay burcunda Ay tutulması
• 10 Haziran 2021, İkizler burcunda Güneş tutulması
• 19 Kasım 2021, 27 derece Boğa burcunda Ay tutulması
• 4 Aralık 2021, Yay burcunda Güneş tutulması
Tutulmalar meydana geldikleri tarihler içinde +/- 1 ay içinde etkilerini gösterir. Bu bilgilerden sonra bakalım bizleri neler bekliyor, Ay Düğümleri yolculuğumuzun bize öğreteceği temalar neler olacak…
İkizler-yay aksının sembolize ettiği konular; bilgi, iletişim, öğrenme, seyahat, ticaret, satış, pazarlama, inançlar, din, belgeler, sınavlar, akademik eğitim, eğitim sistemi, bilişimle ilgili konular, lansmanlar, internet, web siteleri, e-postalar, yayıncılık, medya, şifreler, teknoloji ile ilgili konular, deneyim, umut, spor, felsefe, ideoloji, kültürel kimlikler, imamlar, kiliseler, papazlar, dini yerler, yasalar, profesörler; vücutta ise eller, kollar, kalça, sinir sistemi, kaslar, bronşlar, nefes, astım, alerji ve solunum yolları problemleridir. Dünya üzerinde ise değişen eğitim ve öğretim sistemleri, yeni iletişim metotları, sosyal medya uygulamaları ve yeni birçok keşfi beraberinde getirecektir.
Bu dönemde uluslararası ticaret kanunlarında değişimler olabilir. Eğitim sistemlerine daha çok bütçe ayrılabilir. Bunun yanı sıra dini eğitimlere de ağırlık verilebilir. Daha fazla dini yerler, dini merkezler açılabilir, dini eğitimlere hız verilebilir. Daha fazla yol, ulaşım aracı, havalimanı açılması söz konusu olabilir. Ülkelerin vize şartlarında değişiklikler olabileceği gibi, daha önce vize isteyen ülkeler vize istemekten vazgeçebilir. Daha özgür seyahat etmeyi sağlayacak şeylerin uygulanma olasılığı yüksektir. Bunlarla birlikte seyahat etme ile ilgili yeni düzenlemeler de gelecektir.
Yayıncılıkta, medya sektöründe gelişme ve büyüme gözlemlenebilir. Yeni sosyal ağlar ve oluşumlar söz konusu olabilir. Ve elbette düşünce ve fikir özgürlüğü konuları sürekli gündemde olacaktır. Yeni birçok gazete, dergi çıkacaktır. Katlanabilir telefonlar, gerçek dünyayı sanal nesnelerle harmanlayan teknolojiler karşımıza çıkacak. Sınavlarda birtakım şaibeler olması, skandal belgelerin ortaya çıkması, bilgi kirliliğinin artması kaçınılmaz olacaktır. Aynı şekilde asparagas haberler hızla yayılabilir. Dünya üzerinde dini fanatizmde artış söz konusu olabilir. Yine dini liderlerden şok edici skandal açıklamalar gelebilir bu dönemde. Ve tabii ki göç konusu dünyanın bir numaralı sorunu haline gelebilir.
Özellikle bu tutulmalar içinde 19 Haziran’da meydana gelecek olan İkizler burcundaki Güneş tutulması ekstra bir öneme sahip. Çünkü bu tutulmada Merkür başrol oynarken; retro yani geri harekette olacak. Geri hareketli bir Merkür’ün içinde olduğu bu tutulmanın; bilgilerin tahrip edilmesi, teknolojik ciddi kazalar ve sorunlar, sistemlerin hacklenmesi ve bilgi güvenliğini zedeleyecek durumların, gizli bilgilerin ortaya çıkması gibi etkileri olabilir.
Bir diğer çok önemli tutulma ise 19 Kasım’da meydana gelecek olan,
Boğa burcunun 27’nci derecesindeki Ay tutulması. Bu tutulma derecesi itibariyle çok önemli çünkü 27’nci derece Boğa burcunda Algol isimli çok önemli bir yıldız bulunuyor. Bu yıldız gökyüzünün en zor ve sert yıldızlarından biri. Medusa’nın kesik kafasını sembolize ediyor. Şiddetle, idamla, elektrik sorunları ile, elektrik kesintileri ile, depremlerle, genlerle ilgili bir yıldız. Kasımda meydana gelecek olan bu tutulma, 2021 yılının en zorlu ve stresli tutulması demek yanlış olmaz. İdam konusu gündeme gelebilir, dünyada idam edilen kişilerle ilgili konular sıkça konuşulabilir, elektrikle ilgili sorunlar oluşabilir, depremler meydana gelebilir. Gen ile ilgili önemli araştırmalar ve gen üzerine çalışmalar yayımlanabilir.
