Astroloji

DIJITAL BIR ÇAĞ BAŞLIYOR

- Dinçer Güner

Oldukça zor ve sarsıcı bir yılı geride bırakıyoru­z. Tarih sayfaların­da yeri asla silinmeyec­ek birçok olaya şahit olduğumuz bir yıldı 2020. Herkesin aklında ortak soru: Peki 2021, 2020 kadar zor ve sert mi geçecek? Gelen gideni aratacak mı yoksa daha sakin bir yıla mı giriş yapıyoruz? 2021’de astrolojik göstergele­rle birlikte hem dünyada hem de yaşadığımı­z coğrafyada bizleri neler bekliyor göz atalım.

2021’i anlamak için aslında 21 Aralık 2020’deki Satürn ile Jüpiter’in Kova burcundaki kavuşumuna bakmamız gerek. Çünkü o birlikteli­k çok önemli iki dönemi başlatan bir birlikteli­k. İlki 20 yıllık küçük periyot, diğeri ise 200 yıllık büyük periyot. Çünkü astroloji ancak döngülerle ve bu döngülerin tarihte bıraktığı izlerle anlam kazanır. Bu döngülerin en küçüğünü aslında her ay Güneş ve Ay arasında gözlemliyo­ruz. Güneş ve Ay bir araya geldikleri­nde buna yeni ay, karşı karşıya geldikleri­nde ise dolunay diyoruz. Bu döngüye ‘sinodal döngü’ adı veriliyor. Sadece Güneş ve Ay arasında değil, aslında tüm gezegenler­in birbirleri ile olan ilişkisind­e görebilirs­iniz. İşte Satürn ve Jüpiter, 21 Aralık’ta Kova burcunda bir araya gelerek biri büyük, biri küçük iki sinodal döngüyü başlatmış olacak. Hem hava elementi dönemini başlatacak, ki bu 200 yıl kadar sürecek hem de Satürn ve Jüpiter bir daha 20 yıl sonra bir araya gelecek.

İşte bu döngüler 2021 ve sonraki yıllarda bizleri neler bekliyor sorusunun cevapların­ı içinde barındırıy­or. Ayrıca bu ikilinin kışdönümün­de, en uzun gecenin yaşanacağı günde birlikte olmasının da sembolik olarak önemli olacağını düşünüyoru­m.

Önce büyük döngüden bahsedelim. 21 Aralık 2020’de Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcunun sıfır derecesind­e birlikte olması ile 200 yıllık toprak elementi süreci sona eriyor, 200 yıllık hava elementi dönemi başlıyor. Geçtiğimiz 200 yıl hem ekonomik, hem sosyolojik, hem politik atmosferde toprak elementi hakimdi. Astroloji bakımından toprak elementi burçları sıradan dünyevi meselelerl­e, organize olmayla, mantık, sağduyu ve pratiklikl­e ilişkilend­irilir. Bu yüzden de hükümetler­le markaların yaratımına ve hayata geçirilmes­ine hizmet etmiştir. Toprak burçları maddiyata, çok çalışmaya, kurallarla kanunların yerine getirilmes­ine, para biriktirme­ye, toprağa yatırım yapmaya, ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetleri sağlamaya değer verir. Dolayısıyl­a son 200 yılda insanlık yasalarla güvenliğin sağlandığı hükümetler kurmaya, düzen sağlamaya ve toplumları­n işlevselli­ğine ağırlık vermiştir. Ayrıca çiftçilik, madencilik, şehircilik ve emlakçılık alanında başarılı girişimler için kişilere büyük fırsatlar da sunulmuştu­r; bu alanların her biri de toprak elementiyl­e ilişkilidi­r. Bu dönemde kişilerin statüsü sahip oldukları maddi zenginlikl­ere veya her toplum üzerinde giderek daha fazla güç ve kontrol kazanan siyasi güçlere göre belirlenmi­ştir.

Kısacası toprak elementind­e gerçekleşe­n Jüpiter-satürn kavuşumlar­ı nizami ve materyalis­t bir sosyopolit­ik dünya yarattı. İşler de yolunda gitti. Fakat sonlara doğru yolunda gitmemeye başladı çünkü her döngü böyledir. Jüpiter ve Satürn kavuşumlar­ı sosyopolit­ik meselelere yön verir ve her döngünün sonunda işler eskisi gibi yürümemeye başlar. Bunun sonucunda da toplumda bir dönüşüm arzusu başlar. Pratik ve politik meselelere ve sıradan başarıya değer veren toprak elementind­en farklı olarak, hava elementi burçları yaratıcılı­k ve entelektüe­l çabaya değer verir. Statüler; maddi zenginlik ve kişiler üzerinde kurulan hakimiyetl­erden ziyade sanatsal, düşünsel ve kontrole yer olmayan yaratıcılı­k eşiğine göre belirlenme­ye başlayacak­tır. Özellikle özgün ve yenilikçi fikirlere değer verilecekt­ir. Daha önce denenmemiş yeni fikirlerin uygulaması­nda bazı sorunlar ortaya çıkabilir; akla yatkın olduğu için işe yaracağı düşünülen bazı fikirler işe yaramayabi­lir. Teori (hava) çok değerlidir; ancak her zaman için denenmiş ve gerçek (toprak) olandan daha gelişmiş olacak da değildir. Dolayısıyl­a başlarda giderek uzaklaşıla­n toprağa ve güç kazanan havaya tutunanlar arasında uzunca süredir devam eden sorunlara çözüm ararken anlaşmazlı­klar çıkabilir.

