YENİ TURİZM / Salgın sonrası seyahat
Yeni koronavirüs salgını nedeniyle eve kapanan dünya, yaz aylarında
tekrar dışarı çıkmaya hazırlanıyor. Ama sıkı kurallar ve kısıtlamalar altında. Peki seyahat alışkanlıklarında nelerin değişmesi bekleniyor? Ortak
görüş, artık turizmde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yönünde…
Turizm Türkiye’de yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağlıyor ve 54 sektörün doğrudan turizmle ilgisi bulunuyor. Yeni koronavirüs salgını nedeniyle sınırların kapatılması ve insanların eve kapanması, birçok ülke gibi Türkiye’de de gözlerin turizme çevrilmesine neden oldu. Sonuçta seyahatlerin kesilmesinin hem sosyal, hem de ekonomik açıdan büyük etkileri var. 2020’nin ilk üç ayında Türkiye’nin toplam turizm gelirleri yüzde 11 azalarak 4 milyar dolara düştü bile. İç turizmin de hız kesmesinin tabloyu ağırlaştırmasından korkuluyor. Peki, turizmi önümüzdeki günlerde neler bekliyor, salgını kabul edilebilir hasarlarla atlatmak mümkün olacak mı, turizmde neler değişecek? Yoksa en kötü senaryoyu mu yaşayacağız; dünya turizmsiz bir yıl mı geçirecek? Türkiye ve dünyadan gelen haberler bu soruya “hayır” diyor. Turizm olacak, ama kontrollü ve sıkı kurallara bağlı şekilde…
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bir terslik olmazsa Mayıs sonunda iç turizm hareketinin başlayacağını, Haziran ortalarında da dış turizmin belli ülkelerle başlayabileceğini öngörüyordu. Genelgeler ve kriterler konusunda adımlar attıklarını söyleyen Ersoy, “güven algısının tamamen sağlanması gerekli” diyor. Yine de her şey, salgının seyrinde beklenmedik bir gelişme yaşanmamasına bağlı.
Bakanlığın yayınladığı
“Konaklama Tesislerinde Kontrollü Normalleşme Süreci” başlıklı genelgede, konaklama tesislerinde alınacak önlemler belirleniyor. Misafirlerin kabulü ve ağırlanmasında sosyal mesafe kurallarına uyulması, mekânların buna göre tekrar düzenlenmesi gibi uyarılar, hijyen standartları, personelin uyacağı kurallar sıralanıyor. Buna göre tesise girişlerinde termal kamera veya temassız ateş ölçümü uygulamaları yer alacak. Oteller, düşük kapasiteyle çalışacak. Açık büfeye kısıtlamalar getirilecek. Dikkat çekici noktalardan biri de çocuklara ayrılmış oyun odaları, çocuk kulübü, lunapark, oyun bahçesi gibi ünitelerin hizmete açılmaması...
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, bakanlığın 132 kriter belirlediğini söylüyor ve “Otelciler, hazırlıklarını bu yeni döneme göre yapıyor” diyor. Buna göre masalar arasında 1.5 metre, sandalyeler arasında 60 santimetre, plajlarda şezlongların arasında da
1.5 metre mesafe olacak. Çorabatır, her şey dahil sisteminin de sosyal mesafe kurallarına göre yeniden şekilleneceğini söylüyor.
DÜNYADAKİ DURUM
Tüm dünyada özellikle salgının ilk günlerinde turizm açısından hava oldukça karamsardı ve gelen açıklamalar hiç de iç açıcı değildi.
Geçen yıl Türkiye’ye iki buçuk milyonun üzerinde turist gönderen Birleşik Krallık’ın Sağlık bakanı
Matt Hancock, İngilizlerin bu yıl yurtdışında tatil yapmasının mümkün görünmediğini açıkladı. İtalya Kültür ve Turizm bakanı Dario Franceschini de 2020’de uluslararası turizmin olmayacağını ve krizin zor durumda bıraktığı sektöre devlet desteği sunacaklarını söyledi. Gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 20’sini turizmden karşılayan Yunanistan, 2019’da 34 milyon yabancı turist ağırlamış ve 20 milyar euro gelir sağlamıştı. Ama ülkede bu yıl büyük bir turizm krizinden korkuluyor, turist sayısının üç milyona kadar düşeceğinden söz ediliyor. Kötü senaryoya göre otellerin bir kısmı muhtemelen yazın hiç açılmayacak ve açık olanlarda da yüzde 50 doluluk oranının altına düşülmemesi başarı kabul edilecek.
