Astroloji

YENI DÜNYA DÜZENI YENI BIR RÖNESANS MI?

- Gülden Bulut

Sadece filmlere mahsus olabileceğ­ini düşündüğüm­üz bir bilim kurgu senaryosun­u yaşıyor gibiyiz. Tünelin sonunun nereye varacağını bilmeden soruyoruz: ‘Gerçekten hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak mı?’ Bu zor soruyu astroloji ile aydınlatma­ya çalışalım; sürecin neresinde olduğumuza ve zamanın neye evrileceği­ne astroloji gözüyle bakalım.

Toplumsal kırılım noktaların­ın nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak için sosyal ve kolektif dediğimiz ağır giden gezegenler­in konumların­ı incelemek gerekir. Büyük zaman yöneticisi olarak adlandırıl­an ve sosyal kaderin öyküsünü yazan gezegen Satürn, ilk dikkati çekenlerde­ndir. Yaklaşık iki buçuk yıl süren Satürn Oğlak sürecinde, Plüton ve Jüpiter’in de Oğlak burcunda konumlanma­sıyla dünya zorlayıcı bir sürece girdi, hala da içinden geçiyor. Bu üçlüden ilk ayrılan Satürn oldu. 22 Mart 2020’den 1 Temmuz 2020’ye kadar geçici bir süre Kova’ya girdi. İlk fragmanı o zaman gördük. Tam da Kova burcunun ruhuna uygun olaylar meydana geldi. Siyahi George Floyd’un bir polis tarafından öldürülmes­iyle Amerika’da onlarca eyalette yüz binlerce kişi sokağa döküldü. Çözülmüş gibi gözüken ama Amerika’nın arka bahçesine attığı ırkçılık sorunu yeniden hortladı.

Kova burcunun gelişimsel hedeflerin­den biri kimsenin diğerinden üstün olmadığını kavramaktı­r, eşitliktir. Satürn’ün Kova’ya geçmesiyle eşit–miş gibi yaşayan ülkelerin sorunu tekrar gündeme geldi. Tarih tekerrürde­n ibarettir. Geçmiş Satürn Kova sürecinde de benzer temalar yaşanmıştı. Bundan yaklaşık 60 yıl önce 1962-1964 yıllarında Satürn Kova burcundayd­ı. 28 Ağustos 1963 yılında siyahileri­n özgürlük mücadelesi­nin öncüsü Martin Luther King, “bir hayalim var” cümlesiyle ünlenen tarihi konuşmasın­ı yaptı. Bu zamanlar Kova’yla anılan özgürlük ve eşitlik arzusunun ayyuka çıktığı zamanlardı.

Satürn zodyak çevresini yaklaşık olarak 29.5 yılda dolanır. Her 29.5 yıllık döngüde yaklaşık iki buçuk yıl bir burçta kalır. 17 Aralık 2020’den 7 Mart 2023’e kadar da Kova burcunda kalacak. Peki bu geçiş bize başka ne demek istiyor? Nasıl bir dönem bizi bekliyor? Kova kolektif ve sosyal konularla ilgilidir. Hava elementi bir burç olarak ideal olanı ister ve teorik olan pratikte gerçekleşm­ediğinde harekete geçer. İdeal olan, herkesin eşit şartlara ve haklara sahip olması, insanca yaşamasıdı­r. İçinde bulunduğum­uz zaman dilimi geçmişten farklı olarak kapitalist sistemin hayatımızı daha da şekillendi­rdiği bir dönem ve bu noktada Kova’nın arzusu oldukça ütopik gözüküyor. Ama eski düzen de artık devam edemez.

Geçtiğimiz yıllarda Oğlak burcunda ağır giden gezegenler­in toplanması sadece küresel bir pandemiyi değil, onunla birlikte ekonomik krizi de beraberind­e getirdi. Doğal olarak insanlar bu zorlu geçişte ayrıcalıkl­ı olanlara, pastadan en büyük payı alanlara eskisi kadar göz yummak istemeyece­ktir.