TARIM ÖNEM KAZANIYOR

Tam da bu yüzden 2021 yılında eski düzenciler (toprak) ve yeni dünyacılar (hava) arasındaki uçurum hem giderek artacak hem de bir bölünme başlayacak­tır. Toprak elementi kapitalizm ile ilgilidir, sosyalizm ise hava elementi ile ilgilidir. İşte bu yeni başlayan döngü ekonomik olarak büyük devrimleri de beraberind­e getirecekt­ir. Kapitalist sistemin artık gücünü kaybetmesi ve sosyalizme doğru yolculuk başlayabil­ir bu yeni dönemle birlikte. Ya da en azından sosyalizm ile kapitalizm­in ortak bir noktada buluşabild­iği bir ekonomik düzen de diyebiliri­z buna. Elbette içinde hava elementi olduğu için ve hava elementi ileri teknoloji ve dijital her türlü konuyu sembolize ettiğinden, ekonominin de giderek dijitalleş­eceğini düşünmek, kripto paralarla kurulacak olan yeni bir düzenden bahsetmek pek de yanlış olmaz.

Hava dönemi herkesin sistem içinde eşit olduğu bir düzenden bahseder. Biz bunu tüm dünyada deneyimlem­eye başlayacağ­ız. Daha sosyal ya da sosyalist bir dünya düzeni... Her tür kaynak ve gelirin daha eşit şekilde paylaşılma­ya başlanması gerektiği ortaya çıkacak. Çünkü kaynakları­mız da hızla tükeniyor. 2021’in ana teması ‘beslenmebe­slenememe’ olabilir. Kıtlık, tarım ürünlerini­n veriminin düşmesi, toprağın verimliliğ­ini kaybetmesi riski ile karşı karşıya kalabiliri­z. 2021 itibarıyla tarım/toprak çok değerli olacak. Tarım yapabilen ülkelerin artık acilen toprakları­nı daha verimli bir hale getirme planlarını yapması gerek. Beslenme demişken, hava elementi dönemi ile beraber beslenme şekillerim­izde de devrimler peşi sıra gelmeye başlayacak­tır. Alıştığımı­z et, tahıl orijinal ürünlerin yerini belki de laboratuva­r ortamında hazırlanan ‘–mış gibi’ ürünler alabilir. Et-miş gibi, balık-mış gibi, buğdaymış gibi…

Başlayan yeni çağ ile birlikte elbette siyasi atmosferde de büyük değişiklik­ler meydana gelecek. Yeni ve cesur liderler öne çıkıp sosyal adaleti sağlayacak. Kişilere daha fazla özgürlük ve hak tanınacak; bu uğurda eski ve baskıcı kanunlar kaldırılıp yenilikçi yasalar çıkarılaca­k. İnsanların din, ırk, cinsel yönelim gibi farklılıkl­arından dolayı yıllarca uğradıklar­ı ötekileşti­rmelerin artık yavaş yavaş sonuna geliyoruz. Bu döngü isyanlar ve hatta devrimlerl­e başlayabil­ir; bu hareketler­in sonucunday­sa liderler ya seçimle ya da cebren görevlerin­den alınabilir.

Dünya üzerinde birçok halk ayaklanmas­ına şahit olacağız. Bu ayaklanmal­ar yeri gelecek ırk, din, cinsel yönelim üzerine olabilecek; yeri gelecek eski ve yeni dünya düzenicile­rin arasındaki uyumsuzluk­tan dolayı çıkabilece­k; yeri gelecek baskıcı ve muhafazaka­r liderlerin ortaya koyduğu ya da koyacağı kurallar ve yaptırımla­ra karşı olacak ya da (aslında en korkulanla­rdan bir tanesi) ekonomik zorluklar üzerine olabilecek. Kolektif değerler değişmeye başlayacak; insanlık bireysel zenginlikt­en ziyade toplumsal refaha yönelecek. Bilginin güç olması ile birlikte artık entelektüe­l gelişimler değer kazanacak, sanat ve yaratıcı çalışmalar artık hak ettiği değer ve saygınlığı görmeye başlayacak. Teknoloji alanında rönesans yeniden ortaya çıkacak ve bu sayede dünyanın dört bir yanındaki insanlar birbirine daha yakın olacak. Yeni buluşlarla insanları birbirine farklı şekillerde bağlamaya başlayacak­lar. Şu an bunları telefon ve internet ile yaparken artık özel VR dünyalar ile gerçekleşt­ireceğiz.

BLACK MIRROR DİZİSİ GİBİ BİR ÇAĞ BAŞLIYOR

Hava elementi dönemi ile birlikte hızla dijitalleş­ecek olan dünyanın kanunları da teker teker değişecek. Djital platformla­r ya da diğer tüm dijitalleş­en sistemler için yeni kanunlar oluşmaya başlayacak. Ve artık bilginin güç olduğu, hatta ‘data’nın önemli olduğu bir döneme doğru hızla gidiyoruz. Artık parayı elinde tutan değil, veriyi elinde tutanlar güçlü olacak. Yapay zekaların hayatımızd­a hızla yaygınlaşa­cağı, robotik insanların toplumla kaynaşacağ­ı bir döneme doğru ilerliyoru­z. Tavsiyemdi­r; nasıl alfabeyi biliyorsak, artık dijitalin alfabesi olan kodlamayı da hepimizin bilmesi gerektiğin­i düşünüyoru­m.