Ancak kimse işlerin buraya varmasını istemiyor. Seyahatlerin durmasının ekonomik bir buhranı tetiklemesinden, krizin ülkeden ülkeye yayılmasından korkuluyor. Nitekim Avrupa Birliği Komisyonu Mayıs ayı ortalarında, salgının seyriyle ilgili belirsizliklerin azalmasının da etkisiyle sınırların kademeli olarak yeniden açılması ve zor bir dönem yaşayan turizm sektörünün yeniden canlandırılması için tavsiyeler açıkladı. Komisyonun ekonomiden sorumlu üyesi Paolo Gentiloni,
“yazın kesinlikle turizm sezonu yaşanacak, ancak güvenlik önlemleri ve kısıtlamalar da olacak” diyor. Buna göre öncelikle koronavirüs vaka sayılarının düşük olduğu bölgelerde sınırlar açılacak. Seyahatlerde, otel ve restoranlarda uyulması gereken sıkı hijyen kuralları olacak. Bu gelişmeler ışığında İtalya Haziran ayında Avrupa Birliği’nin yasal düzenlemelerine saygılı şekilde kapılarını turistlere açacağını duyurdu bile.
YENİ TURİZM
Türkiye, dünyanın en çok turist çeken altıncı ülkesi (ilk sırada 90 milyon turistle Fransa bulunuyor.) Türkiye’nin ziyaretçilere sunduğu çok farklı hizmetler mevcut ve muhtemelen bunların her biri salgından farklı şekillerde etkilenecek. Kitle turizmi anlayışının değişeceği, artık herkesin üzerinde hemfikir olduğu noktalardan biri. Bunun karşısında açık havada yapılacak etkinliklerin öne çıkması, doğa turizminin giderek daha çok önem kazanması be kleniyor.
Kendini daha çabuk toparlama olanağına sahip alanlardan biri de sağlık turizmi. Türkiye’nin sağlık turizminde 2020 için bir milyon ziyaretçi beklentisi vardı, ama bu sayıya ulaşmak artık zor görünüyor. Yine de bu sektörün mevsime bağlı olmaması, sosyal mesafe ve hijyen konularında daha kontrollü davranmaya imkân sağlaması yılın geri kalanı için umut veriyor. Kültür turizminin, arkeolojik varlıklara olan ilginin artması da beklentiler arasında.
Yeni koronavirüs salgını, insanın doğayla ilişkisinin de daha derinden sorgulanmasına neden oldu.
İnsanın ortadan çekilmesiyle yaban hayatta görülen canlanma hepimizi etkiledi. Bunun, yaşam biçimlerinde kısa vadede büyük değişiklikler yaratmasını beklemek gerçekçi olmayabilir, ama doğaya saygının tüm dünyada giderek daha fazla ön plana çıkacağını düşünebiliriz.
Yeni alışkanlıklar, yeni öncelikler ve yeni merakların, zamanla turizmi de değiştirmesi kaçınılmaz olacaktır.
Türkiye şu günlerde tanıtım faaliyetlerine hız verip yurtdışına en fazla turist gönderen ülkelerle seyahatlerin tekrar başlaması için neler yapılabileceği konusunda görüşmeler yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu çerçevede Almanya’nın Dışişleri bakanı Heiko Maas ile de görüştü. Alman basınına göre Haziran ayında Avrupa Birliği ülkelerine seyahat uyarısını kaldırmaya hazırlanan Almanya, bu kararı Türkiye’yi de içine alacak şekilde genişletmek istiyor. Salgının kontrol altına alınmasında mesafe kat edildikçe herkes seyahatlerin yeniden başlamasından yana olacaktır. Çünkü sadece dinlenme ihtiyacı değil, insanın merak ve keşif duygusu da hiç eksilmeyecektir…
% 2 2
İLK ÜÇ AYDA TÜRKİYE’YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN SAYISINDAKİ
DÜŞÜŞ (4 MİLYON 238 BİN KİŞİ)