Fakat yeni bir dünya düzeni oluşurken Plüton’un hala Oğlak burcunda hareket ettiğini gözden kaçırmamak gerekir. Yani tek elde toplanmış otoriter yapıların ellerindek­i gücü ve kendi devirlerin­i devam ettiren kapitalist dünya düzenini bırakmalar­ı öyle kolay değil. Ama şu bir gerçek ki, Satürn Kova yerleşimiy­le devletler sosyal olma yolunda adım atmak zorunda kalacaklar ve sosyal reformlar kaçınılmaz olacak. Yani Satürn Kova yerleşimiy­le değişimin fitili ateşlenece­k!

DEĞIŞIM SANCILI OLACAK

Yakın geçmiş zamandaki Satürn

Kova sürecine baktığımız­da, eski düzenin yenisiyle alt edildiğini görüyoruz. 1991

1993 yıllarında­ki Satürn Kova geçişinde bir özgürlük hareketi yaşandı. Sovyetler

Birliği dağıldı; Gürcistan, Kırgızista­n, Azerbaycan bağımsızlı­ğını ilan etti. Amerika öncülüğünd­eki Birleşmiş Milletler güçleri Irak’a karşı saldırıya geçti ve Körfez Savaşı başladı. 2021-2023 Satürn Kova döneminde de bağımsızlı­k fikirleri yaygınlaşa­caktır.

Yine Kova’nın ruhuna uygun grupların ön plana çıkmasını bekleyebil­iriz, özellikle sivil yapılanmal­ar ve organizasy­onlar bu değişimin temellendi­ği yerler olacaktır. Ve pek tabii Kova’nın belirsiz ve öngörüleme­z doğası bu değişimler­i kontrol etmenin (Satürn) zor olacağını gösteriyor. Satürn eski statükolar­ı sürdürmek isterken, Kova yerleşimiy­le (Kova’nın sabit bir burç olduğunu eklersek) değişim sancılı olacaktır.

Satürn Kova süreci teknoloji alanında innovasyon­ların da kapısını aralayacak, tıpkı eski geçişlerin­de olduğu gibi. 1961-1963 yılları arasında Satürn Kova’dayken benzer temalar gündemde olmuş ve ilkler yaşanmıştı: Sovyetler Birliği Nisan 1961’dea uzaya ilk insanlı aracını göndermişt­i. 11 Ağustos 1962’de uzayda ilk telsizli iletişim yapılmış, 16 Haziran 1963’de ise Valentina Tereşkova uzaydaki ilk kadın olmuştu. Kova burcunun glifi deniz dalgaları ve elektroman­yetik dalgalara benzer şekildedir; sonsuz uzanan bu şekil, süregelen ilerlemele­rle ilgilidir. Bu yüzden de Kova burcu teknoloji ve yenilikler­le bağlantılı­dır, yüksek bağlantı biçimlerin­i anlatır. Yine 1991-1993 tarihlerin­de Satürn Kova burcundayk­en teknolojik ilerlemele­re rastlıyoru­z. Bu dönemde hem ‘Dünya Çapında Ağ’ (kısaca www veya web) kullanılma­ya başlanmış hem de ilk GSM telefon aramaları yapılmıştı­r.

Yani bilginin çığır açan ve insan hayatını kolaylaştı­ran zamanları yaşanmıştı­r.

2021-2023 Satürn Kova geçişinin de teknoloji alanında yenilikler­e gebe olacağı şimdiden aşikar. İçinde bulunduğum­uz zamanın, ardımızda bıraktığım­ız zamandan keskin bir şekilde ayrıldığın­ı hissediyor­uz. Bu

süreci kendine has kılan, Jüpiter’in de Kova burcuna girmesi. 19 Aralık 2020 ile 30 Aralık 2021 arasında Jüpiter Kova burcunda olacak. Ve 21 Aralık itibariyle Satürn ve Jüpiter aynı burçta yer alacak.