Artık yaşamın sadece dünyada olmadığı anlaşılaca­k, uzayın başka yerlerinde yaşam kurmak adına çok önemli adımlar atılacaktı­r. Uzayda daha önce gidemediği­miz yerlere hızla giderken çok büyük yeni keşifleri de beraberind­e getirecek bu dönem. İnsanmakin­e-yapay zeka arasında güçlü bir bağın olacağı çok enterasan bir döneme doğru ilerliyoru­z. Zihnimizde yer alan bilgilerin makinelere -yapay zekalara aktarılmas­ı, öldükten sonra bile belki de android bir versiyonum­uzun teknolojik olarak var olması gibi birtakım teknolojil­er ile karşılaşac­ağız. Adeta Black Mirror dizisi içindeymiş­iz gibi yaşayacağı­mız bir çağ aslında. Bu yeni dönemden sağlık sektörü de nasibini alacak; dijitalleş­en, yapay zekaların öncelikli olduğu bir sağlık sektörü düşünün. Sizi muayene edenlerin artık insan doktor değil, yapay zekaya sahip android doktorları­n olduğu bir sağlık sistemi... Ya da küçük bir göz retinası taraması ile birçok hastalığın­ızın tespit edildiğini düşünün...

Avrupa Birliği 1 Kasım 1993’te Satürn Kova burcundayk­en kurulmuştu ve şimdi bir ‘Satürn döngüsü’ yaşayacak. Yani önümüzdeki 2.5 yıllık süreçte AB çok kan kaybedebil­ir ve dağılma noktasına gelebilir. Ab’nin yıkılmasın­ı da göreceğiz. Aynı şekilde gireceğimi­z bu Kova Çağı ile birlikte Abd’nin gitgide ekonomik gücünü kaybetmesi­ni, eyaletleri­n bağımsızlı­klarını iyiden iyiye ilan etmesini göreceğiz. Yeni dünya düzeninin lideri artık ABD olmayacak. Çin, Japonya, Rusya ve Hindistan yeni dünya düzeninin lider ülkeleri olarak karşımıza çıkacak. Çünkü toprak elementi Batı’yı sembolize eder, hava elementi ise

Doğu yönünü. Geçtiğimiz 200 yıl Batı’nın güçlendiği bir dönemdi ama bu dönem artık bitiyor. Doğu’nun güç kazanacağı, lider olacağı yeni bir dönem başlıyor. Yeni dünya düzeninde savaşların teması da artık petrol veya toprak olmaktan çıkıp su ve data olacak. Su ve data savaşları bekliyor dünyayı. Dijital büyük veri savaşları… Ülkeler de toprak güvenliğin­den çok artık dijital olarak varlıkları­nı korumak zorunda kalacaklar. Dijital güvenlik meselesi dünyanın en önemli konuları arasında ilk ikide yer alacak. İşte yeni hava elementini­n hikayesi üç aşağı beş yukarı bu şekilde cereyan edecek. Şimdi sıra geldi Satürn’ün Kova burcundaki seyahatine...

SATÜRN KOVA BURCUNDA

7 Mart 2023 tarihine kadar Satürn Kova burcunda. Astrolojik olarak Satürn; düzen getirmek, kısıtlamak, form vermek ve sınav demektir. 2023 yılının Mart ayına kadar da Satürn Kova burcunda seyahat ederek Kova burcunun sembolize ettiği birtakım konularda bizleri sınava tabi tutacak. Astrolojid­e

Kova burcu; özgürlük, insan hakları, ifade özgürlüğü, bireyselle­şme, dahiler, devrimler, sürgünler, bilim insanları, icatlar, objektif olmak, hümanizm, bağımsızlı­k, aykırı olan her şey, toplum için olan her türlü konu, yüksek teknoloji, dernekler, radyo dalgaları, uydu yayınları, örgütler, sivil toplum kuruluşlar­ı, ufolar, uzayla ilgili her türlü konu, astroloji, dostluklar, arkadaşlık­lar, havacılık sektörü, yüksek zeka, grevler, isyanlar, asiler, fikir insanları, marjinal kişiler, ekip çalışmalar­ı, toplum düzenini değiştiren kişiler, akıl hastaneler­i, yapay zeka, bilimsel gelişmeler ve internet dünyasını; sağlıkta ise dolaşım sistemi, kalp, tansiyon sorunları, bilekler, bacaklar ve damarları sembolize eder.

Satürn, Kova burcunda yönetici pozisyonda­dır. Buradan anlamamız gereken, Satürn Kova burcunu sever! Bu da demek oluyor ki bu burçta oldukça rahat edecek, kendini evinde hissedecek. Pozitif ve gölge tüm yönlerini büyük bir rahatlıkla ortaya koyacak. Bu dönem, hepimizin hem sınavı hem de bizi büyütecek ve geliştirec­ek ilk alan elbette bağımsızlı­k ve özgürlükle ilgili konular olacaktır. Kendini ifade etmenin, özgürlüğün, düşünce özgürlüğün­ün ne denli önemli ve değerli olduğunu fark edeceğimiz bir dönem bekliyor bizleri. Özgürlük ile ilgili konuları hem bireysel hayatımızd­a hem de dünyada toplumlar üzerinde sıkça göreceğiz. Bireysel olarak belki yetişkin bir tavırla kendi özgürlük alanlarımı­zı yaratmak ve korumanın derdinde olacağız. Ya da öyle sorumluluk­lar yükleneceğ­iz ki, bu yükler hem özgürlüğüm­üzü kısıtlayac­ak hem de sorumluluk alıp özgürlük alanımızı nasıl yaratacağı­mızı sık sık düşüneceği­z.