2021’DE TÜRKİYE’Yİ NELER BEKLİYOR?
Türkiye, Satürn Kova transitini doğum haritasında 8’inci ev dediğimiz alanda alacak. 8’inci ev; dünya astrolojisine göre bize ait olmayan paralar, faizler, vergiler, şirketlerin ve ülkelerin borçları, cinayetler, terör saldırıları, bankalar, sigorta, sosyal güvenlik, ölümcül büyük kazalar, salgınlar, sermaye kazanımları, yabancı ülkelerle finansal ilişkiler, krizler, gizlilik içinde halledilen işler, ticaret merkezlerini sembolize eder. Bu dönemin odak noktası finansal konularda yeni bir yapılanmadır. Bu yapılanma içinde diğer ülkelerle kurulacak olan finansal–ticari ilişkilerin yeniden düzenlenmesi gerekebilir. Bu düzenlemeler keyfi yapılan değil daha çok mecbur bırakılan düzenlemeler olacaktır. Yeni vergilendirme modelleri, yeni vergi türleri de sık sık gündeme gelebilir. Bankacılık faiz sisteminde radikal değişikliklere gidilebilir. Aynı şekilde sigorta sisteminde bir dizi yeni kurallar ve yapılandırmalar olmasını bekleyebiliriz. Emeklilik, sigorta primleri, sağlıktan yararlanma şekilleri gibi bir çok konuda yapılanmaya gidebiliriz.
Mayıs–haziran-temmuz: Progress (ilerletilmiş) Ay, Güneş ile kare yapacak. Seçim ihtimaline işaret edebilir.
Ocak ve Eylül: Çok ama çok önemli aylar. Plüton, Türkiye’nin hem Satürn hem de Merkür’ü ile kare açı yapacak. Eğitim ve sınav sisteminin değişmesi, ikili anlaşmalar söz konusu olabilir. Diplomatik ilişkilerin de dikkatli yönetilmesi gereken bir zaman dilimi.
Eylül: Muhalefet açısından önemli bir ay; istifalar, görev değişimleri söz konusu olabilir.
19 Mart ve 8 Kasım civarı: Uranüs Ay Düğümleri ile olumlu bir kontakt kuracağı için bilim ve sağlık alanında güzel gelişmeler olabilir. Tedaviler, hastaneler, aşı vb.
Mart ve Nisan: Ekonomik açıdan yine hareketli bir zamana işaret ediyor. Kur dalgalanmaları olabilir.
TÜRKİYE’NİN YILLIK HARİTASI
Türkiye’nin 2020-2021 Güneş dönüşü haritasında Yay burcu yükselmekte. Bu da demek oluyor ki bir yıllık süreçte Türkiye gündeminde çok fazla Yay semboliği çalışacak. Yay burcu; din, uluslararası seyahatler, askeri tüm konular, medya, üniversiteler, akademik çevre, spor dünyası, uluslararası ticaret, at yarışları, hipodrom, filozoflar, hacılar, hac ile ilgili her türlü konu, turizm, hukuk, reklam, dış işleri, akademik yayınlar ve konular, ilahiyat fakülteleri, hakimler, savcılar, adalet, göç gibi alanları sembolize eder. Bu konular sık sık gündemimizde yer alacak demektir. Yükselenle temsil edilen alanda Güney Ay Düğümü bulunuyor. Bu da dikkat etmemiz gereken, kayıplara neden olacak konuları temsil eder.
Yay burcunun gölge yönlerine yıl boyunca dikkat edilmesi gerek. En önemli gölge yönü ise fanatik davranmaktır. Demek ki yıl boyunca fanatik çıkışlar, gösteriler, çağrılardan uzak durmamız gerek.
Yay burcu uluslararası ilişkileri de temsil ettiğinden, yıl boyunca diğer ülkelerle kurulan ilişkilerde daha diplomatik ve sorun çözen bir yerde durmak önem kazanacak. Elbette inançlar, din, farklı mezheplerle ilgili konularda da daha birleştirici, kapsayıcı olmak önemli olacak. Akademik çevre, üniversitelerle ilgili konular, üniversite sınav sistemleri, hukukla ilgili konularda birtakım revizyonların da olacağına işaret ediyor. Aynı şekilde askeri konular gündemde olacaktır. Askerliğin süresi, şekli gibi konularda bazı değişikliklere gidilebilir. Yay burcunun sembolize ettiği hukuk ve anayasal konularda da yeni düzenlemelerin olması beklenen konular arasında yer alıyor. Yay burcu göçü de temsil ettiğinden, bu yıl ülkemize göç eden kişiler için yeni bir yapılanma olabilir ve yeni göçler alabiliriz.
Yay burcunun yönetici gezegeni Jüpiter ise Oğlak burcunda ve haritanın 2’nci evinde yer alıyor. Jüpiter, haritada Plüton ve Satürn ile birlikte duruyor. 2’nci ev; ekonomik koşullar, kazançlar, üretim ve mali konularla ilgilidir. Özellikle Jüpiter ve Plüton’un yan yana olması çok önemli işaretler. Zira Plüton değişim ve dönüşümle ilgilidir. Ülkemizin, yeni yaşında ekonomik güç elde etmek adına çok büyük bir değişimin içinde olacağını gösteriyor. Bu değişimin olabilmesi için de eski sistemlerden ve bakış açılarından kurtulup farklı metotlar denenecektir.
Belki daha kuralcı, belki daha üretime yönelik olunacağına, belki de izlenen para politikalarının dışına çıkılıp farklı metotlar deneneceğine işaret ediyor olabilir. İşin içinde Oğlak olduğu için sanayi yatırımları artabilir. Ama vergi ile ilgili düzenlemeler de olabilir.
Yay burcu Türkiye’nin ana haritasında 6’ncı eve düşüyor. Politik astrolojiye göre 6’ncı ev; askeri konular, ordu, işçi ve çalışanlar, sendikalar, ulusal savunma, sağlık sektörü demektir. Tüm bu konularda yeni yapılanmalar, kuralların konması, düzenlemelerin gelmesi beklenebilir. Güneş ise bu yıl 11’inci evde yer alıyor. Güneş’i genel olarak amaçlar, hedeflenen konular, harekete geçilmesi planlanan nokta gibi düşünebiliriz. 11’inci ev ise ülkenin müttefikleri, yasama organları, meclis, partiler, sivil toplum kuruluşları, borsa, ulusal hazine, ülkenin amaçları ve hedefleri demektir. Güneş’in 11’inci ev olan “Bona Fortune” yani iyi şans evinde olması harika! Ülkenin bu yıl hedef ve amaçlarına ulaşacağına işaret eder. Özellikle bu hedef ve amaçların daha ekonomik anlamda olacağına işarettir. Diğer taraftan bu yıl hukuksal anlamda ciddi bir değişik için adımların atılacağını ve bunun için gerekli müttefiklerin rahatlıkla toparlanabileceğini gösterir.
Ay’ın konumuna baktığımızda ise, Ay bu yıl 29 derece Balık burcunda ve 4’üncü evde yer alıyor. 4’üncü ev genel olarak muhalefeti temsil eder. Yer altı kaynakları, topraklar ile de ilgilidir. Ayrıca 29 derece Balık burcunda ‘Scheat’ isimli bir yıldız bulunuyor. Bu yıldız boğulmalar, intiharlar ve gemi kazaları ile ilgili bir yıldız. Bu yıl denizler ve sularla ilgili stresli durumlar olabilir. Gemi veya deniz araçları ile ilgili kazalar gibi... Yine gündeme çok gelebilecek intiharlar söz konusu olabilir. Bir de astrolojik olarak 29’uncu dereceler “anaretik” dediğimiz, aslında tehlikeli derecelerdir. Çünkü 29’uncu derece bir burcun son derecesidir ve 1 derece sonra yeni bir burca geçecektir. Bu yüzden bir sonlanma ve bitişi gösterir bize. 4’üncü evde yer aldığından dolayı, muhalefetle ilgili önemli bitişlerin, sonlanmaların, ayrılıkların olabileceğini düşünebiliriz.
Venüs 10’uncu evde, haritanın tepe noktasında ve Terazi burcunda yer alıyor. Venüs haritanın 6’ncı evini, yani sağlık alanını yönetir. Yıl boyunca Venüs’ün haritada güzel bir alanda ve güçlü olduğu bir burçta duruyor olması ise sağlıkla ilgili kazanılabilecek zaferlere, güzel gelişmelere işaret eder.