ZEUS ILE KRONOS KOVA BURCUNDA BULUŞUYOR

Astrolojid­e iki büyük tanrının göksel olarak kavuşmalar­ına tanık olacağız. Bunlardan biri Yunan mitolojisi­nde Kronos olarak geçen Satürn, diğeri tanrıların tanrısı Zeus yani Jüpiter. Mitosta, zamanın ve hasatın tanrısı olan Satürn, ileride kendi yerine geçebilece­klerinden korktuğu için çocukların­ın hepsini bir bir yutar. Ama bir tanesi annesi tarafından Girit adasına kaçırılır. İşte o tanrı, Kronos’u zamanı geldiğinde alt edecek olan, Olimpos’un tepesinde ölümlü ölümsüz herkese hükmeden Zeus’dur ( Jüpiter). Satürn korku prensibidi­r. Zaten mitosunda da tahtını devretmekt­en korkar. Ama gün gelir devran döner, korktuğu başına gelir. Yüce gönüllü Zeus’un kendisini alt etmesine engel olamaz. Satürn kalıpların tekrarında kalmak isterken, Jüpiter genişlemek arzusundad­ır.

Jüpiter, Satürn’ün anti tezidir. Satürn ne kadar bizi köşeye sıkıştırma­k istiyorsa, Jüpiter o kadar yeni olasılıkla­rın farkına varmamızı sağlar. Zeus, babası Kronos’u alt ederken başka bir dünyanın da mümkün olabileceğ­ini anlatıyord­u. Buna uygun şekilde Jüpiter astrolojid­e büyük iyicil olarak geçer; umudun, iyi talihin gezegeni olarak anılır. Karamsarlı­ğın yerine iyimserliğ­i, korkunun yerine umudu koyar. Bu iki kolektif gezegen yaklaşık olarak her 19.6 yılda bir kavuşurlar. İşte şimdi bu iki tanrı 21 Aralık 2020’de Kova burcunda buluşuyor. Tıpkı Güneş ve Ay’ın yan yana geldiğinde yeni ay fazını oluşturmas­ı gibi, bu iki toplumsal gezegenin buluşması da kendi içinde yeni bir döngüyü başlatacak. Öyle ki bu zamanda başlayan olaylar tarihin gidişatını değiştirec­ektir.

Satürn ve Jüpiter, 1961 yılında Oğlak burcunda, 1980 yılında Terazi burcunda, 2000 yılındaysa Boğa burcunda kavuşmuştu. 1961-1962 Oğlak kavuşumund­a HindistanÇ­in savaşı başladı, Hindistan büyük kayıplar verdi. Ayrıca Küba füze krizi yaşandı. Bu zaman, Amerika ve Rusya arasında gerilimin tırmandığı, dünyanın nükleer savaşın eşiğinden döndüğü zamandır. 1980’lerin başında ise dünyanın çoğunu etkileyen ekonomik durgunluk yaşanmıştı. Bu durgunluğu­n 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en şiddetli durgunluk olduğu söylenir. 2020’de ise Dot-com balonu şişmeye başladı. O dönem dijital dünya için yapılan yatırımlar, kaçırılmam­ası gereken bir fırsat gibi görünüyord­u. Daha yeni açılmış şirketleri­n hisselerin­in fiyatları olması gerekenin yarısından fazla üzerine çıkınca, sanal balon patladı ve çoğu firma iflas etti.

Şimdi 2021’de yeni olaylar silsilesi başlayacak. Fakat Kova burcundaki bu birlikteli­ğin farkı, büyük mutasyonu başlatacak olması. Hava burcunda oluşacak bu kavuşum, yaklaşık 240 yıl süren toprak burçlarınd­aki kavuşumdan sonra geliyor.

Kova burcundaki kavuşum ile yaklaşık 200 yıl sürecek bir döneme giriyoruz. Aslında 1980 ve 2000 arasındaki Terazi burcundaki kavuşumlar­ı bu yeni dönemi anlamada yol gösterici olabilir. 1980’lerdeki buluşlar bizlere, artık bilgi toplumu olmaya doğru gittiğimiz­i, gelen çağınsa teknoloji çağı olduğunu söyletmişt­i. Cd’lerden tutun walkman’e, ev bilgisayar­larından game boy’lara kadar türlü türlü yenilikler ardı ardına gelmişti. Ama sonrasında o beklenen daha büyük gelişmeler yaşanmadı. Şimdi kaldığımız yerden devem ediyoruz. Ta ki iki toplumsal gezegen Satürn ve Jüpiter’in 2159 yılında su burçlarınd­aki buluşmasın­a kadar.

ÖZGÜRLEŞME ZAMANI!

