CANER ERDENİZ BASKETBOLCU
“Biz yeni nesil babalar, annelere daha fazla yardımcı olmaya çalışırsak
-özellikle ev işlerinde ve çocuk bakımında- ve hayatı tam anlamıyla paylaşırsak hem evliliklerimiz daha huzur dolu olur hem de çocuklarımız
güven ve sevgi dolu bir ortamda büyür.”
Baba olmak nasıl bir his? Babalık duygusunu nasıl tanımlarsınız? Tüm babalar için olduğu gibi babalık, benim için de tarifsiz bir his. Biraz klişe gelebilir ama gerçekten de öyle. Sevdiğim bir abim babalığı şöyle tanımlamıştı: “Dünya üzerinde tarif edilemeyen tek duygu.’’ Kesinlikle buna katılıyorum, yine de kendimce anlatmaya çalışacağım. Bir maçta 100 kere üçlük atmak, paraşütle atlamak, hiç doymadan dünyanın en lezzetli pizzasını yiyebilmek, sevdiğine sonsuza dek sarılmak ve tüm bunları aynı anda yaşamak gibi yoğun ve derin bir duygu.
Baba olduktan sonra nasıl birine dönüştünüz? Öncesinde ve sonrasında yaşadığınız en önemli değişimler nelerdi?
Açıkçası, baba olmak beni çok fazla değiştirmedi. Sadece hayattaki bazı önceliklerim değişti. Yaşadığım en önemli değişim sorumluluk bilincimin artması diyebilirim. Zamanı daha iyi kontrol etmeyi ve daha planlı programlı olmayı öğreniyorum.
Bir baba, çocuğuna mutlaka neyi öğretmeli sizce?
Bence en başta dünyadaki en önemli şey olan sevgiyi öğretmeli. Ardından dürüstlük ve özgüven… İyi insan olmayı, doğruyu, saygı göstermeyi, karşındakini ne olursa olsun incitmemeyi ve kimseye aldırış etmeden kendi yolunda ilerleyebilmeyi…
Sizin babanızdan öğrendiğiniz en önemli ya da ‘hayat kurtarıcı’ ders neydi?
Benim babam da basketbolcuydu ve çok küçük yaşta onun sayesinde basketbola başladım. Hatta ilk zamanlar antrenörlüğümü de yapmıştı. Saha içinde ve saha dışında nasıl bir sporcu olunması gerektiğini ondan öğrendim.
Baba-çocuk ilişkinizin olmazsa olmazı nedir? Sevgi temeline kurulmuş karşılıklı birbirine güven ilişkisi. Onun doğrularına ve isteklerine saygı duyarak ona yol göstermek.
Vina ile evde nasıl vakit geçiriyorsunuz? Bir baba olarak günlük rutinlerinize neleri eklediniz?
Pandemi sürecinde Vina’nın her anını doya doya yaşama fırsatı buldum. Bu benim için eşsiz bir süreç oldu. Sezon devam ederken ailemizle vakit geçirmek için bu kadar fazla vakit bulamıyoruz. Müge’ye hamilelik sürecinin başından bu yana her koşulda elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyordum zaten. Şu an daha fazla vaktim olduğu için Vina ile de daha özel vakit geçirebiliyoruz. Bir baba olarak günlük rutinimize neler eklemedik ki? Bez değiştirmek, mama yedirmek, banyo yapmak, oyun oynamak gibi rutinlerimiz var artık.
Vina’ya sorsak, sizi bize nasıl anlatırdı? Ona göre, siz nasıl bir babasınız?
Zor bir soru ama “Çocuk ruhlu, sevgi dolu, henüz yolun başında ama çok iyi baba ve benimle iyi arkadaş olacak” olarak anlatabilir sanırım.