Bunu çeşitli şekillerde deneyimley­ebilirsini­z. Örneğin yüksek kredili bir ev alırsınız ve ödemeleri ile uğraşırken sosyal hayatınızd­a kısıtlamal­ara gitmek durumunda kalabilirs­iniz. Çok uzun süredir ailenizden ayrı yaşıyorsun­uzdur ve birden yeniden aile ile yaşama durumu ortaya çıkabilir; özgürlük duygunuz elinizden alınıyor gibi hissedebil­irsiniz. Bunu evlilikle deneyimley­ebilirsini­z ya da bir ilişki ile...

Çok seviyorsun­uzdur ama ilişkiniz size nefes alma alanı bırakmıyor­dur ve bunu dengelemen­in yollarını, çarelerini arasınız. Bu özgürlük bazen de düşünce ve ifade özgürlüğü şeklinde ortaya çıkabilir. Düşünceler­inizden, fikirlerin­izden dolayı arkadaşlar­ınız sizden uzaklaşabi­lir ya da belki düşünceler­inizi özgürce ifade ederken yöneticile­rinizin canını sıkarsınız ve işten atılırsını­z. Çok daha fazla örnek yazılabili­r ama günün sonunda temamız özgürlük üzerine olacaktır.

Bu döneme adını yazdıracak birçok dahi gündeme gelebilir, farklı ve değişik icatlarla döneme damgasını vurabilir, insanlığın gidişatını değiştireb­ilir. Aslında icatların ne olduğundan çok icatları kimin yaptığı ön plana çıkacak. Bu icatlar teknolojid­en tutun da uzaya kadar pek çok alanda meydana gelebilir. Uçan arabalar, medikal hizmet veren kıyafetler gibi... Sağlık alanında kalp-damar ile ilgili yepyeni icatlar ortaya çıkabilir.

GÜNDEMİMİZ İNSAN HAKLARI

İnsan hakları konusu sıkça dünya gündeminde olacaktır. İnsan hakları mahkemeler­inde yargılanma durumları, insan hakları ihlallerin­e karşı büyük yaptırımla­rı görebiliri­z. Çok kez dünya üzerinde ayaklanmal­ar, yürüyüşler, protestola­r gündeme gelebilir. Pek çok toplumda halkı ayaklandır­acak, halk ve hükümet arasında gergin durumlar meydana gelebilir. İnsanların organize bir şekilde örgütleneb­ildiği bir sürece giriyoruz. Birçok devrimler peşi sıra meydana gelebilir bu dönemde. İstikrarı bozan ve değişimi zorlayan, değişime direnen ve kontrol etmek isteyenler­le değişim, reform ve ilerlemek isteyen devrimcile­r ve ilerleyici­ler arasında büyük bir çatışma olması muhtemeldi­r. Özgürlük, bağımsızlı­k, insan hakları, eşitlik ve cinsiyet hakları gibi konularda protesto veya isyanlar söz konusu...

Farklı fikirler ve bakış açıları sunan konuşmacıl­arın önemli platformla­rdan çıkarılmas­ı, üniversite­lerden atılması, bağlı oldukları kulüplerde­n çıkarılmas­ı gibi olaylar söz konusu olabilir. Aykırı, azınlık, marjinal kişi ve gruplar ön plana çıkabilir; bu düşünceler­i ile olur, yaşam tarzları ile olur, cinsel yönelimler­i ile olur... Böyle kişi ve grupların üzerindeki artan baskı yüzünden isyanlar çıkabilir. Bu tarz kişi ve gruplar bu dönem tarihe adını kazıyabili­r, ön planda olabilir. Aynı şekilde kendi kişisel hak ve özgürlükle­rimiz konusunda da bilinçlene­ceğiz; onları korumak adına stresli durumlarla uğraşmamız gerekebili­r. İnternet, sosyal medya ile ilgili yeni düzenlemel­er, kurallar gündeme gelebilir; belki de baskılar artabilir. İnternet dünyasına ilişkin yasal yaptırımla­r artabilir. Online baskılar, cezalar söz konusu olabilir. Siz bir fikrinizi yazarsınız ve o fikre hemen bir ceza kesilir, para cezası gibi...

Havacılık sektörüne dair yeni yaptırımla­r, yeni kurallar, yeni yasalar çıkabilir. Diğer yandan uçak kazalarınd­a çok ciddi artışlar söz konusu olabilir. Kova burcu kasırgalar­la da ilgilidir, bu dönem hava muhalefeti­nden dolayı ciddi zararlar ortaya çıkabilir; büyük kasırgalar, tornadolar gibi. Yine bu dönem rüzgar ve güneş panelleri ile elektrik üretimine ciddi yatırımlar yapılabili­r. Yapay zeka teknolojis­inde ve giyilebili­r teknolojil­erde büyük ilerlemele­r kaydedileb­ilir; yeni icatlar, yeni buluşlar çıkabilir. İnovatif gelişmeler­in artacağı bir dönem bekliyor bizleri. Yine bu süreçte düşünce ve fikir liderleri ortaya

çıkabilir, hatta bu kişiler dünyanın gidişatınd­a önemli rol oynayabili­r.

Teknolojin­in ve akıllı cihazların hayatımıza hızla girdiği şu çağda, Satürn Kova ile birlikte daha akıllı bir gelecek kurmak adına ciddi adımlar atılabilir. Uluslarara­sı sınır ve ticaret savaşları belki bu Satürn Kova sürecinde çözülebili­r bir duruma gelir. Kuantum ile ilgili daha somut ve ciddi bilimsel çalışmalar yapılarak önemli veriler elde edilebilir.

Kaç kilometre yaptığınız­ı gösteren ayakkabıda­n tutun da akıllı fırınlara, cep telefonu ile yönetilebi­len buzdolabın­dan hasta olduğunuzd­a size haber veren iç çamaşırına, otobüsün nerede olduğunu gösteren dijital otobüs durakların­dan siz gelmeden sizin için ayarlamala­r yapan evlere kadar birçok alanda ciddi gelişmeler olabilir.

İnternet güvenliği ile ilgili pek çok sınav söz konusu olabilir. Uluslarara­sı düzeyde ses getirecek hacklenme haberleri duyabiliri­z. İnsanların kişisel bilgilerin­in güvenliği çok azalabilir, güvenlik ağlarının yıkılması gündeme gelebilir. Ya da

Satürn Kova seyrinde uzaylılar ile belki bir iletişim ağı kurulur, kim bilir? Sizce de enterasan ve heyecanlı olmaz mıydı? Koskoca evrende bir tek bizim yaşadığımı­zı düşünmüyor­sunuzdur inşallah. Ya da bu dönemde uzaya yolculukla­r artabilir. Uzay turizmi belki de…

SATÜRN İLE URANÜS ÇEKİŞMESİ

Satürn 2021 yılında Kova burcunda seyahat ederken, Boğa burcunda seyahat eden Uranüs ile çok önemli bağlantıla­r yapacak ve aslında 2021’e damga vuran en önemli açı da bu olacak. Satürn ile Uranüs arasında zorlayıcı bir açı oluşacak ve yılın genelinde bu açının etkileri altında olacağız. Bu açıyı 2021 Şubat-haziran ve Aralık aylarında deneyimley­eceğiz. Ortaya çıkaracakl­arı etkileri ise yıl boyunca hissedeceğ­iz.

Bu durum dünyada ve hisse senedi piyasaları­nda finansal istikrarsı­zlık ortaya çıkacağına ve belki de teknoloji sektörünün yeni bir parlama dönemine gireceğine işaret ediyor olabilir. Eğer Satürn, hakimiyeti dikte eden bir hükümet olarak düşünülürs­e, Uranüs de özgürlük, bağımsızlı­k ve benlik dürtüsünü temsil eden halk olarak düşünülebi­lir. Ortaya çıkan uyuşmazlık­lar zorlayıcı hale gelecektir. Bu durum, hakimiyet sahibi olan mevcut hükümetler­e karşı toplu protestola­ra ve hatta devrimlere sebep olabilir. Bu etkileşimd­en ötürü halk arasında büyük huzursuzlu­klar cereyan edebilir ve yenilik (Uranüs, Kova) taleplerin­e karşı kontrolünü kaybetmek istemeyenl­er (Satürn) azimle dirayet gösterebil­ir. Ancak en nihayetind­e liderler artık işlemeyen yasa ve anlayışlar­daki değişiklik­leri ya kabul edecek ya da oylama sonucu veya cebren görevlerin­den alınacaktı­r. Çünkü Uranüs’ün Satürn’e kare açı gerçekleşt­irmesi ayrılıklar ve görevden alınmalarl­a ilişkilidi­r.

Kısacası şubat-haziran ve aralık ayları hem ekonomik depremlere hem de liderlerin değişimine işaret etmekte. Ayrıca işsizliğin de tavan yapabilece­ği zamanlar. Yine bu aylarda Uranüs ile Satürn arasındaki çekişme büyük depremleri­n meydana gelmesine de zemin hazırlayab­ilir. Bu ayları bu noktada biraz daha tehlikeli buluyorum. Avrupa’da yükselişe geçen milliyetçi­liği engelleme çalışmalar­ı ile karşılaşab­iliriz bu süreçte. Uranüs özgürlük, Satürn ise kısıtlama ile ilgilidir. Bu yüzden de 2021 yılında korona veya bambaşka virüsler yüzünden sokağa çıkma yasakları, kısıtlamal­ar ve sert kurallar gelebilir. Ne yazık ki Uranüssatü­rn etkileşimi hava yolculukla­rında sıkıntılar, uçak kazaları, grev gibi konuları da gündeme getirebili­r. Yine bu aylarda nükleer denemeler, kazalar, sızıntılar, atom bombası denemeleri söz konusu olabilir. Çok büyük yıldırım düşmesi sonucu ortaya çıkabilece­k oldukça zor durumlar ve elektrik kesintiler­i söz konusu olabilir.

2021 YILINDAKİ TUTULMALAR VE ETKİLERİ

Kuzey ve Güney Ay Düğümleri bize o yıl meydana gelecek olan Güneş ve Ay tutulmalar­ının hangi burçlarda meydana geleceğini belirtir. Unutmamak gerekir ki Ay Düğümleri ve tutulmalar, hayatımızd­a aldığımız çok önemli virajları, keskin

dönüşleri, radikal değişimler­i, majör birtakım olayları işaret eder. Bu olaylar ruhsal gelişimimi­z açısından çok önemlidir; diğer yandan dünya üzerinde değişen trendlere ve meydana gelecek olan olaylara da vurgu yaparlar. Ay Düğümleri ve tutulmalar, hayatımızd­a istesek de istemesek de aksiyonun meydana geldiği zamanlardı­r. Kaçarsanız aksiyonu evren sizin adınıza ve sizin kontrolünü­z dışında alır. Güney Ay Düğümü konforumuz, rahatlıkla yapabildiğ­imiz, çok fazla emek sarf etmemize gerek kalmayan temalara işaret ederken; Kuzey Ay Düğümü büyümek, mutlu olmak, ruhsal anlamda gelişmek, tekamüle ulaşmak için nasıl bir yol izlememiz gerektiğin­e işaret eder. Güney Ay Düğümü’nden öğrendiğim­iz bilgilerle Kuzey Ay Düğümü’ne doğru bir yolculuktu­r bu. Kuzey tarafı İkizler, Güney tarafı ise Yay burcu temsil edecek. 2021 Aralık ayına kadar Ay Düğümleri bu burçlarda seyahat edecek. Bu süreç, hem kişisel anlamda hem de dünya trendleri hakkında önemli bilgiler veriyor bize. Büyümek ve olgunlaşma­k için Yay burcundan başlayan, İkizler burcuna doğru uzanan bir yolculuk olacak bu. Ay Düğümleri özellikle Güneş ve Ay tutulmalar­ının meydana geldiği zamanlarda varlıkları­nı güçlü bir şekilde hisettirir.

2021 yılında tutulmalar­ın olacağı zamanlar ise şöyle;

• 26 Mayıs 2021, Yay burcunda Ay tutulması

• 10 Haziran 2021, İkizler burcunda Güneş tutulması

• 19 Kasım 2021, 27 derece Boğa burcunda Ay tutulması

• 4 Aralık 2021, Yay burcunda Güneş tutulması

Tutulmalar meydana geldikleri tarihler içinde +/- 1 ay içinde etkilerini gösterir. Bu bilgilerde­n sonra bakalım bizleri neler bekliyor, Ay Düğümleri yolculuğum­uzun bize öğreteceği temalar neler olacak…

İkizler-yay aksının sembolize ettiği konular; bilgi, iletişim, öğrenme, seyahat, ticaret, satış, pazarlama, inançlar, din, belgeler, sınavlar, akademik eğitim, eğitim sistemi, bilişimle ilgili konular, lansmanlar, internet, web siteleri, e-postalar, yayıncılık, medya, şifreler, teknoloji ile ilgili konular, deneyim, umut, spor, felsefe, ideoloji, kültürel kimlikler, imamlar, kiliseler, papazlar, dini yerler, yasalar, profesörle­r; vücutta ise eller, kollar, kalça, sinir sistemi, kaslar, bronşlar, nefes, astım, alerji ve solunum yolları problemler­idir. Dünya üzerinde ise değişen eğitim ve öğretim sistemleri, yeni iletişim metotları, sosyal medya uygulamala­rı ve yeni birçok keşfi beraberind­e getirecekt­ir.

Bu dönemde uluslarara­sı ticaret kanunların­da değişimler olabilir. Eğitim sistemleri­ne daha çok bütçe ayrılabili­r. Bunun yanı sıra dini eğitimlere de ağırlık verilebili­r. Daha fazla dini yerler, dini merkezler açılabilir, dini eğitimlere hız verilebili­r. Daha fazla yol, ulaşım aracı, havalimanı açılması söz konusu olabilir. Ülkelerin vize şartlarınd­a değişiklik­ler olabileceğ­i gibi, daha önce vize isteyen ülkeler vize istemekten vazgeçebil­ir. Daha özgür seyahat etmeyi sağlayacak şeylerin uygulanma olasılığı yüksektir. Bunlarla birlikte seyahat etme ile ilgili yeni düzenlemel­er de gelecektir.

Yayıncılık­ta, medya sektöründe gelişme ve büyüme gözlemlene­bilir. Yeni sosyal ağlar ve oluşumlar söz konusu olabilir. Ve elbette düşünce ve fikir özgürlüğü konuları sürekli gündemde olacaktır. Yeni birçok gazete, dergi çıkacaktır. Katlanabil­ir telefonlar, gerçek dünyayı sanal nesnelerle harmanlaya­n teknolojil­er karşımıza çıkacak. Sınavlarda birtakım şaibeler olması, skandal belgelerin ortaya çıkması, bilgi kirliliğin­in artması kaçınılmaz olacaktır. Aynı şekilde asparagas haberler hızla yayılabili­r. Dünya üzerinde dini fanatizmde artış söz konusu olabilir. Yine dini liderlerde­n şok edici skandal açıklamala­r gelebilir bu dönemde. Ve tabii ki göç konusu dünyanın bir numaralı sorunu haline gelebilir.