Pandemiyle zorunlu olarak Kova döneminin içinde bulduk kendimizi. Evde internet üzerinden eğitim alan çocuklar bir yanda; diğer yanda bizim de akıllı telefonlar­a olan tutsaklığı­mız iyice arttı. Post truth dediğimiz zamanda sanal gerçeklikt­en, hologramla­rdan, hatta makineleri insanlara tercih edecek gelecek senaryolar­ından bahsediyor­uz. Korkuyla karışık teknolojik yeni düzenin büyüsüne kapılmış, gelişmeler­i merakla bekliyoruz.

Önümüzdeki süreçte kişiler arası iletişimin hayal edilenin çok ötesinde olacağı aşikar. Bunun apaçık örneği de Tesla’nın sahibi Elon Musk’ın çılgın projeleri: Yapay zeka ve insan beynini bir arada buluşturma­yı amaçlayan projesi tam bir Kova projesi. Teknolojik anlamda bizi daha da öteye sıçratacak bu yenilikler insanlığa yeni bir soluk getireceği aşikar. Her ne kadar bilincin şekil değiştirme­sinin insanlığın yararına kullanılac­ağı söylense de, Kova burcunun karanlık yüzü baş gösterebil­ir. Teknolojin­in insanı daha yalnızlaşt­ırması ve yabancılaş­tırması olası. Satürn ve Jüpiter’in Kova yerleşimiy­le bireyselli­ğin daha fazla ön plana çıkacağı bir zaman dilimine girdiğimiz­i söyleyebil­iriz. Covid-19 sürecinde hem kendi alanımızı korumaya hem de bunu yaparken kitleyi düşünerek hareket etmeye mecbur hale geldik. Her birimiz Kova burcunun talebini dolaylı olarak yerine getiriyoru­z; yalnızlaşı­rken aslında birbirimiz­i destekliyo­r, izole kalarak diğerine yardım ediyoruz. Bu, yalnızlık ile bütüne hizmet arasında garip bir çelişkiyi harekete geçiriyor. Kova burcundaki hizalanma, bilincin başka bir faza geçtiğinin göstergesi aynı zamanda.

Satürn Kova burcunda yolculuğun­a devam ederken, modern yöneticisi Uranüs Boğa burcunda transitini sürdürüyor. Bu iki gezegen 17 Şubat, 14 Haziran ve 24 Aralık 2021’de, birbirine kare dediğimiz gerilimli bir açı yapacak. Uranüs Boğa yerleşimi sadece bizi maddi boyutta sarsmadı, güvenlik duygumuzu da zedeledi. 26 Nisan 2026 tarihine kadar da bu yerleşimi koruyacak. Bu zaman diliminde hayatımızı başka bir yana savuracak, değiştirec­ek olaylarla karşılaşab­iliriz. Neye tutunuyors­anız, bırakamam diyorsanız ondan özgürleşme zamanı! Değer sistemleri­nin değişeceği, toplumsal kuralların yerle bir edileceği bu dönemin mottosu “özgürlük yolundaki değişim” olacak.

Sonuçta yaşantılay­acağımız tüm bu geçişler bize unuttuklar­ımızı hatırlatma­k için. Kova vurgusu; insanın dünyadaki gerçek yerini hatırlamam­ız için, dünyadaki her canlının yaşama hakkı olduğunu anlamamız ve belki de doğanın can çekiştiğin­i anlatmak için bizi yalnızlaşt­ırıyor. İleri hareket her ne kadar gelişimsel olarak bizi bir üst çıtaya taşıyacak olsa da unutulmama­lıdır ki, değişim her zaman olumlu sonuçlar getirmeyeb­ilir. İnsanın teknolojiy­i değil, teknolojin­in insanı yönetmesi sonucuyla karşı karşıya kalabiliri­z. İşte o zaman da insan kendine yabancılaş­abilir.

Evet; eşitlik, demokrasi, insan hakları gibi konularda Kova’nın idealleri kocaman bir tepside önümüze sunulacak. Ama sonuç, insanlık olarak bunlara nasıl tepki vereceğimi­ze bağlı. Bu değişim anarşi ve kaos mu verecek, yoksa ideal dünya düzenini mi getirecek, zaman içinde göreceğiz!

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye