“Yeni sene başlıyor. Karilerimize saadet temenni ederiz!”
Yeni bir yıl daha geldi… Dünyada Gregoryen takviminin kabul edildiği 1582 yılında başlayan yılbaşı kutlamaları, ülkemizde 1926’da Miladi takvimin kabulü ile birlikte kutlanmaya başlar. O yıllardan bu yana eğlence alışkanlıkları, mekânlar değişse de değişmeyen yeni yılın umutlarla, iyi dileklerle karşılanması olur.
Eski yeni yıl kutlamalarından birini paylaşmak istedik. Yeni yılda okurlarına “saadet temenni” eden 1 Ocak 1929 tarihli Akşam gazetesinin yeni yıl dileklerini noktasına, virgülüne dokunmadan aktaralım:
“Bu gece yarısı, yeni sene başlıyor. Karilerimize [okurlarımıza] saadet temenni ederiz. Bu gece saat tam on ikide 1928 senesi bitiyor, 1929 senesi başlıyor. Yıl başı bütün milletler için bir nevi medeni bayramdır. Bilhassa garplılar yılbaşını büyük sevinçle tesit ederler [kutlarlar], çocuklara hediyeler verirler, birbirlerini tebrik ederler. Bu sevincin sebebi, ömrümüzden bir senenin daha eksilmesi değil, belki de bir seneyi daha yaşamaya muvaffak olarak yeni seneyi idrak edişimizdir. İnsanlar, her dakika biraz daha eskidiklerini, her saniye, saniyeden kısa bir zamanda, mütemadiyen yeni bir hayata kavuştuklarını bilmiyorlar; ihtimal ki, kendilerini, bile bile aldatmak ihtiyacını duyuyorlar. Bunun içindir ki, içtimai hayatın, ömürde bir devre olarak kabul ettiği zamanın, “bir sene”nin bitmesini bekliyorlar. Sene başı olunca, bir taraftan edipler: “Eyvah hayatımızdan bir yaprak daha çevirdik” tarzında başlayan teraneler tuttururlar, diğer taraftan Avrupa’nın meşhur falcıları yeni sene içinde neler olacağını haber verirler. Biri saçma, öteki uydurmadır. (...) Yeni seneye, her günkü hayata sabahleyin nasıl başlarsa, öyle sadece, sessiz ve merasimsiz girmeyi tercih ediyor. Arkasına baktığı zaman acısı az, nedametsiz bir mazi, önüne baktığı vakit tehlikesiz, doğru bir yol görebiliyorsa ne mutlu… Her halde, karilerimizin bu gece yarısı başlayacak olan 1929 senesini mesut ve müreffeh geçirmelerini temenni ederiz.”