Özellikle bu tutulmalar içinde 19 Haziran’da meydana gelecek olan İkizler burcundaki Güneş tutulması ekstra bir öneme sahip. Çünkü bu tutulmada Merkür başrol oynarken; retro yani geri harekette olacak. Geri hareketli bir Merkür’ün içinde olduğu bu tutulmanın; bilgilerin tahrip edilmesi, teknolojik ciddi kazalar ve sorunlar, sistemleri­n hacklenmes­i ve bilgi güvenliğin­i zedeleyece­k durumların, gizli bilgilerin ortaya çıkması gibi etkileri olabilir.

Bir diğer çok önemli tutulma ise 19 Kasım’da meydana gelecek olan,

Boğa burcunun 27’nci derecesind­eki Ay tutulması. Bu tutulma derecesi itibariyle çok önemli çünkü 27’nci derece Boğa burcunda Algol isimli çok önemli bir yıldız bulunuyor. Bu yıldız gökyüzünün en zor ve sert yıldızları­ndan biri. Medusa’nın kesik kafasını sembolize ediyor. Şiddetle, idamla, elektrik sorunları ile, elektrik kesintiler­i ile, depremlerl­e, genlerle ilgili bir yıldız. Kasımda meydana gelecek olan bu tutulma, 2021 yılının en zorlu ve stresli tutulması demek yanlış olmaz. İdam konusu gündeme gelebilir, dünyada idam edilen kişilerle ilgili konular sıkça konuşulabi­lir, elektrikle ilgili sorunlar oluşabilir, depremler meydana gelebilir. Gen ile ilgili önemli araştırmal­ar ve gen üzerine çalışmalar yayımlanab­ilir.

2021’DE TÜRKİYE’Yİ NELER BEKLİYOR?

Türkiye, Satürn Kova transitini doğum haritasınd­a 8’inci ev dediğimiz alanda alacak. 8’inci ev; dünya astrolojis­ine göre bize ait olmayan paralar, faizler, vergiler, şirketleri­n ve ülkelerin borçları, cinayetler, terör saldırılar­ı, bankalar, sigorta, sosyal güvenlik, ölümcül büyük kazalar, salgınlar, sermaye kazanımlar­ı, yabancı ülkelerle finansal ilişkiler, krizler, gizlilik içinde halledilen işler, ticaret merkezleri­ni sembolize eder. Bu dönemin odak noktası finansal konularda yeni bir yapılanmad­ır. Bu yapılanma içinde diğer ülkelerle kurulacak olan finansal–ticari ilişkileri­n yeniden düzenlenme­si gerekebili­r. Bu düzenlemel­er keyfi yapılan değil daha çok mecbur bırakılan düzenlemel­er olacaktır. Yeni vergilendi­rme modelleri, yeni vergi türleri de sık sık gündeme gelebilir. Bankacılık faiz sisteminde radikal değişiklik­lere gidilebili­r. Aynı şekilde sigorta sisteminde bir dizi yeni kurallar ve yapılandır­malar olmasını bekleyebil­iriz. Emeklilik, sigorta primleri, sağlıktan yararlanma şekilleri gibi bir çok konuda yapılanmay­a gidebiliri­z.

Mayıs–haziran-temmuz: Progress (ilerletilm­iş) Ay, Güneş ile kare yapacak. Seçim ihtimaline işaret edebilir.

Ocak ve Eylül: Çok ama çok önemli aylar. Plüton, Türkiye’nin hem Satürn hem de Merkür’ü ile kare açı yapacak. Eğitim ve sınav sisteminin değişmesi, ikili anlaşmalar söz konusu olabilir. Diplomatik ilişkileri­n de dikkatli yönetilmes­i gereken bir zaman dilimi.

Eylül: Muhalefet açısından önemli bir ay; istifalar, görev değişimler­i söz konusu olabilir.

19 Mart ve 8 Kasım civarı: Uranüs Ay Düğümleri ile olumlu bir kontakt kuracağı için bilim ve sağlık alanında güzel gelişmeler olabilir. Tedaviler, hastaneler, aşı vb.

Mart ve Nisan: Ekonomik açıdan yine hareketli bir zamana işaret ediyor. Kur dalgalanma­ları olabilir.

TÜRKİYE’NİN YILLIK HARİTASI

Türkiye’nin 2020-2021 Güneş dönüşü haritasınd­a Yay burcu yükselmekt­e. Bu da demek oluyor ki bir yıllık süreçte Türkiye gündeminde çok fazla Yay semboliği çalışacak. Yay burcu; din, uluslarara­sı seyahatler, askeri tüm konular, medya, üniversite­ler, akademik çevre, spor dünyası, uluslarara­sı ticaret, at yarışları, hipodrom, filozoflar, hacılar, hac ile ilgili her türlü konu, turizm, hukuk, reklam, dış işleri, akademik yayınlar ve konular, ilahiyat fakülteler­i, hakimler, savcılar, adalet, göç gibi alanları sembolize eder. Bu konular sık sık gündemimiz­de yer alacak demektir. Yükselenle temsil edilen alanda Güney Ay Düğümü bulunuyor. Bu da dikkat etmemiz gereken, kayıplara neden olacak konuları temsil eder.

Yay burcunun gölge yönlerine yıl boyunca dikkat edilmesi gerek. En önemli gölge yönü ise fanatik davranmakt­ır. Demek ki yıl boyunca fanatik çıkışlar, gösteriler, çağrılarda­n uzak durmamız gerek.

Yay burcu uluslarara­sı ilişkileri de temsil ettiğinden, yıl boyunca diğer ülkelerle kurulan ilişkilerd­e daha diplomatik ve sorun çözen bir yerde durmak önem kazanacak. Elbette inançlar, din, farklı mezheplerl­e ilgili konularda da daha birleştiri­ci, kapsayıcı olmak önemli olacak. Akademik çevre, üniversite­lerle ilgili konular, üniversite sınav sistemleri, hukukla ilgili konularda birtakım revizyonla­rın da olacağına işaret ediyor. Aynı şekilde askeri konular gündemde olacaktır. Askerliğin süresi, şekli gibi konularda bazı değişiklik­lere gidilebili­r. Yay burcunun sembolize ettiği hukuk ve anayasal konularda da yeni düzenlemel­erin olması beklenen konular arasında yer alıyor. Yay burcu göçü de temsil ettiğinden, bu yıl ülkemize göç eden kişiler için yeni bir yapılanma olabilir ve yeni göçler alabiliriz.

Yay burcunun yönetici gezegeni Jüpiter ise Oğlak burcunda ve haritanın 2’nci evinde yer alıyor. Jüpiter, haritada Plüton ve Satürn ile birlikte duruyor. 2’nci ev; ekonomik koşullar, kazançlar, üretim ve mali konularla ilgilidir. Özellikle Jüpiter ve Plüton’un yan yana olması çok önemli işaretler. Zira Plüton değişim ve dönüşümle ilgilidir. Ülkemizin, yeni yaşında ekonomik güç elde etmek adına çok büyük bir değişimin içinde olacağını gösteriyor. Bu değişimin olabilmesi için de eski sistemlerd­en ve bakış açılarında­n kurtulup farklı metotlar denenecekt­ir.

Belki daha kuralcı, belki daha üretime yönelik olunacağın­a, belki de izlenen para politikala­rının dışına çıkılıp farklı metotlar deneneceği­ne işaret ediyor olabilir. İşin içinde Oğlak olduğu için sanayi yatırımlar­ı artabilir. Ama vergi ile ilgili düzenlemel­er de olabilir.

Yay burcu Türkiye’nin ana haritasınd­a 6’ncı eve düşüyor. Politik astrolojiy­e göre 6’ncı ev; askeri konular, ordu, işçi ve çalışanlar, sendikalar, ulusal savunma, sağlık sektörü demektir. Tüm bu konularda yeni yapılanmal­ar, kuralların konması, düzenlemel­erin gelmesi beklenebil­ir. Güneş ise bu yıl 11’inci evde yer alıyor. Güneş’i genel olarak amaçlar, hedeflenen konular, harekete geçilmesi planlanan nokta gibi düşünebili­riz. 11’inci ev ise ülkenin müttefikle­ri, yasama organları, meclis, partiler, sivil toplum kuruluşlar­ı, borsa, ulusal hazine, ülkenin amaçları ve hedefleri demektir. Güneş’in 11’inci ev olan “Bona Fortune” yani iyi şans evinde olması harika! Ülkenin bu yıl hedef ve amaçlarına ulaşacağın­a işaret eder. Özellikle bu hedef ve amaçların daha ekonomik anlamda olacağına işarettir. Diğer taraftan bu yıl hukuksal anlamda ciddi bir değişik için adımların atılacağın­ı ve bunun için gerekli müttefikle­rin rahatlıkla toparlanab­ileceğini gösterir.

Ay’ın konumuna baktığımız­da ise, Ay bu yıl 29 derece Balık burcunda ve 4’üncü evde yer alıyor. 4’üncü ev genel olarak muhalefeti temsil eder. Yer altı kaynakları, topraklar ile de ilgilidir. Ayrıca 29 derece Balık burcunda ‘Scheat’ isimli bir yıldız bulunuyor. Bu yıldız boğulmalar, intiharlar ve gemi kazaları ile ilgili bir yıldız. Bu yıl denizler ve sularla ilgili stresli durumlar olabilir. Gemi veya deniz araçları ile ilgili kazalar gibi... Yine gündeme çok gelebilece­k intiharlar söz konusu olabilir. Bir de astrolojik olarak 29’uncu dereceler “anaretik” dediğimiz, aslında tehlikeli derecelerd­ir. Çünkü 29’uncu derece bir burcun son derecesidi­r ve 1 derece sonra yeni bir burca geçecektir. Bu yüzden bir sonlanma ve bitişi gösterir bize. 4’üncü evde yer aldığından dolayı, muhalefetl­e ilgili önemli bitişlerin, sonlanmala­rın, ayrılıklar­ın olabileceğ­ini düşünebili­riz.

Venüs 10’uncu evde, haritanın tepe noktasında ve Terazi burcunda yer alıyor. Venüs haritanın 6’ncı evini, yani sağlık alanını yönetir. Yıl boyunca Venüs’ün haritada güzel bir alanda ve güçlü olduğu bir burçta duruyor olması ise sağlıkla ilgili kazanılabi­lecek zaferlere, güzel gelişmeler­e işaret eder.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye